Ben de kitaplığın üzerine kitap diziyorum, en büyük sıkıntı toz topluyor/üretiyor. Ama dilerseniz uygun boyut şeffaf poşet alın, eskiden kitapçılar kitaplar tozlanmasın diye rafa şeffaf poşete koyulmuş olarak dizerlerdi.
Ben ilknokta sitesinin sepetinde muhafaza ediyorum. Sıfır sorun
Mükemmel görünüyor. Zaman Çarkı’nın tek bir rafa sığmaması hafiften üzmüş olsa gerek. Şahsen fantastik rafını direkt olarak Zaman Çarkı’ nın altından devam ederdim ben.
Sol iki kitaplığı bilimkurgu-fantastik karışık olarak dizdim aslında ama dediğiniz gibi daha iyi olabilir aslında. Bakalım düşüneyim biraz.
Ben son zamanlarda nedendir bilmem yatay ilerlemeyi hoş buluyorum. Mesela Hay parçalı bulutlu olmuş. En üst yatay sıraya Hay kitaplarını dizseydin daha mı güzel olurdu mesela?
Artı acilen 2 raf daha almanı tavsiye ederim. O kitaplar üst üste ne olmuş öyle?
Öyle dizersem fantastik vs ayrım bozuluyordu o yüzden yapmadım açıkçası. Bir de o seri sürekli genişliyor. Eninde sonunda alt rafa geçmek zorunda kalacağım zaten. Raf alacağım. yavaş yavaş az soluklanalım yahu
Hamama giren terler MevleviSultancığım. Kitaplığa bakınca hiç ayrım varmış gibi durmuyor. Tabii bana göre durmuyor. En sağdakini boydan boya klasik de yapabilirdin. Herkesin gerçekten kitaplık dizme alışkanlığı farklı. Ben mesela kendiminkini çok anlamıyorum. Kendim dizmeme rağmen.
Un çuvalı gibi yığanlar olduğu söyleniyor
Güzel olmuş, eline sağlık üstad. Ne güzel kitapların arasında boşluklar kitaplığın daha ferah gözükmesini sağlamış. Bende de aynı bu fotoğraftaki gibi 3 geniş, 1 dar Billy var. Ön sıralar ve kitaplığın üstleri de hınca hınç dolu. Hepsinin arasına ek raf takmama rağmen.
Dediğim gibi bu şekilde çok ferah olmuş.
Gördüğüm en güzel kitaplıklardan biri (Öyle çok ev veya kitaplık gezdiğimi sanmayınız) beyaz çok yakışmış… Yine de yetmeyeceğini düşünüyorum. Umarım ileride ihtiyaç olduğunda bir simetri oluşturacak yer vardır.
Eveeet tatile çıkıldı ve temizlik/ düzenleme yapıldı.
Herkese iyi bir haftasonu diliyorum öncelikle. Kitaplık temizlemek hep bi farkındalık yaratıyor bende, bu sefer de aynı şey oldu ve sizinle paylaşmak istedim
Kitapları temzileyip koyarken şunu fark ettim. Hep aynı tarz kitaplar okuyorum ve hep belli başlı yayınevlerini tercih ediyormuşum. Hatta baktığımda bir şekilde reklamı yapılmış bbol bol popülaritesi olan kitaplar olduğunu görüyorum. Bu biraz bende hayal kırıklığı oluşturuyor. Acaba sıradan mıyım? Kendimi mi tekrarlıyorum? Belli kalıplardan çıkamıyorsam kendimi nasıl geliştirebilirim? Popülaritenin kölesi miyim?
Bu tarz sorularla kitapları temizliyorum ve sonuç göze ne kadar güzel görünse de içim de bir burukluk var bu sefer.
Acaba büyüyor muyum? Okuduklarım bu yüzden bi basit veya gerksiz geliyor?
Ne bileyim bende canım saçmalıyorum, içimi dökeyim dedim
Bence hoşlandığın neyse onu oku. Başka tarzda eserleri denedin ve sevmedin mi, yoksa hiç denemedin mi? Bu çok geniş, belki denediğin hoşuna gitmedi, belki de şu an zamanı değil. Gelecekte sevebilirsin. Böyleyse şimdilik sevdiğinden devam et, hangi yönlere gideceğini zaman gösterir.
Ama ben farklı arayışlarda olduğunu düşünüyorum. Öyleyse farklı türleri de seven okuyucuların görüşlerine, okuduklarına da şans verebilirsin. Adımını attığında, hoşuna giderse zaten daha çok içine girmeye de başlarsın.
Eğer istersen bu konuda KR Kitap Kulübü (#kitap-kulubu) hoş bir imkân sağlayabilir sana. Şu an Mişima’nın “Bir Maskenin İtirafları” adlı romanı okunuyor. Tabii sen eski etkinliklere de bakabilirsin.
Denemeye gayret ediyorum ama mesela şuan gidip başka bir türden bir kitabı pat diye almam, Felsefik kitapları sevdiğimi biliyorum bir kaç taneye rastgele denk geldim ama mesela gerisini getiremiyorum. Aynı zaman da bilim kitapları, uzay kitapları… Tübitaktan bir kaç kitabı okudum ama başka neler var bilemiyorum.
Okuma- izleme arkadaşı etkinliğine katıldım ve cidden hiç okumam dediğim şeyler önüme geldi. Bu yüzden memnunum.
Kitap kulübünü uzunn süredir takip ediyorum. Mesela oraea önerilen kitaplara bile bi yan gözle bakıyorum içimde bir şey boşver diyor senin tarzın değil. Ama okumamışım bilemem ki. Her neyse bu aralar böyle bir melankoli içinde yaşıyorum. Sonumuz hayrolsun.
Benim de bunun baza versiyonları var.
Eh, kullanışlılar. İhtiyaçlarımız gereği, mobilyaları hackliyoruz denebilir
Bir zamanlar ben de böyle saklardım. Sonra bir gün kardeşim koşarak oyun oynuyorum diye zıpladı. Çat diye bir ses geldi. Kitaplardan bazıları haşat olmuştu. Ruhunun bir kısmını orada havale etti. En son imdat çığlıklarıyla apartmandan iniyordu. Merak etmeyin hâlâ yaşıyor.
Nereye giderse gitsinler, kitapların başı asla beladan kurtulmaz