Son alışverişlerimden sonra benim de sanırım 75 civarında okunmamış kitabım oldu. Kitapları yaptığım bir listede numaralandırılmış halde tutuyorum. Ne okuyacağıma karar veremediğim zamanlarda kardeşimden rastgele bir sayı seçmesini isteyip o sayıya sahip kitabı okuyorum
Kitaplığı abimle paylaştığım için net bir sayı çıkarmak zor.
Taşınırken saydım 50 tane okunmamış kitabım var. Bunların çoğunu dolar ilk fırladığı 2 sene önce zam gelmeden uygun indirimde almıştım. Okuma hızım da düştü iyice. Bunlar nerden baksam 1-2 sene idare eder.
Canımı sıkan olay kitaplar ilk çıktığında heyecanlanırken okumayı erteledikçe o hevesin o ay yeni çıkan kitaplara yönelmesi. Böyle olunca bazı kitaplar okunmayı bekledikçe bekliyor.
Taşınma telaşından önce indirimleri kaçırmamak her ay kitap alışverişi yapmasam olmazdı. 2 aydır hiç kitap almayınca bu dürtü kayboldu. Yarım kalan bir kaç serinin devam kitaplarını iyi bir indirimde denk getirirsem alırım bir ihtimal.
Valla çok var. Özellikle edebiyat dışı (Tarih, bilim, biyografi, sosyoloji, felsefe vs.) daha çok var.
Hepsini nasıl okuyacağım diye depresyona girdiğim olmadı. Evde okunmamış ne kadar çok kitap olursa beni okumaya o kadar çok teşvik ediyor. Kendi kendime “Salak saçma şeylerle uğraşacağına aç kitap oku, o kadar kitap aldın” diyorum hemen hemen her gün.
Öte yandan son birkaç sene içinde benim maşıma %75 zam gelmedi ama kitaplara geldi ve ekonomik büyümemiz böyle ele güne korku salmaya devam ederse malesef gelmeye de devam edecek. Maddi olarak da negatif bir yönü yok bence.
Dosta korku, düşmana güven veren ekonomimiz yüzünden ben de ucuz bulmuşken al diye bu sayıyı arttırdım. Genelde toplu alır aldıklarımı bitirir yenisini alır öyle düzenli giderdim. Şimdi stokçu olma yolunda emin adımlarla yürüyorum.
İşin kötüsü mutsuz olunca kitap da okuyamıyorum. Satırı atlayıp aşağı geçeğime aynı satırı tekrar okuyorum ://
Pandemi döneminin ilk aylarında çoklu bir kitap siparişi vermiştim. 6 kitap olması gerekiyor yanlış hatırlamıyorsam. 2 tanesini okuyamadım sarmadı yani ilgi çekici duruyordu daha önce okuduğum bir yazarın kitaplarıydı ama bu sefer beklediğim gibi olmadı.
Bir de bu siparişlerden sonra H.P Lovecraft’ın 6 kitaplık setini aldım. Ama daha başlayamadım. Bitirmem gereken bir kitabım ve uzun zamandır tekrar okumak istediğim bir kitabım daha var. Onları da bitirince H.P Lovecraft’a geçebilirim.
Başlığı hortlatalım. Kendimle gurur duyuyorum. Gururum tek nedeni iradem sanırım. Normalde çok e kitap okurdum. Kitaplığımın pek yüzüne bakmazdım. Kitaplığıma yöneldiğimden beri her şey değişti.
500 küsur kitabımdan geriye 117 kitap kalmış. Buraya da not düşüp, yıl sonunda ne yaptın diye sorayım kendime.
Aynı zamanda kitaplığında okunmuş halde hiç kitap yok çünkü onları yiyorsun. xd
Başlığı ilk kez görüyorum girerken seçeneklerin 1-3-10 gibi sayılar olmasını bekliyordum açıkçası. 100 ve üzerini görünce bir minik şok yaşadım doğrusu. Kütüphane ikinci evim sayılır o yüzden çok sık kitap almam aldığımda da hemen okuyorum. Bu alıp biriktirme olayından şikayet edenleri duymuştum ama bunu beklemiyordum cidden .
Değişik tatlar lazım dedim son zamanlarda da. Biraz polisiye, dünya klasikleri yiyordum. Bazı kitapların tatları kekremsi. Ama kalp yemiyoruz çok şükür :S
@Rayla biraz da korkudan bu tavrımız. Ya tükenirse kaygısı ve aşırı artan kitap fiyatları bizi buna itiyor. ://
Doğrusu kitaba verdiğim paraya hiç acımıyorum.
61 tane kitabın varmış okumadığım. Geçen sene bu başlığa yazığımda 24 taneydi.
12 tane kitabım 2 yıldan eski.
47 tane kitabı geçen yıl almışım.
2 tane kitabı da bu yıl almışım.
2 yıldan eski olan kitapları azaltabilirsem güzel olur, diğerlerinin çoğunu bu yıl bitiririm zaten.
Okudukça kitap aldığım için 8 tane filan okumadığım kitap var. Bunlar da Savaş ve Barış 1 ve 2 inci cilt, Artemis, mülksüzler ve karanlık zihinler serisi.
Savaş ve Barışı okuyacak vaktim ve enerjim yok o yüzden erteliyorum bu kitabı.
Mülksüzleri de 15 yaşımda filan mı ne okumaya başlamıştım ve ağır gelip yarıda bırakmıştım, ileriki zamanlarda okurum diye.
Artemis ise Marslı kadar güzel olmadığı için beğenemedim birde dili çok bozuktu.
Karanlık zihinler ise okuduğum en kötü distopya kitabıydı. Konu aslında güzel ama yazarın kalemi çok saçma ve kötüydü. Çok değişik bir anlatımı vardı her cümle sonunda karakterin düşüncelerini parantez içinde filan yazıyordu ve bundan dolayı akıcılığı büyük darbe vuruluyordu kitapta.
Çok fazla kitap almıyorum, iş, 3. üniversite, bir şeyler üretme çabası, akademik sınavlar derken yoğun kitap da okuyamıyorum, 40-50 kitap arası okumadığım kitap var, yoğunluğum geçene kadar 100’e ulaşır diye düşünüyorum.
Biraz önce saydım 26 kitabım varmış. Hepsini bitirmeden yeni kitap sipariş vermeyi düşünmüyorum.
Sadece 1 kitabım var. Okumadıklarımın birikmesini sevmediğim için elimdekiler bittikçe alıyorum. Diğer türlü sürekli üste yenileri geldikçe bir türlü okumaya sıra gelmeyen kitaplar oluyor.
O 1 kitabımı da okuyunca kafama yatan bir sipariş listesi hazır olana kadar halk kütüphanesinden okuyacağım. Zaten yeni kitap alırken de kütüphanede olmayanlardan seçmeye dikkat ediyorum.
271 kitap. (20 karakter)
Ahahahaha ne gülüyorum şu “kitap almayacağım!” inadıma yenilmeye. Tabi bu gönderinin üzerinden geçen koca sene boyunca kitaplara zam üstüne zam geldi. Yaklaşık 125 kitap okumuş olsam da güncel okunmayı bekleyen kitap sayım;
olmuş.
Aman canım sağ olsun.
Herkesin durumu aynı ya, üzülsem mi sevinsem mi bilemedim.
Geçen sene ilk pandemi lockout sonrası evde kafayı yeme boşluğu sonrası, yıllar içinde darmadağın olan kitaplığı düzenlemiştim. Acı tablo o sırada meydana çıkmıştı, hem koca serilerde bir sürü eksik kitap hem de okunmayı bekleyen onlarca kitap vardı Sayıyı tam hatırlamasam da 200-300 arası okunmamış kitap mevcuttu o ara sanırım.
Aradan geçen 1.5 yıllık süreçte kendimi okumaya motive edecek farklı taktikler denesem de, kitap almak çok kolay ama okumaya vakit ayırmak o kadar kolay değil maalesef. Ankette keşke bilmiyorum şıkkını işaretleyebilseydim ama sayı 400’e dayanmış vaziyette.
Şuan okuduklarım hariç elimde 9 tane okunmamış kitabım kaldı. Yeni aldığım bazı kitapları ve gelecek sene okurum dediklerimi saymıyorum. Bence gayet güzel ilerlemişim.