Kitaplardaki Çeviri Sorunları

Bence ikisi de var içlerinde.

Merhaba. Bu çeviri konusunda bir önerim / isteğim olacak. Ben bu işlerden çok anlamam, bu sebeple sizlerden rica ediyorum. Bilhassa @Ozgur ve bu işi bilen diğer arkadaşlar.

Forumda bulunan BKK okuma listesine çeviri kalitesi ile ilgili değerlendirmeler eklense çok güzel olabilir. Puanlama olabilir, kırmızı/yeşil renk vs. nasıl isterseniz.

Daha önce ben yapmaya çalıştım böyle bir şey. Ama forumda linçlendim. Okuduklarımın hepsi için yorum yapabilirim. Ancak burada bazı maddeler üzerinden değerlendirmemiz gerekir. Yemeksepeti usulü yapabilirim mesela. Şu kategorilere göre 10 üzerinden notlarız. Aslında güvenebilsem bir google anketi açıp çözebiliriz bu işi. Ama bu anketi burada yayınladığım gibi trollere kaptırırız ve Fahrenayt gibi eseri mahveden ama 20. baskıyı yapmış kitaplar muhteşem görünürler.

Anlaşılırlık / Aslına uygunluk / İmla, Dilbilgisi ve Yapı

Böyle bir tablo oluşturabilirim şahsen. Zaten 20 kitabı falan kaldı bende gönderdim çoğunu. Yenilerde de çevirmeni değerlendirerek ve ön okumayı aslıyla karşılaştırarak karar veriyorum. Eskiden yayınevleri satmalı ki yeni kitaplar görebilelim diye düşünüyordum, artık o kadar naif değilim. Kabalcı muhtemeşem çevirileri olan kitaplara rağmen battı, aynı çevirileri kullanan yayınevleri bu kitaplardan 20. baskıyı yaptı ve kazanmaya devam ediyorlar.

Biraz pasif bir eleştiri ama başka bir şey de gelmiyor elimden.

Şöyle hissediyorum kendimi.

8 Beğeni

Anlıyorum, güvenirlik açısından google form yerine burada genel bir başlık daha makul olabilir. Sıkıntı yaşatan bölümlerin fotoğrafları paylaşılıp değerlendirmeler yapılabilir lakin çok zorlayıcı olabilir ve forumun büyük kısmından destek gerektirebilir.

Gerçi satışları düşmedikçe değişen bir şey olmayacak. (Neredeyse çıkan her kitabı alıyorum.) Sanırım değişime kendimden başlamam lazım.

Ben ki çeviride seninle farklı düşüncelere sahip biri olarak bu sefer aynı fikirdeyim. :sweat_smile: Ufak tefek değişimlere, dilimizdeki kullanımlarına göre oturaklı cümleler oluşturulmasına karşı değilim fakat bu çevirinin hatalı olduğunu anlamak için İngilizce bilmeye de gerek yok. En basit şekliyle bakıldığında çeviride bocalandığı çok bariz. Cümleler bir şey anlatacak ama tam anlatamamış.

Şimdi sabah sabah kahvemi de yaptıktan sonra duvara bakarak şunu düşünüyorum: Biz acaba daha neleri yanlış okuyarak yorum başına geçtiğimizde ciddi ciddi konuşup tartıştık? Tartıştığımız acaba gerçekten yazarın demek istedikleri miydi yoksa çevirilerde ortaya çıkan yeni şeyler miydi?

Bunları genel yayınevleri için diyorum. YKY, Alfa, İthaki vs. Bazı çeviriler gerçekten beni üzüyor. Brandon Sanderson gibi her cümlesinde ve kelime seçiminde bile ipucu bulunabilecek bir yazarın kitaplarındaki enteresanlıklar yüzünden soğumaya başlamıştım zaten. Gittikçe de soğuyorum.

Not: @Arqonquin mesajlar çeviri sorunsalı başlığına alınmalı sana zahmet.

@Leingrad Muhtemelen kur güvensizliği bu fiyatta etkili diye düşünüyorum. Dolar gittikçe artıyor. Bir de renkli baskı olduğunu düşünüyorum. Yine de çoğu kitabın neredeyse son 6 ayda yüzde 100 civarında zam yediği de bir gerçek. Beni tek geren konu senelerdir rafta duran kitapların da zam yemesi. Bu gerçekten hoş değil. Forumda pdf okumanın etikliğini tartışırken rafta çürümeye yüz tutmuş kitapların zam üstüne zam yemesi ne kadar etik bilemedim. Yeni baskıda zam yapılması bir nebze anlaşılır fakat beş sene önce basılmış ve hâlâ satışı bitmemiş kitaplara gelen zamlar etik olmaktan çok uzak.

4 Beğeni

Böyle ferman gibi birçok “title” la iç kapak yapmak kolay. Şimdi ben çevirmene kızdığım kadar şurada adı geçenlere de kızarım. Herkesin bir editörü bir çevirmeni olur. Hadi bir de kapakla alakalı bir isim görürüz.

Ne bu hal kardeşim. Madem isimleri her tarafa yazıyoruz, bu durumu açıklayabilmeliyiz. Sevgili Emre forumu bıraktı anlıyorum. Tamam eyvallah ama burada şunları sormak zorundayım.

Yayın Yönetmeni - Alican Saygı Ortanca ------ yayınlarınızın durumu hakkında söyleyeceğiniz bir şey yok mu?

Dizi Editörü - Emre Aygün ---- BKK dizisinde böyle bir metin olması sizce de üzücü değil mi?

Yayıma Hazırlayan - Mustafa Güdük ------ yayıma hazırlamak derken tam olarak ne yapıyorsunuz?

Düzelti - Emre Aygün ------- Bu düzeltilmiş hali mi?

Kapak Tasarımı - Şükrü Karakoç

Kapak İllüstrasyonu - Hamdi Akçay

Not: ben kapak rengi seçimi, kapak onay diye iki isim daha beklerdim.

Sayfa Düzeni ve Baskıya Hazırlık - B. Elif Balkın ---- Sayfa düzeni sizdeyse düzelti bölümünün görevi tam olarak ne?

veeee

Türkçe Çeviri - Kerem Sanatel ------ Hocam ellerinize sağlık. Emek vermişsiniz. Umarım kitap iyi satar da B2 seviyesinden itibaren sizi mesleki eğitime gönderirler daha da iyi olur her şey.

Özet : Hislerim beni yanıltmıyorsa, eşe dosta, manitalara falan iç kapak fotosu atıp hava atmaktan başka bir anlamı olmayan bu görev listesi kitaplarda aşırı itici duruyor. Hadi güzel metinler çıksa ortaya diyeceğim ki, adamlara bak ne güzel iş bölümü yapmışlar, kusursuz iş çıkartıyorlar. O da yok. Öyle arkadaş ortamında otururken düzeltiye beni yaz diyip gülüp eğlendiğinize eminim ama kanıtlayamam.

Sert bir eleştiri oldu biliyorum ama böyle eleştiriler dostlardan gelmezse dostluğun bir anlamı yok benim gözümde. Burayı okuduğunuzu biliyorum. Lütfen kendinize gelin.

13 Beğeni

Çevirmenin kafasından kelime uydurması ve durum ile hiç alakası olmayan bir tanımlama yapması göz ardı edilebilecek yada duruma uygun diye tolare edilebilecek küçük, ufak, minör -artık ne derseniz- hata değildir. Bu küçük hata ise çevirmenin yanlış kitabı çevirmesi mi büyük hata sayılacak? Öte yandan United Nations Space Command’ın en üst rütbeli generaline durduk yere “Gadasını aldığım” diye bir replik koyacağınıza, yabancı dildeki o deyim yada söz öbeği ne ise motamot bir çeviri yapılıp dipnot’a açıklama yapılması çok daha mantıklı.

3 Beğeni

Mükemmeliyetçi olmak stres sahibi olmaktan başka bir işe yaramıyor bizim ülkemizde. Konuşarak, eleştirerek, şikayet ederek bir şeyin değişeceğini de düşünmüyorum. Çocuk kitabı okuyabilecek seviyede İngilizceniz varsa düzenli olarak İngilizce kitap okuyarak maksimum 2 yılda roman okuyacak seviyeye çıkartabilirsiniz muhtemelen İngilizce seviyenizi.

Ben de aynen bu fikirdeyim, zaten ifade de ettim daha önce. Üstüme iyilik sağlık veya gadasını aldığım diye çeviri olmaz. Yazar bir deyim kullanmışsa en yakın anlamını kullanmak ve o deyimi bir dipnotla açıklamak gerekir.

2 Beğeni

Henüz öğrenciyken, A101’den bir kitap satın aldım; Alexandre Dumas - Siyah Lale. Eve gittiğimde tekrar kontrol edeceğim ama sanırım Venedik yayınıydı kitap. Cümleler devrik falan değil zira devrik cümleleri çok severim. Cümleler uzun ve ne kadar uzunsa bir o kadar yarımdı. Hayatımda okuduğum en kötü çeviriydi ki o zamanlar bana en kötü kitap gibi gelmişti. Daha sonra bir şekilde aynı kitabı Hasan Ali Yücel Klasikler dizisinden okudum ve o kadar çok sevdim ki zaman zaman ağladığım yerler dahi oldu. Çeviri çok şairaneydi diyemem ama en azından okuduğumu anlayabiliyordum.

Ciltli siyah lale alınır :smile:

1 Beğeni

Mesela Can Yücel’in 66. Sone çevirisinde son dize “Seni yalnız komak var, o koyuyor adama.”
Shakespeare’in böyle bir ifade kullanacağından şüpheliyim. O zaman bu kötü bir çeviri midir?
Veya Melih Cevdet Anday’ın Annabel Lee çevirisi hakkında ne düşünüyorsunuz? “But we loved with a love that was more than love” cümlesi “Sevdalı değil karasevdalıydık” olarak çevrilmiş. Bu iyi bir çeviri midir?

2 Beğeni

Ben tabi ki konunun uzmanı değilim, sadece kendi düşüncelerimi ifade ediyorum. İlk bakışta doğru bir çeviri gibi görünmüyor. Çünkü kullanılan ifadeler bizim kültürümüze ait. Ben de Shakespeare’in böyle bir ifade kullanmayacağını düşünüyorum. İkinci örneğiniz çok sırıtmıyor, eğreti durmuyor. Hatta etkileyici bir cümle olmuş bizim kültürümüze göre. Aşktan daha fazlasıydı ifadesi de kullanılabilir bence.

Can Yücel şiiri çevirmemiş yeniden yazmış. Ve bence en az orijinali kadar başarılı. Aşağıda iki farklı çeviri ve orijinalini bırakıyorum.
http://kanbilim.com/?p=2103
Mesela Can Yücel’in çevirisinde “Değil mi ki kötüler kadı olmuş Yemen’e” diye bir dize var. Bu dize Shakespeare’in söyleyebileceği bir şey değil.
Aynısı Annabel Lee için de geçerli. 66. Sone kadar yerelleştirme yok ama bazı yerler orijinalinden net farklı. Altta çevirinin ve orijinalinin linklerini bıraktım. Oradan kıyaslayabilirisiniz.

https://www.siir.gen.tr/siir/e/edgar_allan_poe/annabel_lee.htm
Bence çeviride birebir çevirmeye gerek yok. Aynı duyguları hissettiriyorsa (ve roman öykü gibi türlerde hikaye bozulmuyorsa) o çeviri iyi çeviridir.

2 Beğeni

Sizin görüşünüz böyle olabilir. Ancak ben öyle düşünmüyorum. Vallahi billahi diyen bir Fransız veya İngiliz tahayyül edemiyorum. Yemin ederim olarak çevrilmeli. Tabi bu da bir örnekti. Aslına en yakın anlam seçilmeli bence.

1 Beğeni

Geçen sene Ekim ayında okumuş olduğum Phlebas’ı Hatırla kitabında geçen bir ifade. Önceden de paylaşmıştım yine paylaşıyorum.Keșke biraz özen gösterseler çevirirken.“Feyk atmak” nedir?

10 Beğeni

İlk kitaplar da ingilizceden çeviri denmişti. Türkçesini okumadım ama Wallfacer olayı komik gelmişti bana. İthqki her zaman bildiğimiz ithaki. Yani diğerlerinden daha kötü de olmaz daha iyi de olmaz muhtemelen

2 Beğeni

Zeynep Özmeral , 1989’da doğdu. İlkokulu Büyükşehir İlköğretim Okulu’nda okuduktan sonra, lise eğitimini 75. Yıl Cumhuriyet Lisesi’nde tamamladı. Elazığ Fırat Üniversitesi’nde Kimya Mühendisliği bölümünü bitirdi. Özel bir şirkette Dış Ticaret Departmanında çalışırken eş zamanlı Çince eğitim alıp, yurtdışındaki tedarikçilerine iş seyahatlerinde bulunarak Çincesini geliştirdi. 2015 yılında İthaki Yayınları’ndan çıkan Liu Cixin-Üç Cisim Problemi kitabıyla ilk çevirisini yaptı. Hala özel bir şirkette Dış Ticaret Departmanında çalışmaktadır.

Çevirileri:
Üç Cisim Problemi , Cixin Liu, İthaki Yayınları, 2015
Karanlık Orman, Cixin Liu, İthaki Yayınları,2018

http://kalemagency.com/?page_id=4498

Çevirmenler bazen karşılık buılamadıkları ya da zorlandıkları kelimelerde diğer dilllerde olan çevirisinden yararlanabiliyorlar.

3 Beğeni

İyi niyetli düşününce evet doğru ancak ben bakınca İngilizce ve Çinçe dil eğitimi olmayan (kurs eğitimini dil eğitimi olarak göreceksek ben de çevirmenim diyen binlerce insan çıkacaktır) kitap içerisindeki terminolojiyi de ingilizceden almış gibi görüyorum. Çinceden çeviri denmesi çok da mühim değil demeye çalışıyorum yani. Ben seriyi okuyalı yıllar oldu zaten çok da bayılmadığım için Türkçe’sini almadım. Bu yorumların yapılma zamanı benim foruma katıldığım zamanlara denk geliyor. O yüzden hiç unutmuyorum :sweat_smile:

Bu arada

https://tr.linkedin.com/in/zeynep-özmeral-271122a4

Linkedin kullanmadığım için ne olduğunu üye olmadan göremiyormuşuz.

Bu kitaptan bağımsız olarak bana sen çok önyargılı bir insanmışsın gibi geliyor.

Bu arada :slight_smile:

3 Beğeni