Kitaplardaki Çeviri Sorunları

Anlamsal bir sorun yok sizin de dediğiniz gibi. İspanyolcam mükemmel diyemem ama atasözü seçimini beğendim.

Bunun dışında atasözünün yeterince muzur olduğunu düşünmüş gibi geldi çevirmen.

3 Beğeni

Çevirisi güzel kesinlikle, haddime de değil eleştirmek ama o kalıp bana biraz halk ağzı gibi geliyor.
Okuduğum an şaşırdım, tekrar okudum bir yere sığdıramadım. En iyi bu şekilde Türkçeleştirilebilir ama diğeri hâlâ tercihim :blush:

2 Beğeni

Ben hiç beğenmedim. Son derece kötü olmuş

2 Beğeni

Komik duruyor bence. Umarım kaba bir eleştiri değildir.
Atasözleri ve deyimleri çevirmek elbette zor olabilir ama bu onun yerine benzer anlamlı kalıp bir söz eklemek.

2 Beğeni

İş Kültür’ün bazı kitaplarında bu gibi durumlarda çevirmen deyimin direkt orijinalini veriyor, dipnotta da açıklamasını yapıyor. Sanırım en uygunu bu şekilde dipnot olarak vermek. Böylece çevirmen kendini zorlamamış olur, biz de komiğe kaçan bu tür çevirilerle karşılaşmamış oluruz.

4 Beğeni
3 Beğeni

Çevirmen değilim ama bana göre bu bir çeviri sorunu. Eserin Türkçe çevirisini okuyan kişi, İspanyol birinin Türkçe bir atasözü veya deyim söylediğini okuduğunda o an için esere yabancılaşıyor. Buna verebileceğim en net örnek, bu ifade fantastik bir eserin çevirisinde kullanabilir mi sorusudur.

2 Beğeni

Kitabın çevirisinde peygamber isimlerine Hazreti diye başlanması hakkında ne düşünüyorsunuz? ALFA’dan çıkan Üç Silahşörler’i okurken şöyle bir cümle ile karşılaştım:

“Sen şerefin üzerine yemin edeceksin, ben sözüm üstüne ve ikimizden biri yalan söylemiş olacak kesinlikle. Bak Montaran, daha iyi bir şey yapalım, yarı yarıya bölüşelim.”
“Mendili mi?”
“Evet.”
“Çok iyi!” diye bağırdı öteki iki muhafız da. “İşte Hazreti Süleyman adaleti. Gerçekten çok akıllısın sen Aramis.”

İngiizcede nasıl çevirmişler diye baktım, o da şu şekilde:

“You are about to swear upon your honor and I upon my word, and then it will be pretty evident that one of us will have lied. Now, here, Montaran, we will do better than that—let each take a half.”
“Of the handkerchief?”
“Yes.”
“Perfectly just,” cried the other two Guardsmen, “the judgment of King Solomon! Aramis, you certainly are full of wisdom!

(2006 basımlı başka bir İngilizce çeviride direk the judgement of Solomon denmiş bu arada.)
Kısıtlı Fransızca bilgim ile orijinal metne de baktım:

– Tu vas jurer sur ton honneur et moi sur ma parole, et alors il y aura évidemment un de nous deux qui mentira. Tiens, faisons mieux, Montaran, prenons-en chacun la moitié.
– Du mouchoir ?
– Oui.
– Parfaitement, s’écrièrent les deux autres gardes, le jugement du roi Salomon.

Roi kelimesi Fransızcada kral (king) manasına geliyor.
Bence Türkçe çeviride Kral Süleyman diye bahsedilip dipnot düşülmeliydi eğer gerekliyse.

3 Beğeni

Yahudiler Süleyman’ı peygamber olarak kabul etmez. Süleyman Yahudilerde bir kraldır. Davud da öyle. Genel olarak bu görüş kabul edilir. Zaten yazar da kral olarak yazmış. Çeviride açıkça peygamber ifadesi geçmemiş ama Hz ifadesi genellikle peygamberler için kullanılır. Çevirmen ya Yahudilerin Süleyman’ı peygamber olarak görmediğini bilmiyor, ya da kendi dinî bakış açısıyla çeviri yapmış. Ben yanlış buldum.

7 Beğeni

Hz. Ali, Hz. Ömer gibi peygamber olmayan ama din için önemli kişilerden bahsederken de Hz kullanılıyor. Bence peygamber dememiş. Ama size katılıyorum, bence de Kral Süleyman olmalı.

3 Beğeni

Evet, bunlar aklıma geldiği için “genellikle” dedim zaten. Çevirmen direkt peygamber sözcüğünü kullanmamış ama Hz Süleyman dediği zaman bunun peygamber anlamında kullanıldığını sanırım hepimiz anlıyoruz.

3 Beğeni

Yorumları okuyunca aklıma Cem yayınevinden çıkan “Hz. Musa ve Tektanrıcılık” kitabı geldi. :smiley:

2 Beğeni

İş Bankası’nda Kral Süleyman diye çevrilmiş bu arada. Olması gerektiği gibi.

2 Beğeni
4 Beğeni

Şu anda Brandon Sanderson’dan Skyward kitabını okuyorum sayfa 170deyim, maalesef çevirisi o kadar kötü ki ne kadar denediysem de Türkçesini okuyamıyorum mecburen İngilizce okuyorum. Bu kitap genç yetişkin türünde bir bilim kurgu kitabı ancak çeviri kitabı iyice çocuksu hale getirmiş ve çevirisinde inanılmaz fazla anlam hataları var. Baskısı da çok kötü, sanki çocuk kitabı gibi font çok büyük kapak tasarımı da bana kalırsa çok çirkin. İyiki İngilizcesini de almışım İngilizce seslendirmesi de oldukça güzel tavsiye ederim Türkçe olarak okursanız kitabı beğenmeyebilirsiniz.

5 Beğeni

Birkaç örnek sunarsanız sevinirim.

3 Beğeni

Çeviri ve İngilizce konusunda uzman değilim tabii ama kitabı okudukça fark ettiğim örnekleri ekleyeyim eğer doğru çevrilmişse ve benim yanlışım varsa uyarırsanız sevinirim.

Cobb sighed in the ear of my helmet as my hologram went black upon my death.
Cobb’un sinirli sesini kaskımdaki kulaklıktan duydum, öldüğüm için hologramım kapandı.

He ran his hand through his blue hair, looking frustrated.
Bim ayağa kalktı ve kaskını çıkardı. Elini mavi saçında gezdirdi öfkeli görünüyordu.

I frowned. Only mine?
Şaşırdım. Sadece benimkini mi dedim içimden.

Good for them! When they’re all dead you can move into their room. Cobb sighed -loudly, in an exaggerated way.
Ne mutlu onlara! Hepsi öldüğü zamam onların sınıfına geçebilirsiniz dedi Cobb yüksek sesle.

7 Beğeni

“Bim ayağa kalktı ve kaskını çıkardı. Elini mavi saçında gezdirdi öfkeli görünüyordu.”
Cümleler bir bana mı doğallıktan çok uzak geldi? Yazarın genel olarak üslubu mu böyle yoksa çevirmenin yaptığı bir şey mi bu?

1 Beğeni

Frowned şaşırmak değil daha çok sinirlenmek demek bence burada.Only mine kısmına da içinden olduğunu belirtecek hiçbir ifade yokken niye böyle bir şey eklenmiş anlamadım.

Ve sighed ifadesini niye alakasız çevirmişler heryerde onu anlamadım.Bayağı iç çekmek demek sadece.Mesela şu en sonda ‘demek’ olarak çevirmişler.‘Cobb abartılı bir şekilde iç çekti’ denilmesi bence daha doğru olurmuş.

Daha başka gariplikler var da kitabı okumadığım için pek bir şey diyemiyorum.

2 Beğeni

Yazarın üslubu böyle değil, bence çeviriden kaynaklı ve gerçekten okurken rahatsız oluyor insan.

@Arcade ‘Sigh’ ifadesi neredeyse hiçbir cümlede doğru çevrilmemiş okurken ben mi yanlış biliyorum ifadeyi diye sorguladım hatta. Bir hayli anlam hatası var bunlar sadece 2-3 sayfada bulduklarım.

2 Beğeni