Shire’da bir dubleksim olsa fena olmazdı. Ayrıkvadi’de de yazlık. Meslek olarak çiftçilik düşünüyorum. Bayii toplantıları için Gondor’a gider gelirdik. Yolda Bree’ye uğrar Sıçrayan Midlli’de biraları götürür, şarkılar söylerdik. Hanın arka tarafında karanlıklar içerisinde yalnız başına oturan lavuğu umursamazdım. İŞim olmaz tanımadığım yabancılarla. Bir de etrafa havai fişekler saçan sakallı yaşlı hokkabaz var ki, ne sen sor ne ben söyleyeyim.
Harry Potter dünyasında yaşayabilirdim. Hogwarts’ ta Sihirli Resim ve Yaratıcı Sanatlar dersleri verir, Hogsmeade’ de ahşap müstakil bir evde yaşar, mavi baykuşumla ilgilenirdim. Canım sıkıldıkça tarihi ve doğal mekanlara ışınlanırdım.
Wheel of time evreninde yaşamak isterdim. Hem büyüleyici buluyorum hem de oradaki insanlar burda etrafimdakilerden daha iyi. Başka bir zamanda değil doğrudan kitapta geçen zamanda bulunmak isterdim hatta olayları birlikte yaşamak isterdim. Mat ile takılıp Rand ile sohbet edeedim. Min var bir de gönlümde. Bu sene 24 yaşına gireceğim ama ne kadar çocukça olursa olsun bunları hayal etmek hala çok güzel geliyor.
Roshar’da yaşamayı da isterdim. Bir parlayan olarak mesela. Ancak Sissoylu evrenini istemezdim veya Elantris. Harry Potter da olur. Yüzüklerin Efendisinde şanlı bir Uruk-hai olmadıktan sonra yaşamak istemezdim.
Aslında eğer dostum P. yanımda olacaksa bütün dünyalar bana mavi gelir hatta bu dünya bile.
Devi ve Auri sevdam beni Kral Katili Güncesi evreni demeye zorlasa da mantığımı kullanıp Harry Potter evreni demek istiyorum. Keşfedilmeye en açık evren o gibi gözüküyor şimdilik.
Her evrenin ying-yang gibi düzenleri var. Haliyle yaşayanının bahtına ne çıkacağı meçhul. Okuduklarım arasından birinin evreninde doğsaydım ve bahtımda biraz açık olsaydı, Hainli Evreni’nde, Hainli Elçisi olmak fena olmazdı, diye düşünüyorum. Başka toplumları tanımaya çalışmak, yeri geldi mi, kültür ve ticaret elçiliğinin ötesine geçip toplumlarına yardım edebilmeyi isterdim. Zor ve yeri geldiğinde usandırıcı olacaktı; bundan hiç şüphe yok. Lakin içine sürüklendiği maceraların hangisi kolay ki, bunun kolay olmamasından şikayet edeyim?
Orta Dünya evreninde Shire’da yaşamak hoş olurdu. Rohan oldu, o da olumlu. Veya Yerdeniz’de yaşardım güzel güzel. Ejderha olamazdım kesin ama ne gam! Lebannen’in taç giydiğini görürdüm.
Elbette yazmaya korkarız Cyberpunk dünyalarının kahraman olgusu hayatımızla paralellikler taşıyor bence. Sprawl serisine dayanarak belirtiyorum: Sıradan hayatlarını da kaybetmemek için çabalayan, günü kurtarmaya bakan insanlar onlar. Sadece zamanlarının teknolojisi ve şartları onlara tuhaf tuhaf işler yaptırtıyor.
Yerdeniz evreninde, bir gezgin olarak yaşamak isterdim herhalde. Nedense Havnor, Roke vb adalar okurken beni çok etkileyen yerler olmuştu. Ged’in yanında arkadaşı olarak dolaşmak paha biçilemez geliyor şöyle bir düşününce.
Zaman çarkı Rand ın yanînda savaşmak bir onurdur.
Onun haricınde Orta dünya da Rohirim ile Gondor kuşatmasıma gitmek ,Harry Potter ile Hogswarts 'ı keşfetmek isterdim Sissoylu evreni uzak dursun her gün çelik sorgucu gormek istemezdim
Şairin Romanı’nın geçtiği Yerküre’de olmak isterdim, şairle yolculuk etmek, şiir filozofunun çırağı olmak hoş olabilirdi! Biraz Yerdeniz tadında bir evrendi; ama çok hoşuma gitmişti.
Tabiki, Zaman Çarkı’nda, o büyüleyici evrende yaşamak isterdim lakin bilindik sıradan, iyilerin tarafında değil. Terkedilmişler seviyesinde olabilmeyi dilerdim mesela. Dünyayı kurtarmak yerine karanlık işler peşinde olurdum. Bunlar hep karanlığın cazibesi yüzünden. Rand’ı severim ama seçimim bu yönde.
Ayrıca @Ishamael, senin nickin hangi tarafta olduğunu belli ediyor zaten ehehe
Isaac Asimov’dan vakıf serisi evrenindeki herhangi bir zamanda yaşamak isterdim. Günümüzden 20bin yıl sonrasında geçiyor konu. İnsanoğlu artık Samanyolu galaksisindeki yaşanabilir tüm gezegenlere yerleşmiş durumda (50 milyon gezegen).
Bu evrenin ilgimi çekme nedeni ise tamamiyle merak. Bundan yüzyıllar sonra ne olacağını bilmeyi, görmeyi çok isterdim. Çok kötü ki sadece 70 yıllık (ortalama) bir ömrümüzün olması. Geçmişte olan birçok şeyi biliyoruz ama gelecek tam bir gizem.
Cyberpunk dünyalarının kahraman olgusu hayatımızla paralellikler taşıyor bence. Sprawl serisine dayanarak belirtiyorum: Sıradan hayatlarını da kaybetmemek için çabalayan, günü kurtarmaya bakan insanlar onlar. Sadece zamanlarının teknolojisi ve şartları onlara tuhaf tuhaf işler yaptırtıyor.
Sanırım uyum böyle bir şey. 