3 dolarlık kitabı almak için 30 dolarlık mazot yakan gönlü zengin nişanlıya selam olsun.
Jbc Witcher serisinde yaptı onu. Amaç maliyeti düşürmek oluyor genelde önceki baskıya göre yeni baskı yapıldığı zaman dolar kaç katına çıkmış oluyor çok kişiye ulaşmak için kağıt kalitesini düşürüyorlar ne kadar mantıklı tartışılır bu. En net örneğini Infinity Gauntlet çizgi romanında gördüm ben bunu ilk baskı ile diğer baskılar arasında çok belirgin bir kalınlık farkı var fotoğraf bulabilirsem atayım.
Ben sırf almak için kitap almanın yanlış bir şey olduğunu düşünmüyorum sonuçta bu da bir ürün.
Evet bu da bir ürün ama asıl amacı dışında kullanılıyor bence okunmayıp sadece sergilenerek. Mesela et alıyorsun ama yemiyorsun öylece bekliyor ya da tablo alıyorsun ama sergilemiyorsun bir yerde üstü örtülü olarak duruyor. Bence durum böyle ki bu şekilde koleksiyon yapmak da çok saçma geliyor bana.
Anladım demek istediğinizi. Baya baya kağıttan çalıyorlar belli ki .
Sizin yöntem de güzelmiş. Doğrusu ben, örneğin İthaki kitaplarının, birkaçımızın (veya grupça) satın almamasıyla fiyatının düşeceğini sanmıyorum. İthaki veya Pegasus kitaplarını da bu nedenle almamazlık etmiyorum. Yani “bir süre kitap almayayım da fiyatlar düşsün” amacıyla hareket etmiyorum. Biliyoruz ki bu işler bireysel hareket ederek sonuç alınacak işler değil. Sadece, bu iki yayınevinin fiyatları aşırı zamlandığı için satın almıyorum. Kitap fiyatları zamlanınca otomatikman alacağım kitap sayısı düşüyor. Geçen yıl 200 TL’ye örneğin 10 kitap alıyorsam, bu yıl 5 kitap alabiliyorum. Bu durumda çıkan bazı kitapları mecburen almıyorum. Geçen yıl Pegasus’un (bir önceki yıla veya biraz daha eski basım tarihli) polisiye kitapları 18 tl idi. Ayda 5-6 tane bu kitaplardan alıyordum. Ama şu an kitapları 30-35 tl aralığında. Bu durumda almamayı tercih ediyorum. Çünkü zaten okunacak pek çok kitabım var.
Yoo baya da yeni hatta arkada etiketi görünüyor baktım 2018 baskı😅
Bir de Tankut Gökçe’nin çevirilerini hiç beğenmiyorum üstüne. Bu kitaba para vermeyeceğim artık sanırım. Ne…ne bağlaçları, yüklemden önceki vurgular, okurken düzeltiyorum kendimce hep. 42TL nedit yahu. Eski ilk basımlar var, çok çok iyiymiş fiyatlar. Aynı kitabın yeni basımını fahiş fiyatlara satıyorlar bir de. Doğan Kitap ve Altın Kitaplar sadece ikinci el alma kararı verdim, kitap okuyan dostlarıma da öneriyorum. Burada da belirtmiş olayım. Alfa için de geçerli az çok. Daha önce yazmıştım. PAHALILAR.
Telifte sadece yüzde değil kaç tane basacağın ve bunu satacağın ücrette önemlidir. Merak ederseniz örnekle anlatırım. Tabi sözleşmeler tek çeşit değildir.
Anlatırsanız iyi olur. 1000 tane basarsanız. %10 alırız, 2000 tane basarsanız %9 alırız gibi durumlar oluyor mu? Sözleşmenin nasıl olacağı kararını hangi yayınevi alıyor yabancı mı bizimkiler mi? Sizce hangi anlaşma daha uygun yayınevi açısından?
Ben de evdeki kitaba baktım, benimki de 2018 basımı. Temmuz 2020’de 43.2 TL’ye idefix’ten almışım. Şimdi ne yeni fiyatına ne de 2. El fiyatına bir şey diyemiyorum
Size katilmakla birlikte bir de konuya su acidan bakmak istiyorum. Evet yayinevleri diger sirketler gibi sadece acgozlu degil ayni zamanda kalitesiz icerik de sunuyor bize. Peki bundan kurtulmak icin ikinci el almaya kalkinca ne oluyor? Ister sahaftan olsun, ister sahibinden; elindeki kitaplari cok daha once daha ucuza almalarina ragmen piyasada o an itibariyle sifir fiyatina denk gelecek sekilde satmiyorlar mi? Ben cok gordum, ya da mesela kitap 50 liraysa 45 liraya satiyor en dusuk. Araba piyasasinda da durum ayni. O yuzden bence olaya sadece yayinevi penceresinden bakmak dogru degil, bizim milletce cok daha buyuk, cok daha koklu ahlaki sorunlarimiz var cozulmesi gereken. Ama asla cozulemeyecek…
Okunmadığı için aynı şeyi aynı başlıkta 3. Kez yazıyorum.
Siz de demişsiniz ki yayınevi, 2.el araba, heryerde çözülmesi gereken sorun var. Bu tarz bir sorun ahlaki sorun değildir.
Ekonomik kriz var demek yerine fırsatçılık yapıyorlar demek suçu yönetimden alır üreticinin kucağına atar.
Etten kağıda herşeyiniz ithal , onun da kalitesizi…
Serbest piyasa var adam isterse çalışmayan aracına 3 milyon fiyat koyar alıcısı varsa gelir alır. İsteyen istediği ürününü satmaz depolar bu da serbesttir. Niye satmadın niye fiyat arttırdın diyemeyiz. Pahalı bir ürün birçok üreticiyi o ürünü üretip satmaya teşvik eder. Gelir elde etme ve yatırım yapma fırsatı sunar. Adam der ki 2 liralik limon 10 liraya satiliyorsa, ben 2 liraya üretip 8 e satar piyasayı kasıp kavururum der. Yapılabiliyor mu hayır, cünkü ekonomin bitik. Yatırım alamıyorsun. Gelir yokken askeri ücret arttı. 1 işçi çalıştırma maliyeti geçen seneye göre 1000 tl arttı. Işverene bu parayı devlet cebinden mi verecek, hayır. Sektörde 600 işci çalıştıran ve her birine en düşük ücreti ödeyen iş adamı, şirket, kargo vs bu farkı nereye yansıtacak ?
Akşama kadar konuşulsun, ülkece seferber olunsun tüm kitapçı , soğancı , 2.el oto galerici tutuklansın bu sorun Ekonomi Bitik Krizdeyiz demeden ve buna göre önlem almadan çözülmez. Biz krizi kabul etmiyor aksine şahlanıp duruyoruz.
Benim ‘ekonomik kriz yok’ diye bir iddiam oldugu sonucuna nereden vardiniz? Ahlaki kriz ile ekonomik kriz ayni anda var olamaz diye bir kural mi var ya da? Sizin bu yaptiginiza demagoji denir. Konuyu bambaska bir noktaya cekip, hic iddia etmedigim, kafanizda urettiginiz hayali laflar uzerinden karsi iddia ortaya koymussunuz.
Ben size basit bir ornek verecegim, Beko’nun Turkiye’de uretip Almanya’ya ihrac ettigi bir buzdolabi Almanya’da Turkiye’den daha ucuza satiliyorsa ortada bal gibi de ahlaki bir sorun, yozlasma ve denetim zaafiyeti vardir. Simdi ekonomik kriz olmasa butun bu yozlasma bir anda yok mu oluverecek yani? Iyiymis. Serbest piyasaya karsi degilim ama bazi seyler zivanadan cikiyorsa her seyi de ‘serbest piyasa’ diyerek kabul edecek, ensesine vurulup lokmasi alinacak bir tip degilim kusura bakmayin. Ikinci el’in anlami, konsepti tamamen yok olmus siz bana ‘serbest piyasa’ diyorsunuz. Kara borsacilar da pek sever zaten bu serbest piyasa tanimini.
Bana sabaha kadar serbest piyasa diye masal okusaniz da, urunler ithal oldugu icin fiyatlar pahali diye haricten gazel okusaniz da benim bu liberal zirvalarina karnim tok. Ayrica sormazlar mi adama bu serbest piyasa ithal urunlerde dolar artisinda anlik kur guncellemesi yaparken dususlerde niye olu taklidi yapiyor? Kusura bakma, severler oyle serbest piyasayi. O zaman biraz tutarli olup burada yayinevleri fiyat arttiriyor diye de aglamayacaksiniz. Cunku serbest piyasa sonucta.
Beko örneği doğru bir örnek değil gibi, Avrupa pazarı için Romanya fabrikası üretim yapıyordu. Hammadde, patent, vergi vs son kullanıcı fiyatlarını çok etkiler.
demagoji
isim, Fransızca démagogie
Laf cambazlığı
Ve ayrica evet bu da bildigin bir nevi ‘forumdaki diger insanlarin goruslerine, isteklerine ve sahip olduklari onuargilarina hitap ederek bir destek arayisi’ degil midir sizce? Neyse ki ‘askeri ucret’ konusunda bilgilisiniz ama gordugum kadariyla.
Sadece basit bir ornek idi, ulkemizde uretilen findiklarin ABD’de daha ucuz olmasina, domateslerin Rusya’da daha ucuz olmasina da ayni argumanlari uretemezsiniz herhalde? Ayrica uretimi Turkiye’de gerceklesmiyorsa verdigim ornek daha da vahim olmuyor mu? Cunku uretimin Turkiye’de daha ucuz olacagi muhakkak.
Argüman üretmiyorum ama bu üreticinin suçu değil ki… En basitinden üreticiden son kullanıcıya girene kadar herhangi bir ürün üzerinde olan vergi sayısı bile üreticinin elinden çıkan ürünün fiyatını 2-3 katı yapıyor.