Bende aynı fikirdeyim, hatta bu konu hakkında twitter da @Pamir açtığı gibi bir hastag açmak lazım. Senin yazdığın yazı sanki şablon gibi 
hemen kopyalayıp açtım haştag i
4 Beğeni
Lanetli Tavşan’ın yazarı Bora Chung
https://www.instagram.com/p/CwmnMVVRZF8/?igshid=MzRlODBiNWFlZA==
15 Beğeni
Daha popüler yazarlardanda benzer bir tepki gelirse büyük rezillik olur. R.F Kuang, Joe Abercrombie falan yazarsa tam rezillik. Üstüne de içimizi dökeriz Joe hocam senin 10 kitaplık seriden 3 tane bastılar… birde ithaki kapağını paylaşmıştı adam hevesle.
7 Beğeni
Ünlü Türk yazarlarının yapamadığını yapmış. Takdir edilesi. Keşke kitabını daha önceden temin etseydim, çok beğenilmişti galiba. Listemdeydi de… Okuru bol olsun.
6 Beğeni
Ben de boykota katılıyorum canlar. İthaki geri adım atana kadar hiçbir kitaplarını almayacağım ve penguen mağazalarına adım bile atmayacağım 
6 Beğeni
Peki örneğin Niran Elçi, Hazal Yalın, Cihan Karamancı v.d çevirilerinin yeni baskılarını çekecek mi?
1 Beğeni
Bana yazılanlar saçma geldi hani özel sektörde kendini böyle parçalayıp 7 yıl kandırılmak hayat tecrübesi kazanmış ordan baksın.
Yazdıklarım çoğu arkadaşa aykırı gelebilir hatta bağcıyı dövmek gibi gelebilir ama alakası yok.
Son paragrafa geçen olay gerçekse iyi rezillik ve karaktersizlik.
1 Beğeni
"İthaki’de yaşananları tüylerim diken diken okudum. O belirsizlik halini; hiçbir hakkın yokmuş gibi davranılmasını, patronun seni muhatap bile almamasını ve güvencesizliği, yolu yayınevinden geçmiş her editörün de benim gibi zorlanarak okuduğundan eminim. Sel Yayıncılık’ta yaşananlar, Epsilon Yayınları’nın editörlerine İthaki’ye çok benzer şeyler yaşatması, YKY’nin çevirmen telifleri konusunda yaptıkları ve şu an İthaki’de yaşananların ortak yönü bu yayınevlerinin “patron şirketi” olmasından kaynaklanıyor bence. Yayınevi patronları yayıncılık gönül işidir gibi davranıp işçilerini, çevirmeni, tasarımcıyı, son okumacıyı sömürürken kendileri büyük paralar kazanmaya devam ediyor” dedi.
10 Beğeni
Demek ki bir deşilse hemen hemen hepsinde aynı sorunları göreceğiz. Umarım hem bu sektörde hem bu sektörün dışında işçiler haklarını alırlar ve bu sömürülmeye bir dur denilir. Zaten İthaki boykotundayım, Malazan bile çıksa kendimi engeller almam Umarım yazarlar vs de bizim gösterdiğimiz özverinin benzerini gösterirler de çabuk çözüm bulunur bu sayede.
1 Beğeni
Dava sonucunda mahkeme Aydar’ın kıdem ve ihbar tazminatını almasına yönelik karar verdi. Kararın ardından yaşanan süreci Aydar şöyle anlattı:
“Fakat sermaye anasının gözü. Orada durur mu? Üç yıldır istinafta sürünüyor dava, para pul oldu. Ama benim için mesele verecekleri üç kuruş değildi sadece. Alenen yalan söylenmesi, üçkağıtçılıktan medet umulması, kendisi de çevirmen olan Rana Alpöz’ü bu yalancılığa alet etmeleri, esas zoruma giden bu oldu.”
Bence bu tutum büyük sermayenin ortak bir anlaşması bile olabilir. 15 yıl civarı NTV’de çalışıp kovulan bir gazeteci de bunun aynısını yaşamış. Şirket kıdem tazminatını vermemiş sonrasında dava açmış dava sonuçlandığında hakedişi alım gücü olarak %50 erimiş vs.
Peki yayınevi çalışanlarının sorunları nasıl çözülür? Aydar, bu soruya işçi sınıfının genel koşullarından bağımsız çözüm düşünemediğini belirterek, güçlü sınıf örgütlerine ihtiyaç olduğunu vurguladı.
Aydar, “Komünist Enternasyonal’in kuruluş yıllarında olduğu gibi, sınıf örgütlerini sosyal ve kültürel örgütlenmelerle beslemek ve güçlendirmek de bunun bir parçası tabii. Ama sorun bugün çok daha girift. Devlet okumuş insan istemiyor, eğitimi köstekliyor. Okur kitlesi yoksa hangi yayıncılıktan bahsedebiliriz ki?” dedi.
Ben buna katılmıyorum. Birincisi “okumak” çok fazla abartılıyor. Üniversite okumak “sihirli değnek” olmaktan çıkalı çok oldu. Üniversiteden mezun olup 5 yıl iş bulamayan veya bölümü ile alakasız bambaşka işler yapan kişiler “okumuş” mu sayılıyor? Altı üstü 4 yıllık lisans eğitimi. Günümüzdeki lisans eğitiminin kalitesi de Galatasaray Lisesi seviyesindeki liselerin eğitimiyle yarışabilir mi tartışılır.
Üniversite eğitimine onun kaldırabileceğinden çok daha fazla anlam yükleniyor.
Bilgisayar Programcılığı mezunlarının çoğu programlamadan bir haber. Benim Ege Elektronik’den mezun arkadaşlarımının yaptığı mesleklerden birkaçı; zeytin toptancılığı, üniversitede memur, pazarcılık, ayakkabı satışı.
Uluslararası Ticaret okuyup ayakkabı mağazasında satış görevlisi olarak çalışan arkadaşım da var.
Onun için şu “olması gereken” idealizminden çıkıp hayatta o an ne oluyor sebep-sonuç ilişkisi nasıl işliyor bakıp ona göre hareket etmek gerekiyor diye düşünüyorum. Üniversite bitirdim hayatım kurtuldu mekanizması çoktan yok oldu.
‘SÖMÜRÜNÜN BU KADAR SİSTEMATİKLEŞTİĞİ ÇOK AZ ÜLKE VAR’
Çok doğru ve daha da kötü olacak. Abd’de 40K dolara sıfır Tesla satılıyor. Bizim ülkede o paraya en boş manuel sıfır Clio alınabiliyor.
‘EN İYİ ŞEY SES ÇIKARMAK VE MÜCADELELERİN TAKİPÇİSİ OLMAK’
Güzel ama nasıl örgütleneceksiniz bunun bir cevabı olmalı? Trendyol kuryeleri, taksiciler örgütleniyor ve hep kazanıyor, çünkü büyük idealist amaçlarla bir araya gelmiyorlar. Kendi çıkarları için bir hedef belirleyip onu talep ediyorlar ve alıyorlar.
Büyük idealist amaçlar güden barolar birliği, tabipler odası, mühendisler odası vs. ise hep kaybediyor dikkat ederseniz.
7 Beğeni
Neler neler dönmüş. Yazılanları okudukça PTSD’m canlandı resmen.
Türkiye’de norm bu hocalarım. Sadece yayıncılık sektörü de değil, tanıdığım olan, haberdar olduğum diğer tüm sektörlerde de işler aşağı yukarı böyle yürüyor maalesef. Teknoloji sektöründe, Türkiye’nin gözbebeği firmalarda da ben nerdeyse bizzat aynı şeyleri yaşadım (CEO’nun “elimiz uzundur kariyerini bitiririz” tehditleri, tazminatsız çıkarma için yapılan maymunluklar, keyfi ödenmeyen mesailer vs. vs.).
Küçülen hemen her şirkette de buna benzer şeyler yaşandığından emin olabilirsiniz hocalarım; hatta küçülmeyen yahut büyüyenlerinn de çoğunda. İşler bu şekilde yürüyor ne yazık ki. Ben pek yapacak bir şey olduğunu düşünmüyorum ama janjanlı görülen şirketlerde nelerin döndüğünün duyulması olumlu. İşlerin nasıl yürüdüğünü bilmeyen varsa da öğrenmiş olur. Çalışan arkadaşlara da sabır ve sonrası için iyi şanslar diliyorum.
11 Beğeni
Türkiye de özel sektördeki şirketlerin çok çok azı çalışanların mutluluğu ve konforu için çalışmalar yapıyor. Geri kalanları aşağı doğru gidiyor. Ben çok farklı düşünceler ile özel sektöre başladım. Ama bulduğum şey hem çalışanların, iş verenin ve üst yönetimin davranışları çok farklı bir şekilde karşıma çıktı. Özel sektöre başlayacak olanlar motivasyonlarını bazı şeyleri bilerek başlarlarsa neyle karşılaşacaklarını bildikleri için moralleri çok bozulmaz.
2 Beğeni
Emre Aygün de istifa etti. 1 saat kadar önce toplu bir veda e-postası atmış. Yankı Enki de bırakmıştı daha önce. Çekirdek editör ekibinden geriye bir tek Ömer Ezer kaldı. İşlerin bu noktaya gelmesi çok üzücü.
24 Beğeni
İthaki’ye silkinmek için bahane olur belki. Ayrılanlar da tecrübelerini başka yayın evlerini fantastik ve bilim kurguda güçlendirmek için kullanır umarım.
11 Beğeni
Ben de boykottayım hocam. Malazan serisini şu an komple bassalar almam
Tabi bu boykot 2-3 kişi ile olmaz ama olduğu yere kadar. Ne zaman kendilerini düzeltirler o zaman almaya başlarım.
6 Beğeni
Buna bende dahilim. Elimdeki ithakileri okuyup satıyorum artık bilimkurgu klasiklerden çok merak ettiğim bir şey çıkmazsa yeni kitap almam. Muhtemelen Asimovları, Duneları falan saklarım benim için önemli olan kitaplar hariç yayınevi ile vedalaştık diyebilirim
2 Beğeni
Muhtemelen İthaki bundan sonra başka bir yola girer. Yani bilimkurgu ve fantastik edebiyat pek basacaklarını düşünmüyorum. Tabii hazırlığı belli bir aşamada olanlar basılır, o ayrı. Yeni gelecek olan ekibin ne yol izleyeceği meçhul.
4 Beğeni
Dünya ne tufah bir yer oldu 2019 yılından sonra. Pandemiyle eve kapandık. Hadi evden çıktık sonra bu sefer ekonomik kriz, savaş, deprem. Hadi kafa dağıtalım bunca sorundan dedik sinemaya gidelim sinemacılar ayaklandı, dijitali desen sjw bastı. Hadi kitaba çökelim dedik. Fiyatlar uçtu. Yine bir şekil devam ederiz dedik. Fantastik, bk’nın kalesi düştü, diğer yayınevleri bu alanda hiç aktif olamadı. Hadi oyun oynayalım madem dedik orada da fiyatlar uçtu, üstüne onlar da greve gitti falan. Saçma sapan bir yer oldu dünya. Bundan sonra çiçeklerle ilgileneceğim stres atmak için bakalım oradan nasıl gol atacaklar? Küresel ısınma hazırda bekliyor o cepte zaten. Güneş falan patlar kesin.
22 Beğeni
Çiçekler için konuşuyorum ,bu akşam temizlik yaptım. Balkonda saksıdaki kaç senelik çiçekleri önce kışın çok soğuk olan bir kaç günde ayaz vurdu. Üzerlerine battaniye örttüğüm halde kimini kurtaramadım, kimi de oldukça hırpalandı. Yazın da çok sıcak olan günlerde gölgeye aldığım halde sıcak çarptı. Yapraklar döküldü. Kimi komple kurudu. Kalanlarda kuru dallarda cılız yapraklarla yaşamaya çalışıyorlar. Onların hâlini gördükçe stres atmaktan çok stres sahibi oluyor biraz insan. 
3 Beğeni