Özgün Metnin Google Translate Çevirisi:
Çok uluslu şirketlerin yabancı yetkililere yasa dışı ödemeleri iş yapmanın başka bir maliyeti olarak görebilecekleri gün geride kaldı.
Sanırım çok eski bir versiyonuyla çevrilmiş.
Özgün Metnin Google Translate Çevirisi:
Çok uluslu şirketlerin yabancı yetkililere yasa dışı ödemeleri iş yapmanın başka bir maliyeti olarak görebilecekleri gün geride kaldı.
Sanırım çok eski bir versiyonuyla çevrilmiş.
Evet ya eski bir verisyon ile yada başka bir program ile çevirilmiş bence.
Ben özellikle son alıntıya dikkat ettim. Son alıntının Google Translate çevirisine bakıldığında karşımıza kitapdaki metin ile birebir aynı tipte bir cümle yapısı çıkıyor. Türkçe çevirisi bas bas bağırıyor ben makine çevirisiyim diye.
Arkadaşlar ara ara teknik şeylerde google translate kullanıyorum. Özellikle son 1-2 yılda google çok geliştirdi algoritmayı. Önceden saçma, kelime kelime, cümle bütünlüğüne bakmadan çeviriyordu. Şimdi cümlenin tamamına bakıp daha anlamlı metinler çıkarıyor.
Bu kitaplardan hiç almadım ama gözüm vardı. Bu çevirilerden sonra vazgeçtim.
Yaa Larry Page efendii, noktalı virgül kullanımını öğretememişsiniz işte makinalara .
Aynen dediğin gibi son alıntı özellikle fecaat olmuş, bağırmış ben makine çevirisiyim diye. Demek ki çevrilen kitap bir roman değil ise çevirmene falan gerek de duyulmuyor artık . Almadığım iyi olmuş, 1-2 kere çok uygun fiyatlarda gözüme çarpmıştı kitapları.
Kitap: Ölühane Kapıları - Steven Erikson (s. 283)
Çeviri
Coltaine’in Wickanları paldır küldür bir disipline sahipti
Paldır küldür bir disiplin nedir ve nasıl oluyor acaba?
Orijinali
Coltaine’s Wickans were disciplined in their mayhem
Hocam siz olsanız nasıl çevirirdiniz? Ben düşündüm ama düzgün bir karşılık aklıma gelmedi vallahi.
Bulundukları kargaşa içinde Wickanlar disiplinli idi.
Ya da belki de mayhem’den kasıt Wickanların kavgacı tavrıdır.
Kavgacı olsalar da Wickanlar disiplinli idi
Gibi bir şey olurdu. Her ikisi de Paldır küldürden iyi görünüyor.
Öyle bir cümlenin geçtiği yeri hatırlar gibiyim. Şu an tek bu cümleyi okuyunca paldır küldür’ü ben düzensiz, baştan sağma gibi algıladım mesela. Yani pek disiplinli değiller olarak yorumladım ama o zaman orijinaline göre bu yanlış.
Bu arada sayfa kaç acaba? Bir bakayım tamamına.
Sayfa yazıyor mesajda, 283. sayfa (karton kapak). 8. bölümün hemen başları.
Görmemişim sağ ol hocam
Evet doğru algılamışım. Tamamını okuyunca yine öyle düzensizmiş gibi anlamamı sağladı.
O paragrafı İngilizce okuyunca benim anladığım Wickanların savaşa dalınca çılgıncasına/psikopatça (berserker gibi belki?) dövüştükleri ama buna rağmen aslında disiplinli oldukları oldu.
Kamist Reloe sanırım Coltaine’e karşı cephede ve askerleri sayıca üstün olsa da Coltaine’in askerlerinin daha kaliteli olduğu falan da söylenince mayhem kelimesini gereksiz yere veya kasti olarak verilen zarar veya uygulanan şiddet anlamıyla düşünmek daha doğru geldi.
Aslında ben de senle aynı şekilde düşündüm ama “the mayhem” yerine “their mayhem” olunca, savaşta değil de kendi içlerinde de böyle olduklarını varsaydım. O yüzden ikinci çeviride “kavgacı olsalar da” dedim.
Ama sonuçta böyle “paldır küldür bir disiplinlik” bir durum yok. Zaten ben Türkçeden okurken bu yazıyı gördüm, anında dedim “bu hatalı çeviri”, sonra gidip baktım orijinaline.
Onlara has/onları tanımlayan bir trait ya da marka gibi algıladım ben, Osmanlıdaki Deliler gibi, their kullanımı anlamlı geldi o zaman. Bu olmasa bile dediğin gibi paldır küldürün alakası yok zaten asıl metinle, hatalı direkt.
Karamancı kendine söylemiş olmasın.
Yine okuduğumda garipsediğim, birkaç kez okumama rağmen anlam veremediğim bir cümle.
Kitap: Ölühane Kapıları - Steven Erikson (s. 295)
Çeviri
Ama bu bir hastalık değil. Kovanlar arasındaki bir savaş. Biri hayalet bir ele bağlı Fener’inki. Diğeri Otataral’a yakalanmış olmasına rağmen giderek güçlenen tanımadığım bir kovan - bütün duyularıma yabancı bir kuvvet.
Çok düşündüm ne demek istediğini, işin içinden çıkamadım. Orijinali okuyunca anladım (İngilizceye bakmadan yorumlamaya çalışın önce).
Orijinali:
But not a disease. A battle of warrens – Fener’s own, linked by one ghostly hand, the other ensnared by Otataral, yet waxing nonetheless – a warren I can’t recognize, a force alien to every sense I possess.
Kalın yazılan yer aşağıdaki gibi olsa iyi olurmuş. Ya da en azından bir iki virgül olsaymış. Tireyi de sanırım etkisi artsın diye farklı yere koymuş Karamancı.
Ama bu bir hastalık değil. Kovanlar arasındaki bir savaş. Birisi, hayalet bir ele bağlanmış olan, Fener’in kovanı, diğeri ise Otataral’a yakalanmış olmasına rağmen giderek güçlenen bir kovan - tanımadığım, tüm duyularıma yabancı bir kuvvet.
Var mı benim gibi zorlanan yoksa herkes ilk okumada anladı mı ne denmek istendiğini?
Bağlı kelimesinden sonra bir virgül koysa kurtaracakmış. Böyle anlaşılmaz olmuş bence. Türkçe baskıdan soğuttuğun iyi oluyor beni, lütfen devam et.
Bu sefer yorumsuz.
Kitap: Ölühane Kapıları - Steven Erikson (s. 337)
Çeviri
İçin rahat olsun, bacım.
Orijinali
Relax, lass
Bu seferkini ben beğendim
Lass kelimesini kafasına göre değiştire değiştire kullanıyor Karamancı. Bundan önce “kızım” ve “yavrum” vardı, şimdi ise “bacım”.
Aslında context e göre bacım uyuyor ama kelime yine de çeviride eğreti duruyor. Yani ne bileyim, koskoca Kalam “bacım” demez heralde.
Maşallah. Kızım ve yavrum bile biraz garip geliyorken bacım kullanımı gerçekten yorumsuz. Bir de editör isimleri oluyor kitaplarda utanmadan.