Kitap Alıp Gizli Saklı Eve Getirenler

Ek olarak kargo öğleden sonra şubeye gelmişse zaten ertesi gün dağıtıma çıkacağı için işi hiç şansa bırakmadan gidip direkt kargo şubesinden alıyorum. Kidega siparişlerim hep böyle denk geldi şansıma. 7-8 kitap aldığım tek yer kidega idi çünkü.

2 Beğeni

Eskiden, dışarıda çalıştığım zamanlarda ben de kitaplarımı gizlice getirirdim eve :slight_smile: Annemle babam “Yine mi kitap aldın?” diye kızıyorlardı çünkü. Laptop çantama sokar, eve gelir gelmez odama gider, soyunma bahanesiyle kapıyı kapatır ve yeni kitaplarımı zulalardım. Bazen yakalandığım da olurdu :smiley: “Bak gene kitap almış,” sitemi dışında pek bir tepkilerini görmedim gerçi bizimkilerin. Kızmalarının sebebiyse daha önce aldıklarımı bitirmeden yenilerini almamdı, onları suçlamıyorum o yüzden.

Şimdi evden çalışıyorum. Kargolar eve geliyor. Bütün aile “yine” kitap aldığımı biliyor. Bazen saklamaya çalışıyorum ama nafile :smiley: Neyse, alıştılar artık; bir şey demiyorlar. Hatta gülüyorlar.

Steam kütüphanemin hâlini görseler ağlarlar herhalde :stuck_out_tongue: Paralar asıl oraya gidiyor.

17 Beğeni

O konuda rahatız hiç değilse. :smiley: Steam bu desen sitim neymiş derler kısacası.

2 Beğeni

Hayır.
Normalde hiç sallamam göstere göstere taşırım umurumda olmaz “insanlar” denen güruhun düşüneceği şeyler.
Lakin ilk defa geçen hafta decameron u aldığımda kapağı çok abes geldi (oğlak) ve bu ihtiyacı hissettim.
Şimdi bu cemiyete üye olmuş oluyormuyum? :thinking:

3 Beğeni

Ee ilk adımı atmışsınız sonuçta. :smiley:

2 Beğeni

Değilmi mirim :smile: ayağımız alışmasa bari.
Lütfen beni dışlayın.

2 Beğeni

:joy: :joy: Bir kere yaptıysanız kurtuluşu yoktur artık.

2 Beğeni

Sabahhtin Ali’nin kitapları… Bir de Hitler’in Kavgam kitabını daha çekmeceden çıkaramadım. Artık okulda okumaya çalışacağım da bakalım ne zaman açılacak.

2 Beğeni

Ayda bir annemin kredi kartıyla sipariş verdiğim için - benim kartım yok- saklamama gerek olmuyor ama kendi kartım da olsa saklamazdım sanırım kitaplar odamın sınırından çıkıp koridora taşalı çok oluyor :smiley: Geçen yıl kitapyurdunda nakit sipariş verip teslim noktasından aldıklarımı gizlice sokmuştum sadece ki o yola girersem gizli saklıya döneriz.

2 Beğeni

Bizim evde kitap konusunda sıkıntı çektiğimi hatırlamıyorum ben. Kitap sevdiğimi, harçlığımı buna ayırdığımı bilirlerdi ve pek olay olmazdı. Çok sıklaşmaya başladığında “bu kadar kitabı ne zaman okuyacaksın” diye sitem ederlerdi sadece, bu yüzden eve hiç gizli gizli kitap getirmedim hep açık açıktı. Garip garip işlerle uğraşacağıma kitaplarla ilgilenmem biraz da hoşlarına gidiyordu sanırım.

Şimdi hatırladım. Dergiye çok kızarlardı ama. Zamanında Blue Jean, Chip, Level, PCnet dergileri çığırından çıkmaya başlamıştı, evet, almama çok kızarlardı nedenini bilmiyorum. ‘99 depremiyle de bütün dergiler kitaplar yalan oldu zaten.

3 Beğeni

Bu, mükemmel planlanan bir operasyonun nasıl son saniyede batırıldığının öyküsüdür:

Sıcak bir Haziran sabahıydı. Jack’in yeni kitapları gelmiş, mutlulukla kitapların kapaklarını okşuyor, onları “canım kitaplarım, güzel kitaplarım” diye seviyordu. İş yerindeki şüpheli bakışların farkında bile değildi, onun için kitaplara dokunmak her şeye değerdi. Yüzündeki gülümsenin tek rakibi, balığa sarılmış küçük kız idi:

Ancak Jack’in aşması gereken önemli bir problem vardı. Eşi fark etmeden bu kitapları eve sokması gerekiyordu. Önce sırt çantası ile parça parça eve sokarım diye düşündü. Ama bu 4-5 güne yayılması gereken bir yöntemdi ve her gün ayrı bir risk taşıyordu. O gün işe arabayla geldiğini hatırlayınca, arabanın bagajında götürebilirim, sonra da bir şekilde yukarı çıkartırım diye kafasında planlar yapmaya başladı. Evet, aklına yatmıştı. En iyisi kitapları bagaja koymak idi.

Akşam iş çıkışında kitaplarını bagaja yerleştirdi. Eve doğru giderken eşi Susan aradı. Jack’e, akşam yeğeninin yatılı misafirliğe geleceğini söyledi. Bu Jack için mükemmel bir haberdi çünkü daha önce birçok kez suç ortaklığı yapmışlardı. Birden kendini kuş gibi hisseden Jack, planlarını revize etti. Kitaplar arabanın bagajında kalabilir, eşi uyuduktan sonra yeğen arabaya inip kitapları yukarı çıkartabilirdi. Harika bir plandı bu ve Jack şimdi güzel bir yemek yiyebilirim diye düşündü.

Hamburger yemek için kentin güzel mekanlarından birini seçtiler. Yeğen de gelmişti ve Jack’in oğullarıyla oynuyordu. Yemekte bir fırsat bulan Jack hemen yeğeni Steve’i yanına çekti ve kulağına “Bugün operasyon var. Teyzenin haberi olmadan bagajdaki kitapları yukarı çıkarmamız lazım” diye fısıldadı. Yine bir gizli operasyona dahil olduğunu anlayan Steve, “Tamamdır, teyzem uyuyunca ben kitapları çıkartırım, sen merak etme” dedi. Planlar da kurulduktan sonra mutlu bir şekilde yemeklerini yedileri.

Yemekten sonra Jack’in oğulları Steve’in arabasıyla gitmek istedikleri için Jack’in eşi Susan da Steve’in arabasına bindi. Birlikte, yaşadıkları siteye gittiler. Siteye geldiklerinde Jack kapalı garaja, Steve de açık garaja yöneldi. Kapalı garajda arabada yalnız kalan Jack’in kafasında birden yeni bir plan belirdi. Kitapları bagajdan kolisiyle aldı ve asansörde yaşadıkları 3. kat yerine 4. katın tuşuna bastı. 4. katta asansörden inen Jack, yangın merdiveninden 1 kat aşağı inerek koliyi sakladı, sonra yangın merdiveni kapısından çıkarak kendi evine girdi.

Her şey yolunda gitmişti. Susan’ın haberi olmadan koliyi evin kapısına kadar getirmişti. Artık tek iş, koliyi eve sokup kitapları rafa dizdikten sonra delillerden kurtulmak kalmıştı. Bunun da fırsatını kolluyordu. En mantıklısı da Susan çocukları uyutmak için odaya girdiği zaman gibi görünüyordu.

Susan, arabada bir şey unuttuğunu, inip alacağını söylediğinde Jack’in kalbi hızla atmaya başladı. Beklediği fırsat erken çıkmıştı karşısına. Eşine “Tamam canım, sen al da gel” dedi, bir yandan da yeğeni Steve’e “Hazırlan operasyon başlıyor” diye fısıldadı. Eşi asansöre bindiği anda yangın merdiveninin kapısını açtılar. Koliyi içeri taşıyıp hızla kitapları boşalttılar. Susan geri dönmeden de boş koliyi tekrar yangın merdivenine koymayı başardılar.

Jack’in içi içine sığmıyordu. Başarmışlardı. O kadar mutluydu ki, kitapların koruması olan balon poşetleri oğullarına oynamaları için vermiş, kendisi de keyifle yeni demlenmiş sıcak çayını yudumlamaya başlamıştı. Operasyon başarıyla sonuçlanmıştı, Jack’in keyfi yerindeydi.

O sırada eve gelen eşi salona girmiş, çocukların oynadığı balon poşeti görünce bu ne diye sormuştu. Jack, “İş yerinden çocuklar oynasın diye getirdim” diyerek bu tehlikeyi de bertaraf etmiş ve mutluluktan dört köşe olmuştu. Artık rahat rahat uyuyabilirim diye düşünüyordu. Tam o sırada eşinin “Sen kitaplara 100 dolar mı verdin?” sözünü duyunca içmek için ağzına doğru götürdüğü çayı yarı yolda kaldı. Jack cevap vermeden önce kafasında her türlü alarm çalmaya başlamıştı. Tam fiyatı nasıl bilmiş olabilirdi. Göz ucuyla baktığında, eşinin elinde aldığı kitapların maliyetini gösteren belgeyi tuttuğunu fark etti. Ölümcül bir hata yapmışlardı. Yeğeni, faturayı da koliden çıkarmış ancak çöpe atmayı unutmuştu.

Saçma sapan bir hata yüzünden yakalandığını anlayan Jack’in bütün keyfi kaçmıştı. Ağzının ucuyla ve zayıf bir sesle “Evet, taksitle aldım” diyebildi sadece. Gerisini artık eşinin hiddeti belirleyecekti. Bir iki saniye ölüm sessizliğinde geçtikten sonra eşi “Tamam, güle güle oku” dedi. Eşi beklediği kadar tepki göstermemişti. Duyduklarına inanamayan Jack, “Tepki vermeyeceğini bilseydim bu kadar zahmete girmezdim” diye düşündü ve eşine “Teşekkür ederim güzelim” dedi.

Operasyonun kendisi başarısız olsa da eşinin sorun çıkarmadığını anlayınca asıl problemin çözüldüğünü fark etti ve çayını mutlu şekilde içmeye devam etti.

Son.

16 Beğeni

Zavallı Jack için işlerin yolunda gitmesine sevindim.

2 Beğeni

Bende kitaplarımı gizli sakkı eve getirenlerdenim. Ailem kitap okuyanlara anlam veremez. Kitap okumak ne işe yarar derler. Ben öğrenciyim, okulda yemek harçlığımın bi kısmını her gün biriktirerek kitap sipariş ediyorum. Okul çıkışı da kargodan alarak çantama koyup eve getiriyorum. Şu ana kadar hiç yakalanmadım ama yine de bu bana zorluk çıkartıyor. Yavaş yavaş küçük bi kitaplık oluşturmaya başladım. 50 kitabım var hepsini okudum. Henüz yeni okuyucu sayılırım. Şu an okuyacak kitabım da yok. Yaz ayında olduğumuz için okul yok, harçlık yok, bu yüzden alacağım kitap da yok. Yine de kitap okumanın faydalarını birinci elden öğrendim, bu yüzden bırakmam. Bakalım bu hikaye beni nerelere kadar götürecek.

13 Beğeni

Gün gelecek o kitaplar dolaba sığmayacak. Başka yerlere koymak isteyeceksin. Mesela baza gibi. (Tavsiye etmem, ben çok fazla kitap koydum. Giysi taşımak için yapılan yer daha fazla dayanmadı, kırıldı. :joy:) Bir gün fark edileceksin. Ailen şaşıracak. Ama kitap almak için ek para istemediğin için öyle fazla da kızamayacak. Üniversite il dışında ise gelip giderken kitapları valize koymak isteyebilirsin. Valiz ağır olacak. Yanlış bir hamle yaparsan valizin tutma yeri elinde kalacak. :joy: Hatta bazı durumlarda valizin tekeri de dayanmıyor. Artık benden bu kadar diyerek yarı yolda bırakıyor. :joy: Fakat bir gün kendi evin olacak ve ilk aldığın kitaplığa uzun zamandır gün yüzü görmemiş kitaplarını sevinçle yerleştireceksin. Bizim gibilerin hayatı böyle. :slight_smile:
Mutlu son. :+1:

8 Beğeni

İnşallah bende bi gün o noktaya varacağım. Adım adım o kitaplar çoğalacak.

1 Beğeni

Bu hafta 19 kitap eklendi kitaplığa. Şöyle duvardan duvara ve tavana kadar beyaz bir kitaplık, bir çalışma masası, rahat bir koltuk ve gerektiğinde uzanıp şekerleme yapabileceğim bir kanepeden başka bir eşya bulunmayan bir oda istiyorum.
Hayaller böyle gerçekler çift sıra yerleştirilmiş raflar.

7 Beğeni

Bunu görünce kendi okul zamanım aklıma geldi. :roll_eyes: Aylık 20 tl ile dolanırdım kitap okumanın tek yolu okul kütüphanesiydi. Onda da ne okuyacağımı bilemezdim. Bu yizden saçma şeyler okumuşluğumda vardır.
Konuyla ilgili olarakta kendim parayla almaya başladıktan sonra hiç saklamadım. Sadece okul kütühanesinden aldığım zamanlar gizlice alıp okudıktan sonra geri getiriyordum. Neden diye hiç sormayın hala ben de bilmiyorum. :slightly_smiling_face:

2 Beğeni

Eğer yaşadığınız yerde kütüphane varsa, ödünç kitap alıp okuyabilirsiniz.

Maalesef yakınlarda kütüphane yok.:pensive: Bi kaç arkadaşım var onlardan bazen ödünç alabiliyorum.
Ama asıl macera okul sezonu açıldığında gerçekleşiyor. Ancak o zaman doğru düzgün para biriktirip eve gizli gizli kitap sokuyorum.

Yakalandığımda, yeni kitap mı aldın sen?..
Ne yenisi yav adam bunu yazalı doksan yıl olmuş doksan.

17 Beğeni