İngilizceyi Geliştirme Yolları

Yaklaşık 10 senedir çizgi roman okuyarak İngilizce ile iştigal ediyorum. Çok faydasını gördüm. Bir sayfada görselliğin yazıyı desteklemesi, İngilizce öğrenmek için muhteşem bir araç. O zamanlar Gerekli Şeyler, Osmanbey’de idi. Hem İngilizcemi geliştirmek hem de çizgi roman okumak maksatlı gitmiş ve ilk ciltlerimi oradan almıştım.

2 Beğeni

İngilizce kelimeleri düzgün telaffuz eden sözlük bilen varsa link atabilir mi? Google çeviri hiç hoş değil.

1 Beğeni

Ben telaffuz için tureng, youglish ve forvo’yu kullanıyorum.

1 Beğeni

Aslında İngilizce biliyorsunuz. Ancak bilgiler birikmiş ve önünde bir engel var. Bu da bilmiyorum, konuşamıyorum, anlamıyorum inancı. Şu anda dil eğitimi ne zaman başlıyor bilemiyorum ama liseden üniversite yıllarına okullarda ders veriliyor. Bunları öğrenip kullanmıyoruz. Kendinize pratik yapacak birilerini bulmanız gerekiyor. Ancak bilmiyorum inancını kafanızdan atmanız lazım sonra baraj önünde engel açılmış gibi akıyor.

Ben bu durumu bizzat deneyimledim. Heathrow hava alanında telefonum kesildi ve kimseyle irtibat kuramadım. Hava alanı çok büyüktü ve içinde kaybolacağımı bile düşündüm. Londra’da nereden nereye nasıl gideceğimi bile soramam diye düşünüyordum. Yaşadığım sorunu, hattımın kesildiğini, nereye gitmeye çalıştığımı hava alanında bir grup İngiliz ablaya anlatmıştım ve anlattıklarımın sonunda daha da kötüsü İngilizce konuşamıyorum demiştim. ‘‘Ama konuşuyorsun biz anlıyoruz’’ dediklerinde de ‘‘mecburum çünkü’’ diye cevap verince kendim de gülmüştüm. Bu akıllı telefonlara sahip olmadığımız bir zamanda olmuştu ve insanları anlamak insanlarla konuşmak zorunda alternatif yoktu.

Uzun lafın kısası bu böyle oluyor. Birikimler bir anda barajın açılmasıyla akıyor. Bu da konuşmaya mecbur kalmakla olan bir şey. Sonra zaten kullandıkça iyice öğreniyorsunuz.

Yabancı arkadaşlar edinin. Onlarla irtibat halinde olun. Öğrendiklerinizi de okuyarak destekleyin. Çeviri yapmak birikime katkı olur ama önemli olan baraj önündeki engeli kıracak hamle.

7 Beğeni

Yazınız bir anı canlandırdı gözümde. Yıllarca ingilizce bilen bir baba, kolej görmüş bir velet olarak ve pc oyunları ile frp sağolsun ingilizceyi belli bir seviyee tutarak büyüdüm.

İlk defa ailemle Macaristan’a gittim. Orada sınırdan geçerken babamlar önümden geçip gittiler. Gümrük görevlisi ise beni köşeye çekti. Camın arkasında annem panikleyip babama yanıma dönmesini söylüyordu. Babamsa ona " bırak kendi halletsin," demiş. Üniversitede dahil ingilizce dersler alıp, hatta ingilizce sunum yapmış biri olarak o gün hava alanında ilk diyebildim şey " Im turist" olmuştu. Her nasılsa iki kelime dışında hiç bir şey çıkmadı ağzımdan, konuşamadım. Babam buna yumurtanın kırılması der. Gerçekten de öyle oluyor sanırım. O günden sonra her yere önden beni saldı. Zamanla iş öyle bir noktaya geldi ki çantamı toplayıp dünyanın herhangi bir yerine tek başına gidebilecek bir hale geldim. Son bir senedir İstanbulda, turistlere rehberlik yapıyorum. Halen dilimin iyi, yeterli akıcılıkta olduğunu sanmıyorum ama bırakmamak gerekiyor.

6 Beğeni

Çok iyi, doğru yoldayım diyebilirim o zaman. Sözlük olarak İngilizce-İngilizce kullanmaya çalışıyorum ama bazen zorlandığım olabiliyor, Türkçe çeviriye geçiyorum. Zaman zaman deyimleri, kalıpları anlayamayıp cümlenin içinden seçemediğimde cümle çeviriye bile başvurabiliyorum. Siz ne dersiniz? İngilizce-İngilizce sözlüğe zorlamalı mıyım? Benim yaptığım bilmediğim kelimelerin, kalıpların Türkçe veya İngilizce anlamlarını not alıp daha sonra tekrar etmek. Daha verimli olması adına neler yapılabilir acaba?

1 Beğeni

Biraz geç yazabildim. Ayrıca uzun bir yazı oldu, kusura bakmayın.

İngilizce-İngilizce sözlük tabi ki çok güzel olur. Ancak ben kullanmakta zorlanmıştım açıkçası. Başlangıçta anlayamadığım çok fazla sokak ağzı ifadeler oluyordu. Bir kısmını sözlükten buluyordum, bir kısmını anlamadan geçmek durumunda kalıyordum. (Tüm bunların yanında o zamanlar çizgi roman evrenlerine yeni dahil olduğumu, karakterlere vs. yabancı olduğumu da hesaba katın.)

Rutin matbû sözlükler çok yetersiz kalıyor şahsi kanaatimce. İnternet ortamındaki çeşitli sözlükler daha başarılı. Bunun yanında cümle çeviriyi hiç tavsiye etmem açıkçası.

Not alıp tekrar etme çabanız takdire şâyan. Ben de epey not alıp tekrar etmiştim. Fakat geriye dönüp baktığımda tekrarlarımdan ziyade sürekli İngilizce okuma yaparak aynı kelime(ler)e defalarca “maruz kalmamın” öğrenmemi sağladığını fark ettim. Size tavsiyem okumalarınızı devamlı kılmanızdır.

İngilizce çizgi romanlarınızı matbû halde mi yoksa dijital formatta mı okuyorsunuz? Sözlük ile korelasyonunuzu ve okuma hızınızı etkileyeceği için önemli bir konu. Ben başlangıçta matbû halde okuyordum. Sonrasında tabletimden dijital olarak okumaya geçmiştim. Dijital ortamda okumam hem yeni yayınları takip etmek hem de sözlük ile entegrasyon açısından epey bir kolaylık sağlamıştı.

Bir de hangi çizgi romanları okuduğunuz çok önemli. Örneğin “100 Bullets” serisini okuyacak olursanız zorlanma ihtimaliniz daha yüksek. Çünkü sokak ağzını/argo ifadeleri filan geçtim; tamamen ghetto dili ile kaleme alınmış bir eser. Herhangi bir sözlükten de sonuç elde edememe olasılığınız da cabası.
Marvel ve DC’nin ana serileri bu anlamda belirli bir temel oluşması için gayet yeterli.

İlaveten yardım edebileceğim bir husus olursa sormaktan çekinmeyin. Yardımcı olabilirsem ne mutlu bana.

Benim ingilizce konuşmam muhteşem olmasa da iyidir. Amma sınavlarda sadece konuşma yetmiyor, gramer bilgisi gerekiyor. En kısa sürede ingilizce gramer bilgisini geliştirmek için önerisi olan var mı?

image
Eğer salt gramer gelişimi istiyorsan bu kitap,
Bir nevi İngilizce’nin, evrensel beyannamesi, anayasası, kutsal kitabı gibi bir şeydir. :smiley:

3 Beğeni

Teşekkür ederim, kitaplar nedense sanki yetersiz kalıyordu bu konuda, sinir oluyordum, nasıl olur da kitaptan öğrenemiyorum diye.

Mutlaka bakayım buna. Harika bir kitaba benziyor.

1 Beğeni

Bir nesil ODTÜ, Hacettepe ve Başkent Üni. de bu kitapla yetişmiştir, bu gözler şahittir.
AKIN dil eğitimin de hocalarının sıklıkla önerdiği bir kitapttır.

1 Beğeni

Çok teşekkür ederim :grinning:

Üniversite hazırlık sınavına hazırlandığımdan son 3 haftadır bu kanalı takip ediyorum ve akademik ingilizceyi geliştirmek için (makale yazmak, resmi ingilizce vb.) çok yararlı oluyor. Daha erken keşfetseydim daha çok yararlanabilirdim. Yeni üniversiteye başlayacaklara tavsiye ederim.

https://www.youtube.com/c/testatölyesi

5 Beğeni

Ben de bu kitabı kullanıyorum.

1 Beğeni

Ortaokul-lise-üniversite yıllarımda Almanca gördüm. O kadar yıldan sonra aklımda 3-5 basit, temel cümle kaldı. Ancak işim gereği sürekli İngilizce terimler, kelimeler karşıma çıktığı için farkında olmadan kendiliğinden bir temel oluştu. Hatta bir dönem İngilizce kursuna gittim. Devamı gelmedi. Dinleme ve konuşma işini zaten geçtim. Okuduğumu anlayabilecek derecede İngilizcemi ilerletmek benim için yeterli. Yazma kısmı olmasa da olur. İngilizce alt yazılı medikal dizi izliyorum genelde.

Hazır yazmaya başlamışken aklımda kalan Almanca cümleleri yazayım. :slight_smile:
İch habe keine zeit.
Es tut mir leid.
Es ist ümmöglich.
Was ist das.
Wer ist das.
Wann bist du geboren?
Wie alt bist du?
İch bin … jahre alt.
Gib mir das buch.

Bu yaştan sonra pek işime yarayacağını zannetmiyorum ama yine de İngilizcemi ilerletmeye çalışayım.

1 Beğeni

Konuşun. Bu kadar. Diğerleri buna göre gelişecektir. Tabii oku, yaz, konuş, dinle yapmayı da unutmayın. Ama en çok konuşun.

2 Beğeni

Evde hiç kimse bilmiyor, sabahtan beri kendi-kendime ingilizce konuşuyorum. Sonunda biri diyecek bu kız keçileri kaçırdı diye. :joy:

2 Beğeni

Olsun. Kim ne derse desin, sen konuşarak gelişiyorsun. İngilizce günlük tut (bu konuda yazılmış, okudum, lakin ben de yazayım dedim). Kendi kendine konuşmaya devam et bence. :slight_smile:

2 Beğeni

Bizim üniversitede hocalarımızın en çok söyledikleri “Türkçe düşünmeyin” idi. Zor da olsa bunu kaptım ama yine de hazırlığı geçememiştim. Yine de temel atmış oldum ve konuşma olarak olmasa da okuma ve yazma konusunda fena değilim en azından gerekli durumlarda sorun yaşamıyorum.

En büyük sorunum hep kelime bilgisi oldu. Ezber zaten yapamıyorum. Buna karşın oyunlar olsun, izlediğim dizi ve filmler olsun kelime haznem gelişti biraz. Daha önceden okuduğum Yüzüklerin Efendisi gibi bazı kitapları okudum İngilizce olarak. Sonrasında hiç bilmediğim bir kitabı da okuyup genel hatlarıyla anlamıştım. Çok faydası oluyor. Bunun dışında çizgi roman olsun manga olsun İngilizce olarak takip ettiklerim var.

Şu an tek sorunum tabi konuşmak dışında, bazen en basit cümlenin bile Türkçe ne anlama geldiğini hemen söyleyememek. İngilizce olarak anlıyorum ama zihnimde Türkçe karşılığı ile eşleştiremiyorum. Sizin oralarda nasıl diyorlar der gibi bir hale bürünüyorum. :sweat_smile:

7 Beğeni

Ben ne kadar denesem de gramer geliştiremiyorum. Diğer konularda pek değil ama en çok Tense forms’da takılıp kalıyorum. Özellikle de Present Perfect, Present Perfect Continuous ve s. Bunu kitaplar dışında en iyi şekilde nasıl öğrenebilirim? :roll_eyes:

2 Beğeni