Sanırım ben de bu düşünceyi son zamanlarda benimsediğim için daha rahat okuma yapabiliyorum ve daha aç yaklaşabiliyorum kitaplara. Okudukça okuyasım geliyor. Vakit buldukça veya kendimi uygun hissettikçe daha fazla okuyorum.
Bu kısma da katılmadan edemeyeceğim sanırım. Zamanında okuduğum bazı kitapları düşündüğümde ve göz gezdirdiğimde o zamanın verdiği gençlikle neleri gözden kaçırdığımı daha iyi anlıyorum. İşin bir de daha iyi empati kurma yanı var. Gençken neye ne kadar önem veriyoruz ki okuduğumuz şeyin derinliği hakkında yetkin bir kafa yoralım? O zamanların verdiği tecrübesizlik de cabası. Muhtemelen bundan on sene sonra yine aynı durum gerçekleşecektir. Bu sebeple bazı kült eserleri okumak konusunda acele etmediğim doğrudur.
Düşünceleri detaylıca aktardığın için ben teşekkür ederim. Güzel oldu.
Çok güzel anket olmuş, kitaplığımda okumadığım kitap sayısı en fazla 24 olmuştu. Ben okudukça alanlardanım “aha kampanya varmış alayım” diye çok atladığım oldu ama son virajda iyi durduruyorum kendimi. Şu anda mesela 4 kitap kaldı okumadığım, Pazartesi inşallah birkaç kitap sipariş ederim artık. Kitaplığımda 300 küsur kitap var ve neredeyse hepsini okudum. En büyük korkularımdan biri “ölür de okuyamazsam” olduğu için böyleyim herhalde. Allah başka dert vermesin
Edit : 5 imiş
Ben de 20’nin üstünde olmaması için uğraşıyorum. Kitap alışverişlerimin arasındaki aralığı da çoğalttım geçmişe göre. Eskiden daha sıktı. Ama eskiden, okuma ağız tadımı bilmediğim zamanlardan aldığım kitapları okumak pek istemiyor canım. Mesela şimdi aldığım alışverişlerin hepsini bitiriyorum ama eskilerden hep bir iki kalmış oluyor.
Kitaplığımda yaklaşık 2200 kitap var. %20’si eşimin kitapları. Benim okumadığım 1000’e yakın sanırım. Pek çok kişi gibi tükenecek korkusu ile alınanlar ve imkanım varken alıyım dediklerim sayıyı son 2 yılda çok yükseltti.
Forum neymiş yahu! Ben de 24 tane okunmamış kitabım var diye seviniyordum. Meğerse forumun 3’te 1’inin 100’ü geçik okunmamış kitabı varmış. Üstelik 500, 800, 1000 diye arttıran üyeler de var.
Benim de 100’ü biraz geçkin okumadıklarım ama eşimin okumadığı 50-60 kadardır muhtemelen. Benim oyun oynadığım zamanlarda da eşim kitap okuduğu için daha çok okuyor. Toplamda da 130 civarıdır kütüphanedeki kitaplar. Bir daha okumam dediğim kitapları elimden çıkarıyorum çünkü.
Oradaki 100 aslında bizim gibiler için biraz göze az görünsün sayısı. Benim tahminim de 300+ kitabı olanların biraz fazla olacağı yönündeydi. En azından yalnız değilim.
Seri topladığım için çok fazla okumadığım kitap var. Kitaplığımı oluşturmaya çalışıyorum, serilerim tamamlandığı zaman hoş bir görüntü çıkartacağından eminim. Genellikle fantezi türünde kitaplar okuduğum için okumadığım kitapların neredeyse tamamı fantezi türünde.
Brandon Sanderson, Terry Pratchett, Robert Jordan, Steven Eikson, Patrick Rothfuss, Ursula K. Le Guin, Joe Abercrombie, ve daha fazlası şeklinde gidiyor
Evimizin kütüphanesinde beş yüz dolayında kitap olduğunu sanıyordum. Bu yaz üşenmedim kitapları listeledim, excel formatında işleyip web sayfası olarak kaydettim (bkz. ilk resim). Ayrıca her kitap için ayrıntılı bilgi veren sayfalar hazırlamaya başladım (bkz. ikinci resim). Ana listede kitap adının sağında bulunan paralelkenar simgesine tıkladığınızda kitap hakkında ayrıntılı bilgi veren bir web sayfası açılıyor. Ama tabi daha yolun başındayım, bütün sayfaların hazırlanması çok uzun sürecektir.
Konuya dönersek… Başta da yazdığım gibi evde beş yüz kitap olduğunu sanıyordum. Ama şimdi kitap sayısının bine yaklaştığını anlıyorum. Listeleme tam bitmediği için sayıyı net olarak bilmiyorum ama dokuz yüz ile bin arasında olduğu kesin.
Ancak ben çocukluğumdan beri, yaklaşık yirmi-otuz yıldır kitap satın alıyorum. Bu satın almalar kitap bağışları, kitap armağan etme, ödünç verilen kitapların geri dönmemesi gibi olaylarla birlikte yürüyor. Peki evdeki kitapların kaç tanesini okudum? Net bilmiyorum ama 700-800 tanesini okumuş olmam gerek.
Not: Çocuklarımın kitapları listeme dahil değildir…
Kitap Fırsat/Kampanya alanını kaparsak oran büyük ölçüde düşecektir. Ne zaman o başlığa girsem almayacağım desem de alıyordum. Ama sonra baktım işin ucu kaçıyor. Kendimce karar aldım ve çok çok istediğim bir kitap olmadığı ve elimdeki stoklar önemli ölçüde azalmadığı sürece almadım. Çünkü fark ettim ki bir süre sonra yıl içinde okuyacağımdan fazla kitap var ve sürekli içimde bir kitap alma isteği… Alıp oku(ya)mama rahatsızlığını da böylece halletmiş oldum. Mutluyum, huzurluyum.
Benim de benzer bir listem var ama abi sen baya ilerletmişsin. Helal olsun. Sanırım ben bu kadarını yapamam. Son zamanlarda yapabildiğim tek şey okuduğum her kitap hakkında iyi-kötü bir şeyler yazabilmek.
Bu sene ek olarak bildiğim diğer şey de 200+ kitap almama rağmen henüz 57 kitap okuyabilmiş olmam. En azından kendi adıma bu oranı azaltmayı planlıyorum. Daha Eylül ayı gelmedi. Genelde Eylül’den sonra daha çok okuma yaparım.
Bence bu konuda kendinizi kısıtlamayın. Olanağınız dahilinde istediğiniz her kitabı alın; böylece bir anti-kitaplık oluşturun. Umberto Eco yanılıyor olamaz…
Umberto Eco’ya katılıyorum. Anti-kitaplık benden sorulur. Aslında bekleyen kitapların çoğu ya birilerinden aldığım ya da tamamlanmamış eserler. Yine de okuma hızımdan kendi adıma memnun değilim. Bir senede 200 kitap okuyamayacağımın bilincindeyim. En azından bu oranı yarı yarıya tutmak istiyorum. Alım yapmayı kısıtlayacağım filan yok. Yaşlanınca okuyacak daha çok vaktim olacaktır.
Benim bir huyum var, eve gelip de kitap isteyeni genellikle boş göndermiyorum. Okuduğum bir kitabı hediye ediyorum. Haliyle bir süre sonra okunmamış kitapların oranı çok arttı. Muhtemelen iki yüz kitap vardır okumadığım, belki daha fazla. E-kitapları da saymıyorum. Onlar da bir o kadar vardır. İşin kötüsü mesai süresince hep kitap okuduğum için mesai dışında çok okuyamıyorum. Eşim artık, “Eh emeklilikte okursun artık,” diye dalga geçiyor.