Hyperion

Dediğiniz film The Fountain sanırım.

Evet, oydu çok ilginç bir film.

1 Beğeni

Eyvallah hocam, biraz daha okuyayım o zaman.

Ekleme: ne kadar güzel bir kitap ya da çok not aldığım için keyifli gidiyor. Bitmesin diye az az okuyorum.

“Hyperion dünyanın yaşayan en uzun ağacı olarak ölçülen sahil sekoyası türündeki, Kuzey Kaliforniya Redwood Ulusal ve Eyalet Parkında bulunan ağaçtır.”

Ağaç gemi meselesi buradan mı geliyor acaba.

Yaklaşık 150 sayfa okudum, harika bir kitap.

4 Beğeni

Okuma etkinliği yapmıştık, orada geçmişti konusu yanlış hatırlamıyorsam. Hatta Shrike’ın da nereden geldiğini konuşmuştuk.

1 Beğeni

Ağaç 2006’da keşfedilmiş. Hikayesi şurada var.

Öncelikle uzun bir ağaç keşfetmişler buna güneş tanrısı Helios’un adını vermişler. Sonra bundan biraz kısa bir ağaç keşfetmişler ona Icarus demişler, güneşe çok yakın uçtuğu için. Daha sonra en uzun ağaç keşfedilmiş ona da Helios’un babası olduğu için Hyperion adını vermişler.

3 Beğeni

Çok güzel.

@isos81 kitabı bitirince konuyu gözden geçireyim, teşekkür ederim.

1 Beğeni

Hocam ben şairin hikayesine geçtim. Hacılar dışındaki normal anlatım diline ısınamadım. Acaba bende mi sorun var diye sormak istedim. Yazar bunu bilerek mi kurgulamış bilmiyorum fakat bazı cümleler bana çok kaotik geliyor. Çok fazla kendi dünyasına ait terimler ve gezegenlerle tanıştığımız için bazı tasvirleri tam kafamda kuramadım.

Bu arada Kassad’ın hikayesi müthişti. Sanırım hacıların hikayesindeki ortak nokta kapanıştaki vuruculuk. Kitaptan soğuduğum kısımlar oluyor ama o gerilim ve gizem unsurları beni sürüklemeye yetiyor.

2 Beğeni

Sol Weintraub’un hikayesini beğenecek misiniz bakalım merak ettim. Sanırım şairinki ve papazınkini en az beğenmiştim ben. Diğerleri muhteşemler. Evrenin gizemleri ve genişliği dedektifin hikayesinde öyle bir noktaya gelecek ki akıllara zarar.

4 Beğeni

Kassad’ın hikayesi Peder Hoyt’un hikayesini sönük bıraktı bence.

Şairde biraz ilerledim, diğer hikayelerin başında yaşadığıma benzer şekilde sıkıldım. Hikayelerin hepsi ağırdan alıp finalde patlıyor sanırım. Bu da vitesi durmadan ileri geri yapmaya benzediği için okurken beni biraz bunalttı. Tam yükseldik derken geçiş yaşanıyor ve akış hızı düşüyor. Gerçi Kassad’ın hikayesi oldukça macera dolu ve eksantrikti. Çok hoşuma gitti açıkçası.

Kassad’ın anlatısındaki gizemler yetmediği gibi kendisine yöneltilen güzel bir soruyla hikayeye bir başka gizem ekledi.

Bu arada ben en çok Konsolos’u merak ediyorum. Araştırmadım ama onun hikayesinin ikinci kitaba kaldığı aşikar duruyor.

Aralarda farklı gizem unsurları eklenip beklenmedik şeylerle birlikte olayların katmanı artacak diyeyim hocam. Yeni gizem unsurları eklenirken bazı şeyler de açığa çıkacak. Hikayelerde bahsettiğiniz gibi bir durum var bence de evet. Yavaş başlayıp vites artırarak gidiyor. Kimisi çok duygusal, kimisi çok gaz, kimisi de çok gizemli bitiyor. En çok Sol Weintraub beğenildi diye hatırlıyorum. Ben ise başka bir tane beğendim. Bakalım, bitirince ne düşüneceksiniz karakterlerle ilgili.

2 Beğeni

Çocuklu insanlar istisnasız Sol Weintraub dedi diye hatırlıyorum ben de. Taraflı bir etkimiz olmuş olabilir.

4 Beğeni

Hocam ben not alarak ilerliyorum, sözlüğü bile kağıda geçtim akılda kalsın diye :slight_smile: karakterleri, gezegen ve özelliklerini de isimlerin karşısına not alıyorum.
Bende albayın hikayesindeyim ve genel olarak çok sevdim.
Dediğiniz konularda zaman zaman bende sorun yaşasam da netten araştırma yaparak fikir sahibi olmaya çalışıyorum.

1 Beğeni

Evet, bende kitabı bitiren şanslı insanlardanım.

Yazılacak her şey yazılmış, 10 numara kitap olmuş. Bütün hikayeleri beğendim hepsi birbirinden güzeldi.
Hyperion herhalde 4 kitap ile sınırlı kalmayacaktır, öncesini de okumak isterdim.

4 Beğeni