Herşeyden habersiz evine dönmüştü ki camların paramparça kapısınında açık olduğunu gördü.
Merakla tedbirli bir şekilde içeri girdi , merdivenlerden garip bir ses geliyordu bu öyle bir sesti ki sanki onu çağırıyordu.
Kadın gitmeye korkuyordu ama bakmak istiyordu.
Merakın yenik düştü ve sesin geldiği yere gitti.
Sesin sahibi,“İçeri gir, kapıyı kapat, geç karşıma otur. Asabımı bozma akşam akşam!”, diye bağırdı.
Kadın tedirgin bir şekilde ürkek adımlarla sesin söylediğini yaptı.
Sesin sahibinin karşısındaki sandalyeye otururken, sezdirmeden sesin kaynağına doğru bir bakış atsa da; ay ışığından ötürü kocaman bir gölge dışında hiçbir şey göremedi.
Fakat bu kocaman gölge ve yerde duran turuncu evrakçantası ona bir yerden tanıdık geliyordu.
Kadın düşüncelerine daldı, hala titriyordu ama düşünceleri korkusunun önüne geçmeyi başarmıştı; bu evrak çantası şüphesiz ki kendisine ait olan ve bundan iki yıl önce merkezde çaldırdığı çantayla aynı renge ve markaya sahipti.
Düşüncelerinden sıyrılıp yavaşça adama doğru yaklaştığında ona doğru bakan ve aniden parlayan iki göz duraksamasına ve anlayamadığı bir takım fısıltılar bir adım geri gitmesine neden oldu.
O sırada koca gölge ayağa kalktı ve ışığa doğru geldi.
“Tanıdın değil mi?” dedi bu tok ses, kadının nefes alışları hızlanırken.
Kadın cevap vermeden önce nefesini kontrol altına almaya çalışırken, bakışlarını bir kez daha evrak çantasına yöneltti ve içinden; çantanın içerisindeki kağıtlarda bulunan, şifreleyerek yazdığı satırları çözememiş olmalarını diledi.
Adam kadının göz ucuyla çantaya baktığını fark edince biyonik elini yavaşça açtı, bileği dışa doğru açıldı ve içinden dahili lazer silahını çıkartarak kadının bunu görmesini sağladı.
Kadın karşısında insan gibi gözüken ancak insanla bir ilgisi olmayan bir canlı gördüğü için dehşete düştü.
"Uzun zaman oldu, değil mi? " diye sordu kadına bu ürkütücü sese sahip adam.
Kadının aklına dehşet verici anılar gelmeye başlayınca kadın gerilemeye başladı.
Kadın gözleriyle etrafında kendini koruyabileceği bir nesne ararken çatlak bir sesle “Be-beni nasıl buldun?” dedi.
Bunun üzerine adam, "Şukufeciğim bırak artık bu klişeleri 1 saat önce bana konum gönderdin ya " dedi.
Şukufe, o korku dolu bakışlarıyla kedisi Dumbo’ya doğru uzanırken, “b-ben değil! Kedim atmıştır!” dedi ve aniden, iki eliyle belinden yakaladığı kediyi adamın yüzüne doğru tutunca kedi öfkeyle tıssladı.