Merhaba
Yavaştan klasiklere başlamayı düşünüyorum. Bu zaman hep erteleyip durdum. Aslında biraz önyargılarım yüzünden olduğunu söyleyebilirim. Açıkcası okumanın zor olduğunu düşündüm hep. Dilinin de ağır olduğunu. Fakat artık vaktin geldiğini düşünüyorum. Ama nereden başlamalıyım? Bu konuda bana yardımcı olursanız çok sevinirim.
İyi okumalar…
Yapı Kredi’nin iki ciltlik Don Kişot’u ile başlayın. Gerisi gelir bir şekilde.
Ben de Suç ve Ceza önereyim.
Bende bu şekilde klasikleri okumaya niyetlenmiştim. İlk olarak Suç ve Ceza’yı okudum ama o baş karakter var ya beni soğuttu klasikleriden.
Daha sonra Monte Cristo Kontunu okudum. Sonra tekrar başladım. Benim en sevdiğim kitaplar arasında Monte Cristo Kontunu var.
Kitapların kalınlıkları gözümü korkutmuyor değil…
Klasiklere yeni başlamak isteyen bir okur için Monte Cristo Kontu, Suç ve Ceza, Don Kişot fazla hacimli kitaplar bence. Bir İdam Mahkumunun Son Günü, Genç Werther’in Acıları, Yeraltından Notlar gibi kısa ve etkili kitaplar öneririm. İyi bir başlangıç olacağını düşünüyorum.
Başlangıç için Dickens “İki Şehrin Hikayesi” güzel olabilir. Kitap oldukça akıcı ve diğer İngiliz yazarlara göre Dickens çok daha eğlenceli. Tabi bu şahsi bir yorum. Hala okumam gereken çok kitap var. Birkaç tane kitap bırakayım. Bence bunların hepsi başlangıç için gayet uygun:
•İnsancıklar/Dostoyevski
•Siyah Lale/Dumas
•Vahşetin Çağrısı/Jack London
Babalar ve Oğullar, Beyaz Geceler, Yüzbaşının Kızı da başlangıç için uygun eserler.
Kısa bir klasikle başlayabilirsin. Tavsiyem Dostoyevski/Kumarbaz.
Ben öncelikle Stefan Zweig kitapları ile başlamanızı öneririm. Kısa ve akıcı oldukları için rahatlıkla sıkılmadan okursunuz. Satranç, Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu, Korku, Mecburiyet favorilerimdendir. Jack London’da klasiğe başlamak için en iyi yazarlardandır. Tüm kitaplarını gönül rahatlığıyla öneririm. Başlangıç için John Steinbeck, Harper Lee, Mihail Bulgakov, H.G Wells, Paulo Coelho yine tavsiye edeceğim yazarlardandır. Eğer hiç temeliniz yoksa şahsi görüşüm Dostoyevski, Victor Hugo, Alexandre Dumas gibi yazarlara biraz daha geç başlamanızdır.
Cevaplar için hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim. Dün ki kitap siparişime İnsancıklar kitabını da ekledim. Kütüphanem de Martin Eden mevcut. İlk olarak bu iki kitap ile başlamayı düşünüyorum. Bakalım ne kadar başarılı olabileceğim. Gelişmeleri bu başlık altında yazmaya devam ederim. Ama önce geç kalınmış bir okuma olan 1984’ dü bitirmeliyim…
Merhaba, severek okuduğum bazı kitapları yazıyorum umarım sizde severek okursunuz.
Oblomov - İvan Aleksandroviç Gonçarov
Frankenstein - Mary Shelley
Dracula - Bram Stoker
Carmilla - Sheridan Le Fanu
Yukarıda yazılanlardan da yazmak istediğim birkaç kitap vardı fakat aynı şeyleri tekrar tekrar yazmak istemedim. Şimdiden keyifli okumalar dilerim.
Klasikleri okuyacaksanız da aldığınız yayın evi çok önemli. Benim ilk sıramda iş bankası klasikleri, YK Kazım Taşkent serisi var. Bir yayın evine daha güzel diyorlardı ama onu hatırlamıyorum. O yayın evinden okumadığım için olabilir tabi.
Monte Kristo Kontu’nu öneririm. Akıcı ve kolay okunan bir kitap. İki Şehrin Hikayesi, Siyah Lale, Savaş ve Barış, Suç ve Ceza’da okunması gereken kitaplardan.
klasiklere yeni başlamak için bence ince kitaplarla başlanmalı kalın kitaplardan da koay okunana eserler var. Bana kalırsa Jack Landon dan Martin Eden klasiklere başlamak adına sizin için kolay bir adım olur ben de Martin Eden ile başladım modern klasik olarak gözünüzün korkacağını düşünmüyorum illa ki h.a.yücel klasikleri derseniz İnsancıklar, siyah lale kolay okunan eserler yer altından notlar, öteki kitabı da aynı şekilde. Tolstoyun insan neyle yaşar kitabı da size yardımcı olabilir klasiklere başlangıç için
Konuyu yeni gördüm aklıma takılan bir şeyi sormak istedim. Sanıyorum klasikleri en iyi çeviren, en çok tercih edilen yayınevi Türkiye İş Bankası yayınları. Fakat ben bu yayınevinin klasiklerinin görünüşlerini hiç sevmiyorum, hepsi aynı görünüyor ve çiğ beyaz renk kullanılmış. YKY, Can veya başka yayınevlerini tercih etsem aynı kalitede okur muyum kitapları, bir zararım olur mu acaba?
İş Bankası kaliteli bir yayınevi. Çeviriye ve redaksiyona özen gösterdikleri için ortaya iyi işler çıkıyor. Fakat klasikleri en iyi çevirenlerin onlar olduğunu iddia etmek zor. Böyle bir genelleme yapmak bence mümkün değil.
Can, İletişim, Koridor, Kırmızı Kedi, Ayrıntı ve Remzi gibi yayınevleri de gayet iyi çevirmenlerle ve editörlerle çalışıyorlar, işlerini layıkıyla yapmaya gayret ediyorlar. Kapak tasarımları da oldukça şık.
Dikkat etmeniz gereken ilk unsur çevirmen. Bir eseri belirli bir yayınevinden satın almadan önce Kayıp Rıhtım veya Ekşi Sözlük gibi kaynaklarda çevirmeni biraz araştırmanızı öneririm. İyi bir çevirmende karar kıldıktan sonra önceden belirttiğim yayınevlerinden herhangi birini gönül rahatlığıyla tercih edebilirsiniz.
@Abraxas ’a katılıyorum. Lakin Koridor’u hiç tercih etmedim. Çevirinin yanında tam metin kriterine de bakılması lazım. Orasından burasından kırpılarak sunulan klasiklerin kağıt israfı olduğunu düşünüyorum.(çocuk klasikleri hariç) Genelde adı sanı bilinmeyen yayınevleri yapıyor bunu.
Hepsini bir yayınevinden alıp seri/koleksiyon uğruna çok kötü çevirileri okuyup pişman olanlar da var. O yüzden kitap satışı yapan sitelerin kitap önizlemelerini pdf görüntüleyip karşılaştırma yapmak, kayıprıhtım ve ekşisözlük gibi sitelere bir göz atmak uzun bir işlem olsa da sonrasında can yakmaz da güldürür :))
Yordamkitap, Alfa, Can, Ayrıntı, İletişim, YKY, İş Bankası klasikler konusunda iyiler ama çevirmen de çok önemli… Mesela Alexandre Dumas kitaplarının bir kısmını İş Bankası’ndan bir kısmını da Alfa’dan aldım. Özellikle Monte Cristo Kontu ve Üç Silahşörler serisinde İsmail Yerguz çok iyiydi. (alfa)
Çevremde sohbet ettiğim çoğu kişiden en iyisi İş Bankası Yayınları, klasikler ondan başkasından alınmaz minvalinde cümleler yakaladıkça üzülüyordum bir tek ben mi başka yayınevi istiyorum diye. Bence her kitabın kendine özgü farklı bir kapağı olmalı, hepsi aynı görünüyorsa beni çekmiyor. Çok teşekkür ederim yardımlarınız için