Kitap Okumak Size Ne Kazandırdı?

İnternete bakınca kitap okumak çok faydalı bir eylem olduğu yazıyor.Maddeler halinda faydaları yazıyorda yazıyor.Peki kitap okumak size ne kazandırdı hiç düşündünüz mü?

Ben kendim için düşününce hayal gücümün geliştiğini düşünüyorum.Bunun dışında okuma işini boş zamanlarda mutlu olduğum için yapıyorum.Forumda günü kitap okumadan geçmeyen arkadaşlar var.:smile:Kitap okumanın size neler kazandırdığını düşünüyorsunuz?

1 Beğeni

Hayatımda karşılaşamayacağım insanlarla ve mekanlarla tanıştım. O kahramanlarla düştüm, kalktım. Büyük ihtimalle ölene kadar da bu sürecek.

Daha sabırlı bir insan oldum. Kitap okumak için sadece gözlerinizi oynatmak ve sayfaları çevirmeniz gerek. Bu iki basit olay o kadar yorucu ki…

Kendimi ifade etmemi kolaylaştırdı. Yazma hevesi kazandırdı. Artık yaratılan dünyalara hayranlıkla bakmakla kalmıyorum, kendi dünyalarımı kurabiliyorum.

Şimdilik aklıma gelenler bunlar.

4 Beğeni

Kitap okumak hafızanın gerilemesinin önüne geçiyormuş ve konsantre olma yeteneğini de artırıyormuş. Ben de aslında bu iki şey için son bir iki senedir kendimi bilgisayardan alıp kitaplara yöneltmeye başladım. Fakat daha sonra fark ettim ki okuduktan sonra daha iyi konuşabilir bir hale de geldim.

Biraz spesifik örnekler olarak 1984 ve devamındaki birkaç distopyayı da okuyarak siyasete merak saldım. Dorian Gray’in Portresi’nin vermek istediği mesajı muhtemelen alamadım ama beynimde bir kıvılcım çakarak resim sanatına ilgi duymamı sağladı. Vakıf okuyarak harika bir politik maceraya atıldım. Sokrates’in Savunmasını okuyarak birçok erdemin farkına vardım. Bu forumda paylaşılan şiirleri ara ara okuyarak şiire merak duymaya başladım. Diye gider bu liste.

Ha kitap okudum hayatın anlamını çözdüm, olduğumdan çok daha farklıyım gibi de düşünmedim hiç. Aksine bana hiçbir şey katmadıklarını düşünerek daha fazlasını okumaya gayret etmeye çalıştım. Gerçek hayatta bunlar ne işime yarayacak gibi düşününce aslında pratikte de bir şey katmadığını düşünüyorum. Biraz pragmatik bir insanım sanırım. Yani karın doyurmazlar ama kültürel olarak açlığınızı giderebilirler.

4 Beğeni

Zevk alıyorum ve mutlu oluyorum. Bu bile yeterli değil mi :cherry_blossom:

6 Beğeni

Bende aynı düşüncedeyim.Genel olarak sürekli yapılan okuma eyleminin kendi aramızda bir değerlendirmesi, okumaya yeni başlayanlar,merak edenler için tecrübelerin yazılacağı faydalı bir konu olacağını düşündüm.

1 Beğeni

Özetle: Asabiyet, sürekli bir düşünce ve sinir hali kazandırdı…
Genişle:
Aslında buna benzer bir durumu “Dök İçini Rahatla” kısmında da yazmıştım. Başta her şey mükemmel başlamıştı benim için. Daha beyazperdeye yansımadan Tolkien’i keşefedip okuyanlardanım. Keza milletin azından Star Wars damlarken, biz Westwood sayesinde DUNE’u da keşfetmiştik. Haliyle kurgu beni alıp çevirip evirmiş ve hatırı sayılır bir hayal gücünü bana armağan etmişti. Bu güç sayesinde üniversitede efsane sunumlara imza attım. Fantastik ve bilimsel kurguyu tarih ve frp oyunları takip etti. Bugün halen sürdürdüğüm büyük bir iştahla öğrenmeye ve öğrendikçe daha çok öğrenmeye başladım. Bir noktada insanları etkileme, bazı zamanlarda insanları yönetme ve yönlendirme gücü gibi bir güce sahip oldum. Bu sayede işim de oldu. Düşünüyorum da hayatta on isteğim varsa okumak sayesinde ( okumak kadar gezmekte önemli) sekizi, dokuzuna sahip oldum. Ancak şimdi başka bir sorunu yaşıyorum. Zira çevremde (yaşamımın çoğunu geçirdiğim işimde) kitap okuyan sayısı çok çok az. Bu durum tartışmalarımızı tek düze boyuta indirirken, siyasetten spora kadar pek çok konuyu konuşamaz hale geldik. Bir birimizi dinlemiyor, dinlemek istemiyoruz. Konu ne olursa olsun saatler süren bir tartışmadan nasıl girdiysek aynı şekilde çıkıyoruz. Oturduğum sitede de bu böyle. Mesela insanlar ev sahibi oldukları sözleşmeyi bir kez okumadıkları için beş saat konuşup, sonunda ilgili maddeyi gördüklerinde " heee öyle miymiş" diyorlar. Haliyle kaldıramıyor, ayar oluyorum. En çok da gözümün içine baka baka ve önünde ilgili madde, kanun, metin artık her neyse yazan şeyi reddedip beni ısrarla salak yerine koymaya çalışanlar beni deli ediyor. Bugün salağın biri " karadelik her şeyi yutuyorsa ışığı da yutar resmi nasıl çekildi" dedi. Soruyu sormasına neden olan şey, önündeki gazete de yazıyordu. Ama sorduğu şeyin cevabına bakmak bile istemedi. Sonra “aya da gidilmedi bence” diye sözlerini sürdürdü. Anlatmak daha çok sinirlendireceğinden içime atıp, kahve içtim…

İşte kitap okumanın etkisi budur yani…

5 Beğeni

İçimde bulunduğum dünyadan kopup daha farklı, daha güzel dünyalara uzanmamı sağlıyor. Bunu yaparken düşüncelerimi, hayal gücümü de besliyor tabiki. Daha fazla okuma isteği duyuyorum ve aynı şekilde daha da fazla yazma isteği. Okumak mutluluk verici bir eylemdir. :slight_smile:

4 Beğeni

Kitabı bir şey kazanmak için okumuyorum kitap bir yoldaştır bir arkadaştır kimse yanımda olmadığı zamanlarda yanımda olan sevgilidir.Bunun yanında gelen bilgi ise sadece bunun meyvesidir bana göre

6 Beğeni

Kişisel gelişim, sanat, bilim ve felsefe kitapları insanı doğrudan geliştiren kitaplar. Ufuk açıyor, düşündürüyor, bilgilendiriyor.

Kurgusal kitaplarsa empati yeteneğini geliştiriyor diye biliyorum ki empati yeteneği, insandaki en önemli yeteneklerden biri. Ayrıca okumak zevk veriyor.

3 Beğeni

Ne kadar klişe olacak olsa da hayatı daha çekilir kıldı her zaman benim için.Bir nevi antidepresan görevi gördü, zararsız en kıymetli ilaç :slight_smile:

3 Beğeni

Sadece kitapların değil sanatın içindeki her dalın bana bir şeyler kazandırdığını düşünüyorum. Bunun için en kritik kelime sanırım perspektif. Bir çöpçünün hikayesini kendim gidip ondan öğrenemem ama bir sanat eseri sayesinde ne yaşadığı hakkında bir fikrim olabilir. Bir avukatın dava esnasında yaşadığı süreci, bir katilin neden o öldürme arzusuna sahip olduğunu, istediğimiz bir dünya nasıl olmalı sorusuna cevap arayan ütopyalarla neden şu anki yaşadığımız hayatın daha iyi olabileceğini, bir doktorun hastayı kurtaramadığı zaman yaşadığı o hissi ve bunun gibi insanlığın hayatın içinden çıkardığı bütün bu hikayelerin birikimini sanatın kendisinde buluyorum. Olaylara olan bakış açım genişliyor ve bana tam anlamıyla olmasa bile belli başlı bir farkındalık yarattığına inanıyorum.

Kitapların diğer sanatlarından ayrı olarak bana kattığı nedir diye soracak olursam kendime, ilginç bir tabir olacak ama galiba “demlenmemi” sağlıyor. Görsel olarak sunulanların etkisi akılda daha kalıcı olsa da orada hep sanatçının etkisi altındayız, okurken ama kontrolün daha çok bizde olduğunu düşünüyorum. Yazarın sunduğu dünyayı hayal edip kendi yorumumuzla şekillendiriyoruz ve bu dünyaya ne kadar uyumlu gidiyorsa kitapları o kadar çok seviyoruz. Şekillendirdiğimiz o dünyada gerçek hayatta ne istediklerimiz nelerse onları buluyoruz. En sevdiğim kadının özellikleri neler? Teninin rengi ne olmalı? Gözlerinin rengi, burnunun biçimi neye benzemeli? Yaşadığım çevredeki insanlar nasıl olmalı? Nereye ait olmalıyım? Aklınızda bulunmayan her bir soruyu kitaplarla daha net şekilde anlıyor ve cevabını da ona göre kendimiz oluşturuyoruz. Cevabını bulamadığımız sorular ise…

Kitap hakkında tartışmaktan geçiyor. Şahsen kitaplar üzerine tartışmanın diğer sanat eserlerine üzerine tartışmaktan daha zevkli ve bir o kadar da öğretici buluyorum. Bu tartışmalar başkalarının kitap üzerine kurduğu dünyayla, onun bakış açısını kendi bakış açımla karşılaştırmamı ve aslında kitapta bulduğumuz cevapların neden öyle olmadığını ya da bulamadığımız cevapları başkası aracılığıyla net bir şekilde bulmamızı sağlar.

İşte “demlenmek” derken kitap okuduktan sonra ve hatta o kitap üzerine tartıştıktan sonra düşüncelerimde bir olgunluk ve hayattan aradıklarım üzerine net cevaplar arıyorum. Bulamadığım cevapları veya üzerinde hiç düşünmediğim soruları da aynı şekilde kitaplarla öğreniyorum. Bu sayede dışarıda iletişim kurduğum insanları tanımakta güçlü çekmiyorum ve zaten onun karakterine yakın bir kitap karakteri okuduğum için iletişimim çok daha rahat olabiliyor.

Bu yazıyı yazmak şu an benim bile farkında olmadığım bazı düşüncelerin gelişmesine sahip oldu açıkçası. Başlık için teşekkürler @Braveheart64

4 Beğeni

Kendim için henüz bir yorumum yok ama aşağıda Tesla için olan bir pasaj bırakacağım:

“…

Yeniden hayata dönmesini, “yaşamaya ve çalışmaya devam etmeye olan güçlü isteğine” ve onu zorla dışarı çıkartarak sağlıklı egzersizler yapmasında yardımcı olan atletik (dostu) Szigeti’ye borçludur. Gizemcilikle ilgili olanlar bu olayı Tesla’nın beyin epifizinin tetiklenmesine ve buna karşılık olarak yüksek mistik bilinç hallerine ulaşmasına bağladı. Günbatımında Szigeti ile parkta yürüyüşe çıktıkları bir günde, Goethe’nin Faust’undan “muhteşem bir bölümü” ezberden okurken problemin çözümü bir anda aklına geldi.

Güneşin nasıl battığını görüyor musun?
Yeşile bürünmüş köy kıpkırmızı parlayarak yanıyor
Güneş batıyor ve gözden kayboluyor, gün yaşanıp bitiyor,
Hayatın yeni manzaralarını uyandırmak için acele ediyor,
Beni taşıyacak kanıtlar ver ve beni son ışıkların çağırdığı yere götür.

Tesla, “Bu ilham veren sözleri söyledikçe gerçek bir anda kendini gösterdi. Altı sene sonra, Amerikan Elektrik Mühendisleri Derneği’nden önce, adresimde gösterilen diyagramları bir çubuk ile kuma çizdim. Pygmalion, heykelinin hayata geçtiğini görse daha derinden hareket edemezdi. Tesadüfen rastladığım doğanın binlerce sırrını, her şeye rağmen ve varlığım pahasına savaştığım o bir tanesi için verirdim.” diye açıklama yapmıştır.

Tesla, karamlaştırmasının önceden varolan çalışmaları geliştirmek yerine yeni prensipleri içerdiğinin üzerini çizmiştir.

Alternatif akım tasarımı, döner manyetik alan olarak bilinmektedir. Basitçe anlatılacak olursa, Tesla, elektrik enerjisini aktarmak için geleneksel tek akım yerine iki akım kullandı ve böylece birbirinin fazının doksan derece dışından ikili akım oluşturdu. Net etki alıcı bir mıknatıs (veya motor armatürü) indüksiyon yardımıyla uzayda dönebiliyor ve yükü pozitif veya negatif olsa da sürekli sabit elektron akımını çekebiliyordu. Ayrıca etkiyi açıklayacak mekanizma üzerinde de çalışmıştır.”

GEOTURA, Nikola Tesla Bir Dahinin Biyografisi / Sayfa 48.

Tesla’nın hayatını değiştirdiğini söylediği kitap Macar Yazar Josika Aba’nın eseri Abafi’dir. / sf. 38

Niko 9 dil konuşabiliyordu ve birçoğunu ezbere bildiği Descartes, Spencer, Goethe ve Shakespeare gibi yazarların çalışmalarını öğrenebilmek için müfredatı genişletti. / sf. 40

Ayrıca Amerika’ya gittikten sonra en yakın dostu yazar Mark Twain olmuştur.

2 Beğeni

Genelde kurgu eserler okuyorum. Ancak onlar bile merak duygumu kamçılayıp beni farklı ilgi alanlarına yönlendirip onları araştırmaya teşvik ediyor. Ayrıca çocukluktan beri düzenli okumanın insanın kelime haznesine katkı sağladığını düşünüyorum. En azından kitap okuyan birisi, yaşıtlarıyla birlikte değerlendirildiğinde kendini ifade etmede daha başarılıdır diye düşünüyorum.

Düşünülesi bir soru. Şimdi kalkıp kütüphanenin karşına dikilip okuduğum kitaplarla göz göze bakıp düşünmem lazım.

Hayatımı…

3 Beğeni
  • Düzgün bir üsluba sahip olmama
  • Karşı tarafı daha iyi anlama ve analiz etmeme
  • Kendimi çok daha iyi ifade etmeme
  • Kelime haznemi zenginleştirme çok yardımcı olmuştur kitap okumak.

Bunların yanında da eşsiz evrenleri keşfetmemi ve hayal gücümü olabildiğince geliştirmemi sağlamıştır sevgili kitaplar. :slight_smile:

4 Beğeni

Geleceğe dair merak;

Geçmişi kitaplardan, konu ile ilgili insanların konuşmalarından biliyoruz. Lisede tarih hocamın dediği bir söz vardı; “tarih ülkelerin çıkarları doğrultusunda değiştirilebilir” diye. Ne kadar değiştirilmiş olsa bile ana konuları, yaşam koşullarını, savaşları, ilerleyişleri biliyoruz. Bu yüzden çok ilgimi çekmiyor geçmiş.

Isaac Asimov’u okuduktan sonra, özellikle vakıf serisinden sonra geleceğe olan merakım, ilgim çok arttı. İleriki yüzyılları, binlerce yıl sonrasını anlatan başka kitapların eklenmesi ile bu katlandı. Bu yüzden gelecekte neler olacak, insanlık dış gezegenlere açılacak mı, uzaylılar bize ‘naber’ diyecek mi, radyasyon veya bir virüs insanlığı yok edecek mi… böyle uzayıp gidiyor sorular. Robot serisinden ve Vakıf serisinin 3 kitabında karşımıza tekrar çıkan R. Daneel ve Ender serisinden Ender gibi çok uzun bi geleceğe kadar yaşamak isterdim.

Kitapların kazandırdığı çok şey var muhakkak, düşünmeseniz de, hatırlamasanız da. Muhakkak beyninizde bir yer etmiş, küçük de olsa bazı değişiklikler yapmıştır. Ama benim için bu merak duygusu çok baskın bi şekilde ön planda duruyor.

Kitap okumak bir kaçıştır. Bir gemiye binip yeni kıtalar keşffetmektir.

Öncelikle çevremden gelen “bu kitabı neden okuyorsun? sana ne katıyor ki? fantastik kitaplardan ne fayda olur ki?” gibi soruları cevaplayayım.
Fantastik kitaplar bana geniş bir hayal gücü katıyor. Beni bu alışmadığım insanlardan ve dünyadan bir nebze uzağa, daha güzel daha istediğim bir dünyaya götürüyor.
Peki her kitap insana bir şey katmak için mi okunur?
Kitap okuyunca belki ister istemez bir şeyler katar ama bu amaçla okumadığım bir sürü kitap oldu. Kafa dağıtmak, gülmek, eğlenmek adına mizahi bir çok kitap okudum. Katıla katıla güldüm çoğu zaman. Bana kattıkları keyif, zevk vs.vs.
Kitaplar bize bir çok şey katar bizler farkında olalım, olmayalım. Ama her kitabı teori karmaşalarıyla bulandırıp açıklama gereği duymuyorum.
Okumak istedim ve okudum.

1 Beğeni

Aklıma ilk gelenleri sıralarsam:

-Anlatılanın, anlatılmak istenenin ve anlaşılanın ne kadar farklı olabileceği,
-Ana kurallara harfiyen riayet etsin, kısmen uygulasın, tersyüz ederek işlesin veya da tümden reddetmeye çalışsın, anlatılmak istenen farklı farklı biçimlerde anlatılabileceğini,
-Her kurmacanın spesifik bir yerden hikâyesini ele alırken, aslında hayatın geneline vurulabilecek özlere vurgu yapabileceğini,
-Ben ve öteki ilişkisinde, aynı anda ötekinin ben, benim de öteki olduğu ve ikisinin çatışmasında da birbirlerini neden ve nasıl ötekileştirebileceği,
-Hikâyelerin ve hikâyeciliğin, zannedilenin aksine hayatın içinde hem de köklüce yer edindiği.

3 Beğeni