Karn Aduamin (Tanışalım, Kaynaşalım)

Güzel güzel :smile: Tekrar hoş geldin. Yazdığın kadarıyla ben seni kendime bayağı yakın buldum. BKZ: Çay, kahve, hele ki patlıcan… Tek sorun Tıp okuyor olman, farklı dünyaların insanıyız yani :joy: Rick Riordan’ın Percy Jackson serisini okumanı öneririm, beğeneceğini düşünüyorum.

1 Beğeni

Hoşbulduk. Ortak hobiler içindeki kişiler aynı dünyanın insanları olmalı bence :blush: Percy’i okumuş ve sevmiştim. Mihawk’ı da severim ayrıca :upside_down_face:

2 Beğeni

Hoş geldiniz efenim, saygılar…

1 Beğeni

Arkadaşlar merhaba, ben buraya yeni geldim ama kayboldum. Buradan Bostancı minibüsü geçiyor mu?

10 Beğeni

Merhaba, ben de yeni üye oldum. Umarım güzel vakit geçirebileceğimiz bir forum olur.

8 Beğeni

Hancı’dan gelen mesaja istediği şekilde cevap verirseniz, belki size bazı konularda yardımcı olabilir. Hoş geldiniz :krs:

6 Beğeni

Merhaba ben de yeni geldim. Herkese selam.

4 Beğeni

Merhabalar herkese, adım Beren 20 yaşındayım. Bir buçuk senedir falan kayıp rıhtım forumlarını takip ediyordum fakat üye olmak şimdiye kısmetmiş. Benim fantastik/bilimkurgu maceram 9. sınıfta sıra arkadaşımın mutlaka ama mutlaka okumalısın, bunu konuşmalıyız diyerek elime Buz ve Ateşin Şarkısı serisinin ilk kitabını bırakmasıyla başladı. Tabi bunun öncesinde de çok fazla kitap okuyan biriydim ama genelde Türk ve dünya klasikleri veya şiir kitapları okuyordum. Taht Oyunları’ndan sonra serinin diğer kitaplarını da hemencecik okudum ve kitaplara tam anlamıyla aşık oldum ve başka, başka ne okuyabilirim bunun gibi diye düşünmeye başladım. Sonrasında ise fantastik/bilimkurgu kaçınılmazım oldu. Yine de bu alanda çok okuma yapamıyorum. Hala okumam gereken çok kitap varmış gibi hissediyorum. O yüzden buradayım ve hepinizi selamlıyorum :slight_smile:

11 Beğeni

Hoş geldin bizde seni selamlıyoruz. Tavsiye istersen bende çok aynı şekilde dünya klasikleriyle ilgili senden de tavsiye isteyebilirim çünkü klasikleri okumakta zorlanan biriyim. Çoğunu sıkıcı buluyorum. :slight_smile:

2 Beğeni

Hosbuldum öncelikle. Tabi ki foruma fikir alışverişinde bulunmak için üye oldum, her türlü öneriye açığım ayrıca ben de isteyene öneri yapabilirim. :+1:

1 Beğeni

İnsanlar ne güzel tanıtmış kendini, çok özendim, ama ben beceremem bu işi. Usulca herkese hoş geldiniz deyip gidiyorum buradan…

9 Beğeni

Beni de alın aranıza, ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda. Yaşını yazanlar, hepiniz ne kadar gençsiniz. Vay be. 26 yaşındayım, 13’ün iki katı olması münasebetiyle yaşıma uyuz oluyorum. 27 olsam da kurtulsam. Heh bir de fantastik edebiyata-bilimkurguya başlama hikayesini yazanlar olmuş, pek güzel. Beni de küçükken dayımın kitapları arasında bulup okuduğum Yüzüklerin Efendisi ve daha sonra alıp okuduğum Yerdeniz yaktı.

10 Beğeni

Şimdi efenim sanıyorum ki bi 7 8 senedir KayıpRıhtım’ı takip ediyorum. Tamam pek foruma takılmadım. Ama bir seriye başlayacaksam ilk buradaki arkadaşların yorumlarını okudum. Bu site sayesinde pek çok seriye başladım. Bazılarından vazgeçtim. Galiba saklandığım perdenin ardından çıkmanın zamanı geldi. O yüzden Merhabalar efenim ve inadına fantazya

12 Beğeni

Nasıl başlasam bilemedim, 2 saattir kendimi nasıl tanıtırım diye düşünüyorum. En iyisi aklıma geldiği gibi hemen yazıya geçirmek galiba.

Forumu yaklaşık 2 senedir takip ederim, üye olmak bu günlere kısmetmiş. Bu forum sayesinde birçok kitaba başladım birçoğuna başlamadım, kitapları daha da sevdim. O yüzden öncelikle hepinize teşekkür ederim forum ahalisi. Okumaya tam anlamıyla altıncı sınıf başlarında başladım. O zamana kadar hocalar ne kadar kitap ödevi de verse okumam için uğraşsa da bir türlü ısınamamıştım. Nedense kitapları hep sıkıcı , boş insan işi :joy: ve vakit kaybı olarak görüyordum. Kim bilir belki de o zamana kadar ders kitaplarından başka pek fazla kitapla haşır neşir olmadığımdan dolayıdır. Ben böyle düşünegelirken altıncı sınıfın birinci döneminde arkadaşım ilk Sherlock Holmes kitabımı hediye etti. İstemeye istemeye de olsa hediye olduğu için okumaya başlamıştım. Okumaya başlamamdan dört gün sonra başka bir Sherlock Holmes kitabı okurken buldum kendimi. Nedense Sherlock Holmes kitaplarından sonra polisiye romanları bırakıp daha çok türk, dünya klasikleri ve tarihi romanlar okumaya başladım. Yaklaşık bir sene önce de Witcher kitaplarının ( witcher 2 oyunu hayatıma giren ilk fantastik eser, bu yüzden bu serinin yeri ayrıdır bende) çevirisiyle fantastik, bilim kurgu ve polisiye romanlarına tekrar dönüş yaptım. Vakit buldukça kitap okumaya gayret ediyorum. Ne yazık ki e-kitap okumayı sevmediğimden ( ne yapalım ister alışkanlık diyin, ister saçma bir huy diyin çok darda kalmadıkça e-kitap okumayı başaramıyorum :frowning: ) 17 yaşında bir öğrenci olarak bazen sevdiğim serilerin basımını bulmak ve almak zor olabiliyor. Bu yüzden de bazen kitap konusunda sıkıntılı dönemler geçirebiliyorum :frowning:

Eh işte bodoslama yazınca böyle bir yazı çıkıyor ortaya. Uzun uzun düşünürek yazmaya çalışsam galiba hiçbir zaman yazamayacaktım. Bu yüzden sürç-i lisan ettiysem affola. Ha bu arada nickin altında yazmasına rağmen ben yine de ismimin Ahmet Hakan olduğunu belirteyim :slight_smile: . Şimdi şöyle geriye doğru bakınca bayağı uzun yazmışım, umarım sizi sıkmamışımdır. Şimdiden hepinizle tanıştığıma memnun oldum.

11 Beğeni

Bana birini çok fena hatırlatıyorsun onun da deli bir karakteri vardı yorumlarını okurken gülümserdim sebepsiz kendi kendiyle tartışırmış gibi yazardı. : )
Hoş geldin denizkızı ben de okuma alışkanlığımı bir süredir gerilerde bir yerde unuttum ama kaybettiğimi sanmıyorum şu dışarı çıkıp canı ne zaman isterse pasaklı bir şekilde eve geri gelen kediler olur ya onlar gibidir benim okuma alışkanlığım.

Fanboyluk sadece bir iki seride yapabileceğim bir şeydir yeri geldi mi fangirllük bile yaparım önemli olan fanlıktır. Yine de neyde fanlık ve spoilerli iç dökme yapmak istediğini yazmamışsın yani ergen distopyalarından alacakaranlığa kadar geniş bir yelpaze var onlardan biriyse arkama bile bakmadan kaçarım ben. :slight_smile:

Not: anlatımla ilgili sıkıntı yok ben anladım.

2 Beğeni

Profilimdeki ‘‘Hakkımda’’ kısmına birkaç şey yazmıştım, burada daha farklı şeyler söyleyeyim madem. Her nereye giderse gitsin Leydimi [Kendisi Miklagard’da ikamet eder, Elentâri / Mrs. Saturn yahut D-San adıyla bilinir. Ayriyeten Kayıp Rıhtım Aylık Öykü Seçkisi’nin ‘‘Kızılderili’’ temalı 107. sayısının kapak çizimi ona aittir.] yalnız bırakmamak adına aylardır uğramadığım Kayıp Rıhtım’a geldim ve bu sefer uzunca bir süre burada konaklama niyetindeyim. Okumayı buradaki hemen herkes gibi elbette ben de çok ama çok seviyorum. Yazma eylemini varoluşumu meşru kılmanın en özge yolu saydığımdan ötürü sürekli bir şeyler yazarım. Yazdığım kurgular, şiirler, makaleler üzerinde uzun uzadıya çalışırım. İçime sinene kadar yazdıklarımı didik didik eder, ‘‘Tamam,’’ dediğim vakit o muhayyel yanaklarına birer öpücük kondurarak onları azat ederim. Pilavdan dönenin kaşığı kırılsın ki sonum, eminim, iflah olmaz romantikliğimden olacak. Aman, ne demiş şair; ‘‘Kuş ölür, sen uçuşu hatırla.’’ Puşkin, Lermontov, Aragon, Attilâ İlhan öldü, ben de öleceğim elbet; geride kalanlar ve daha doğmamışlar beni romantik eserlerimle yâd etsin. Cümleten, ‘‘Ave atque vale!’’ (Merhaba ve hoşçakalın!) Zira şu an bir öykü üzerinde çalışmaktayım, ben yazın uğraşıma döneyim siz de forumda dolaşmaya devam edin. Memnun oldum. Ve reverans yaptığımı görebilseydiniz, emin olun ki reverans yapardım. :wave:

3 Beğeni

Herkese merhabalar diyerek başlamak istiyorum. Aslında kendimi tanıtmak için 31 gün geç kaldığımın farkındayım zira forumda hep böyle bir konunun olmasını istemiştim ve sonunda tam istediğim gibi bir konuya denk geldim. Benim adım Yılmaz ve 21 yaşındayım. İlkokulda başladığım okuma serüvenine bitmek tükenmez bilmeyen bir hevesle devam etmekteyim. Okumanın yanı sıra yazmakla bir hayli içli dışlıyımdır. Fazla kitap okuyan bir insan değilim -değildim- ancak şu son 3-4 haftada 3 kitap bitirdim, 4.nün son 50 sayfasındayım,(Fahrenheit 451, Drizzt Efsanesi 1-2-3) Başlarda ısrarla kitap okumamaya özen gösterdim ancak yazdığım hikayemi sevdiğim bir abime gösterdikten sonra bana yaptığı şu yorum sayesinde, “Oku, ne bulursan oku” demesiyle okumaya daha çok özen gösterir oldum. Başlangıçta hikayelerimi sınırlı kitap okuma kapasitemle yürütsemde, benim her daim mottom olan, “Hayal gücü senin kafanın içindedir, kitap okuman sadece yazını düzeltir.” diyerek senelerce o şekilde devam ettim ve hâlâ aynı şekilde düşünmekteyim. Hayal gücünü genişletecek onlarca şey var. Kitaplarda elbette hayal gücünü genişletir ancak o hayal gücü senin kafanın içinde, doğuştan gelmesi gerekmektedir. -Diyeceklerimi lütfen egoist bir konuşma olarak algılamayın- Ben ilk hikayemi yazmaya başladığım da ilk okul 4 veya 5. sınıftaydım sanırım. Yazdığım o hikaye ise, bir bilim kurgu hikayesi ve orada da kendi evrenimi, karakterlerimi, isimlerimi, mekanlarımı yaratmıştım. Bu bana öyle çok zevk veriyordu ki, o günden sonra kitap yazmak benim en büyük tutkum olmuştu. Ve o zamanlar onu yazmaya başladığımda okuduğum kitap sayısı bir elin parmağını geçmezdi. Zamanla kitaplar okudum, yazımı etkileyecek bir takım şeyler yaşadım ve şuan ki hali aldım. Elbette eksiklerim var ancak bunları da şu son dönemde kapatmaya çalışıyorum. Her zaman yazmak bana daha çekici gelmiştir ve okuduğum kitap sayısından daha fazla hikaye yazmışımdır. Çocukluktan beri yazmakla uğraşırım ve 3-4 sene önce lisenin başında yaratmaya başladığım evrenimi ise hala genişletmeye devam etmekteyim.

Birazda kişisel olarak kendimi tanıtmam gerekirse, ben Ankara’da yaşayan ve bir şirkette teknik ressam olarak çalışan birisiyim. Elbette şuan çalıştığım iş ve hayalimde ki iş arasında dağlar kadar fark var. Liseyi bitirdikten sonra üniversite okumadım ve onun yerine hayata atılarak, kendi ayaklarım üzerinde durmaya başladım. Her zaman yazar olmak istedim ancak bunun yakınından bile geçemedim. Elimde bitirmiş olduğum bir kitap olmasına rağmen bunu bastıramadım ve bastıramadığım gibi o kitabıda bir kenara attım. Artık o hikaye üzerinden değilde, başka bir hikayeye başladım. Yazmaktan asla vazgeçmedim ve bu isteğimide asla göz ardı etmeyeceğim. Şuan işte bile olsam, bilgisayar başında olduğum için boş vakitlerimde halen yazıyorum. Forumda geziniyorum ve bir şeyler öğrenmeye çalışıyorum. Şu son dönemlerde hayal etmekten yoksun olan, lakin iki kelimeyi bir araya getirince kitap yazdığını sanan insanlar yüzünden piyasanın bir hayli çöpleşmesi yüzünden yazar olma fikrinden kendimi soyutladım. Ancak şuan çalıştığım yerden bir hayli nefret ediyorum ve buradan kurtulup, ileride iyi-kötü bir yazar olmanın hayalini kuruyorum. Kim bilir, belki karma bir kez daha yüzüme güler ve bu şansı bana verir.

3 Beğeni

Çok fazla süslü cümle var romantizm için bile fazla daha sade ve yalın yazılmasını daha samimi bulmuşumdur her zaman ama benim samimi bulmamın da hiçbir önemi yok tabi. Hoş geldin diyorum yazılarını da merak etmedim değil. Uçuşu hatırlamak bana ister istemez amerikan filmlerini hatırlatıyor kuşu kimse umursamaz herkes başarılı olup olmadığına bakar ama ben sanırım kasıntılı bir tip olduğum için kuşun akibetini daha çok merak ederim. : ) Hoş geldin tekrardan diyeyim seninki geri dönüş olmuş.

@Saintgore sen de hoş geldin okumanla ilgili öneride bulunan kişi haklı. Okumadan bu iş bence mümkün değil olmaz. Ancak Drizzt doğru bir seçim mi bilemedim. Bir tartışma yaratmak istemiyorum ama hikayesi ne olursa olsun yazılışı çok iyi bir kitap değil gibi gerçi yorum yapmam doğru olmayabilir sadece ilkini okudum.

Bu aralar çok 21 yaşında kişi geliyor foruma sezonu mu ne açıldı acaba. : )

1 Beğeni

Herkese merhaba,
Kayıp Rıhtım’ın yaklaşık üç yıldır stalkerıyım. Bu süreçte daima hayalet okuyucu oldum. Aslında öyle kalmaya devam edecektim ama bir yayınevine soru sormak istedim ve böylece katılmış oldum :d
Yalnızlıkla birbirimizi çok severiz. Konuşmayı sevmeyen, sosyal becerileri düşük, farklı bir hobiye yönelemeyecek kadar üşengeç oluşum beni kitap okumaya sürükledi. Çok küçükken Jules Verne’le, Jack London’la okumayı sevdim, Uğultulu Tepeler ile aşık oldum.
Okuma zevkim de müzik zevkim kadar karışıktır. Playlistim de Rammstein’dan sonra The Doors çalar. Dizi ve film izlemeyi severim ama sınav yüzünden bunlar biraz sekteye uğradı.
Yaklaşık iki yıldır anime izlerim. Arada sırada gelişen takıntı durumlarında aralıksız izleme kapasitem vardır. (Supernatural’ın ilk sezonunu tek bir günde izledim.)
Çizgi roman ve manga okumaya hiçbir zaman alışamadım ve genç-yetişkin kategorisinden ölesiye nefret ederim ama istisnalar var tabii.

3 Beğeni

Okumamla ilgili yorumda bulunan kişinin bana ilk önerdiği kitap Drizzt idi. Ve başladığıma asla pişman olmadım. Yazılışı bakımından gayet iyi bir kitap olduğunu düşünüyorum ve hikayesi ise beni benden alıyor. 3. kitabı bitmek üzere ve şimdiden 4-5-6. kitapları sipariş edeceğim. Bence Drizzt tamamıyla doğru bir seçim olarak düşünüyorum.

1 Beğeni