İngilizceyi Geliştirme Yolları

Çeviri yapan abilere ablalara sesleniyorum. İngilizcenizi nasıl böyle geliştirdiniz? Az buçuk anlıyorum aslında lise hayatım boyunca (lise bu yıl bitti tekrar üni hazırlanıyorum.) İngilizce notlarım hep iyi oldu hatta öğretmenler niye dil seçmedin falan derdi. Biliyorum okul notları önemli değil her yıl aynı konular falan oluyor. Ne tür şeyler yaparak İngilizce geliştirebilirim?

5 Beğeni

Kendi kendine öğrenmiş biri olarak, ben sürekli olarak ingilizce içerik tüketmeni öneririm.

Listening için Youtube/Twitch gibi yerlerde vakit geçirmek gerçek insanların konuşma alışkanlıklarına ve ritmini daha iyi anlamanı sağlayacaktır.

Reading için sevdiğin kitapları ingilizce okumak her zaman keyiflidir. Kelime bilgin eksik ise sürekli sözlüğe bakmak biraz can sıkıcı olabilir ama kindle veya başka bir e-reader’a erişimin varsa bu çok kolay bir hale geliyor.

Speaking için eğer etrafında senin gibi kendini geliştirmek isteyen bir arkadaşın varsa onunla aranızda sadece ve sadece ingilizce konuşarak(Kendinizi zorlasanız bile) epey fayda sağlayabilirsiniz. Ama bu söylemesi yapmasından daha kolay bir şey sanırım, insan çekinebiliyor. O yüzden belki kendi kendine konuşabilirsin, bir işle uğraşırken ben kendi kendime yaptığım işi anlatırım. Programlamayla uğraşanların kullandığı bir tekniktir başkasına anlatırmış gibi kendine anlatırken yaptığın bir hatayı fark edebiliyorsun veya daha basit bir çözüm aklına gelebiliyor :slight_smile:

Writing için ingilizce günlük tutmaya başlayabilirsin veya Reddit gibi sosyal medyada insanlarla etkileşime geçerek de kendini geliştirebilirsin.

Okulda öğrencilere “öğretilmek istenen” ingilizce ile insanların konuştuğu ingilizce arasında farklar var. Sınavda hocaların hata olarak gördüğü şeyler gündelik konuşma ve yazışmada gayet normal olabiliyor. Üstüne insan anadilinde bile pek çok yanlış yapabiliyorken sonradan öğrendiği bir dilde hata yapması son derece normal bir durum. Bu sebeple “Hata yaparım, rezil olurum.” çekingenliğine asla bürünmemek gerek.

“Üniversitede ingilizce bölüm kazanırım orada öğrenirim.” diyen çok oluyor. Bunun doğruluğunu ben hiç bir zaman görmedim. Kimi hocalar derse “Good morning” diye girer “Hadi selametle gençler” diye çıkar. Öğrencilerin yazdığı ingilizce essayler ise genelde muazzam bir hoşgörü ile notlandırılır. Demek istediğim ingilizce bilmeden eğitim dili ingilizce bölüm bitiren çok fazla insan var okula çok güvenmemek gerek.

Bütün bunların yanı sıra dil öğrenirken en önemli şeylerden bir tanesi, bana göre, bir yandan da o dilin kullandıldığı kültürleri öğrenmek. Çünkü bir kelimenin sözlükte karşılığı olsa da kültürel etkiler sebebiyle daha derin veya farklı bir anlamı olabiliyor.

23 Beğeni

Öncelikle teşekkür ederim zahmet edip güzelce uzun bir yazı yazdığınız için. Aslında çok da anlamıyor değilim kaba taslak anlıyorum fakat anında aklıma söyleyecek bir şey gelmiyor mesela bunu ne türlü yenebilirim ?

Gerçek insanların konuşmalarını dinlemek yardımcı olabilir. Gerçek insanlardan kast ettiğim bir senaryoya bağlı kalmadan konuşanlar. Podcast’ler ve canlı yayınlar bunun için ideal.

2 Beğeni

Ben İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünü bitirdim. Bu konudaki tecrübelerime dayanarak tavsiyede bulunayım biraz. Arkadaşımızın söylediklerine katılıyorum ve fırsatını bulursanız mutlaka yurtdışına çıkın, anadili Ingilizce olan insanlarla konuşmaya çalışın. Podcast çok yerinde bir öneri, ek olarak radyo kanallarını da dinleyebilirsiniz. Özellikle İngilizce kitap okumak, yeni kelimeler öğrenmek çok çok önemli. Türkçesini okuduğunuz, aşina olduğunuz bir kitabın İngilizcesini okuyabilirsiniz böylelikle çok zorlanmazsınız. İzlediğiniz dizi ve filmleri de mümkün olduğu kadar İngilizce altyazılı izlemeye çalışın

9 Beğeni

Bunun çözümü pratik yapmakta. Başlangıçta elbette zorlanırsınız ancak konuştukça çok daha rahat olacaksınız. Kelime bilginizi geliştirmeniz de çok önemli

1 Beğeni

Yurtdışı imkanı falan şuan yok ama ileride istiyorum. Basit olarak kitap sormak isterdim ama sizin basit ile benimkisi aynı değildir. Sürekli çeviri yapa yapa geliştirmek iyi olur değil mi ?

Evet o da iyi bir yöntem. Bazı kitapları Stage 3,4 vs. şeklinde satıyorlar onları okuyarak başlayabilirsiniz. Ya da dediğim gibi konusunu sevdiğiniz, defalarca okuduğunuz bir kitap varsa onun İngilizcesini okumak çok fayda sağlar. Her cümleyi anlamasanız dahi konuyu ve olacakları bildiğiniz için çok zorlanacağınızı düşünmüyorum

Robinson Crusoe, Animal Farm, Jane Eyre bunları deneyebilirsiniz

2 Beğeni

Ben oyun oynayarak (bilhassa da bol metinli RPG’ler), internetteki her şeyi (e-mail, sosyal medya vs) İngilizce kullanarak ve alt yazılı film izleyerek geliştirdim. Kısacası eğlenerek eğittim kendimi; hoşuma giden şeyler yaptım. Böylece dil öğrenmek sıkıcı bir zorunluluk değil, zaten severek yaptığım bir şeyi anlama aracı oldu benim için.

Sonrasında da Harry Potter gibi akıcı romanları orijinal dilinden okumaya başladım. Onun da çok katkısı oldu.

Zamanında şöyle bir yazı yazmıştım Oyungezer için. Oyun dergisi üslubuyla yazıldı elbette ama belki ilginizi çekebilir.

12 Beğeni

https://urun.n11.com/okul-cagi-cocuk-kitaplari/ingilizce-turkce-karsilikli-hikayeler-10-kitap-P278705513?gclid=EAIaIQobChMIma_CyqPt3QIV3oeyCh2imQP8EAQYASABEgKhs_D_BwE&gclsrc=aw.ds

Ben bunları okuyorum. Her sayfanın Türkçe karşılığı çevirisi var. Bu sayede çeviri benimkine ne kadar yakın görebiliyorum. Seviyesi biraz tuhaf. Bazen çok basit cümleler oluyor bazen biraz daha karışık cümleler oluyor. Stage olarak her kitap kendi içinde karışıkmış gibi. Yani bir cümle stage 1 iken bir sonraki cümle 3-4 olabiliyor. Çevirisi de biraz tuhaf ama idare ediyor. Fiyatı da uygun. Tavsiye ederim.

Çocuk kitapları arasına koyulduklarına bakmayın öyle değil. Basitleştirilmiş ama stage 1 olmadığı gibi çocuk kitabı gibi değil yetişkin kitapları. Hatta Robinson Crusoe (cruze yazmışım) 3 farklı versiyonunu okumuş biri olarak bazı cümleleri birebir alınmış diyebilirim. Sadece kısa kesilmiş.

Yazmışken şunları da atayım: kelime ezberi için https://quizlet.com/tr
Dünyanın en iyi sözlüğü, benim gibi kelimelerin cümle içinde kullanımlarını benzerlerini nerede kullanılıp kullanılmayacaklarını filan öğrenmek istiyorsanız: https://www.ldoceonline.com/
Bu site için ayrı başlık bile açılabilir, kelimeyi yazıyorsun büyük bir veritabanından altyazılarda o kelime geçiyor mu diye buluyor sonra çevirmen o cümleyi nasıl çevirmiş diye gösteriyor. Özellikle bağlaçlar olsun edatlar olsun daha soyut şeylerin kullanımını anlamaya çok yardımcı oluyor: https://glosbe.com/

Bu da fena değil: https://tatoeba.org/tur/sentences/search?query=&from=eng&to=tur

bir de şu: https://tr.bab.la/

Ben de bir de milyonlarca kitap taranarak oluşturulduğu söylenen ingilizce kitaplarda en çok kullanılan kelimeleri listeleyen bir frekans listesi var. İlk bin tanesinin bir romanın %90 ında geçen kelimeler olduğu yazıyordu. İki bin kelime %95 veya ona yakın bir şeydi. Onları önce öğrenmek daha mantıklı gibi.

12 Beğeni

Hayvan çiftliğini önce Türkçe okuyacaktım felsefe öğretmenim önermişti de Robinson konusunda emin olamıyorum okuyabilir miyim diye.

Bu şekilde tavsiyede bulunanlar kusura bakmasın ama ben çeviri yaparak dil kullanımızını geliştirebileceğinize hiç katılmıyorum.
Öncelikle yaptığınız çevirinin doğruluğunu, yanlışlığını bilmeniz dile çok hakim olmadığınız sürece mümkün değil. Çevirilmiş bir eseri çevirerek deneyeceğim, sonra çeviriyle kıyaslayacağım deseniz bile… Çevirdiğiniz en basit cümlelerin dahi başka birinin çevirisiyle aynı olmama ihtimali çok yüksek hele ki dile ve kültüre hakim değilseniz. Biraz daha karmaşık cümlelerde ise aynı anlamı yakalasanız dahi cümle farklı olacaktır ve bunun moralinizi bozacağına inanıyorum.

Çeviri yaparak öğrenmekle ilgili asıl sorunlu nokta ise sizi İngilizceyi Türkçe düşünerek kullanmaya itmesi. Bir dil konusunda yetkinlik kazanmak istiyorsanız bunun ilk aşaması o dilde düşünmeyi öğrenmek. Sözcüklerin birebir Türkçe anlamları önemli değil, farklı cümlelerde ne anlamlarda kullanıldıkları önemli. O yüzden bence bir dilde yetkinlik kazanmanın en iyi yöntemi @canina ve @mit’in de söylediği gibi o dile maruz kalmak. Kitap, film, dizi, oyun… ne yapmaktan hoşlanıyorsanız bunu o dilde yapmak ve bu süreçte bunun Türkçesi neydi yerine, bu kelime burada ne anlamda kullanılmıştır diye düşünmek. Dil öğrenme sürecinde sözlükler sizin dostunuz değil çünkü kelimelere kendi zihninizde anlam atamalısınız, Türkçe birer karşılık değil.

17 Beğeni

Çeviri işiyle başlamayacaksınız, dile maruz kalarak başlayacaksınız :slight_smile: Okuduğunuzu, dinlediğinizi anlamaya gayret edin önce. Yarım yamalak değil ama… Gerçekten ne dediğini anlamalısınız. Belli bir süreden sonra da İngilizce düşünmeye zorlayın biraz kendinizi.

5 Beğeni

Altyazili Rock şarkı dinle . Çok faydalı oluyor ben birkaç kelime öğrendim . Çok değil ama olsun.

1 Beğeni

Ben de İngiliz Dili ve Edebiyatı öğrencisi olarak bir iki şey söylemek istiyorum. Öncelikle ingilizce kitap okumak için uzun bir kitap tonla bilmediğim kelime var gibi düşünürsen eğer hikaye okuyabilirsin ingilizce. Edgar Allan Poe’nun hikayeleri konu ve sürükleyicilik açısından uygun olabilir, kaptırıp okumanı sağlar.

Ben şahsen her kelimeyi anlaman gerektiğini düşünmüyorum. Genel olarak olayı anlamak daha önemli. Her kelimeye bakmak için durduğunda hem okuduğun şeyin akıcılığı kaybolacak hem de okuma isteğin azalacak. O yüzden ben olay akışından gayet çıkartılabileceğini düşünüyorum.

Çeşitli uygulamalar var, reklam gibi ama ben mesela tandem kullanıyorum öğrenmek istediğin dili, anadilini ve hangi dili konuştuğunu giriyorsun eğer üçüncü bir dil de biliyorsan ve seni anadili senin öğrenmeyi hedeflediğin dil olan kişilerle eşleştiriyor. Böylece konuşma pratiği, mesajlaşma pratiği yapmış oluyorsun, oyun oynayabiliyorsun karşındakiyle. Bu şekilde birebir iletişim kurarak ancak speaking gelişir.

Bir de öğretim dili %100 olan bölümlerle ilgili küçük bir şey eklemek istiyorum belki bunun aksini düşünenler vardır. Mesela benim okuduğum bölüme girdiğinizde hazırlık okumadıysanız eğer ingilizceyi bölümün girşinde öğretmezler. Tabii ki dilinizi geliştirirsiniz ama bölüme girip hazırlığı da bir şekilde atladığınızı varsaydığımızda ingilizce öğreniminiz tamamlanmış olur. Sizin ingilizceyi etkin bir şekilde kulanabildiğiniz kabul görülür. Tabii bildğiniz bir gerçektir bu ben yine de tekrar söylemek istedim.

Yabancı youtuberlar listening için resmen bir veli nimet. İstediğiniz aksanda listening yapabilirsiniz.

2 Beğeni

Dili kullan. Uzun bir zaman boyunca İngilizce kitaplar okudum, oyunlar oynadım ancak gerek utangaçlık gerekse telaffuzumla dalga geçilmesinin oluşturduğu travmatik sebeplerden dolayı İngilizce anlasam da anlaşamadım. Benim için bu döngüden çıkmam, FRP açlığı çektiğim bir dönemde internet üzerinden yapılan bir çeşit roleplaye (world of warcraft rp) dahil olmamla gerçekleşti. Özellikle, sadece anadilleri İngilizce olan değil dünyanın her köşesinden İngilizce konuşan insanlarla bir araya geldiğimde bu çekingenliğimi yenebildim. Hobilerinden biri hakkındaki İngilizce konuşulan bir tartışma forumuna katılabilir, birlikte kedilerin üstün ırk olduğuna dair kafa patlatabileceğin bir grup bulabilir ya da küçük çaptaki kanalların altına yorum bırakarak dipsiz youtube yorum tartışmalarının bir parçası dahi olmayı tercih edebilirsin. Kendi kendine öğrenmiş biri olarak en önemli tavsiyem haftada bir iki saatini dahi olsa İngilizce yazarak veya konuşarak geçirmeyi alışkanlık haline getirecek bir çözüm bulman olur.

3 Beğeni

Oyun oynayarak dil geliştirme örneği verilmiş fakat ben bu örneği biraz daha detaylandırmak istiyorum. RPG türünün yanında visual novel türündeki oyunlardan da büyük fayda göreceğini düşünüyorum. Buna örnek verebileceğim oyunlar Phoenix Wright (Ace Attorney), Danganronpa ve Persona serileri. Bu oyunlar, genel olarak bölümleri geçmen için söylenenleri “anlamak zorunda kaldığın” oyunlar. Yani ilerleyebilmek için istemesen de sözlüğe bakacaksın, bir süre sonra baktıkların aklında kalacak. En azından benim yöntemim buydu.

4 Beğeni

Merhaba, ben de İDE öğrencisiyim. Meraktan soruyorum, siz bu dediklerinizi yaptınız mı? :slight_smile: Ben bunların hiçbirini yapmadan İngilizce öğrendim, çeviri de yapabildim. Yurtdışı önerisiyle alâkalı olarak, şimdi İspanya’dayım ve buradakilerin İngilizcesi yerle yeksan. Onlarla İngilizce konuşacağım diye olan İngilizcem de dağılacak.

Bir ara kafamda atasözlerini çevirmeye çabalayarak kendimi zorluyordum. Üç haneli rakamları akıcı söyleyemiyordum; sonra okula giderken gördüğüm araba plakalarını telaffuz etmeye çabaladım. Birinin konuşmasındaki en çevrilemez diye düşündüğüm şeyi (üfürükten teyyare gibi) kafamda çevirmeye çalıştım vs. Çocukluğumda yalnızca Pokemon’un GBA oyunlarını oynayarak İngilizce öğrendiğimi belirterek bitireyim.

1 Beğeni

İngilizce kitap okumak zaten bölümün gerektirdiği en önemli şeylerden biri olduğu için mecburen yapıyordum ve zamanla alıştım :grinning: Ve tabi ki hala İngilizce okumaya çalışıyorum orijinal dilleri İngilizce olan kitapları. Ama şöyle bir problem var ki aşırı pahalılar. Bazen çok uygun fiyatlara bulduğum oluyor o zaman alıyorum hemen. Altyazı konusunda da genelde İngilizce tercih ediyorum. Bu dediklerime üniversiteye başladıktan sonra başladım. Ondan öncesinde ben de bilgisayar oyunları oynayarak, İngilizce şarkılar dinleyerek vs. bu şekilde geliştirmiştim. Artık pek vakit bulamadığım için oyun oynama fırsatım olmuyor. Ama dediğim gibi diğerlerini elimden geldikçe yapmaya çalışıyorum.

Anadili İngilizce olmayanlarla konuşmak sıkıntı oluyor bir süre sonra evet. O konuda ne yapabilirsiniz bilemiyorum. İspanyolca da öğrenmeyi düşünüyorsanız çok iyi bir fırsat bence. :slight_smile:

1 Beğeni