Kitaplardaki Çeviri Sorunları

O zaman yeni tartışma konumuz bu olsun mu?

Peki ama neden, kurbağa taşı neden ve nasıl çevirdi.

2 Beğeni

Editör tutamadık, bütçe yoktu. :joy:

3 Beğeni

İthaki’nin bastığı Vaiz’in genel çevirisini beğensem de bazı noktalarda çevirinin eksik kaldığını düşünüyorum. Karakterlerden Cassidy’nin İrlanda aksanlı konuşması yazıya iyi aktarılmış ancak kitapta çokça yer alan sokak ağzı konuşan karakterlerin, argoları kullanma biçimi “bu lafın doğru kullanımı bu değil” hissi verdi bana. Genel olarak çeviri kalitesinden çok memnunum yanlış anlaşılmasın. Konuya asıl yazma amacıma geleyim.(Buradan sonrası kitaptaki argo bir kısmı konu alacağı için ve içinde kitap içeriğinden görseller olacağı için spoiler şeklinde yazacağım).

Çizgi Romanı bilmeyenler için kısa bir özet geçeyim. İngilizce versiyonunda ana karakterlerden biri olan vampir Cassidy sürekli “wanker” kelimesini kullanıyor. Zaten Britanya argosunun temel taşlarından biri olan wanker kelimesi “osbirci” diye çevrilmiş. Zaten olması gereken çeviri de bu, birebir karşılığı sonuçta. Fakat çizgi romanın bir noktasında şöyle bir sahne var, Cassidy yeni tanıştığı Eccarius isimli karaktere “wanker”(türkçe versiyonda da osbirci) diyor. olayın devamı ise iki dilde şöyle ilerliyor:

İngilizce versiyonda yazar “wanker” kelimesinin okunuşunun vampir anlamında kullanılan “whampyre”(ingilizcede böyle bir kelime yok sanırım, yazar "vampire"dan yola çıkıp böyle bir kelime üretmiş) kelimesine benzemesi ve Eccarius’un bu argoyu anlamaması üzerinden bir şaka yapıyor. Türkçe çeviride ise osbirci ile whampyre alakasız iki kelime olduğu için şaka çeviride kayboluyor. Çizgi romanı türkçe okumuş olan ve İngilizce bilen bir arkadaşıma sordum, o fark etmemiş mesela. Burada küçük bir dipnotla şakaya açıklık getirilebilirdi diye düşünüyorum. Çevirmenin şakayı kaçırdığını da sanmıyorum (kaçırmadığını umuyorum) açıkçası.

3 Beğeni

Kelime şakası çevirmek gerçekten zor.
whampyre yerine Osiris gibi bir şey koysak ses uyumu oluyor ama bu sefer de vampir esprisi boşa çıkıyor. Dediğiniz gibi dipnot olabilirdi.

1 Beğeni

Vam’birci gibisinden bir şey de olabilirdi sanki, bilemedim.

1 Beğeni

Böyle durumlarda zorlama çeviriler yerine dipnotla açıklık getirilmesini seviyorum.

Stephen King’in Şeffaf kitabını okuyorum, yazarın yaptığı kelime oyunları boşa gitmemiş. Çevirmen dipnotla yazarın nasıl bir kelime oyunu yaptığını güzelce açıklamış.

5 Beğeni

Stephen King-Çağrı kitabını okuyorum ve daha 25. Sayfada tamlayan ekinin eksikliğinden, yüklemlerin yanlış ekle birleştirilmesinden doğan anlatım bozukluklarından yıldım. Esat Ören’in çevirisi yine bir tuhaf. Orijinal metni bulamadım, dolayısıyla bir karşılaştırma yapamıyorum ama bir Amerikalı’nın “Helaya gidiyorum” demesini kabul edemiyorum. “Daha iyiyim” yerine “daha iyiceyim” yazmanın mantığı nedir onu da anlamış değilim.

Böyle şeyler bir çeviriyi tek başına kötü yapamayabilir ama kesinlikle rahatsız edici.

Ekleme: "Use the bathroom"u helaya gitmek olarak çevirmiş. Gözüme başka şeyler de takıldı. Altın Kitaplar King’in kitaplarını mahvetmeye neden bu kadar meraklı anlamıyorum. Keşke hepsini Canan Kim çevirseydi.

4 Beğeni

Ben de bu tutumdan aşırı rahatsız oluyorum. Geçen gün okuduğum bir kitapta şöyle bir anlatıma rastladım: “İkindi olmuştu, saat 5’ti.”
Çevirmen burada ikindi sözcüğünü neden kullanmış anlayamadım ve bu beni rahatsız etti. Orijinal metne bakmadım ama Amerikalı bir yazar ikindi olmuştu demez. O zaman niye oraya böyle bir ekleme yapılıyor anlayamıyorum.

1 Beğeni

10 Beğeni

Ender’in Oyunu kitabından.

Kıç nasıl göz altına alınıyor? :slight_smile:

7 Beğeni

Devamında da Allah kahretsin demiş :slight_smile: Karakter gerçekten böyle mi diyor?

Allah kahretsin de Go to hell kısmı işte. :slight_smile:

Bu arada 6.45 çevirisi bu kitap. Bir iki tane böyle bariz hata harici bir şey görmedim, hiç fena değil çevirisi (%20’ye geldim henüz). Ama 6.45’in ününden dolayı Türkçe ve İngilizce yan yana okuyorum. :slight_smile:

Edit: Az önce kitap sansüre uğradı. Karakterler birbirlerine ırkçı kelimelerle (nigger gibi) şaka amaçlı takılıyorlar ama kitapta çok alakasız bir çeviri var. O kısım ise hiç yok, resmen kesmişler.

4 Beğeni

:slight_smile: Bir de bu var değil mi, bazı bölümleri hiç çevirmeyip kesmek :grin:

Ben de teslimat dokuna gittim ve Kathy’yi orada ayaklarını dokun kenarından sarkıtarak yalnız başına otururken gördüm.

Yaşlı Adamın Savaşı - Çv: Cihan Karamancı

Karamancı’nın bazı şeyleri aceleye getirdiğini, çok üzerinde durmadığını düşünüyorum. Bu tür detayları umursamıyor sanki. Tabi bunu genelleştirmek için henüz çok erken, böyle 2-3 örnek gördüm ama önceden de dikkat etmiyordum. Sadece böyle bir sezgim var şimdilik. Ama gözüm üstünde Karamancı. :slight_smile:

1 Beğeni

Yaşlı Adamın Savaşı kitabını geçenlerde okumuştum ama hiç bu hataları fark etmemiştim. Yeni basımdan mı yoksa eski mi? Bir de kaçıncı sayfada bu hata, merak ettim bakmak istiyorum da.

Aslında hata sayılmaz. Orijinali büyük ihtimalle delivery dock gibi bir şeydir, Karamancı da üzerinde pek durmadan “dok” olarak çevirmiştir. Zaten “dok” da mümkün kelimeler arasında.

Ama dok nedir kaç kişi biliyor? Belki hangi “dock” bilemediği için dok deyip geçmiştir. Bu basit şeylere pek özenmiyor, aklına ilk geleni yazıyor gibi bir hissiyatım var. Mesela Katilbot’ta hopper için “hophop” çevirisini kullanmıştı. Bu tarz şeyler.

Bu arada çeviri gayet iyi ve akıcı.

3 Beğeni

Metinde dok sözcüğü tam olarak nasıl geçiyor hocam? Tabi sizin İngilizcenizin daha iyi olduğunu biliyorum, ama (sonradan siz de yazmışsınız zaten) yanlış kullanılmamış olabilir. Çünkü dok, gemilerin yük alıp indirdikleri rıhtımdır. Orhan Veli’nin ünlü bir şiirinde de geçer dok sözcüğü: Çekiç sesleri geliyor doklardan… sanırım böyleydi.

Edit: Siz de zaten rıhtım anlamında olduğunu belirtmişsiniz.

1 Beğeni

"Dock"un Türkçe’de “dok” olarak çevirilebilineceğini ve “dok” kelimesinin kullanıldığını tamamen unutmuşum. Bu yüzden buna hata demek pek doğru olmaz sanırım. Katilbot’u da onun çevirdiğni fark etmemiştim. “Hopper” - “hophop” ve “dock” - “dok” ikililerine bakınca ama bir bağlantı olduğu biraz fark ediliyor.

Ayrıca size katılmadan da edemeyeceğim gerçekten sırıtmayan ve akıcı bir çeviri.

https://www.kulturservisi.com/p/ayipli-mal/

13 Beğeni

Hepsini okudum. Bayılıyorum böyle yazılara. Celâl Üster o kadar haklı ki. Özellikle şu cümlede haklılığı arşa değiyor:

Üstelik bu çeviriyi bir de yayına hazırlayanlar var: Alican Saygı Ortanca ve Yankı Enki. Alican Saygı Ortanca ayrıca yayın sorumlusu ve dizi editörü. Demek, bu çeviri kepazeliğinin tek sorumlusu çevirmen Volkan Gürses değil…

5 Beğeni