Kapak tasarımı o kadar güzel ki
Evet bende beğendim.
Dünya Savaşı Z bu filmi olan değil mi?
Çizimlerle uğraşan birisi olarak ( her ne kadar çok iyi olmasa da ) bu serinin kapak tasarımlarına hastayım. Bazen sadece bu görseller için alasım geliyor ama sonra kendimi durduruyorum. ‘‘Tut ki bir rüya gördün’’ ve ‘’ Dünya savaşı z’’ yi almayı düşünüyorum şimdilik. En son ‘‘Tuhaf hava’’ kitabını okumuştum. Hoşuma gitmişti açıkcası. Hele ‘‘Bulut’’ isimli hikayede hafif bir atak geçirdiğimi söyleyebilirim. Yazar ve hayal gücüm sağolsun.
Evet filmi de var eserin. Ama eserin filme göre çok daha başarılı olduğunu birçok yerde okumuştum zamanında.
Teşekkür ederim Kitaplar her zaman filmlerinden çok daha iyi oluyor.
Arkadaşlar sizde de bu seriyi okurken göz yorgunluğu oluyor mu? Font kaynaklı mı yoksa boyutla mı alakalı bilmiyorum ama gerçekten bu seriyi sevmeme rağmen okurken gözlerime kum atılmış gibi oluyorum bir süre sonra.
Sayfalarda kenar boşlukları diğer kitaplara göre daha az. Bu yüzden bir sayfada çok kelime var ve hepsi yığılmış gibi duruyor. Ben de okurken yoruluyorum. Kitap okurken en sevmediğim olay bir sayfada oyalanmak. Kitapların daha kalın olmasını ancak sayfaları daha hızlı çevirmeyi tercih ederim.
Dizgi, sayfa düzeni ve punto açısından İşKültür HAY kitapları çok iyi, bu karanlık seriinin bu şekilde baskısı olduğunu düşünsenize, hele de HAY gibi ciltli olsa …
Bende de aynı durum oluyor. Kullanılan font çok kötü.
Şu an böyleyim. 30 sayfa okudum ve gözlerim sızlıyor.
Gözleri zorladığı gibi insanın okuma zevkine de hasar veriyor bence. Seri ilk çıktığında rahatsızlığımı belirtmiştim hatta. Ama bu saatten sonra değişmez bu font. Bari biraz daha büyük olsa yazı boyutu.
39 kitap ilknoktada yüzde elli indirimde. Almamak için zor duruyorum açıkçası. Elimde sadece Mary Shelly’den var ne yapmalıyım?
Dizide korku/ gotik türünde ilk kez dilimize kazandırılan ve türde kült eserler var, bence seti alın Ben yeni eseri şimdiden iple çekiyorum
Bu serinin Korku olarak adlandırılmasını biraz yanlış buluyorum. Farklı bir intiba bırakıyor. Birçok kitap korku unsurundan ayrılıyor bana kalırsa. Psikolojik yönüyle birlikte karanlıkta kalan insan davranışları ön planda gibi geliyor. Mesela Mathilda’nın korku olduğunu söylemek ne derece doğru olur? Cehennemlik Yürek şiddet, vahşet adı altında korku unsurları içeriyordu mesela.
Seriden sırf korku denildiği için uzak duran çok kişiye rastladım. Eğer telif sorunu olmasa veya telifsizlerden tercih edilseydi “Kısa Bir Cehennem Ziyareti, Bir Maskenin İtirafları, Kaçan Ayna” vb. eserler de bu seriye dahil olabilir.
Lovecraft’ı korkunç bulamıyorum henüz ama çoğu kitap biraz Lovecraft’ı anımsatıyor. Bazının anlatım tarzı, bazısının bilinmeyen olguları…
Yani aslında seri oldukça geniş bir yelpazeye yayılıyor. Oldukça çeşitli bir karanlık ağı var diyebiliriz. Çocuk istismarından psikolojik durumlara, vahşetten zevk alanlardan tekinsiz mekanlara kadar. Sırf korku diye uzak duran varsa biraz araştırarak kendisinin korkacağı eserlerden uzak durarak diğer eserleri tercih edebilir.
Kumadam ve Kara Örümcek açık ara en beğenmediğim kitaplardı. Fazla da okuyamadım ama bu sene epey okumayı planlıyorum bu seriden tabii gözlerim kumdan arındıkça.
Kumadam’ı ben de hiç sevemedim. Cehenemlik Yürek şimdilik seriden favorim. Barker’ın yaratık tasvirleri çok etkileyici ve ürkütücü, Dokudünya’da aynı şekildeydi. Ama hacmine göre okumaya değmeyen bir kitaptı benim için. Şu anda da Sapık’ı okuyorum, güzel gidiyor.
Elimdeki kitaplar bitince ben de okuyayım. Dokudünya okumadım. Barker sevdiğim için genelde ertelediklerim arasında.