Jose Saramago Okuma Rehberi

Bu konuda kendimce yaptığım Jose Saramago okuma rehberimi kısaca paylaşmaya çalışacağım. Sırasıyla bence bu şekilde okunabilinir:

  1. Bilinmeyen Adanın Öyküsü: İnce bir kitap olduğu için ve eğlenceli de olduğu için bununla başlamanızı öneririm.

  2. Ölümlü Nesneler: İçerisinde çok güzel 6 hikaye var.

  3. Kopyalanmış Adam: Özellikle kitabın sonu tüyleri diken diken eden cinstendi. Konusu; Tarih öğretmeni olan Tertuliano Maximo Afonso’nun bir filmde kendisine çok benzeyen bir oyuncuyu görmesi üzerine o kişiyi bulma çabasını ve bulduktan sonrasını ki olaylar tam da burada başlayıp gelişmeye başlıyor.

  4. Körlük: Muhteşem bir kitaptır.

  5. Görmek. Körlüğün devamı kitap bir yerde oraya bağlanacak.

  6. Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş: Kitap beni adeta büyüledi. Yine oldukça akıcı ve hiç sıkmayan bir kitap. Jose Saramago yine hikaye aralarına girip ufak ufak tebessüm ettiriyor. Bu kitabı okuyunca ölümsüzlük istemezsiniz diye düşünüyorum :sweat_smile: Başta bana yazarın ‘‘Körlük’’ kitabını anımsattı ama olaylar daha sonra çok değişti ve farklı bir hikayeye döndü. Konusuna kısaca değineyim; yılbaşının ertesi günü bilinmeyen bir ülkede hiç kimse ölmez. Ülkede ölüm olmayınca kaos meydana gelir. Daha sonra ise ölüm tekrar ortaya çıkar ve hikaye buradan sonra çok daha farklı şekilde değişip, gelişmeye başlar.

  7. Mağara: Etkileyici bir kitaptı, Jose Saramago’ya hayran olmamak elde değil. Kitabı okumaya başladığınız anda sizi içine çekiyor ve hikayedeki aileyle yaşıyorsunuz. Kitabın bize anlatmak istediği mesaj tüketim toplumu olduğumuz, modern yaşamın bizlere özgürlük değil kölelik sunduğu. Bunu da yazar çok güzel bir şekilde anlatmış. Konusu; çömlekçi olan Cipriano Algor, kızı ve merkez denen yerde güvenlik görevlisi olarak çalışan damadı ile birlikte köy evinde yaşıyor. Cipriano Algor bu çömlekçilik işi ile evini geçindirdiği için merkez denen yere (bu merkezi bugünkü ultra lüks siteler gibi düşünebilirsiniz. İçerisinde alışveriş merkezleri, hastaneler vs… olan) çömleklerini satmaya gidiyor ama bir gün yine gittiği zaman artık bu ürünlerin zamana uymadığı için satılmadığı ve bu yüzdende artık alışverişi durduklarını öğreniyor. Olaylar bu şekilde gelişmeye başlıyor ve okurken sizde ailenin bir ferdi gibi hissediyorsunuz.

  8. Filin Yolculuğu: Hikayemiz 16.yy’da geçiyor. Portekiz Kralı 3.Joao kuzeni olan Kutsal Roma - Germen İmparatoru 2.Maximilian’a hediye olarak Süleyman adında fil yollamaya karar verir. Fil terbiyecisi Subhro’nun ve fil Süleyman’ın Lizbon’dan Viyana’ya doğru yolculuğunu okuyoruz. Hikaye ara ara yazar tarafından kesintiye uğruyor. Bunu ya kendi görüşünü dile getirmek için ya da okuyucuyu aydınlatmak, işe biraz mizah katmak için yapıyor.

  9. Çatıdaki Pencere: Yazarın aslında ilk yazdığı eserlerinden biri ama zamanında yayınevi bu eseri kaybetmiş. Yıllar sonra yayınevi bu eseri bulup yazarı aramış ama yazar basılmasına karşı çıkmış. Kendisi öldükten sonra bu eser yayınlanabilmiş. Konusu; bir apartmanın sakinlerinin hayatlarına konuk oluyoruz. Her dairede farklı sevinçler, hüzünler, umutsuzluklar ve umutlar var. Yeri geliyor hüzünleniyorsunuz, yeri geliyor siz de mutlu oluyorsunuz, sinirleniyorsunuz. Kitap kolay okunur şekilde yazılmış. Yazım ve imla konusunda yazar kendi tarzıyla yazmamış.

  10. Ricardo Reis’in Öldüğü Yıl: Jose Saramago, Fernando Pessoa’nın takma adlarından biri olan Ricardo Reis’e yeniden hayat vermiş. Fernando Pessoa’nın öldüğünü öğrenen Ricardo Reis 16 yıl sonra Portekiz’e geri dönüyor. Ricardo Reis’in hayatının çok kısa ama dolu dolu olan kısmına dahil oluyoruz. Bu süre zarfında sık sık Fernando Pessoa ziyarete geliyor ve sohbetlerini okumak çok keyifliydi. Tabii bir yandan Ricardo Reis’in hayatını okurken bir yandan Avrupa’da faşizm rüzgarları esiyor. Almanya’da Hitler, Portekiz’de Salazar, İspanya’da Franco, İtalya’da Mussolini iktidara gelmeye başlıyor ve yazar bu yaşanan olayları, karışıklıkları, kaosu kendi yorumuyla güzel bir şekilde bize aktarıyor.

  11. Kabil: Eğer dini konularda hassassanız pek okumanızı tavsiye etmem. Adem ile Havva’nın yaratılışından, cennetten kovuluşlarından başlıyor. Kabil’in Habil’i neden öldürdüğüne değiniyor ve Kabil’in geçmiş ile gelecek arasında dolaşırken dini bazı olayları Kabil’in gözünden okuduğumuz felsefi bir kitap. Kitapta müstehcen kısımlar var.

  12. İsa’ya Göre İncil: Saramago’nun ülkesini terk etmek zorunda kaldığı olaylı kitap. Hristiyanlığın hikayesini Saramago kutsal metinlerdeki sıralamaya uyarak kendi bakış açısıyla yorumlamış. Özellikle Tanrı, Şeytan konuşmaları ve Tanrının adaleti ile ilgili konuşmalar kitabın en güzel kısımlarıydı. Kabil kitabına göre bu kitap daha cesurca yazılmış. Kitap İsa doğmadan önce anne ve babası olan Yusuf ile Meryem’den başlıyor ve İsa’nın gençliğinden peygamberliğine ve infazına kadar gidiyor.

  13. Bütün İsimler: Kitap başlarda çok ağır bir şekilde ilerliyor ama bir yerden sonra kendinizi merak içinde kitabı elinizden bırakamayacak bir şekilde buluyorsunuz. Konusu; Nüfus Kayıt Merkez Arşivinde çalışan Don Jose’ nin ünlü kişilerle ilgili gazetelerden koparttığı kupürlerin arasına meçhul bir kadının fişinin karışmasıyla beraber kendisini saplantılı, paranoyak bir şekilde bir bilinmezin peşinde koşarken buluyor.

  14. Mızraklar Mızraklar Tüfekler Tüfekler: Jose Saramago’nun üzerinde çalıştığı ama tamamlamaya ömrünün yetmediği son kitabı. İçerisinde güzel çizimler var. Kitap 130 sayfa. Bunun 74 sayfası tamamlanamayan öykü. Geri kalan sayfalar yazarın notları ve ağırlıklı olarak kartellere savaş açıp hayatını kaybeden gazetecileri anma diyebiliriz. Kitap tamamlanabilse çok güzel bir eser daha görecekmişiz.

  15. Lizbon Kuşatmasının Tarihi.

  16. Baltasar İle Blimunda.

  17. Toprağın Uyanışı.

  18. Yitik Adanın Öyküsü.

  19. Dul.

  20. Ressamın Günlüğü: Bilindik Saramago üslubu var kitapta. Yazarın diğer okuduğum kitaplarına göre bu kitap bana biraz daha ağır başladı gibi geldi ama sonradan güzelleşti. Konusu; orta yaşlarında H adında bir ressamın kendini ve hayatı sorgulamasını anlatıyor. Yine Salazar Dönemine de değiniyor. Ayrıca Faşist rejimin olduğu bir dönemde İtalya’da kısa ama güzel bir sanat turuna çıkartıyor yazar.

  21. Defterler.

  22. Portekiz’e Yolculuk: Yazar yıllar sonra Porkekiz’e dönüyor ve orada bizi seyahate çıkarıyor.

  23. Küçük Anılar: İnce bir kitap 130 sayfa kadar. Jose Saramago kendi çocukluk ve gençlik zamanlarıyla ilgili anılarını yazmış. Oldukça güzeldi. Hemen hemen her kitabının nasıl ortaya çıktığı yine bu anılarla ilintili.

  24. Heykelden Taşa Nobel Konuşmaları.

  25. Belki de Neşe: Şiir kitabı okumasanız da bir şey kaybetmezsiniz.

Umarım yardımcı olur. Keyifli okumalar dilerim :slight_smile: ( Bazı kitapların konusunu tam hatırlayamadığım için yanlarını boş bıraktım. Sadece lezzeti aklımda kalmış :slight_smile: )

21 Beğeni

Ressamın Günlüğünü çok beğenmistim

2 Beğeni

Saramago’nun her kitabı güzel :smiling_face: Sadece şu an fiyatları can yakıcı biraz.

1 Beğeni

Rehberinize bayıldım. Saramago’yu çok merak ettiğim yazarlardandı fırsat olup okumaya başlayınca sizin rehberinizden faydalanacağım çok yararlı olmuş teşekkürler.

2 Beğeni

Teşekkür ederim, umarım faydalı olur :smiling_face:

2 Beğeni

Eline sağlık üstat. Bilinmeyen Adanın Öyküsü ve Körlük kitaplarını severek okudum. Yazarın tarzı dolayısıyla okumak zor ama alışınca güzel bir atmosfere sokuyor

2 Beğeni

Elimde yazara ait Körlük ve Görmek kitapları var. Sizce yazara Körlük kitabı ile başlanır mı? Yoksa yazara alışmak için önce birkaç kitabını okumam gerekir mi? Gerekirse bunlar hangileridir? Bilgi verir misiniz?

1 Beğeni

Körlük kitabı ile de başlanır ama yazarın yazım şekline alışmak daha rahat olsun diye ve ince olduğu için Bilinmeyen Ada’nın Öyküsü kitabını önerdim. Ben de yazara Körlük ile başladım ama yazımına alışana kadar yaklaşık bir 60-70 sayfa boşa okumuştum. Bu arada Görmek kitabı Körlük kitabına bağlandığı için önce Körlük’ü okumanı öneririm.

@Srbs teşekkür ederim :smiling_face: Evet yazım tekniği ilk bir zorluyor ama öğrenince çok iyi tat veriyor.

3 Beğeni

Bilinmeyen Adanın Öyküsü Sesli Kitap

2 Beğeni

Tavsiyeniz için teşekkür ederim.

2 Beğeni

Konuyu canlandıralım ya çok ıssız kalmış buralar :smiley:

1 Beğeni

Buket Uzuner’i sevdim :slight_smile:

İstanbul Öyküleri kitabından.

2 Beğeni

:slight_smile:

Silindi.
Bard yerine ben cevap vermişim gibi oldu. :slight_smile:

2 Beğeni

Jose Saramago, 20. yüzyılın en önemli yazarlarından biri olarak kabul edilen Portekizli bir yazardır. Nobel Edebiyat Ödülü’nü de kazanan Saramago, eserlerinde insan ve toplumla ilgili derin ve felsefi sorgulamalara yer verir.

Saramago’nun kitapları hakkında genel yorumlarım:

  • Eşsiz bir dil: Saramago, kendine özgü bir dil kullanımıyla bilinir. Karmaşık cümle yapıları ve uzun paragraflar, eserlerine özgü bir akıcılık ve derinlik katar.
  • Toplumsal eleştiri: Saramago, kitaplarında totalitarizm, savaş, yoksulluk ve eşitsizlik gibi birçok toplumsal sorunu eleştirir. Bunu yaparken didaktik bir üslup kullanmaz, okurları kendi fikirlerini oluşturmaya teşvik eder.
  • Varoluşçu sorgulamalar: Saramago, eserlerinde ölüm, özgür irade, kader ve kimlik gibi varoluşçu sorgulamalara yer verir. Bunu yaparken okurları insan olmanın ne demek olduğu üzerine düşünmeye teşvik eder.

Saramago’nun en sevdiğim kitapları:

  • Körlük: Bu kitap, aniden kör olan bir grup insanın hikayesini anlatır. Saramago, bu kitapta insan doğasının karanlık ve aydınlık yönlerini ustaca bir şekilde ele alır.
  • Görmek: Bu kitap, Körlük’ün devamı niteliğindedir. Görme yeteneğini geri kazanan insanların hikayesini anlatan bu kitapta, Saramago insanlığın geçmişten ders alma konusundaki becerisini sorgular.
  • Ricardo Reis’in Ölümü: Bu kitap, Fernando Pessoa’nın heteronimi olan Ricardo Reis’in hikayesini anlatır. Saramago, bu kitapta ölüm, kimlik ve anlam arayışı gibi temaları ele alır.

Saramago’nun kitapları her zevke hitap etmeyebilir. Karmaşık dil kullanımı ve felsefi sorgulamalar, bazı okuyucular için zorlayıcı olabilir. Ancak, edebiyatta derinlik ve anlam arayan okurlar için Saramago’nun eserleri oldukça tatmin edici olacaktır.

Eğer Saramago’nun kitaplarını okumayı düşünüyorsanız, Körlük veya Görmek ile başlamanızı tavsiye ederim. Bu kitaplar, Saramago’nun tarzını ve temalarını anlamak için iyi bir başlangıç noktası olacaktır.

3 Beğeni

@alper’de yapay zeka çıktı iyi mi :rofl: Tam karşılaştırma yapıyordum sildin :smiley:

@Bard fena değil, sağ ol :slight_smile:

Görmek kitabı Körlüğün devamı olmaz öyle şey, önce Görmeyi okuyan çok ağır spoiler yer :slightly_smiling_face: Ben Körlük kitabıyla başladım ama kimsenin gözü korkmasın diye Bilinmeyen Adanın Öyküsü kitabıyla başlamalarını öneriyorum.

1 Beğeni

Forumda Bard’a yardımcı olmak görevimiz, :slight_smile:

Notebooklm ile yavaştan tanıştığımız Gemini ile çok daha zeki olacak.

https://notebooklm.google/

2 Beğeni

Ufak tefek hataları var ama yine de güzel anlatıyor :smile:

1 Beğeni

Ben de Bilinmeyen Adanın Öyküsü kitabını tavsiye etmem. En azından belli bir okuma deneyimi olan kişilere çünkü zayıf bir kitap bana göre. Hani tek kitaplık şans verecek birisi bu kitabı okursa "Bu ne be! Bu muymuş Saramago? " diyebilir. Aksine ben Saramago severlerin özlediklerinde çerezlik tüketecekleri bir kitap olarak görüyorum. Sadece bu kitapla değerlendirme yapacaklar yanılgıya düşebilir.

Körlük kitabı daha doğru bir başlangıç olabilir. Popülaritesi ve sürekli göz önünde bulunması alışma süreci açısından daha olumlu olabilir.

Karmaşık cümle yapısı ve uzun paragraflarla karşılaşmadım. Anlatım tarzının farklı olduğu doğru hatta çoğu yazarlık derslerinde önerilmeyen bir tarz. Açıkçası bu tarzından nefret ettim. Yer yer fenalık geçirdim. Sinemadayken ön koltuktakilerin sürekli kıpırdanıp ayağa kalkması ve filmi rezil etmeleri gibi bir his oluştu içimde. Sabrettim diyebiliriz.

Ekleme: Aslına bakarsan rehbere göz attığımda tercihim Küçük Anılar olurmuş. Yazarı tanımadan eserlerini okuyunca bir şeyler eksik kalıyor gibi geliyor bana. Sanırım bu kitaba yöneleceğim.

1 Beğeni

Ben Körlük ile başkadım ama yazım tarzına alışana kadar bayağı bir sayfa okudum. Yazım tarzına alışmak için önerdim Bilinmeyen Adanın Öyküsünü ama Körlük ile de başlanılsa olur. Anlatım tarzına alışınca fazla göze batmıyor aslında, alışılıyor zamanla. Bir de niye böyle yazdığını anlattığı bir yazı vardı, bulabilirsem aşağıya etiketlerim.

2 Beğeni

Noktalamayla sorunum yok hikayenin ortasında yazarın ortaya çıkmasıyla sorunum var.

1 Beğeni