Kitaplardaki Çeviri Sorunları

Abartmaya gerek yok. Taşın üstünde dinleniyor adam, dinlenme fiili var. Çeviri sana göre nasıl olmalı?

Yazar karakteri oturtmamış ama dinlemek için durdu demiş. Oturması tamamen yorum…

Çok kabaca çevirim şöyle olurdu:
Patikanın tepesindeki büyük düz taşta dinlenmek için durdu, yapış yapış saçlarını geriye itti ve bir kez daha onu gördüğünde adamın ne yapacağını, ne söyleyeceğini, nasıl davranacağını, onca zamandan sonra yakından nasıl görüneceğini düşündü.

Not:

Oradaki yüklem dinlenmek değil durmak.

4 Beğeni

Sizin çeviride de taşın önünde durdu anlamı çıkıyor, halbuki adam taşın üstünde. Sizinki de yorum olmadı mı?

Peki :slight_smile:
(20 Karakter)

1 Beğeni

Taşın üzerinde değil yahu. Öyle bir şey yok anametinde. Taşa gelince duruyor sadece. Taşın üzerinde değil o “On”

Ben üste çıkmaya çalışıyor, ya da bir şeyi ispatlamaya çalışıyor değilim. Tartışmaya bir şey katan, daha yapıcı yorum beklerdim sizden.

Taşa gelince durması için in front of, by the gibi bir şey olması lazım. On, üstünde bulunma eylemini ifade eder. Sana ödev, prepositions çalış. :sweat_smile:

Şu başlıktaki son yorumlara bakınca anladım, 6.45 yayınlarının çevirisi yeterli çok bile.

3 Beğeni

Hayal kırıklığına uğrattığım için özür dilerim… Yorumumun tartışmaya bir şey katacağını düşündüğüm için yorum yapmıştım.
Kitaptaki çeviriyi beğenip, hatta dinlenmek için kesin oturmuştur şekilinde savunup benim çevirimde taşa gelince kısmını taşın önüne gelince olarak yorumlamanızı tuhaf buldum sadece…

5 Beğeni

Şakaysa bile komik değil.

Kelimenin kullanım yerine göre anlamının değişebileceğini, farklı kullanımları da olduğunu araştırabilirsin. On sadece üzerinde anlamına gelmez.

1 Beğeni

Est, ben tartışma kurallarına hakim biri olduğunuzu düşündüğüm için öyle yazdım. Daha ilk argümanda “senle tartışılmaz” diye düşünmüşsünüz gibi hissettim. :slight_smile:

Demek istediğim şuydu aslında, sizin çeviri evet daha güzel, ondan yana sıkıntı yok. Diğer kişi için yorumda bulundu demişsiniz. Peki, adam net şekilde dinlenmek için taşın üstünde. Peki siz taşın önünde durdu deyince yani yazarın söylemediği bir şeyi tercih ederken neden yorumlamış olmuyorsunuz?

1 Beğeni

Madem hata ayıklıyoruz, bu çeviride de anlam belirsizliği var. Ney “bir kez daha” ? Adamı bir kez daha görmek mi, yoksa adam hakkında bir kez daha düşünmesi mi? Tabii ki tekrarlanan şey adam hakkında düşünme eylemi, ama bu çeviride anlam belirsiz. Anlatmak istediğim, Roza Hakmen’i getirsek bu “nitpicking” karşısında dayanamazdı, tek çevirisinden bin tane hata bulurduk. Salın biraz.

3 Beğeni

Ben önünde durdu demedim. :slight_smile: O sizin benim cümleme yaptığınız yorum, ben taşa gelince durdu dedim. Benim cümlemden çok rahat taşın üzerine çıktığında durdu anlamı da çıkıyor.

3 Beğeni

Hata bulduğunuz çeviri için

Denmiş, bu çeviri kitabı çeviren çevirmen gibi parasını alıp altına imza atarak çevrilmiş değil yani. O yüzden nitpicking de değil açıkcası.

4 Beğeni

Çok haklısınız, bu sebepten çevirinin başında kabaca çevirim şu olurdu dedim; bahsettiğiniz belirsizliği okumada yakalayıp düzeltme ihtimalim de olurdu o şekilde belirsiz de bırakabilirdim.

Elbette benim çevirilerimi bu şekilde ele aldığınızda da bir sürü hata kabul edilebilecek nokta ve hata bulursunuz. İlk yorumumda belirttiğim gibi bu kitabın çevirisi kötü demem mümkün değil fakat verilen paragraf çok kötü çevirilmiş görüşümün sonuna kadar arkasındayım. Eğer sizin için kabul edilebilen çeviri seviyesi buysa birçok çevirmen arkadaşım gerçekten boşa emek veriyor.

12 Beğeni

“Büyük düz taşta dinlenmek için durdu” cümlesini 100 kişiye sorsak, üstünde durmuş gibi anlayan 10 kişi çıkar mı emin değilim ama haklısınız, o çıkarım bana ait. Önünde mı durdu üstünde mi belli değil. Bu arada ben bütün yorumumu “on” üzerinden yapıyorum. Evet oturma eylemi yok ama adam patikada giderken dinlenmek istiyor ve taşın üstüne çıkıp öylece duruyor mu? Orijinal metni görmesek “ne biçim çeviri bu” derdik, adım gibi eminim. :slight_smile:

“On” tabi ki farklı anlama gelir ama “on the stone” tabiri her zaman taşın üstünde temas halinde olmayı ifade eder. Farklı örnek verirsen memnuniyetle özür dilerim, aksi takdirde prepositions çalışmaya devam. :slight_smile:

Bu arada bir disclaimer bırakayım: Ben sadece bu tartışmaya bir şey katarım, hatam varsa düzeltirim diye katıldım. Daha önce de bu layık olma ithamı olmuştu. Ben istediğim zaman İngilizce okuyabiliyorum, 6.45 okumak zorunda olanlar düşünsün. :slight_smile:

Çok sevilen çevirmenlerin de bu tür basit hataları olduğuna eminim ama bir kez olsun dile gelmedi. Bana artık derdimiz üzüm yemekten ziyade bağcıyı dövmek gibi geliyor. Yani öyle hissediyorum ama net budur da demiyorum (agresiflere karşı önlemimizi alalım :sweat_smile:)

2 Beğeni

Anlamadım şimdi, On the stone kesinlikle taşın üzerind e olduğu anlamına gelir mi diyorsun?
Stopped on the red light yeterli değil mi bunun için ?

Turning on yanlış ss. Riders On The Storm ssi atmam gerekiyordu . Yani fırtınanın üzerinde değil fırtınada… :sweat_smile: Ama yine farketmeyecek. Taşın üzerinde durması değil taşa gelince durması anlıyorum ben o cümleden. Varış noktasında durmaktan, kırmızı ışıkta ya da bir işarette durmak gibi.

1 Beğeni

Çok doğru yazmışsınız. Beğenmemekte tamamen özgürsünüz zaten, hiçbir lafım yok. Kitabın çevirisinin tamamını itham etmemeniz de doğru ve katıldığım bir düşünce. Zaten yukarda da bunu anlatmaya çalışıyordum. Tek paragraftan kelle uçurmaya çalışanlaraydı sözlerim. Ve yine yukarda dediğim gibi, çok daha iyi çevrilebilirmiş. El elden üstündür her zaman. Fakat burada avukat rolüne bürünme sebebim, hem tek paragraftan bütün çeviriyi çöpe atmanın yanlış olduğunu anlatmaya çalışmak, hem de biçim ve anlam bakımından rezalet ötesi çevirilere çokça maruz kalmış biri olarak orijinal metnin yapısına ne kadar sadık kaldığı şüpheli olsa da en azından Türkçesi göze gayet hoş gelen ve affınıza sığınarak anlamca sizin kabaca olduğunu söyleseniz de en nihayetinde bahsi geçen çeviriden daha iyi olduğunu iddia ettiğiniz çevirinizden (yoksa niye çevirmeye zahmet edesiniz?) şahsen daha az hatalı bulduğum (yaptığınız anlatım bozukluğu bence perçem ve oturma hatalarından daha önemli) bir çeviriyi bu kadar yerin dibine sokmamamız gerektiğini düşünmemdir.

Hala ben ve birkaç arkadaşın ne demeye çalıştığını ısrarla anlamamazlıktan gelip sanki okuduğumuz bu tek paragraftan bütün çeviriye aşık olduğumuzu söylemişiz gibi davranan, paragrafın hatalarını bir dövme yaptırmadıkları kalan arkadaşların yine bu söylediklerimi anlamaya efor sarfetmeyeceklerini düşündüğüm için konu hakkında yazdığım iletilere ayırdığım vakte biraz acıdım şu an. Uzun cümle faşisti olduğum sanılmasın diye de yekpare, tabiri caizse monolit cümleler yazayım dedim, okuması zor olduysa kusura bakmayın :upside_down_face:

1 Beğeni

Evet, stopped on the stone taşın üstünde fiziki durmak demektir. Gelince durması için “when”, önünde durması için “in front of, by the” gibi seçimler yapması gerekir. “stopped on the stone”'un taşın üstünde olmadığı bir örnek var mı diye sordum sana aslında.

Bu kadar ısrarla yazma sebebim de buydu aslında. Adam taşın üstünde, amacı dinlenmek, üstelik yolunun üstündeki düz bir taş. Şimdi düşünelim, adam yorulmuş, yolunun üstünde düz bir taş görüyor, ve üstüne çıkıp dinleniyor? Sen bunu okusam, orijinal metni görmesen "adamın taşın üstünde ne işi var, orijinalde kesin oturmuştur diye düşünürsün.

Son olarak, 3 şeye itiraz var.

  • oturma eylemi: yeterince açıkladım.
  • yapışık saçlar: Kötü tercih ama bütünü gram bozmuyor
  • wonder: endişelenmek ile meraklanmak arasında dağlar kadar fark yok, çoğu zaman yer değiştirir bu kelimeler

Sonuç olarak rezaletlik bir durum yok bana kalırsa (rezalet puanım 2). Zaten ilk gönderi sahibi @periyodiknesriyat’ı rahatsız eden bunlar bile değildi ama onun haricinde her şey konuşuldu. :slight_smile:

2 Beğeni

En iyisi taşı kurbağaya çevireyim, bitsin bu tartışma.

Kimse ne olduğunu anlamadan bir kahkaha koptu. Adam kendi kafasındaki keşmekeşte kalakaldı çünkü mor kukuletasıyla bir cadı durup dinlenenecek mi yoksa oturup oturmayacak mı diye ikilem yaşayanların gözlerinin önünde taşı kurbağa çevirdi ve kurbağa da zıplayarak vıraklayıp gitti.

Not: Kayadır o, taş olsa duramazsınız. :buyucu:

6 Beğeni