Kitap satış rakamları neden açıklanmıyor?

Merhaba,

İnternet üzerinden satış yapan siteler arasında Kitapyurdu* haricinde satış rakamlarını açıklayan bir site bulunmuyor sanırım.
Doğan Kitap ve DEX gibi bir kaç istisna dışında başta İthaki, Pegasus, Epsilon, Alfa gibi yayınevleri bastıkları kitapların künyesinde her baskının kaç adet kopyadan oluştuğunu belirtmiyorlar.
Sizce bunun sebebi nedir? Kitap satış siteleri neden rakam açıklamaktan kaçınıyorlar ve yayınevleri baskılarının kaç adet kopyadan oluştuğunu belirtmiyorlar, özel bir sebebi var mı acaba?
Yayınevleri sanırım çok satacağından emin oldukları kimi yazarların kitaplarını “1. baskı 200 bin adet” gibi ifadelerle de satışa sunmayı tercih ediyorlar, gördüğüm kadarıyla.

Özellikle avrupa veya amerika da yaşamış olanlar oradaki durum hakkında da bilgi verirse sevinirim. Şeffaflık konusunda biz mi geriden geliyoruz yoksa tüm dünyada da böyle mi merak ediyorum doğrusu.

@Everfever @Fahrettin @melisfalan @irbis @alfakitap gibi yetkili ve okurlardan daha bilgili olabilecek kişilerde bu konuda mümkün olduğu kadar bilgi verebilirse çok sevinirim.

*Kitapyurdu’nun açıkladığı rakamların gerçek satış rakamları olduğunu varsayıyorum…

8 Beğeni

Geçen senede böyle bir paylaşım yapmışlardı ancak bana makul gelmiyor. Sadece bir yayınevinin 10.000.000 adet kitap satması? Türkiye’de bu sene o kadar kitap sattığını sanmıyorum.

Araştırma-inceleme, edebiyat ve çocuk yayıncılığı alanlarının oluşturduğu kültür yayıncılığı, 2018 yılında 140.477.335 adet kitap üretimiyle toplam üretimin %34.21’ini oluşturdu,

Google da arama yapılırsa TUİK verilerine de ulaşılabilir.

3 Beğeni

Belki, muhtemelen, kesinlikle tamamen duygusaldır. :slight_smile:

1 Beğeni

Bir çok yayınevi para kazanamıyoruz diyerek fiyatları şişirdikçe şişirdi. Kağıt pahalandı, dolar yükseldi telifler uçtu vb. gayet mantıklı ve geçerli sebeplerin arkasına sığınıyorlar. Biz bu sene cebe 5 milyoncuk atabildik sadece demelerini bekleyemeyiz bence. Satış rakamları açıklanırsa insanlar galeyana gelirler.

5 Beğeni

Trendyol sadece bir günde 15 milyon ürün satmış. Bir yayınevi koca yılda 10 milyon satmış, bence az. :slight_smile:

Ben eskiden beri gelen bazı algıların kalıcı olduğunu düşünüyorum. “Kitap okunmuyor.” lafı bence beyinlerimizde kalıcı etki yaratmış. Ben kesinlikle böyle olduğunu düşünmüyorum. Ülkemizde gayet güzel kitap okunuyor. Sorun bence oranları tüm nüfusa oranlamakla alakalı. Bebekler ve aşırı yaşlıları çıkarttığınızda kalan kitle neyse o şekilde yapılmalı bu oranlamalar. Çocukların altı yaşında okula başladığını düşünürsek ve okuma ile yazmayı söktükleri yaşı da düşersek bence gayet de güzel okuyoruz. İstenilen seviye değil kesinlikle ama okunuyor. Bir artış var. Bu da bir gelişimdir.

Ekleme: Diğer açıdan veriler aynı zamanda satın alınan kitaplar üzerinden yapılıyor fakat işin bir de korsan pdf boyutu var ki kimse hesaba katamıyor. Onları da katarsak okuma oranının daha da fazlalaşacağını düşünüyorum. 2017 yılında kişi başına 7,4 kitap düşmüş. Çoluğu çombalağı, yaşlıyı hastayı çıkartın bir de. Kişi başı rahat 20 kitap vardır.

4 Beğeni

Şimdi yayınevlerine suç atmak istemiyorum, o sektörde çalışan biri değilim. Bazen düşünüyorum “Yayınevleri gerçekten hiçbir şey kazanamıyor mu?” diye. Borç harçla bata çıka ayakta kalmaya çalışan küçük esnaf gibiler mi acaba? Yayınevlerine “Onlar da bir ticarethane.” diyoruz da işin içinden çıkamıyoruz sanki.

Ben de okuduğumuzu düşünüyorum. Kurgu yüksek olmasa bile araştırma-inceleme kategorisi yüksek bir şekilde okunuyor. Bence “Hiç okumuyoruz” demek yerine insanları kitap okumaya davet etsek daha etkili olur. Ha hemen ertesi gün dünyaca ünlü yazarlar çıkarmayacak bu ülke, belki on, yirmi, elli, yüz sene sonra çıkaracak. Ama ben umutluyum, başarabiliriz. Tek yapmamız gereken okumak.

Konudan taştıysam affola.

3 Beğeni

İş Bankası yalan söylemeyeceğine göre 10milyon satmıştır. En çok satan kitaplar yine buradan çıkıyor. Zaten bu ülkede bir yayınevi bu rakama ulaşacaksa bu anca İş Bankası olur. Kitapları çok uygun fiyata satıyor ve kalitesinden ödün vermiyor. İş Bankası’ndan okuduğum yayınlarda pek çeviri problemlemiyle de karşılaşmadım.

Bir de bu ülkede ne basacağını bilen yayınevlerinin batmayacağını düşünüyorum. Bir tanıdığım yeni açılan bir yayınevinde çalışıyor, bunlar nasıl piyasada tutunacak ne basacaklar diye çok düşündüm. Şu an kitapları ekmek peynir gibi satıyor.

Bu ülkede bu dönemde anca dergiler ve gazeteler batar.

4 Beğeni

Ben yeni neslin biraz daha okuma alışkanlığına sahip olduğunu düşünüyorum. Okuma alışkanlığı çok önemli bir şey gerçekten. Alıştığınız ve senelerce bunu devam ettirdiğiniz zaman bir anda çat diye kesip atamazsınız ki zaten seneler sonra kitaplığınız canavara dönüşüyor. Ne okunursa okunsun bir şekilde alışkanlık kazanılıyor. Sosyal medyanın ve popülerliğin de bu sene bize bir şeyler kattığını düşünüyorum. Evet, ben de isterim daha yetkin eserler okunsun ama yetkin olmayanlardan yetkin olanlara doğru bir yönelim oluyor gittikçe. Ben çoğu popüler kitaba bir noktada insanların “kaçamak” olarak baktığını düşünüyorum. Evet, falanca kişiyi okuyorum ve edebiyatımızın mihenk taşlarından olduğunu düşünüyorum ama “wattpad” de benim “yaramazlık, günah” kitaplarım diyor. Kafasını onunla dağıtıp hayal dünyasında geziniyor. Bunun çok popüler bir adı vardı ama düşünsem de aklıma gelmez. Biriniz mutlaka biliyordur. :smiley:

Kitap satış adetleri açık olsaydı kazançlarını düşünmekten çok ben en azından ne zaman bitecek onu bilmiş olurdum. Hatta bence baskı adedi de yazmalı. Bilmem kaçıncı baskı yazıyor ama adet belirtilmiyor. Yani sadece satış adetleriyle bir yere varamayız bence baskı adedi de belirtilmeli ki okuyucu ona göre bütçesini düzenlesin. Burada da sanırım sorun çoğu kişinin “Adam yüz bin kitap satmış, köşeyi döndü, bilmemne neden hâlâ gelmedi?” gibisinden yorumlar doğuruyor ama bu kimseler satış sitelerinin yayınevinden aldıkları yüzde 45-50’lik payı göz ardı ediyor. Bazen gerçekten okuyucu kafa şişirebiliyor.

3 Beğeni

Ben bu internet satış siteleri bu kadar yüksek pay alıyor, yayınevleri zor durumda olayını da pek samimi bulmuyorum. Madem öyle açın kendi sitenizi %40 indirim yapın. İdefix, D&R ya da falanca satış sitesi %40 indirimle kitap satıp kar ediyorsa bir yayınevi neden kar etmesin?

Bazı yayınevleri N11 üzerinden %40 indirim oranı ile kitap satışına başladı, şikayeti olan bu yolu da deneyebilir.

Çoğu yayınevi bunu yapmaya başladı zaten fakat şunu da unutmamak lazım yüzde 45 verdiğini düşünelim. Yayınevi kendi sattığında yine yüzde 45 indirim yaparsa ne fark eder ki? Ha D&R satmış ha kendisi satmış. Bir de kendisi satsa açacağı site için ödeyeceği miktar, buna bakması için alacağı eleman, ürünleri toplu toplu bu aracı firmalara göndermek varken tek tek paketlemesi için ayrı bir birim gerekir. Yani yine değişen bir şey olmuyor. :slight_smile:

@fox Bir de şu açıdan bakın Fahrenheit 451 kitabının bu baskısı bu kadar satmış. Öbür baskıları da düşünülürse epey satmış demek olur bu. :slight_smile: Bilimkurgu için azımsanmayacak bir kitle bence.

2 Beğeni

Son kez yazarak konuyu çekiştirmeyi bırakıyorum:

Darısı kenarda köşede kalmış kalmış; kendi halince bir şeyler yapmaya, karalamaya çalışan, deli dolu konular arayışına düşüp o yolda yürümekte zorlanan, başını dik tutmaya gayret eden yerli kurgu yazarlarımızın başına :+1:. (Ahmet Ümit gibi artık kemikleşmiş bir kitleye sahip yazarlarımızı dışarıda bırakıyorum.)

2 Beğeni

D&R %45 ile kitap sattığında hem D&R hem yayınevi para kazanıyor. Yayınevi %45 ile sattığında sadece kendisi kazanacak, kitap satış sitesinin karı cebinde kalacak. Kendisi satış yapacağında getireceği kar bu alana ayırdığı bütçeyi de karşılar.

En basiti Alfa Lovecraft’ı %30 indirimle satıyor ve etiket fiyatı yüksek. Yazarın telifi yok. Gidip başka siteden indirim yakalayıp %40 indirimle alabilirim. Ama Alfa ne etiket fiyatında ne de indirimde kendisini cazip kılmıyor. Pastada büyük pay sahibi yayınevleri ağlamasın bence. Butik yayınevleri dibine kadar haklı ama büyük yayınevleri çok haksız.

Bence yayınevleri zaten en büyük para kazanımını telifsiz yazarlardan sağlıyor. Yine de ben şuraya katılmıyorum yukarıda bahsettiğim sebeplerden ötürü.

Buradaki kâr oranı aldığı elemana ve masrafa gidecek. Ha, mutlaka biraz bırakır ama dişinin kavuğunu doldurmaz. Bunun içinde kocaman bir birim açmak ne kadar mantıklı düşünmek lazım. En az kırk kişi çalışsa bunların maaşı, yemeği, suyu, kahvesi, yolu, sigortası var. Üstüne paketleme malzemeleri, elektrik, ısınma, site masrafı vs. var. Al gülüm ve gülüm gibi bir durum var bana kalırsa. İlk etapta zarar edeceğine eminim çünkü o siteden sadece o yayınevine ait ürünleri alabilirken karma satış yapan sitelerden ise birçok kitap alabiliyorsunuz ve kupon da oluyor. Sürümden kazanç gibi bir durum oluyor. D&R yüzlerce yayınevinin kitabını satarken yayınevi sadece kendi ürününü satacak. D&R yılda 150 milyon satarken yayınevi sadece kendi kitaplarından ayda belki 20 bin adet satacak. Bunları bu tip yerler enine boyuna hesaplıyordur bana kalırsa. :slight_smile:

Eğer D&R gibi siteler kitapları %50 indirim oranı ile satın alıyorsa bu senaryo mantıklı ama daha yüksek indirim oranıyla alıyorsa kendi satış yapmalarının her türlü daha karlı olacağını düşünüyorum.

1 Beğeni

Sadece bir yayınevi Türkiye’de 10 milyon kitap satıyor. Şaşırtıyor bu rakam beni. Nerede bu kitap okuyan insanlar!?

Yanlış değerlendiriyorsunuz bence. 10 milyon kitap için milyonlarca okur hesaplamayın. Sadece ben bu sene 60-70 İşbankası kitabı aldım. Forumda benden daha fazla aldığını bildiğim arkadaşlarda var. Zaten sadece Modern, HAY ve Türk Klasiklerini düzenli takip edenler 30-40 üzeri kitap alıyor senede. Bunun yanında çocuk kitapları ve çocuk klasikleri var. Bunları toplayanlarla çok makul bir sayı bence.

5 Beğeni

Banka yayıncılığını kenara alarak söylüyorum. +5 baskı yapmayacağını düşündüğünüz kitaplar genelde 2000-3000 adet bandında basılır. Baskı sayısına göre ufak bi hesap yapılabilir.

10 milyon kişiyi tekil birey olarak bile hesaplasanız bu Türkiyede yaşayan 8 kişiden 1’i, “1 yılda” sadece 1 adet İş Bankası Yayınlarından kitap alıp okumuş demek olur ki bu rakam şu haliyle bile inanılmaz kötü bir değer. Neden abartılıyor anlamak güç. Kitaplığınızda kaç İş Bankası kitabı olduğuna veya bu sene iş bankası yayınlarından kaç kitap aldığınıza bakıp tekrar bir değerlendirme yaparsanız durum daha da vahim hale gelir.

Dünya Klasiklerinden çocuk kitaplarına, modern klasiklerden Türk edebiyatı klasiklerine kadar Türkiyenin en çok tercih edilen yayınevlerinin başında gelen iş bankasının, bir yılı falan bırakın ayda 10 milyon kitap satması bile çok kötü bir rakam.

2 Beğeni

Bu bilginin kaynağı nedir? Eğer varsayımsa dayanağınızı merak ediyorum. Mesela TMÇ çok satmasına rağmen halen 1. baskıda, Pegasus’un çok popüler olan ve yıllar önce basılan kitaplarının bile 1. baskısı satılıyor. Büyük yayınevlerinin kitaplarını kaç bin bastığına dair bir bilgi bulamadım. Yakındığım konu zaten bu, yayınevlerinin neden rakamları açıklamadığı. Eğer sizde bir bilgi veya dayanak olacak veriler varsa paylaşırsanız sevinirim.