Korku ve çaresizlik bu kadar güzel anlatılır…
1 Beğeni
Bryullov, gerçekten de harika iş çıkartmış. Usta işi derler ya, tam öyle bir eser meydana getirmiş.
Magritte’in şu tablosu da hoş bence:
René Magritte - “la clairvoyance”
3 Beğeni
Pieter Bruegel the Elder - “massacre of the innocents”
4 Beğeni
İtalyan ressam Eugenio Zampighi (1859-1944)'nin 5 tablosu:
Eugenio Zampighi - “first steps”
Eugenio Zampighi - “idyllic family scene with newborn”
Eugenio Zampighi - “playful kittens”
Eugenio Zampighi - “a kiss for the baby”
Eugenio Zampighi - “he loves me, he loves me not”
2 Beğeni
Özellikle ilk dördünü çok sevdim naifler, samimiler.
1 Beğeni
Zampighi ile benzer tarzda resimler yapmış olan Gaetano Chierici adında bir İtalyan ressam daha var. İkisi birbirlerinden etkilenmişe benziyorlar. Zampighi’nin tablolarını beğendiğine göre, Chierici’nin tablolarını da beğenirsin diye tahmin ediyorum. (Zampighi 1944’te ölmüş. Chierici ise, ondan 24 sene önce, 1920’de ölmüş.)
Gaetano Chierici’nin 5 tablosu:
Gaetano Chierici - “the young mom. childhood joys” (gioie infantili)
Gaetano Chierici - “the baby’s food”
Gaetano Chierici - “dinner”
Gaetano Chierici - “the cradle”
Gaetano Chierici - “the mask” (la maschera)
.jpg)
3 Beğeni
Teşekkür ediyorum hepsi çok güzeller. Zaten -göreceli olarak- yoksul olmasaydım yoksul olmak isterdim. Bir gün geniş ferah bir kitaplığım olduğunda bunlardan birinin duvarın baş köşesini süslesin isterim.
1 Beğeni
Bu söyleminiz, Picasso’nun sözünü hatırlattı bana:
“I’d like to live as a poor man with lots of money”
demiş.
"Çok parası olan bir fakir gibi yaşamak isterdim” şeklinde tercüme ediliyor bu.
Gerçi, google translate tam olarak şöyle çeviriyor bunu: “Çok parası olan fakir bir adam olarak yaşamak istiyorum.”
Evgeny Lushpin - “autumn in an old park”
5 Beğeni
John Martin - “pandemonium”
4 Beğeni
Fernando Botero - “the dancers”
1 Beğeni
Moritz Müller - “the cornered stag” (der gestellte hirsch)
.jpg)
2 Beğeni
O duvara asmak için ilk aklına gelen tablo hangisi olurdu? Ya da şöyle sorayım… Zor bir soru tabii… Hayatında bugüne dek gördüklerin içinde en çok beğendiğin tablo hangisidir? Mutlaka vardır bir tane şöyle “çok güzel tablo” denince hemen aklına gelen… Kolay soru değil tabii şimdi, farkındayım.
Şayet aynı soruyu bana soracak olursan, benim ilk aklıma gelen Daniel Ridgway Knight’ın “coffee in the garden” isimli tablosu olurdu. (ki zaten bu başlığa attığım ilk tablo ve ilk mesaj oydu) Onun nedense ayrı bir yeri var bende…
Lionel Walden - “the night train”
6 Beğeni
Ivan Aivazovsky - “ship on stormy seas”
6 Beğeni
Seçtiğiniz resme tekrar baktım, çok güzel. Benim seçimim ise her ne kadar hala net karar veremediysem de the baby’s food
olurdu muhtemelen.
4 Beğeni
Sizin seçiminiz de çok güzel… Chierici, cidden çok yetenekli bir ressammış.
Tabii bir sürü güzel tablo var ve içlerinden birisini en güzeli budur diyerek belirlemek kolay değil. İnsan zorlanıyor. Sanatçılar, zamanında yaratıcılıklarını konuşturarak çok güzel şeyler üretmişler. Burada eserlerini paylaştığımız ressamların büyük kısmı artık ölü… Kendileri gitmiş, bıraktıkları eserlerini seyretmek de bize kalmış…
1 Beğeni
William-Adolphe Bouguereau - “the haymaker”
2 Beğeni