Buraya İthaki 9. Baskından bir Troll diyaloğu yazayım da kendiniz karar verin. Görevli arkadaşlar merak etmesin spoiler içermez:
“dün guzu, buğün guzu, yar’n da guzu olmazsa n’olayum,” dedi trollerden biri.
“ne zamandır bi lohma insan etü yiyemedüh.” dedi bir ikincisi. “ahluna turp sıkayum. william’ın, neden getirdi bizi buralara annamıyom-hemi iççek de az galdu,” dedi maşrapasını kafasına diken william’ı dirseğinden dürterek. @silence@Ozgur
15 yıldan fazla İthaki’yi takip ediyorum ve eski kitapların çoğu mevcut. Yeni baskıları bekleyen arkadaşları şanslı görmüyorum. Bana göre şanslı olan eski baskılara sahip olanlar. Kağıt kalitesi çok iyiydi, ayrılma sorunu yok, fiyatları çok uygundu, çeviriler iyiydi, boyları aynıydı (evet şimdikine göre daha stabildi).
Eski kitapları bekleyen arkadaşların heyecanını tabi ki anlıyorum çünkü bende Amber Yıllıklarını bekliyorum.
Benim sitem ettiğim nokta yeni serilere gereken özen verilmiyor, çevrilmiyor, çevrilenler kötü ( Dönüş üçlemesi, Değiştirilmiş Karbon vs) ancak zaten ellerinde çevirileri olan serilerin çoğunu ufak tefek düzeltme ve yeni kapaklarla piyasaya sürme gayretleri daha fazla olduğunu düşünüyorum. Dediğim gibi eski kitapları bekleyenleri (bende bazı serilerde bekliyorum) anlamakla birlikte artık bizim gibi yıllardır Bilim Kurgu ve Fantastik Kurgu edinen insanlarında yeni şeyler görmek istemelerini de anlamalarını rica ediyorum.
Kaç yıldır Sanderson kitapları hariç Epik Fantazi eseri yok, Space Opera yok, seri şeklinde bir bütün bilim kurgu serisi yok (Hyperion çıksın artık), fantastik kurgu zar zor çıkıyor. Buradan elini taşın altına sokup, durmadan yeni seri ve kitap basan Ankira, Arkabahçe, Laika ve eski İthakiye selam olsun.
Farklı yayınevine yönelmek için aynı kitabın ya da serinin başka yayınevinden çıkması lazım. Sabahattin Ali gibi mesala. Zaman Çarkı’nı almayıp onun yerine Witcher okumak aynı tadı vermez haliyle. Poe öykülerini fiyatı daha uyguna gelmesine rağmen İthaki’den almadım bu yüzden.
Yazdığınız şeyin kesinlikle kötü çeviri örneği olduğunu düşünmüyorum. Çevirmen bir noktada konuşmadaki farklılıkları metne yedirmek istemiş, ki olması gereken de budur kanımca. Benzer bir durum Malloryon serisinde de sözkonusu, orada da şiveli konuşan karakterler var. Keza Rüzgârın Adı’nda da Kvothe’nin Ege ağzıyla konuştuğu bir bölüm vardı.
Diyeceğim o ki, motomot çevirmekten iyidir her zaman.
Ben de sizin gibi düşünüyorum. Metnin orjinaline baktığımda farklı noktalama işaretleri ve ingilizce kelimeler gördüm. Tolkien’in Trollerin şivesi hakkında bir söylemi var mı bilmiyorum. Ama çevirmenin romanın ruhuna renk kattığını söyleyebilirim.
Aslında bu konuda İthaki’ye teşekkür etsem yeridir. İthaki’nin bu tutumuna kadar sizin dediğiniz gibi başka yayınevinden baskısı olsa bile İthaki baskısını bekliyordum. Şimdi İthaki baskılarından uzak duruyorum. Mesela Wool kitaplarını çıkardılar. MonoKL baskısını aldım. Tertemiz geldi. (Raflarda biraz uzun durduğu için baya tozlanmış sadece.) Bilimkurgu Klasikleri’nin hepsini aldığımı sanıyordum. Yevgeni Zamyatin - Biz kitabı eksikmiş. Şimdi seri olacakmış, seri bozulacakmış diye düşünmüyorum. Başka yayınevinden bakıyorum. (Yeri gelmişken İthaki baskısı baya kötüymüş. Hangi baskıyı önerirsiniz?) Bu sayede kütüphanemdeki İthaki kitapları oranı düştü. Ayrıca başka başka yayınevleri buldum. Belki de İthaki’nin olması gerektiği veya eskiden olduğu gibi olan yayınevleri. Onu da zamanla anlayacağız.
Hocam tabi ki düşüncenize saygı duyuyorum ama bu şivelere kim neye göre karar veriyor? Örneğin Troller, Karadeniz şivesiyle mi konuşacak, Ege mi, yoksa İç Anadolu mu? Çevirmen diyeceksiniz. İyi de neye göre bu şiveye denk düştüğüne karar veriyor veya neden o şiveye göre çeviriyor? Bunun mantıklı bir yanıtı var mıdır çevirmen açısından?
Bunun cevabını maalesef ben veremem ama sonuçta çevirmen bu tip bir inisiyatifi alacak kadar hem Türkçe hem de Ingilizce bilgisine sahiptir diye düşünüyorum. Ha okur beğenir beğenmez o ayrı mesele ama dediğim gibi, motomot bir şey okumaktan iyidir bence.
Okudum bir bölümünü
Yalnız olmadığım için sevindim.
@cankutpotter dostum tabi ki sözlerim sana değil.
Yanlış bir şey söylediysem kusura bakma lütfen… Ama ne bileyim, ‘bozuk İngilizce kullanılmış’ deniyor. Bozuk İngilizcenin Çorum şivesine (ya da adı her ne ise) denk geldiğini düşünmek bana epeyce tuhaf geldi.
Eh yok sorun değil. Evet tuhaf gelmesi gayet normal aslında ama dediğim gibi, oturmuş bence. Hem burada tartışıyoruz, tabii ki farklı fikirlerle geleceğiz.
Tolkien kitaplarını Metis’in bastığı şekilde insan gibi basmak bu kadar mı zor anlamıyorum. Tolkien konusunda tek mutluluğum var o da Yüzüklerin Efendisi’ni ithakinin alamamış olmasıdır.
Üç Cisim Problemi’yle ilgili bilgisi olan var mı arkadaşlar? Serinin ikinci ve üçüncü kitapları satışta ama ilk kitapla ilgili hala bir yeniden baskı girişimi yok. Bu ne saçmalık…