Amazonun dünya genelinde bir şirket olma rahatlıyla zararına satığını düşünüyorum. Zararı reklam gideri olarak gösterir geçerler ama türkiye merkezli kitap satan siteler zararına satıyorsa bir yerden zararı karşılaması lazım hele özel sektörse.
1 Beğeni
Ben senelerdir D&R ve İdefix’ten alışveriş yapmıyorum bunlara BKM’de eklendi BKM kargoya geç vermesi ve değişim için yolladığım ürünü iade alması. D&R ve İdefix zaten sabahlara kadar laf söylenebilecek yerler. Kupon verdiği an herkes unutup koşuyor bir önceki siparişinde hiç memnun kalmasa da.
1 Beğeni
Ben genelde bu internet alışverişlerimi yaparken sitelerin sahiplerinin kimler, nereler olduğuna özellikle dikkat ediyorum. Bu tarz şeyleri bilmek de o firma veya sitenin iş ahlakına dair fikir verebiliyor genelde.
2 Beğeni
Yazıyı sonuna dek okudum. Aracı firmaların da piyasayı şişirdiğini düşünüyorum. Bu her alanda böyle.
Yüzde 50 iskonto demek ne demek? Yüzde 20-30 olur anlarım ama 50 çok. Bu sebeple herkes kendi sitesini kurdu. Oturtmaya çalışıyor. İskonto payı da cebinde kalıyor. Muhtemelen internet sitesi için de eleman aldıkları için yüzde 20-30 gibi bir miktara geliyordur masraflar. Herkes biraz daha az kazanmayı istemiyor.
Her firmanın her ay hedefleri vardır. Kotaları vardır. Bu kota asla aşağı doğru gitmez. Hep yukarı doğrudur. Her ay daha fazla cebime atayım. Her ay daha fazla zenginleşeyim istiyor işveren. Kendi lüksünden ödün vermezken işçi, okuyucu, cart curt ödün versin istiyor.
Yani şunu yapmak çok zor: üretici 1000 az kazansa, dağıtıcı 1000 az kazansa, satıcı 1000 az kazansa her şey daha kolay olur. Yazılan yazıda azıcık az kazanmak yok hemen çalışanlardan kırpmaya, bir kişiye 50 iş yüklemekten bahsediliyor. Ben bunu da doğru bulmuyorum. Ayda 35 bin kazanmak yerine 30 bin kazansa üretici ölmez herhalde diye düşünüyorum.
Bitmedi. Şimdi ölücü bir hesap yapacağım. 
İş kültür yayınları her sene sattığı kitap adedi yazıyor. Her 1000 kitapta 3000 tl kazandığını bunun da 1000 tlsinin saf kâr olduğunu düşünelim. Geçen sene İş Kültür 15 milyon 443 bin adet kitap satmış. Yani bu kadar parayı kasasına koymuş. Bunun yerine 10 milyon kazanamaz mı? Bir önceki sene 10 milyon 650 bin kitap satmışlar. 
Bir de bu paranın yüksek miktarının faize koyulduğunu düşünün. Firma sahiplerine özel faizler var.
Kasasına 15 milyon, 10 milyon veya 1 milyon koyan birisi ne derse desin benim gözümde kendi keyfinden ödün vermeyen birisidir.
Bir de etiket fiyatı 24 tl olan bir kitap için bu hesaplar. Etiket fiyatı 150 lira olan için 75 tl dağıtıcıya verdiniz. Kaldı 75 tl. Toplamda yüzde 25 de ona buna şuna çıkalım. Kaldı 56,25 tl. Hadi bunun da yüzde 50sini görünmeyen masraf deyip yuvarladık. Kitap başı 28 tl kaldı. Yılda 1000 tane bu kitaptan. Toplamda böyle etiketlerden yılda 5000 adet satsın. Sıradan butik olmayan bir yayınevi yılda 200 bin adet satsın. Gerisini de siz hesaplayın artık.
Kitap başı kâr 1 tl bile olsa yılda 200 bin yapar. Aylık 16 bin liradan fazla para ki bakın bu öldürülmüş bir hesap.
10 Beğeni
Özellikle çizgi romanda dükkanlardan alışveriş yapmaya çalışıyorum belki birkaç TL oynuyor ancak bu sektörün devam etmesini sağlıyor.
@Agape Ben de İş Bankası’nın bu kazançtan vazgeçebilecek en büyük yayınevi olduğunu düşünüyorum karlarını istedikleri miktarda indirme şansları var bence hatta yarıya bile.
Aynı şeyi yaptığım için çok mutluyum.Örnek olarak geçen sene 100 tlye aldığım 10 kitabı şuan tekrar almak istesem ortaya 150 hatta 200 TL gibi bir para çıkıyor…Kitap alırken genelde kısa, orta ve uzun vadede okurum diye alıyorum.Bu yaptığım stoklar olmasa gerçekten para yetiştiremezdim.Fiyatlar her sene yılbaşı sonrası anında artıyor.Şuan fiyatlar gerçekten çok fahiş olmaya başladı…
Aslında temel nokta bu, üzücü ama gerçek…
4 Beğeni
Alfa da İş Bankası ile yarışır bana kalırsa satış konusunda. Hadi yarısı kadar yarışsın. Üstelik Alfa’nın kitap ağı inanılmaz geniş. Daha bir de yan kuruluşları var. Alfa da 4 milyon kazansın yılda. Ne diyim bilemiyorum.
4 Beğeni
Çevirmen 24 tllik kitaptan %7 alıyorsa toplam 1600 tl kazanıyorsa 120 TL etiketi olan kitaptan 8000 TL kazanacak. Bu işi profesyonel yapan sabah 8 akşam 4 - 5 çalışan kişinin kazanacağı parayı düşünemiyorum ben.
2 Beğeni
Pazarda 1 tl olan patatesin markette 4-5 tl olması gibi dersem, sanırım güzel bir örnek vermiş olurum.
Aracılar dediğiniz gibi her alanda sorun.
1 Beğeni
Sanırım devlet aracıların kafasına vurmadığı sürece bir şey olacağı da yok her alanda kan içiyorlar.
1 Beğeni
Yahu ne yüzde 7’si? Neyse bu konuda susacağım. Bir çevirmen çıksın desin ki ben 8000 kazandım şu kitaptan. Diyemez. Profesyonel çevirmenler 5 istiyorsa üniversite öğrencilerine 1 veriliyor. Neyse…
@Who_Sametto aracılık en fena marketlerde ve İstanbul’da iş yapar. Komik ama şöyle örnek vereyim. Yazın kilosu 10 kuruş olan salatalığı İstanbul’da 3 tl gibi bir fiyattan alırsınız. Köylüler salatalıkları hayvanlara yem diye döküyorlar. 
Hepimizin A101, Bim vb. yerden aldığımız ürünlerin etiket fiyatı neyse yarısına mal edildiğini söyleyebilirim. Geriye kalan yüzde 50lik dilim yüzde 30 aracı yüzde 20 Bim vs. kazanır. Üretici bu üründen yüzde 1 ya kazanır ya da kazanmaz.
6 Beğeni
Ben yazıdaki adamın hesabı söyledim banada abartı geliyor sayılar ve yazı.
Şartlarının da pek iyi olduğunu sanmıyorum verilen örnek satacak bir kitap içindi. 3 güne yetiştir 5 güne ulaştır diye zorlandıklarını ve dediğiniz gibi üniversite öğrencisine oradan gelecek paraya muhtaç olduğundan normal çevirmene yapılandan daha da fazlasını yaptıklarını düşünüyorum.
1 Beğeni
Ben satacak satmayacak diye hesap yapmadım. Ölücü hesap yaptım. Bunu yapma sebebim satmayan kitapların da giderlerini düşünerek hesaplamam. Bakın gözünü para hırsı bürümüş insan 1 kuruşu bile hesaplar çünkü 1 kuruş demek adet çoğaldıkça o kadar çok para etmesi demek.
Bugün haberlerde marketlerin vermediği 1 kuruşlardan bahsediliyordu. Bir market yılda 200 milyon ürün satsa. Hepsinden 1 kuruş cebe atsa…
@ali1234512 Ben bu işi sürekli yapan bir çevirmenin günde kaç sayfa çevirebileceğini, ayda ne kadar iş yapabildiğini ve kazanacağı miktarı biliyorum. Çevirmenler etiket fiyatına göre ücret almıyorlar. Bu konuda birden fazla uygulama var. Bu sebeple çevirmeninin hakkını yiyen veya işçisinden çalmaya çalışan veya mobing uygulayan yayınevlerinden almıyorum.
4 Beğeni
Bunları da yazmıştım fakat sildim. Aynı konu devlet için de geçerli aslında. Bir işçinin eline 3 bin lira bile geçmezken işveren bir maaş da devlete ödüyor filan falan ama bunların da pundu var. 
Öyle aman aman detaylara girmek istemedim. Bir de siyaset konusu gerçekten benim kaçındığım bir konu. Şu ortamda ve bu toplumda taraflar net çizgilerle ikiye ayrılmışken maalesef ben tartışma ortamını sağlıklı bulmuyorum. İki tarafın karşılıklı net nefret söylemlerinden midem bulandı artık. (A deseniz öteki bilenmiş zaten “Vay efendim sen şöyle misin?” diyor. B desen bu sefer öteki gelip aşağılıyor. Kimse ne demek istediğinizle ilgilenmiyor.)
3 Beğeni
NAAAAAAAAAAYIRRRRRRR’
Çok uzun yazdım bir de kavga çıkar şimdi diye sildimdi 
Her konuya girmişim iç dökücem diye
2 Beğeni
Benim demek istediğim sonuç olarak adam 15 milyon kazanıyor. Devlet şöyle de olsa kazanıyor, Ahmet böyle de olsa kazanıyor. “Adam 15 milyon kazanıyor.” Neticede ben adamın cebine giren paraya bakıyorum. Çalışan asgari ücretinin 200 tlsini kitaplara ayırmaya çalışıyor, fedakarlık ediyor. Adam 15 milyon kazanıyor.
Not: Verilen sayılar da gerçekçi değil. Net bir şekilde biliyorum.
3 Beğeni
Hem dağıtımcı da hem yayınevinde çooooook uzun süre çalışmış biri olarak bende bu tartışmaya katılmayı düşündüm. Sürekli açıklama yapıp kendi sinirlerimi bozmak istemedim. Onun yerine kahvemi içerek karışmayıp okumayı tercih etmeye karar verdim .
NOT: SADECE ŞUNU EKLEYEYİM KİTAP SEKTÖRÜNDE PATRONLAR VE ÜST DÜZEY YÖNETİCİLER KENDİ KİTAPLARINI ÇOK YÜKSEK İHTİMAL OKUMAZLAR. Daha önceden de belirttiğim gibi bunlar sadece onlar için metadır.
NOT 2 : ONLARIN YERİNE BİZ KİTAPSEVERLER KAVGA EDER VE BİRBİRİMİZİ KIRARIZ.
5 Beğeni
Bu sektörde uzun süre çalışmış birisinden gözlemlerini paylaşmasını isterdim. Ancak sizler de haklısınız, tartışmaya çok açık bir konu.
@Agape bazen paylaşıyor, teşekkür ederim, özellikle işveren tarafında bilmediğimiz hesaplar konusunda aydınlanıyoruz.
Bu pandemi şartlarında çoğu kişinin morali ve psikolojisi karmaşık durumda. Biz kitaplarla ayrı bir dünyası olan insanlarız. Ne güzel ki boğucu hayat şartlarımızdan ve kötü psikolojimizden birkaç parça kağıt ve oturacak bir yer ile uzaklaşabiliyoruz. Bu kötü hava küçük dünyamızı da ele geçirdikçe üzülüyorum.
“Güzel günler göreceğiz çocuklar…” diyerek noktayı koyayım kendimce.
Not: Kampanya başlığını takibe devam. 
3 Beğeni
Eski mesajlarımda çeşitli şeyleri anlatmaya çalıştım. Görülebiliyorsa onlara bakabilirsiniz. Onun dışında mesela size sadece şu örneği verebilirim, kitapseverlerin iyi kitap dedikleri şey çok satıcak değildir.
Devamı biraz karamsar olabilir mesajın ama olsun.
Her konuda olduğu gibi bu konuda da yüzlerce firma var. İsim yapanlar çok daha iyi para kazanabiliyor. Mesela bir X kitabını 2 yer çıkartmış olsun. Tanınanın çıkarttığı daha bile kötü olsa daha çok yerde bulunup daha çok görünüyor dolayısıyla onu alıyor sonra da söyleniyoruz.
Bu sektörde sadece çizgi roman çıkartan yayınevleri bu yerin don kişotlarıdırlar, Onlar da kapitalizmin kurallarını yenile yenile veya duvarlara kafa atarak öğreniyorlar.
NEYSE DAHA FAZLA YAZARSAM BU SEKTÖRDEN AFOROZ EDİLİRİM 
3 Beğeni