Türkiye—çeviri—kontrol—son okuma… Komik şaka.
Bizim çevirmenlerde yetki büyük. İsterlerse her şeyi değiştirirler ve hatta atlayabilirler. Bu özgüvene hastayım.
Ben Alfa’dan almıştım daha yeni. İade edeceğim demektir bu. Düzgün yaptıkları zaman alırım herhalde. 30 güne uzamışken iade edeyim geç olmadan.
Hocam bu hangi kitap demiştiniz? Bir bakayım almışsam eğer, iade etmek istediğimi yazacağım yayınevine.
@Abraxas sayfa numarasını da rica edebilir miyim?
Stanislaw Lem - Aden
Ekleme: İletişim Yayınları, sayfa 32, 4. Baskı 2015
Ekleme 2: Pek sanmam düzeltilecegini, ama bu haliyle okumaktansa hic okunmasa daha iyi olur.
Bu kitapla ilgili son paylasim yapacagim, cünkü Türkcesini okumayi burada sonlandiracagim. Neresinden tutsan elinde kaliyor ceviri. Ingilizcesinde kullanilan deyimi okudugumda, evet bakalim bu deyim anlasilmis mi diye düsündüm, ve hakli ciktim:
The Doctor’s flashlight wandered down to the boots in question, which in places gleamed, as though coated with polyurethane.
“But that doesn’t mean we had a visitor,” said the Chemist lamely.
“It didn’t sink in at first,” the Physicist went on. “I took a cup and returned to the storeroom. I felt my soles sticking, but paid no attention. I had a drink of water, and on my way back suddenly decided to check the library—I don’t know why. I was uneasy. I opened the door and—no soil, not a trace! But I had dumped that soil myself! And then I knew that the soil had disappeared in the navigation room, too.”
“And then?” asked the Captain.
“I ran back here.”
Sink in deyimi anlaşılmamış, alakasız bir şekilde çevrilmiş. Türkçesi elbette “Jeton başta düşmemişti,” olacak.
Alfa’ya bildirmekte fayda var aslında bunu. Düzeltmeye gidebilirler. Alfa okurlarla nispeten daha ilgili bir yayınevi.
Ben alırken kontrol etmiştim, Alfa, İletişmle aynı çeviriyi kullanıyor. Dolayısıyla Aden kitabını Alfa’dan aldıysanız yine aynı.
Kitabın fiyatı o kadar artmış ki, daha ilk baskıda iken 3 kere etiket değişmiş. Alfa iğrenç şekilde müşteri mağduriyetine sahip gözümde.
Ben Alfa’ya bu durumu bildireceğim. Ne kadar geri dönüş olursa o kadar etkili olur bence.
Çok iyi ya
Ben kendimce Türkçe anlam bozukluğu görünce arkalarından giydiriyordum, işin bir de bu boyutu varmış.
Altınkitaplar Agatha ve King çevirilerinde rezildi zaten. Keşke imkanım olsa da İngilizce okuyabilsem.
Zira Simyacı kitabında akılalmaz bir çeviri hatası vardı, Can yayınlarının umrunda olmayacak diye es geçmiştim. Böyle böyle bizlere kendi kitaplarını okutuyorlar, Yazarların eserlerini değil.
Evet, şimdi kontrol ettim, Alfa’da da aynısı.
“Başta anlamamıştım, diye devam etti fizikçi” olması daha muhtemel.
Yazık …
Belki fazla hayalci olabilirim (John Lennon’ın ruhu şad olsun) ama çeviri meselesini bu denli dile getiren, önemseyen belki de tek forum olabiliriz. Harika bir şey bu.
Bir tane de ben ekleyeyim:
Stephen King Carrie kitabının ismini bile canları istediği gibi çeviren Altınkitaplar, cümleleri de “amaan burada King böyle demiş işşte” şeklinde çevirmiş.
orijinal Carrie’den alıntı:
PART TWO PROM NIGHT
Bölüm 2, Balo Gecesi.
The door swung open behind her with only a soft snick of the latch, and Carrie turned to look at her mother.
Çeviri
"Kapı ardına kadar açılıp annesi içeri giirdi"
Yahu bir kere bu cümle Türkçeye ters. “Kapı ardına kadar açıldı, annesi içeri girdi” falan dese Türkçe yazmış olacak çevirmen.
Kaldı ki orijinal metinle alakası yok.
Teşekkürler @altinkitaplar
İndigo Yayınları’ndan çıkan Görünmez Adam (Berk Temeller) çevirisine fotoğraflanan sayfalar üzerinden baktım:
Bölüm 1’in ilk sayfası:
Yavan bir çeviri de olsa anlam hedef dile taşınmış, lakin “that and a ready acquiescence to terms” ifadesi hiç çevrilmemiş. Burası han sahibiyle anlaştığını belirten kısım.
Çevrilmeyen kısmı, İthaki’den çıkan Ali Kaftan çevirisinden alıntılıyorum: “şartlar hakkında çabucak varılan bir anlaşmanın”
Bölüm 4’ün ilk sayfası:
Daha ilk cümlede tökezledi İndigo. Kaynak metinde etken olan cümle edilgen biçimde çevrilmiş:
“I have told the circumstances of the stranger’s arrival in Iping with a certain fulness of detail,…”
“Bana yabancının Iping’e gelişinin hemen hemen tüm detayları anlatılmıştı.”
Ayrıca hemen hemen değil, “tüm detayıyla” olacaktı.
Hemen ardından gelen şu cümle ise tamamen yanlış çevrilmiş:
“But excepting two odd incidents, the circumstances of his stay until the extra-ordinary day of the Club Festival may be passed over very cursorily.”
“Ancak halk şenliğinin yapıldığı o olağanüstü güne kadar iki tuhaf olay dışında handa konakladığı süreç çok sıradan geçmişti.”
Doğrusunu İthaki’den (Ali Kaftan) alıntılıyorum:
“Ama iki tuhaf olay dışında, handa kaldığı süre boyunca Kulüp festivalinin olduğu o olağanüstü güne kadar olanları çabucak geçebiliriz.”
Bölüm 5’in ilk sayfası:
“It occurred in the small hours of Whit-Monday,—the day devoted in Iping to the Club festivities.”
Burada çevirmen dipnot vermek yerine işgüzarlık yapıp Whit-Monday ifadesinin tanımını çeviriye yedirmiş:
“Olay Iping’de halk şenliklerinin yapıldığı Paskalya’dan sonraki ellinci gün, yani Hamsin Yortusu’nda saat gece yarısını geçtikten sonra meydana gelmişti.”
Bu işgüzarlık yüzünden olaylar arasına 50 gün girmiş gibi görünüyor. Sanki Paskalya’da halk şenlikleri yapılmış, sonra 50 gün geçmiş Hamsin Yortu’su olmuş ve o gece sabaha karşı olay gerçekleşmiş. Ey çevirmen, okur anlasın diye yaptın bir iyilik (?), bari virgül falan koy, ufak tefek değişiklik yap da cümle anlaşılsın:
“Olay Iping’de halk şenliklerinin yapıldığı , Paskalya’dan sonraki ellinci gün olan Hamsin Yortusu’nda saat gece yarısını geçtikten sonra meydana gelmişti.”
Yoruldum.
Özetle, İndigo Yayınları’ndan çıkan Görünmez Adam (Berk Temeller) çevirisi kötü çevirisinin sorunlu olduğunu söyleyebiliriz. Daha sorunsuz bir çeviriden okumak isteyenler İthaki’den çıkan Ali Kaftan çevirisini edinebilirler.
Düzelti:
Uyarı için ben teşekkür ederim.
Teşekkürler incelemeniz için. Benim için devrik cümle yoksa yazım yanlışları yoksa iyi bir çeviridir😅demekki herkesin iyi çeviri tanımı aynı değil.
Anlıyorum lakin kitaplara yorum yaparken kaynak metne hiç bakmadan “çevirisi gayet iyiydi” demek pek doğru değil. Örneğin çevirmen kaynak metinden paragraf boyutunda atlamalar yapa yapa çevirse ama bunu devrik cümle kullanmadan ve yazım yanlışına düşmeden yapsa ona iyi çevirmen, yaptığına da iyi çeviri mi diyeceğiz?
Sizin çeviri tanımınız geçerli değil. Benimki de geçerli olmayabilir ama en azından baktığım yer doğru.
Bu kadar örnekle tüm çeviriye kötü demek de doğru olmayabilir. Gidişata göre kötü görünüyor evet, ama 5 sayfadaki hatayı tüm çeviride varmış gibi yorumlamak da yanlış olabilir. Belki sonrasında hiç hata yoktur?
Not: Tüm kitaba bakıp “çeviri kötü mü” diye bir uğraşa girmeyin lütfen. Büyük ihtimalle zaten dediğiniz gibi hatalar devam ediyordur ama daha önce de karşılaştığım bu ön yargı (başkası yapmıştı) için yazma gereği hissettim.
Edit: Düzenleme için teşekkürler.
Benim çeviri tanımım geçerli değil mi? Ama bu benim yorumum ki ben iyi çeviri dedim diye iyi olmaz zaten.
Doğrusu sizin dediğiniz zaten aksi belirtilebilir bir durum görece olarak da yok. Çevirmen yazarın kalemine sadık kalmayıp, en uygun çeviriyi yapmayıp kafasına göre cümle kesiyor, bölüm atlıyorsa biz kaynak metni değil çevirmenin kitabını okumuş oluruz.
Bu sefer bir film. Bir hata değil ama bu espri nasıl çevrilir hep düşünmüşümdür.
Three tomatoes are walking down the street - papa tomato, mama tomato, and baby tomato. Baby Tomato starts lagging behind, and Papa Tomato gets really angry. Goes back and squishes him and says, ‘Ketchup.’
Kelime oyununun aktarılabilmesi için şakanın değiştirilmesi gerek sanırım:
Sokakta üç domates yürüyormuş. Baba domates, anne domates ve bebek domates. Anne ve baba konuşurlarken bebek domates sürekli araya giriyormuş. E baba domates de sinirlenmiş, bebek domatesin üzerine bir basmış, ezmiş onu. Ve şöyle demiş: “Her şeye salça olma!”
Ya da
Sokakta üç domates yürüyormuş. Baba domates, anne domates ve çocuk domates. Çocuk domates sürekli okulda yediği dayaklardan bahsediyormuş. Baba domates birden durup hışımla çocuk domatesin üzerine basmış ve şöyle demiş: “Bu kadar ezik olma!”
Her şeye salça olma hem duruma hem de Türkçedeki kullanıma cuk oturuyor bence.