Seviyoruz sizi denetmenler
Biz de yapmazsak tadı çıkmıyor.
Seri yok diye biliyorum ben. Hepsi birbirinden bağımsız.
Dracula hakkında internette cinsel içerikli bir kitap diyorlar. Ben iki yıl önce okuduğumda hiç cinselliğe rastlamamıştım, rastladıysam da hatırlamıyorum şu an. Dracula’yı yeni okumuş birisi bilgilendirebilir mi acaba beni? Çok önemli bir konu değil ama aklıma takıldı.
Ben yeni okudum sayılır ve öyle birşey hiç hatırlamıyorum.Şaşırdım şu an öyle söylemelerine.
Okuyalı uzun zaman oldu ama cinsellikle ilgili alt metinler vardı diye hatırlıyorum.
Örneğin Dracula kadınları baştan çıkarıyor. Dracula’nın kadınları vampirlere dönüştürmesi ve kendine şehvet duymalarını sağlaması vs.
Yine bir yerde erkek bir karakterin kadın vampire kazık saplama hadiselerinin birisinde hırsla karışık zevk vs diyordu yazar.
Çok net hatırlamadığım için yüzeysel hatırladıklarım bunlar.
Daha önce forumda paylaştığımı sanıyordum ama paylaşmamışım. Birkaç makaleyi irdeleyerek hazırlamıştım zamanında. Bahsedilen bağlamda uygun olduğunu düşünerek buraya iliştireyim:
Viktoryan geleneğin orta yerinde doğmuş Dracula, devrinin popüler eseri olarak çıktığı yolda 20. yüzyıl sinema adaptasyonları ile fantazi kültü haline gelirken aynı zamanda tüm zamanların en çok irdelenen kitaplarından biri mertebesine de erişmiş evrensel bir ilgi odağı. Avrupa soslu "istila edebiyatı"nın İngiliz asilzadesi konumundaki eseri yüzyıllar sonra bile hala ilgi çekici kılan ise sunduğu okuma katmanları oluyor.
Bu katmanların en ilgi çekici olanı feminist bakış açısı ile romanın ikili doğasının ele alınması oluyor. Tam da bu noktada Dracula, Viktoryan cinsiyet rollerinin ve baskılanmış cinselliğin bir dışa vurumu olarak okunmaya başlıyor. Romanın ilk yarısında Stoker “geleneksel” kadını yansıtan Lucy’i, ikinci yarısında ise “liberal” kadını yansıtan Mina’yı eksenine yerleştiriyor. Diyaloglar ve yazar müdahaleleri alabildiğine ataerkil bir tandansta ilerlerken arka planda bambaşka bir bilinçaltı katman peydahlanıyor. Stoker’ın Dracula’yı Viktoryan çağın “tersine cinsiyet” rollerinin hayat bulduğu bir kaynağa dönüştürdüğü bu katman, tüm zamanların en ilgi çekici yöntemlerinden biri olacak kadının vampirleştirilmesini temel alıp onu bilhassa Mina özelinde Viktoryan “Yeni Kadınlık” anlayışının vücut bulmuş hali olarak okura bir nevi satirik bir tepeden bakışla sunmuş oluyor. Tüm bunlara eşliken bir yandan da alt metinde pasifize edilmiş erkeklik ve beceriksiz şövalyevari sayıklamalar, Stoker’ın bu muamma anlatısını ilgi çekici bir feminist analiz kaynağına dönüştürüyor.
Devrinin popüler tarzı “mektup roman” olarak vücut bulan Dracula, Stoker’ın Avrupa folklor incelemelerinin mirası olarak bambaşka vaatlerle başlayan ama ilerleyen sayfalarda vadettiği potansiyeli akış içinde kaybeden bir anlatı. Bir yandan feminizm, bir yandan Freud-Jung ekseninde, bir yandan da tersine sömürgecilik denebilecek İmparotorluk Gotiği anlayışında okunabilen Dracula; mesele karakter gelişimi ve sağlam bir kurguya gelince sınıfta kalıyor. Stoker’ın iki boyutlu Viktoryan yazarlık anlayışı ile Dracula, bir klasikten ziyade sansasyonel bir edebiyat olayı olarak kendi zincirleriyle varolmaya devam ediyor.
Evet haklısınız bu tarz anlatımlar vardı.Ama ben bu konunun çok baskın olduğunu düşünmediğim için böyle bir kanıya vardım kendimce.Çok üstünde durmamış da olabilirim.
İthaki böyle numaralarla kitaplarını satabileceğini düşünüyorsa eğer, doğru düşünüyor
Aynen öyle, şimdi konusunu okusam ve ilgimi çekmese bile sırf bu paylaşımdan ötürü merak edeceğim.
- Kitap Algernon Blackwood mu olacak acaba?
Bir yerde seriye eklenecek ama ne zaman… En çok merak ettiğim kitap bu.
Algernoon Blackwood’un eserlerinden mutlaka yayınlayacaklardır. Daha önce Hayalet Öykülerini yayınlamışlardı, tekrar çeviriye ihtiyaç duymadan tekrar yayınlayabilirler (daha düşük maliyet olur) . Benzerini Innsmouth’ın Üzerindeki Gölge’de de yapmışlardı.
@ilydious World War Z olabilir mi? (Wikipedia sağolsun )
Algernon blackwood 2022de eklenir. Nedeni ise gelecek yıl düşüyor telifi şimdi almaya kalksan zaten ancak yaparsın:grin:
Ama zaten İthaki’deydi. Kayıp mı etmişler…
Kayıp etmelerine gerek yok ki şimdi alırsan telifli gelecek yıl telifsiz. George Orwell misali
Doğru tahmin etmişsiniz.