Diğer yayınevleri için %50-%60 iskonto diye de duymuştum. Korkunç bir miktar… Yani bizim 30 liraya aldığımız indrimli kitabın 15-18 lirasını bu satış siteleri alıyor. Geriye kalan miktarı da düşmeye başlayın işte; çevirmen, matbaa, dağıtım, kapak, editör, son okuyucu, reklam…
2 Beğeni
Çok detaylı ve bilgilendirici bir cevap vermişler. Benim için faydalı oldu.
2 Beğeni
gulam hüseyin saedi nin bayel ağıtçıları ve top kitapları
2 Beğeni
Aslında farkındalık sahibi okuyucunun yapabileceği bazı şeyler var. Madem aracılar yayınevlerinin kazançlarının azalmasında rol sahibiler o zaman aradan aracıyı çıkarmak yayınevinin ve okuyucunun elinde. Birçok yayınevinin kendilerine ait satış siteleri var, kendi depolarından gönderim yapıldığı için bu sitelerden verilen siparişler yayınevine daha fazla kazanç sağlamalı.
Bizim gibi bilinçli ve farkındalık sahibi okurlar satın alma listelerini yayınevi temelli oluşturarak kitaplar biriktikçe bu sitelerden sipariş verebilir.
https://www.yapikrediyayinlari.com.tr
https://emagaza-ttk.ayk.gov.tr( Türk Tarih Kurumu )
https://emagaza-tdk.ayk.gov.tr ( Türk Dil Kurumu )
https://emagaza-atam.ayk.gov.tr ( Atatürk Araştırmaları Merkezi )
https://www.ayrintiyayinlari.com.tr
https://www.alfakitap.com
http://www.kitap365.com (Epsilon Yayınevi)
https://www.arkadas.com.tr ( Akılçelen, Arkadaş)
https://www.ilknokta.com ( İthaki, Müptela, Yabancı, Ganj)
https://domingo.com.tr
https://www.kolektifkitap.com
https://yordamkitap.com
https://www.imgekitabevi.com
5 Beğeni
Prof. Dr. Bülent Arı, "Türkiye'nin geleceği için cahil nesil lazım" - YouTube Türkiyenin gelecegi icin cahiller lazim
3 Beğeni
O iskonto kitabın etiket fiyatı üzerinden olmalı yoksa yayınevine hiç kalmaz bence. Bizim %40 indirimle 30TL’ye aldığımız kitabın etiket fiyatı 50TL, %60 iskontolu satılsa aracı kuruma yayınevi 20TL’sini alır,10 da aracı siteye kalır.
2 Beğeni
50’nin yüzde altmışını alsa da zaten çok bir şey kalmaz geriye. Üç aşağı beş yukarı aynı miktar oluyor zaten.
1 Beğeni
Aynı miktar demeyelim biz ona da dediğiniz gibi yayın evleri az kazanıyor. Bunun önüne geçmek için çabalamak yerine de zam yapıp geçiyor. Ne alternatif bir dağıtım ağı kuruyorlar, ne de kendi internet satış sitelerine gereken özeni gösteriyorlar. Bu düzen böyle devam eder bence.
2 Beğeni
Yayınevlerinin kazanç sağladığı en büyük nokta ikinci baskıdan itibaren oluyor sanırım. Çevirmen ücreti ve editörlük gibi şeyler olmadığından oran daha da yükseliyor. Yine de kült ve kabul edilmiş eserler dışında kolay kolay baskı tükenmiyor. Hangi kitabın tutulacağı kolay kolay öngörülemiyor. Ergen kitapları basanlar ise şanslı. Nasılsa bir şekilde tutuyor. Birkaç senede tükenen eserler yayınevleri için ek külfet. Bir de depolama masrafı giriyor işin içine. O kadar çok kol var ki… Bir yerden tutsanız diğer yerden dökülüyor.
3 Beğeni
İsmi lazım değil bazı yayın evleri maymun iştahlılık yaparak kendi satışlarını zora sokma konusunda da becerikli. Reklam bütçelerini bir iki favori atlarına harcamak yerine henüz bitiremedikleri eserlere harcasalar daha güzel olurdu. Daha az sayıda eser/seri bassalar (ve tabii bitirseler) ayıplamayacağız onları ama sanırım anlamıyorlar.
3 Beğeni
Ortalama %38 gibi bir indirimle 3 kitabın fiyatı. Üstelik hiçbiri özel baskı değil, kuşe değil, vs.
Geldiğimiz nokta bu. 3 kitabın indirimli fiyatı 101 TL. Bunun yanında PTT kargoyu tercih etmediğiniz durumda diğer firmaların bir miktar taşıma ücreti de bunun üzerine ekleniyor.
Baskı açısından sıradan 3 kitabın fiyatı 101 TL.
Emeği geçen herkese selamlar 
9 Beğeni
Kitap fiyatına yapılan zamlar ekonomik kriz ortamında yayınevinin gelirini katlamaktan ziyade küçülmeye gitmemesi için yapılıyor. Yukarıda @Everfever Kemal bey’in açıklaması vardı.
Herkes gibi benim de ailemde ve çevremde firma sahibi, işveren kişiler var. Hammaddeye zam geliyor, vergi oranları yükseliyor, faizler yükseliyor, sus payı niyetine asgari ücrete zam geliyor, kira ücretlerine zam geliyor, elektrik, doğalgaz, benzin uçtu gitti. Bir de bunun üstüne doların kıçı başı her gün ayrı oynayınca zamlara alternatif çözüm bulma konusunda yapacağınız tek şey ya küçülmeye gitmek ya da verdiğiniz hizmetin kalitesini düşürmek oluyor.
Yayınevlerinin kitap fiyatlarını yükseltmeden, gelirini koruyarak küçülmeye gitmemesinin tek yolu her işletmede olduğu gibi kaliteyi düşürmektir. Okuyucuya “Okurken elinizde dağılan kitabın 20 TL olmasını mı? Yoksa yıllar boyunca açıp tekrar tekrar okunabilen kalitedeki bir kitabın 25 TL olmasını mı isterdiniz?” diye sorsalar, herkes sanırım zam yapılmasından yana olurdu.
Öte yandan krizi fırsata çevirmek için hem fiyat arttırıp hem kaliteyi düşürüp hem de telifsiz kitaplara yönelen yayınevlerinin varlığını hepimiz bilmekteyiz, isim vermeye gerek yok.
4 Beğeni
Kitap fiyatları evet çok yüksek tabii bu yorumu maliyetlerinden bir haber şekilde yapıyorum. Neticede maliyetin yüksek olması fiyatların da yüksek olması gerçeğini örtmüyor.
Ben çözümü bir halk kütüphanesine kaydolarak buldum. Birçok eseri bulabiliyorum, bulamadıklarımı arkadaşlarıma ve çevreme soruyorum. Kimsede yoksa internetten satın alıyorum okudukça da çevremle paylaşıyorum. Her okuyacağım kitabı satın almaya kalksam bunun altından kalkamam 2 günde biten kitapların 20-30 lira fiyatı oluyor.
5 Beğeni
1 ayda mı ekonomi mahvoldu? 1 ayda koydukları zamlara bak vicdansızlık bu. ekonomi kötü evet ama 2 senedir kötü. benim aklım almıyor açıkçası doların arkasına sığınıp zam yaptık demeyi.
1 Beğeni
Tarih an itibariyle 24 Ocak 2020 ve kitap fiyatları halen ateş pahası. Ben bir öğrenci olarak bulunduğum şehirden kalkıp İstanbul’a kitap fuarında çalışmaya gittim ve öğrendiğim bir kaç ayrıntıyı sizinle de paylaşmak istedim. Öncelikle fuarlarda internet indirimi uygulanmıyor. Evet yayınevleri indirimleri türlere bölmüş ve en uygun indirim şuanlık “internet indirimi”. Fuarda uygulanan indirim maksimum %30’u görürken, internette bu oran %50’yi aşıyor. Toplu alımlarda bile maksimum 50 lira indirim yapabildiğimizi hatırlıyorum. Bunu fuara gelipte öğrenen insanlar ise bana internette satılan kitapların fiyatlarını göstererek “Bu nasıl fuar ya ?” diyebiliyorlar. Bence haklılarda. Fuarların bu indirim muhabbetinden ötürü internete yönelen o kadar alıcı gördüm ki… Fuarlar bir kenara sahaflarda da ayrı bir açlık durumu var son zamanlarda. Elden kitap satmamak için “o bizde yok” diyeni mi beğenirsiniz yoksa “O kitabın ikinci eli satılmıyor, biz de almıyoruz.” diyeni mi ? İkinci el satım yapan bir site var ki çoğunuz biliyorsunuzdur. O siteyi “açık piyasa”, “kara market” vs. haline dönüştürmüşler. Söz konusu alınacak kitabın basımı olsa da, olmasa da kendi koydukları fiyatlarla alıcıyı çaresiz duruma düşürüp bu durum üzerinden kanlarını emiyorlar. Uzun lafın kısası ahali sadece devletin kitap ve kağıt üzerine koyduğu absürd vergiler değil bizim cebimizi yakan. Evet en çok o yakıyor ve evet olmaması gerekiyor o fiyatların. Bakın size belirtmek istediğim bir husus daha var ki ben yurtdışından Kral Katili Güncelerinin özel basımını 120 liraya Türkiye’ye getirtebiliyorum. Kilosu yok, hacmi yok kitabın. Alacakları gümrük vergisi maksimim 80 lira olsun ve bana 200 liraya hatta 220 liraya gelsin bu özel basım. Türkiye’de yerli satıcılarda ise bırakın özel basımı normal basımlardan 2 kitap anca alabiliyorsunuz aynı fiyata. Sandman’in bazı baskısı olmayan ciltlerinin 500-600 liraları gördüğünü ve satıcıların kasa altından bunu illegal olarak sattıklarını gördüm. İnsanın “yeter” diye çığlık atası geliyor bir yerden sonra. Zor zamanlarda yaşıyoruz. Cidden zor zamanlar.
5 Beğeni
Şimdi yapılan zamları 1 ayda gelmiş gibi değerlendirirseniz ve her artışı sadece dolar üzerinden değerlendirirseniz hata yaparsınız. Ağustos, Eylül, Ekim aylarında 3 kez elektriğe, 2 kere doğalgaza zam geldi. Keza akaryakıt aynı şekilde. Bunlar bütün üretim girdilerini etkiliyor. Sadece kitaba değil her bir kalem ürüne zam geliyor. Yayınevi örneğiyle devam edelim bu adamlar elinde stoklu mal olsada girdiler bu şekilde artarken aynı fiyatı uygulayamaz. Çünkü aynı fiyattan yerine yenisini koyamaz. Önce küçülmek, sonra batmak durumunda kalır.
Sadece şunu göz önüne alın geçen yıl Ocak ayı elektrik faturam 110 lira, bu yıl 180. Geçen yıl aynı dönemde doğalgaz faturam 325, bu yıl 605 lira geldi. Markette peynirler geçen sene bu zamanlar 15-20 liraydı. Şimdi 35-40 lira. Daha çok sayabilirim bunları.
Gelirlerimiz artışlarla doğru orantılı olmadığı için bize her şey pahalı gelmeye devam edecek.
Bu arada bunu fırsata çevirenler yok mu? Yayıncılık sektöründe de sonuna kadar fırsata çevirenler var. Etiket fiyatlarını uçuk tutup kalite düşürenler var. Kalitemiz yüksek diye etiket fiyatını ikiye katlayanlar var. Ciltli kitap fiyatına karton kapak satanlar var. Zaten geçen yılki KDV indirimini tüm yayınevleri kendileri yediler. Onlarda sütten çıkmış ak kaşık değiller.
8 Beğeni
Kitaplar ya 1000 ya da 2000 adet basılıyor genelde. Ben de çok pahalı bulmakla birlikte şunu söylemek istiyorum sadece. 7 bin dolar telifi olan bir yazar düşünün ki Stephen King, Dan Brown gibi büyük yazarların 15 bine kadar çıktığını biliyorum. Her neyse, 7000x6=42000 eder. İki bin adete bölün bunu kitap başı 21 lira eder. Bu 2 bin adeti de satar mı, satmaz mı belli değil. Fazla buluyorum ama bunu da düşününce insan bir an duruyor.
Daha uygun bir yazar diyelim 3 bin dolar telifi olsun. 18 bin eder. Daha uygun telifi olan yazarın kitabı 2 bin adet olmaz haliyle bin adet olacaktır. Kitap başı 18 lira sadece telif. Gerisini siz hesap ediverin. Kapak, çeviri, faturalar, maaşlar, editörlük, kağıt, dağıtıcı, satıcı payı vs.
@fox Yanlışlıkla sana cevapla yapmışım.
@fox Dan Brown dahil değil zaten. Onlar satacağı net yazarlar ama yeni bir yazar ülkemizde ne satar bilmek zor. Misal Brandan Sanderson telifleri de 7 ila 10 bin arası geziyor ama satmıyor. Normalde satması beklenmeli.
Bir ekleme: Diğer açıdan şu da var. Bir kitap ikinci baskıyı yaptığında telif zaten çıkmış oluyor. Yayınevleri bana kalırsa buradan kazanıyor. Yeni ve akıbeti belirsiz kitapların fiyatlarını anlıyorum ama üçüncü baskıya filan giden kitaplarda indirim uygulanabilmeli.
7 Beğeni
Öyle düşünmeyin. İndirimmiş gibi kampanyalar yapılır ve hepimiz alırız yine o kitapları. Zamlara vs rağmen kitap satışları ve yayımlanan kitap sayıları sürekli artıyor. 25 liralık ×××× kitabının 90 liraya ciltli baskısı bir çizgiroman sitesinde 1 saatte tükendi. Batan her zaman küçük butik yayınevleri olur. Büyükler onlarında potansiyel müşterisini kazanır. Çünkü kitap okuyanlar yine almaya devam eder.
Biz internet üzerinde %50 indirimli kitap fiyatları yüksek diyoruz ama arada Dost kitabevi ya da D&R 'a gidiyorum. Kitaplar etiket fiyatı ve kasalarda kuyruklar hiç eksik olmuyor. Toplumu sadece burada tepki gösteren bizlerden ibaret sanmamak lazım. Alım gücü düşmesine, fiyatlar aşırı artmasına rağmen tüm sektörlerde işler tıkırında. Yayınevleri de hayır işi yapmadıklarından buna ayak uyduruyorlar.
1 Beğeni
Bizim farklı düşünmemiş, hemfikir olmamız başarısız olunduğu gerçeğini değiştirmiyor. 
2 Beğeni
Kitaplarda gümrük vergisi uygulaması yok. Aralıkta sipariş ettiğim kitapta gümrük vergisi ödemedim, uygulamada yeni bir değişiklik var ise bilemiyorum.
1 Beğeni