Kitap Fiyatlarındaki Aşırı Yükseliş

Zaman çarkı ciltli kitapları sanırım yeniden zamlanmış. Seriyi sıfırdan toplamak epey maliyetli artık.

1 Beğeni

3852TL’den 4976TL’ye çıkmış etiket fiyatı. Bu rakamları da gördüğüme göre seriyi asla almayacaklarım listesine ekleyebilirim. :roll_eyes:

3 Beğeni

Bu üç kitabın fiyatı son birkaç ayda tam üç kat artmış. Bunlar sadece bazı örnekler. 4-5 kat artan kitaplar var. İlginç.



2 Beğeni

Kitabım Şaman’ın etiket fiyatı 79TL’ den 96TL’ ye çıkarılmış. Bu fiyata kaç kişi alıp okuyacak, göreceğiz bakalım. Off, off… Bugün de buna dertlenecekmişim. :slightly_frowning_face:

3 Beğeni

Dert kitaplardan çok daha büyük.

2 Beğeni

Dert çok büyük ve büyüklüğü oranında umursayan da yok. Ama bir dahaki ay baz etkisi ile enflasyon düşünce sanki derdi kendileri çözmüş gibi çıkacaklar piyasaya. Biz yine yanmaya devam edeceğiz aynı dertle orası ayrı.

1 Beğeni

Onur bey, kitabın konusu nedir? Bir iki cümleyle anlatabilir misiniz? Kitapyurdu’ndaki tanıtımda pek bilgi verilmemiş.

3 Beğeni

İşteydim, kafamı toplayıp yazamadım şimdiye kadar. Kusura bakmayın lütfen.

Öncelikle sorduğunuz, ilgilendiğiniz için çok teşekkür ederim. Bir iki cümle ile anlatmam inanın imkânsız ama “olabildiğince özetle” diyelim, ben de elimden geleni yapayım.

Şaman’ın konusu şöyle:

Büyünün varlığını sürdürdüğü bir çağda antagonistimiz Volo başkalarından farklı olarak, sahip olduğu gücün kökenini öğrenirse çok daha fazlasını elde edebileceğine inanıyor. Kimse büyünün kaynağını bilmezken o, bunun bir tanrıdan öğrenilebileceğini düşünerek Yeraltı Dünyası’na inmeye ve tanrıların en kötüsü ile gücünün yettiği bir pazarlık yapmaya karar veriyor. Uzun ve maceralı yolculuğunun sonunda, büyük bedeller karşılığında kaynağı öğreniyor. Tanrılar katına uzanan bir dizi hile ve beceri ile onu elde ediyor ve kudreti, benzeri görülmemiş derecede artıyor.

Asıl büyük hikaye, gücünün fark edilmesinden sonraki çekişmelerle başlıyor. Bir yüzyıl içinde dünyanın çehresi değişiyor. Sonunda kaynak çekişmesi, kıtalar arası muazzam bir savaşa kadar gidiyor. En nihayet barbarların elinden kıl payı kurtarılan kaynak, büyücüler eliyle dokuza bölünerek dünyaya dağılıyor.

Ana karakter Şaman Kalbars, işte bundan yarım yüzyıl sonra dünyaya gelip terk edilen kimsesiz bir çocuk. Köyün şamanı tarafından torunu gibi yetiştirilip, 20 yaşında göklerin yedinci katını gören ilk ve tek şamana dönüşüyor. Savaşçı, usta bir silahşör aynı zamanda.

Büyücü Volo’nun pazarlığa girdiği tanrının dünyaya musallat ettiği sayısız şer ile her şaman gibi mücadele ederken, Kalbars’a çok istisnai bir görev yükleniyor. Bundan sonra kaynağın dokuz parçasını gizlice bulup yeniden birleştirerek ait olduğu yere geri vermek, onun hikayesinin merkezi oluyor.

Edit: Kalbars’ın kim olduğu ve onu bu kadar özel yapan nedenler, kitabın en büyük gizemleri tabii.

Sabırla okuduğunuz için teşekkür ederim :blush::pray:

Aslında okusanız, özetin özeti bile demezsiniz bu kadarına ama tanrıları, kralları, büyücüleri, sıradan gibi görünen insanları ve hepsinin hikâyeleriyle katmanlı bir yapıda olduğundan, ya en azından bu kadar anlatmam gerekiyor ya da sabırla, okunarak anlaşılmasını beklemek zorunda kalıyorum. İlginiz için tekrar teşekkür ederim. :blush::pray:

6 Beğeni

Teşekkür ederim. İlgiyle okudum. Bir iki cümleyle özetleyebilir misiniz derken size zahmet vermemekti amacım :slight_smile:
Konusu iyi görünüyor. Keşke zamlanmadan önce sorsaymışım :slight_smile:
Bakalım artık indirim falan denk getirebilirsem almayı düşünüyorum. Başarılarınızın devamını dilerim.

Not: Bu arada kitap, İdefix’te 48, Amazon’da 45 tl. Kitapyurdu’na nazaran daha uygun fiyat.

2 Beğeni

Çok teşekkür ederim :blush::pray:

Okursanız yorumunuzu beklerim.

2 Beğeni



Dün kitap almıştım bugünkü fiyatları bu. :slight_smile:

2 Beğeni

Zincir uzun ben 1-2 tweet’i paylaşıyorum merak eden olursa ilk paylaşılan tweet sonrası devam ediyor.

7 Beğeni

Bu gidişle insanlar kindle gibi e kitap okuyucusuna geçecek. Hattatlar matbaa çıktığı zaman nasıl işsiz kaldıysa bugünde birçok yayınevi batacak. Hattaların nadide el yazması ürünler nasıl bugünlerde değerliyse bundan 40 sene sonra birinci baskı kitaplar çok değerli olacak gibi duruyor. O yüzden ben okumasam bile özel basım birinci baskı kitaplar alıp bir kenara koyuyorum. Sizinde bunu yapmanızı tavsiye ederim. Bu arada artık sitem etmemek gerekiyor bu fahiş fiyat artışına. Çünkü fahiş fiyat artışı her şeyde var. Doğal kaynaklar tükeniyor, maliyetler sürekli artıyor. Ağaçtan yapılan kitaplarda artık e kitap a kayıyor. Şunu unutmayın kitleleri mevcut olan alışkanlıklarından koparmak için ona alternatif daha ucuz bir seçenek sunacaksın. Mesela mazot ucuz olsa birçok kitle elektrikli araca geçmez der ben her 300 km de bir arabayı şarj etmeye mi uğraşacağım. Ama şimdi elektrikli araç daha tasarruflu olduğu için birçok kişi elektrikli arabayı tercih ediyor. Ve fosil yakıtlı araçların sonu gelecek böylece. Baskı kitapların kaderide bu şekilde olacak işte. Dünyada her şey planlı bir şekilde gerçekleşiyor ama hepimiz bunun farkında değil.

5 Beğeni

Ama Türkiye de e-kitap’a geçiş çok yavaş ve pahalı nedenini anlamadığım bir şekilde.

2 Beğeni

E kitap fiyatları hakkında çok bir bilgim yok ancak tatmin edici fiyatlarda olmadıklarını biliyorum. Ben her ne kadar basılı kitap okumayı seviyor hatta büyük bir kitaplık yapmak istiyor olsam da bir noktada doğanın artık içine etmemek için bu alışkanlığımızı değiştirerek dijitalleşmeliyiz. Yani bu konuda size tamamen katılıyorum ancak burada da karşımıza fiyat problemi çıkıyor. Benim bildiğim yayınevi matbaa ile uğraşmak yerine dijital olarak satarsa çok daha az maliyetli olur. Bu nedenle de fiyatın otomatik olarak düşmesi gerekiyor ama fiyatlar hemen hemen aynı. E öyleyse okuyucu olarak ben dahil birçok kişi elbette basılı kitap satın almak ister. Bu fiyat sorunları çözüldüğünde, e kitaplar çoğaldığında ve düzgün bir sisteme oturtulduğunda ben kesinlikle e kitaplara yönelirim ama şu noktada fiziksel olarak kitap satın almak bence daha mantıklı bir seçenek.

1 Beğeni

Doğanın içine etmekle basılı kitap arasında neden bağlantı kurmuyorum? Çünkü kestiğin ağaçlar yerine yenilerini dikersen, bir döngü şeklinde ilerleyip gider. Suyu aşırı kullanmazsan yeterli zaman olacağı için su döngüsü de tamamlanabilir. Yani bir kapıyı açarken diğerini kapatıyoruz ve sorun bu yüzden kaynaklanıyor. Basılı kitaplar devam etmeli. En sağlıklısı ve keyiflisi de bu…

6 Beğeni

Ağaçların kitap basımı için kesilme hızıyla yenilerinin yetişme süresi aynı oranda ilerlemiyor. Kesilen her ağaç başına 100 tane de dikseniz, bahsettiğiniz döngüyü karşılayamayız. Ertesi gün diğer kitap için diktiğinizi kesemezsiniz, doğadakileri bitirip ortalama on sene diktiklerimizin yetişmesini beklememiz gerekir.

Bu nedenle doğayı korumak adına dijitali ben de destekliyorum.

Bir diğer neden de istifçiliğe dönüşmesi, bir kez okuduğum kitaplar sırf özel basım veya bende hoş anılar bıraktığı için öylece kitaplıkta duruyor. Yıllarca kitap okuduğumuzu düşünürsek bunun bir sonu yok.

6 Beğeni

Burada da tüketici inisiyatifi gerekiyor. Beş para etmez yayıncılar veya yazarların, uyduruk kitaplarının yüzbinlerce satılması falan filan. Odaklandığım nokta şudur, bir basıma gerçekten emek verilmişse ve hak ettiğini düşünüyorsam fiziki baskı bulunmaz nimet. Dijitalde ruh yok en başında. Her gün okuyabildiğim pdf’lerden ne farkı var diyorum denk geldiğim zamanlar.


Fiziki baskıya örnek: 1984 Özel Basım/ Hayvan Çiftliği Özel Basım. Çok iyi hazırlanmış baskılar. Böyle bir kaliteyi dijitalle kıyaslayamam mesela.


Döngü meselesine gelirsek de bu döngüyü hızlandırıp yavaşlatmak yayınevlerinin değil BİLİNÇLİ ve BİLİNÇSİZ okuyucuların elinde. Her kitabı okumazsak, her kapağa aldanmazsak, satın almadan önce dijitalden birkaç sayfasına bakabilirsek vb.

4 Beğeni

Amazon’da 1 gün önce 40 liraya satılan kitap 64, 87 liraya satılan kitap 112tl olmuş. İndirimli fiyat gözükmüyordu bunlarda ancak kasım ayı indirimleri bitince indirimsiz ürünlerin de fiyatları yükseldi.

1 Beğeni


Hey gidi günler hey.

7 Beğeni