İthaki Yayınları Soru Hattı

Siz sevmediyseniz çevrilmesin o zaman. Barut Büyücüsü’nü yayımlamadan önce de size okutsaydılar keşke. Boşuna kağıt israfı oldu…

9 Beğeni

Saçmalıyorsun. Ben beğenmedim ve kendi açımdan devam serisinin çevrilmesini istemiyorum. BU BENIM KENDI FIKRIM.

Cevrilmesini istemek zorundamiyim?

2 Beğeni

Tabii ki istemek zorunda değilsiniz. Devamının çıkması sizin için bir şeyi değiştirmeyecek bariz belli ki. Çıkmasını isteyenlerin tepkisini çekmek yerine seriyi beğenmediğinizi çevrilse bile okumayacağınızı belirtebilirdiniz ki bunu belirtmenizi gerektirecek bir konu bile yok ortada. Bir kişi sadece serinin devamının çevrilip çevrilmeyeceğini sormuş. Neyse siz haklısınız, ben saçmalıyorum. Uzatmayalım konuyu da, hiç yeri değil zaten. Cevap vermesem daha iyiydi.

5 Beğeni

İncelik her ne kadar rahatsız edici olsa da ekonomi ortada arkadaşlar. Bu sebeple de çok takılmamak lazım diye düşünüyorum. Ben de eskisi gibi olmasını tercih ederim ama madem şu an böyle o zaman böyle olmalı demek ki. Yeni kitaplara kavuşamamaktansa böyle olmasını yeğlerim.

3 Beğeni

Kitap ince fiyatlar hâlâ kalın. Doğru orantı kurulmuyor ne yazık ki.

15 Beğeni

Sanırım @irbis daha önce 300 sayfa üstü için gramajı düşük kağıt kullanıldığını söylemişti. Ama şu son baskılar bence bu gramajı düşük kağıdın da düşüğü gibi sorun bu. Önceden alırken 300 üstü inceyse bile çok göze çarpan rahatsız eden bir durum yoktu ortada. Son zamanlarda Drizzt baskıları, Postacı gibi kitaplarda sorun var ve bu daha önce İthaki baskı kitaplarda görmediğim bir sorun. Bence bu kitaplardan biri varsa elinde inceleyip ondan sonra karar ver :slight_smile:

Ayrıca senin dediğin şekilde kabul edilebilmesi için kitapların fiyatlarında küçük miktarlarda artış olması lazım ama oldukça zam yapıldı. Hem bu kadar zam olması bunun üstüne son baskıların bana göre sorunlu olması açıklama, çözüm gerektiren bir durum.

Bu yazdıklarımı sana söylemiyorum yanlış anlama. Bu başlıkta bazı küçük hatırlatmaların dışında (arama butonu ya da daha önce verilen cevaplar) soruları muhatabı cevaplasa çok güzel olacak. Bu sayede gereksiz tartışma olmaz. Zaten soru gereksizse yetkili kişi görmezden gelir.

7 Beğeni

İnce sayfa demişken bu gözler neler gördü bknz;

Sahilde kafka 650 sayfa yanındaki kitap ise 390 :see_no_evil:
Sahilde kafka bildiğiniz gazete kağıdına basılmış bu arada basım tarihi 2016 :smiley:

2 Beğeni

O zaman biz de alıcı olarak İthaki’den kitap alımına, kalitesini düzeltene kadar, ara verelim. Veryansın etmektense en güzel çözüm bu.

8 Beğeni

Zam yaparken de ekonomi işte napacaksın, kaliteyi düşürürken de ekonomi işte napacaksın. Biraz bahane kokuyor bence.

6 Beğeni

Ben çoktan başladım.

1 Beğeni

Yayınevi kendine göre bir fiyat ve/veya kalite politikası belirleyebilir; bu onların doğal hakkıdır. Ama biz de okuyucu/alıcı olarak satın almama yolunu seçebiliriz ki bu da bizim doğal hakkımızdır. Yok şu diziye devam edecem, yok şu yazarın kitabını kaçırmayacam diyeyerek satın almayı sürdürürsek, yitiren biz okuyucular oluruz…

8 Beğeni

Şimdi benim bakış açım biraz farklı bu konuda. Ben de hoşlanmıyorum bu durumdan Narnia Günlükleri tül perdeye basılmıştı mesela. Lakin kağıt fiyatları ciddi anlamda uçmuş durumda. Bunu sadece ben kendi malzemelerime bakarak bile anlayabiliyorum. Geçen sene 70*100 ebatında bir çizim kağıdını 1 tl 250 kuruştan alıyordum. Şu an bu kağıdın fiyatı 9 tl.

Böyle bir durumda işletmenin iki seçeneği var bana kalırsa. Ya bazı yayınevleri gibi aynı kaliteyle devam edecek fakat fiyat uçacak ya da fiyatı minimum miktarda yükseltip biraz da kağıttan kısacak. Yani her iki taraftan da fedakarlık etmek durumundalar. Bu açıdan bana mantıklı geliyor. Bu halde bile kitap fiyatlarını çok pahalı buluyorum ama işletme gözünden bakıyorum ve varlıklarını sürdürebilmeleri ve dolar üzerinden ödedikleri telifleri filan da düşünürsek anlayabiliyorum.

Bu sadece kitap için geçerli değil. Bundan birkaç ay önce sandviç ekmekleri 8’li satılırdı fakat fiyat değişmediği halde artık 5’li satılmaya başladılar. :slight_smile: Bu aklıma gelen en basit örnek. Bunun gibi bir sürü gramaj oynamaları var gıda sektöründe. Aynı durumun kağıt sektöründe de olduğunu düşünüyorum. 300 gr kağıdı 1,25 gibi bir fiyata alırken şu an 120 veya 200 gr kağıdın 7-9 tl bandından satılması bana bunu anlatıyor.

Kaldı ki hepsini bir kenara atarsak bu uyanıklığı matbaa bile yapmış olabilir. :slight_smile: Eskiden 5 tl olan bir kağıt ile şu an 10 tl olan bir kağıdın arasında dünyalar kadar fark var.

Mesele sadece ekonomi de değil aslında. Herkes kazanç peşinde ve en azından gelir standartlarını düşürmemeye çabalıyor. Birçok insan çalışıyor ve bunların sigortası, maaşı, ıvırı zıvırı var. Bilmiyorum belki de ticaretle içli dışlı olduğum için bana normal görünüyor.

Yine de kitap piyasasına genel olarak bakmak lazım. Beş tane yayınevinin en popüler yazarlarının kitaplarını karşılaştırmak lazım. Bunda bile adaletsizlik olacaktır. Brandon Sanderson satamayan bir yayınevi var bir yanda, öbür tarafta ise Stephen King var ki sanırım bu adamı duymayan yoktur. Bir yanda fantastik edebiyat ağırlıklı İthaki var. Diğer yanda popüler basan başka bir yayınevi var. Yani neye göre teraziye koyacaksınız. Stephen King bilmemkaç baskı yaparken veya zottirik bir Wattpad ya da popüler kültür kitabı 4-5 baskı yaparken Asimov ikinci baskıda hâlâ.

Burada sanırım bir noktadan sonra şunu da düşünmek lazım. Protesto edelim etmesine ama bu protesto özellikle Fantastik alanında eserler veren neredeyse tek denilebilecek bir yayınevini zora sokmayacak mı? Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak diye de bir deyim var.

Kaldı ki bence bütün bunları boşuna konuştuk. Muhtemelen bir parti mal böyle olmuş. Haliyle bu bitene dek bu şekilde basım devam edecektir. Burada belki de yayınevinden habersiz matbaanın yaptığı bir kurnazlık da olabilir. Gerekli uyarılar da yapılmıştı diye anımsıyorum. Ağustos’ta gelecek kitaplara bakmak lazım bu saatten sonra. Eğer yine aynı şekildeyse o zaman ona göre konuşulur.

Bunlar benim düşüncelerim. Belki doğru belki yanlış. Şu an için böyle düşünüyorum yarın belki farklı düşünürüm, olabilir. :slight_smile:

10 Beğeni

Matbaanın kurnazlık yapmış olma ihtimaline binaen ben de Emre beye “…matbaa kaynaklı bu sorunun giderilmesi için İthaki olarak bir girişiminiz var mı?” diye soru yönelttim aslında.

3 Beğeni

İşte hem uçup hem de kalite düşünce :slight_smile:

Diğer yazdıklarına genel olarak katılıyorum. Ben matbaa kaynaklı bir sorun olduğunu düşünüyorum.

4 Beğeni

Ben şöyle bir cevap anımsıyorum. Bu cevapta bile matbaanın kendi kafasına göre hareket ettiği ortada. Yayınevine bilgi vermeden iş yapmışlar gibi duruyor. Muhtemelen son zamanlarda yaşanan bütün bu sorunlar matbaanın kurnazlık peşinde koşması. :slight_smile:

5 Beğeni

Hm bu yanıt gözden kaçmış. Tam da tahmin ettiğimiz gibi matbaa kaynaklı sorun. Umarım tez zamanda çözülür.

3 Beğeni

Bende bunu hatırlıyorum ama şimdi tekrar okuyunca hiç inandırıcı gelmedi. Kaç farklı kitap aynı basılmış. 1000lerce baskı. Hiç mi yayinevi basılan kitabı kontrol etmedi? Sonuçta onlarda matbaaya para ödüyorlar. Matbaa için ödedikleri paranın karşılığını almamak olur mu ? Elimde kaç ay önce aldığım bir kitap var. Elimde paralanacak ki daha okumaya bile başlamadım. Ama yeni çıkan postacı içinde aynı durum söz konusu imiş. Daha dünkü yayınevi değiller üstelik. Bana pek inandırıcı gelmedi. Yayınevi ile matbaa arasındaki diyaloğu bilemem ama kesinlikle başka mevzular vardır.

6 Beğeni

Açık konuşmak gerekirse şu ana dek hiçbir kitabım parçalanmadı. Bunu sadece İthaki olarak demiyorum, hepsi için geçerli.

Matbaa ile aralarındaki durum nasıl bilmiyorum ama 1000’de 200 kusurluysa belki yayınevine kusursuz olanlar gitmiştir. Birkaç defa sanki kitap satışa çıktıktan sonra yayınevine ulaşmıştı kitaplar. Oralarını yayınevi bilir. :slight_smile:

Parçalanan kitaplar yayınevi tarafından telafi edildiği sürece yine bana göre sorun yok. :smiley:

Bugün pozitif tarafımdan uyandım galiba. :sweat_smile:

4 Beğeni

Matbaa kaynaklı bir sorun olması okuyucular açısından geçerli bir sebep değildir. Matbaa yayıncıya çalışır dolayısıyla hesabı da yayıncıya versin. Okuyucu da hesabı yayıncıya soracaktır elbette zira yayıncının etiketiyle piyasaya çıktıysa son üründeki artık tüm sorumluluk onlardadır. Bu matbaa yayıncı ortak çalışması değil ki okuyucu için. Matbaayı yayıncı seçiyor matbaa yayıncıya çalışıyor ama okuyucu hata matbaa kaynaklı olabilir diye anlayış gösteriyor mantıklı gelmiyor bana. Hepimiz bir iş yapıyoruz sonuçta hayatımızda ve herkes de müşterisine sunduğu son üründen sorumlu oluyor. Hiç bir müşteri bize gelip de sizin boyacı kötü boyamış galiba bu profilleri düzeltirsin bir daha ki sefere diye anlayış göstermiyor doğrusu.

18 Beğeni

Dediklerize katılıyorum. Çalıştığım bir şirkette teslim aldığımız malzemeler paslı gelmişti. Bizde bunu kabul etmeyip hemen malzemeleri reddetmiştik. Tedarikçi ise yeni makine aldık ondan böyle paslı geliyordur demişti. Bizde bunun bizi ilgilendirmediğini ve düzgün malzeme istediğimizi belirtmiştik.

Bu kağıt kalitesi vs. konular da bunun gibi. Sonuçta biz müşteriyiz ve para veriyoruz. Verdiğimiz paranın karşılığını almak isteriz. Yayinevinin ve matbaanın kendi içlerindeki sorun bizi ilgilendirmez. İthakinin bu sorunu derhal çözmesi lazım.

16 Beğeni