Jose Saramago - Görmek Kitabı Okuma Etkinliği

Merhaba arkadaşlar. Körlük kitabı için bir etkinliğimiz var biliyorsunuz ve hazır aklımızda kitap tazeyken Görmek içinde bir etkinlik yapalım dedik. Katılmak isterseniz herkesi bekleriz.

Etkinlik başlama tarihi 1 Mart.

  • Katılıyorum
  • Katılmıyorum
  • Belki
0 oylayan
2 Beğeni

Ufaktan giriş yaptım ben. Çünkü bir yandan Mimar Sinan, bir yandan Zaman Çarkı okuması yapıyorum :joy:

3 Beğeni

Ben de erken okuyacağım bu sefer, arkadan gelince zor oluyor tüm başlığı oku oku çok yoruldum :smiley: .

2 Beğeni

Budala’dan sonra başlarım ben de büyük ihtimalle :slight_smile:

2 Beğeni

Körlük yaşanalı 4 yıl olmuş. 200.sayfalara geldim. Sizler ne yaptınız, okumaya başladınız mı ufak ufak?

3 Beğeni

Ben ayın başında başlarım gibi :slight_smile: Keyifli okumalar.

1 Beğeni

Kitabı an itibarıyla bitirdim ben, artık sizleri beklerim :smiley:

3 Beğeni

Ben başladım :slight_smile:

2 Beğeni

Kitabın başlarındayım, şu an bilinmeyen bir ülkede seçim oluyor. İnsanlar oy kullanıyor. Seçim yaklaşırken bu kitabın denk gelmesi güzel oldu :slight_smile:

2 Beğeni

Spoiler

Seçimden istenilen sonuç alınmadığı ve boş oy kullanım oranı fazla olduğu için hükümet sıkıyönetim uygulamayı düşünüyor ve sonrasında bunun çok zor olacağını düşünüp farklı bir şeyin peşine düştüler. Acaba tahmin ettiğim şey mi? Körlük salgınını ülkeyi yönetenler mi yaptı? Bu kitap Körlük’ün çıkış noktası mı? Yani Körlük başkarken her şey normal görünüyordu, ülkenin gündemiyle alakalı hiçbir ön bilgi yoktu. Bir adam arabasındayken trafik ışıklarını seyrederken kör oldu. Bir kaos durumu söz konusu değildi ama niye böyle düşündüm bilmiyorum. Neyse okumaya devam ediyorum :slight_smile:

1 Beğeni

Edit: Teorim çürütüldü. 89. sayfadayım.

Spoiler:

Gerçekten Körlük’ten sonra yaşanıyor bunlar. Şu cümleden anlaşıldı durum:“İki olay arasında en ufak bir ilişki olasılığı bulunmadığı aşikâr, Kesinlikle yok, tek ortak nokta renk, biri beyaz körlük salgınıydı, diğeri beyaz renkli boş oy salgını, İlki için şu ana dek bir açıklama bulamadık, Bunun için de yok,”

Aslında bu sayfaya gelmeden önce bir yerde insanların yeme-içme durumlarını konuşurlarken yiyeceğin her zaman sorun olacağını ve birbirleriyle çatışmaya gireceğini söylemişti biri, yani hükümetten biri, orada da tahminim yersiz olduğunu anladım ama daha somut bir şey görmek istedim. Net olarak Körlük’ten ilk kez burada bahsediliyor. 89’da yani. Belki gözümden kaçan bir yer vardır ama sanmıyorum pek.

3 Beğeni

Bitti. Sinirliyim. Spoiler

Kitabın sonu böyle bitmemeliydi, çok sinir oldum. İnsanların kadının yanında duracağını ve o ekibin birbirine yardımcı olacağını düşünmüştüm. O ilk körü ilk kitapta da sevmemiştim zaten, böyle bir pisliği yapmasında hiçbir sakınca görmedim. Keşke o ölseydi, aklım almıyor bu sona. Aşırı ayar oldum

Olayları sindirince yorum yaparım, şu an görmek istemiyorum Görmek’i. :face_with_symbols_over_mouth:

3 Beğeni

Ben de ilk okuduğumda sinir olmuştum :joy:

1 Beğeni

Ben bu siniri unutup ikinci kez hayatta okumam şu kitabı, hayatım boyunca sinir olmayı planlıyorum :joy: Helal olsun sana, nasıl sindirebildin? :woman_facepalming:

1 Beğeni

Sonra Haşhaş Savaşında Rin ile tanıştım ve herşeye bakışım değişti. Beni o kadar sinir etti ki üstüne çıkabilecek bir kitap ya da karakter yoktur herhalde :joy: Hâlâ 3.kitabı okumadım öyle diyeyim :slight_smile:

Sindiremedim ki, yine sinirlendim ama ilk okumam kadar olmadı bu kez.

1 Beğeni

Okuma boşver, ben silmeye başladım bile hafızadan :joy: .

1 Beğeni

“Görmek” yorumum:

Körlük’ün devamı niteliğinde bir eser olan Görmek politik bir kurgu; hicivlere, iç monologlara, tartışmalara ve kuşkulara ev sahipliği yapıyor.

Bilinmeyen bir ülkede seçim zamanıdır, hükümet insanların kullanacağı oy için absürd bir heyecan içindedir. Tabii ki bu süreç çok normal, çünkü hepsinde koltuk sevdası, iktidar hırsı olduğu için seçim sonuçlarını dört gözle bekliyorlar. Ama duvara toslayacaklar, nedeni ise insanlar oy kullanmıyor… Düşünüp taşınıyorlar ve ikinci seçim oluyor, bu kez de “boş oy” tablosuyla karşı karşıya kalıyorlar. Ülkenin gerginliği had safhaya çıkıyor ve sadece başkente uygulamak üzere çok değişik-bana kalırsa saçmalıklarla dolu- bir dizi tartışmadan sonra aptalca bir karar alıyorlar: sıkıyönetim.

Bundan sonra işler baya ilginçleşiyor, fakat buraya kadar maalesef sıkıcı bir atmosfer hâkim eserde. Diğeri gibi akıcı ve sürükleyici bir yönü yok, merak duygusu eşlik ediyor yalnızca. Yazar Körlük’te olduğu gibi sık sık kendini göstermiyor Görmek’te. Tabii yine makalemsi bir anlatım var, dışarıdan bir anlatıcının sunduklarıyla yetiniyoruz gene. Kitabın ortalarından sonlarına kadar bir karakterin iç çatışmalarına şahit olmak Körlük’ten çok farklı bir yere taşıyor kitabı. Çünkü siyasi bir kriz yaşanıyor olsa bile insan kendine dönüp düşünceleriyle baş başa kalma ihtiyacını karşılayabiliyor, bu düşünme eylemi sancılı olmasına rağmen. Ama öncesinde, herkes beyaz körlükten nasibini aldığı günlerde bu durum pek söz konusu değildi. Anlatıcının anlattıklarına bağımlıydık, insanlar yaşam savaşı veriyordu ve ahlaksızlar vicdansızdı vb.

Görmek’te Körlük’ün önemli karakterleriyle tekrar buluşma fırsatını elde ediyoruz, fakat hiç istemeyeceğimiz, çok fena şeyler oluyor.
Sonuna nasıl geldim bilmiyorum, hiç böyle bir son istemezdim Görmek için. Bazı şeyler için umutluydum; insanların hükümete karşı tutumları neden oldu umuduma. Ne yazık ki beni çok sinirlendirdi Saramago.
Yazara da çok kızamıyorum aslında, yani insanların kör olmazken bile kör olmalarını başka nasıl anlatabilirdi ki?

Puanım: 7/10

Spoiler

Doktorun karısı ve köpeği ölmemeliydi ya. Göz doktorunu da tutuklayıp götürdüler. Şok içinde bıraktı yazar beni. Hâlâ boş yerlere bakıp devamının gelmesini umdum. Aşırı sinir bozucu bir sondu, kaç gündür unutamıyorum :face_holding_back_tears:

4 Beğeni

Tam ayın birinde çıkarıp masanın üstüne koydum, o günden beri gayet başarılı şekilde tozlanıyor :joy: . Bu hafta sonu ekstrem saçma yoğunlu bir aktivitem çıkmazsa başlayacağım umarım.

1 Beğeni

Okumaya gönlüm yok demiyor da :joy:

Vakit yok ki, hiç bişi okuyamadım :pensive: .

1 Beğeni