Uzun zaman önce bu durumla ilgili bir şey yazmıştım. Bizim burada da ultra lüks bir avm içerisinde Penguen Kitabevi açıldı. Kirası, vergisi, çalışan maaşı, sigortası, daha bir çok bilmediğim kalem aylık olarak yayınevine maliyeti eminim 1 milyon TL ye yakındır. Aynı durum örnekte koymuş olduğunuz yayınevi için de geçerli. Söz konusu avm içerisinde onların da mağazası var. Bu mağazaların giderleri ister istemez basmış oldukları kitaplara yansıyordur diye düşünüyorum. Kesinlikle kitap fiyatlarının tek maliyetini aman kağıt şu kadar aman kağıt bu kadar diyerek sınırlandırmasınlar. Ayrıca bu mağazalara o kadar sık inceleme için gidiyorum ki daha bugüne kadar kasada kimseyi elinde 4-5 kitap ile görmedim. Daha çok küçük yaşta çocuklara süslü püslü kırtasiye malzemesi satıyorlar.
Lütfen yayınevleri sadece yayınevi olarak kalsın. Okumaya can attığımız kitapların maliyetinin üzerine bir de böyle saçma sapan ve gereksiz gider kalemleri eklemesinler. Bastıkları tek kitap artık 14 ayar gr altınla aynı fiyat.
Kitabevi olmayan yayınevlerinin kitapları da çok ucuz sayılmaz. O yüzden pek katılmıyorum. Ayrıca çalışan istihdam etmiş oluyorlar ki bu da güzel bir şey. Bu şeye benziyor; peynir, zeytin fiyatları çok pahalı deyip marketler kapatılsın o zaman demek gibi bir şey.
Düşüncenizi anlamak ve hak vermenin yanı sıra, içinde bulunduğumuz tüketim dünyasında böyle bir şey mümkün değil. Okur olarak çok büyük ihtimalle almak istediğiniz kitapların en azın %70’ini aynı siteden almak, kargo ücreti vermemek vb. isteyeceksiniz. Bu durumda mağazası bulunmayan yayınevi, toptancılara da kitabını vermez ve sadece kendi sitesinden satarsa yine işinize gelmeyecek. Toptancıya kitabını vermek isterse de devasa indirimler yapmaya, vadelerle para almaya razı olacak. Ancak günümüzde sadece kitapçı olan kitapçının yaşaması da zor. Yan ürün mutlaka satmak zorunda, açacağı tek şube varsa onun kolay ulaşılabilir bir yerde olması mecburiyeti var, var da var.
Haklılar, böyle yapacaklar tabii dediğimden değil. Ama büyükşehirlerde neredeyse her ilçede kocaman kitapçılar varken biz anadoluda ikamet edenler o bir tane pengueni, kırmızı kediyi bulunca çok seviniyoruz. Sonra sizinle aynı şikayetlerde bulunuyoruz 
Tüm sektörlerde olduğu gibi yayım sektöründe de bir tekelleşme var. Bu, tekellere istediği yayınevini sisteme sokma ve istediği iskonto ve vade ile alma keyfiyeti tanıyor. Bu düzende kendi yağı ile kavrulan yayınevlerinin yaşama şansı yok. Tek çıkış yolu Yay-Ko tarzı bir satış ve dağıtım birliği. Kitabın satış maliyetinin en az yarısı dağıtım iskonto ve vadesi. Yayınevi kitabı en az 3 ay vade ve %50 ve üzeri iskonto ile veriyor. Bunu sınırlayacak bir kapitalist devlet de yok. Kitap fiyatları da süper indirimler de koca bir yanılsama aslında. Hepsi tekelin kâr edebileceği bir sistemin vitrini. Sabit fiyat tartışıldı, kanaatim devletin sert müdahalesi olmadan bu sistemin ancak tekellerin kârını artıracağıdır. Bu düzende okura ve yayınevlerine bir yararı olmaz. Bir haftadır e-kitaplara bakıyorum. Artık birkaç hafta içerisinde yeni basılan kitaplar basılı kitap kadar temiz olarak düşmeye başladı. Bu fiyatlarla yakında kimse kitap almayacak galiba.
İpek Yolu’nu yaklaşık iki ay önce 30 liraya almıştım. İyi ki almışım zamanında. Bu nasıl bir fiyat artışıdır. Açgözlülüğün böylesi.
SPQR’u prime indirimlerinde 30 küsüre almıştım.
Michael Ende’nin Momo’su, evet bildiğiniz Momo:
Etiket fiyatı: 110 TL
Ek: Ağustos 2022’de böyle yazmışım. Bugün (10 Ocak 2024) etiket fiyatı 250 TL. Evet, bildiğimiz Momo.
Geçen hafta Kitapyurdundan 30 liradan almıştım, bir haftada neredeyse %100 zam…
İnkilap zaten çok pahalıydı, iyice pahalılaşacak demek 
1 Eylülden itibaren diğer yayınevleri de yapar. Kurt Vonnegut’un da dediği gibi hadi geçmiş olsun 
Adam, daha once 50 tl olan kitabin yeni 1000 adet baskisini 150 tl koysak yine zarar ediyoruzu masraflarla aciklamis. Bu fiyatlara kim kitap basacak bu ucretlere kim kitap alabilecek rahatca… yazik cok yazik ya.
Kitap almak bile lüks oldu artık gerçekten bazen çıldıracak gibi oluyorum.
En acısı da binbir emekle kütüphane oluşturmuş insanların ekonomik sıkıntıları yüzünden kitaplarını satmaya başlaması. Burada da görüyorum çok üzülüyorum valla ya ne hale geldik.
Bende kitaplarımın bazılarını sahaflara resmen tanesi 2.5TL gibi rakamlara satmak zorunda olduğum bir dönem yaşamıştım aciz durumunuzdan dolayı sizi sömürmeye çalışan insanlar yüzünden duygusal olarak çok yorulmuştum.
Doğalgaz ve elektriğe gelen son zamlardan sonra kitap fiyatlarındaki artış tüm hızıyla sürecektir. Her yönüyle zor bir kış bizi bekliyor. 
İnsanın ağlayası geliyor ne olacak bu işin sonu?
Ne yazı ki masraflar çok artı. Matbaacı bir tanıdığımız kitap basmak için genellikle yurtdışından temin ediyor, firma olduğu için gümrük vergisinden indirim alıyor sadece nakliye sorunu vardı onu da https://marselnakliyat.com/ üzerinden hallediyordu. Yurtdışından basım için gerekli ürünleri temin ederken elinden gelene kadar tüm süreci kendisi yapmaya çalıyordu bu sayede daha ucuza kitap basıyordu.