Klasiklerde HAY kötü diyip Can alınca nasıl tatmin oluyorsunuz şaştım vallahi
Akılçelen olsaydı HAY 400. Kitapta bir boyut-kapak değiştirirdi oh miss
Allahtan fotoğraflı klasikler çıkardılar yoksa gri gri beyaz beyaz falan ne onlar öyle amanın.
Klasiklerde HAY kötü diyip Can alınca nasıl tatmin oluyorsunuz şaştım vallahi
Akılçelen olsaydı HAY 400. Kitapta bir boyut-kapak değiştirirdi oh miss
Allahtan fotoğraflı klasikler çıkardılar yoksa gri gri beyaz beyaz falan ne onlar öyle amanın.
Aslında ben o gri ve beyaz olanları çok beğeniyorum. Zevk meselesi tabii. Bir de şu Can’ın yeni çıkan ciltliler çok hoş.
Kusura bakmayın pot kırmış gibi oldum
Pot kırmak değil aslında forum genelinde dil bilen herkes böyle diyor.
Bak ya Çifte standart.
Hepsini bir yayınevinden almanızı tavsiye etmem. Çoğunluğu için bir yayınevi olabilir ama daha çok çeviriye dikkat edin. Her yayınevinin çeviride sıkıntıları olan kitapları var. Onlar için alternatifleri tercih etmeniz mantıklı olacaktır.
HAY için kötü çeviri örneği verebilir misiniz dikkat edelim
Ne yazık ki öyle o konuda bilgili biri değilim, sadece yaptığım araştırmalar
İkisini de ben okumadım birisini birden çok arkadaşım okudu, aynı sıkıntıları söyledi. Karamazov kardeşler.
Diğeri de internette gördüklerime ve okuyan bir arkadaşıma dayanarak söylüyorum. Sefiller’i uzun süre araştırdım, çeviren kişinin çevirisine yönelik olumsuz yorumlar gördüm ve okuyan arkadaşımın bunu doğrulaması benim için yeterli oldu. Aynı kişi HAY için gördüğüm kadarıyla birden çok eseri fransızcadan türkçeye çevirmiş. Onları ayrı kontrol etmek gerekiyor, genelleme yapmayı sevmem. Bir de İletişim çevirmeninden dolayı tercihim iletişim oldu.
Tabi hiç bir çeviri için kötü çeviri diyemem kendim okumadan, okusam da çevirmen kadar bilemeyeceğim için gene kötü çeviri diyemem. Ama alternatiflerine göre sıkıntılı olduklarını söyleyebilirim. Zaten hiç bir firmanın da her işinin mükemmel olamayacağını da unutmamalıyız. Bu yüzden sadece kitapta değil hayatın her alanında tek tip yerine her işi kendi içinde değerlendirip en güzelini ya da bize en iyi, doğru geleni almalıyız diye düşünüyorum.
Bunların dışında benim çeviri konusunda bilgim var diye bir iddiam yok, sadece kendimce çevreme danışarak araştırıp alıyorum, kafama göre bu iyidir şu iyidir demek yerine
Anladım. Henüz iki bahsettiğinizi de HAY dan okumadım. Kitaplığımda var ancak sıra gelmedi ben de yorum yapamayacağım.
Benim farkettiğim ise şu oldu;
Hasan Ali Yücel klasikler serisinin çevirileri ve edisyonu her zaman bir standartta oluyor. Altına hiç düşmüyor. Bazı çok iyi çevirmenler ise örneğin İletişim’de kitap çevirmiş olabiliyor. Ya da Can Yayınları da bu konuda başarılı örneğin.
Ben şahsi olarak, HAY klasiklerinden ne alacağımı kestirebiliyorum. Hem eser seçimi hem de hazırlanış biçimi çok başarılı diye düşünüyorum. Bu yüzden tercihimi o yönde kullanıyorum. Eğer ki, daha iyi bir çeviri tercih edilmek istenirse başka yayınevine pekala yönelinebilir ama şimdiye kadar dramatik bir eksiklik görmediğim için hiç ihtiyaç duymadım.
Duyana saygım sonsuz.
Bunun çok benzeri bende de var.Hakikaten hoş görünüyor kitaplıkta,Basım kaliteli,cildi uzun yıllar sağlam kalır,çevirmenleri genelde alanında uzman isimler.Bahsedildiği gibi bazı kitaplarda çeviri konusunda başka yayın evlerinden çıkanlar tercih edilebilir,daha akıcı bir anlatıma sahip oldukları için ama genelde tatmin edici bir dizidir H.A.Y Klasikleri.Bir şekilde az da olsa mutlaka bulunmalı her kitaplıkta.
Sefiller’i daha İş Bankası’ndan okumadım ama Volkan Yalçıntoklu’nun çevirdiği en az 4-5 tane A. Dumas ve V. Hugo kitabı okudum ve hiçbirinde herhangi bir sorun yaşamadım; hatta çevirilerinin akıcılığını çok sevdiğimden, Fransızcadan çevrilen eserlerin künyesinde gözümün aradığı çevirmenlerdendir kendisi.
Dışarıdaki yorumları bilemem ama çevirmenle olan geçmiş tecrübelerim dolayısıyla, Sefiller kitabının İş Bankası baskısını gözüm kapalı alırım.
Renkler, şekiller, tercihler bir şey diyemem. Bu benim tercihim, sadece herkes kendisi farklı versiyonlara bakıp hangisi kendisine daha iyi geliyorsa, aslına daha uygunsa kendi anlıyorsa kendi, anlamıyorsa anlayan birine danışarak tercih etmeli, tek bir yayınevini tercih etmek ‘‘bana’’ bu sebepten mantıklı gelmiyor.
Yalnız senin de fikrini merak ettim, okuduğun İş kültür kitaplarından (okuduğun zaman Sefiller) birini İletişim (Cenap Karakaya) çevirisinden okuma ya da karşılaştırma imkanın varsa bakar mısın? Sonuçta her işin daha iyisi yapılabilir belki Cenap Karakaya sana daha da iyi gelebilir. Sadece fikrini merak ettim
Tek bir yayınevini tercih etmeyi ben de mantıklı bulmuyorum. Ben kitap seçiminde ilk önce çevirmene bakarım. Mesela sırf seri toplamak adına H.G. Wells’i İthaki’den okumam; hele hele karşısında Celal Üster gibi birisinin çevirisi varsa, yok kapağın güzelliğiymiş, yok seri bozulmasınmış hiç umursamam.
Şu ana kadar İletişim’den Poe - Bütün Öyküler dışında bir kitap okumadım. Çok sevdiğim bir çevirmenin çevirisini kullanmadıkları sürece de yeni arayışlara gireceğimi pek zannetmiyorum. Tabii zaman neyi gösterir bilemem.
Divan’ı Kebir de eser gibi eser yani nereye nasıl sığar bilemiyorum.
Bir anlığına çok heyecanlandım, karton kapağı görene kadar.
Açıkçası bende ciltli istiyorum. Ama daha ence sanki soruldu diye hatırlıyorum, basılmayacağını söylemişlerdi.
Satış rakamları düşük olmuştur kesin. Zor satılacak bir seri.
3.baskıya giriyor. Muhtemelen satıyor bu seri. Baskı sayısını az tutarak azar azar da satılıyor olabilir.
Merhaba arkadaşlar. Hergünkülüğün bana sunduğu şans ve takip sayesinde eksiklerimi 11 den 7 ye indirdim. Illuminatons kitabını nadir kitapta Baki’nin divanı’nı @pervane hocam sayesinde, Gogol’un Arabeskler kitabını instagramda, Kanunların ruhu üzerine ise uygun bir fiyattan bir araştırma neticesinde buldum. Bulduğum yer ayrıca bir derya deniz diyebilirim.
Eksikleriniz varsa instagramdan @dönüşümsahaf hesabıyla iletişime geçebilirsiniz.