Korku Edebiyatı Önerileri

Sağlık olsun ne diyelim. Bazen bana da oluyor öyle. :slight_smile:

1 Beğeni

Sınırdaki ev kitabını okuyabilirsiniz.

şeytan incili kitabını okuyan var mı

Arkadaşlar, William Peter Blatty’nin Şeytan (The Exorcist) kitabını kütüphaneme eklemek istiyorum ama görüyorum ki yeni baskıları yok ve tükenmiş… Sizce İthaki-Karanlık Seri’de bu kitaba da yer verilir mi? Bununla ilgili bir duyum veya tahmininiz var mı?

Evet @oni de benim gibi korkuyu fazlaca sevenlerden. Ve her zaman dediğim gibi ülkemizde edebiyat türlerinde en sonda geleni de korku maalesef. Yine de son yıllarda Karanlık Kitaplık(her ne kadar henüz beklediğim seviyeye gelemediyse de) olsun, Kara Çınar dizisi olsun, tek tük başka yayınevlerinden çıkan korku kitapları olsun bu konuda yüzümüz biraz güldü.

Söz korku türünden açılınca korku türüne dair bir iki fikrimi de belirtmek isterim. :slight_smile:

Korku edebiyatı, romanı, öyküsü denilince doğal olarak insanın aklına korkmak geliyor. Lakin okuduğum bütün korku kitaplarının ancak yüzde beşinde o da birazcık korkmuşumdur. Korku türünün benim için anlamı daha çok normal hayat seyrinin dışında insanların kendilerini bilinmezlik, dehşet vb. durum ve duygular içinde bulmasıyla başlayan maceralar dizisinin çekiciliğidir. Ayrıca yine korku türünde insan psikolojisi, özellikle çaresizlik anlarında insanların psikolojisinin, davranışlarının incelenmesi de korkunun bir başka ilgi çekici tarafı. Yine ayrıca korku romanlarındaki gizem de çok ilgimi çekiyor.

10 Beğeni

Aslinda ülkemizde de korku edebiyati her zaman ilgi gördü. Bram Stoker, Stephen King, Clive Barker, Dean R. Koontz, H. P. Lovecraft vesaire on yillardir iyi satanlar arasinda. Gerci bunlar en şöhretli yazarlar olduklari icin sürekli gündemde kalmalari normal. Karanlik Kitaplik eksikleri iyi tamamlama yolunda.

7 Beğeni

O zaman bir tane deneyeyim ben de. Zaten filmlerinden korkuyorum ben, kitaplardan korkmam sanırım. Umarım. İnşallah. :smiley:

Var mı bir öneriniz? Neal Stephenson var aklımda ama emin olamadım…

Saf korku olmasa da, siz zaten takip ettigim kadariyla (belki de farkinda olmadan?) korku ögeleri iceren baya bir bilim kurgu okudunuz. Yanlis hatirlamiyorsam Blindsight ve Hyperion’u okudunuz mesela. Utanmadan su listeyi yapistirayim reddit’ten. Alastair Reynolds’un kisacik novellasi Diamond Dogs’u tavsiye ederim.

Community Suggestions:

Greg Bear: Hull Zero Three

Sue Burke: Semiosis

Arthur C. Clarke: Rendezvous with Rama

James S.A. Corey: The Expanse series

Michael Crichton: Sphere

Stephen R. Donaldson: Gap series

B.K. Evenson: Dead Space: Martyr

C.S. Friedman: Coldfire trilogy

Peter F. Hamilton: Night’s Dawn trilogy, Pandora’s Star

Caitlín R. Kiernan: The Dry Salvages

Stanisław Lem: Solaris , Fiasco

Brian Lumley: Necroscope series

George R.R. Martin: Tuf Voyaging

Jack McDevitt: The Engines of God , Chindi , Slow Lightning

Larry Niven: The Legacy of Heorot

H. Beam Piper: various short stories

Frederick Pohl: Gateway

Robert Reed: Marrow

Alastair Reynolds: Revelation Space series, Diamond Dogs , The Last Log of the Lachrimosa , Troika

Mary Doria Russell: The Sparrow

Richard Paul Russo: Ship of Fools

Dan Simmons: Hyperion

Tom Sweterlitsch: The Gone World

Jeff VanderMeer: Annihilation

Peter Watts: Blindsight , Rifters series

9 Beğeni

Hyperion ve Blindsight’ı okudum evet ama onlar korku muydu ki? :thinking: Hyperion gerilim bile değildi, bilemedim. Yani ben gerilmedim. Bir öneriniz vardı (Camouflage), onu almıştım listeme. O korku mu mesela?

Korku deyince aklıma Hayvan Mezarlığı ve Alien gibi şeyler geliyor benim aklıma. Ya da böyle iğrenç (işkenceli filan) korku filmleri. Onlar mesela çok amaçsız geliyor bana, yoksa @annihilator’ın dediği gibi korku araç ise itirazım yok.

Stephenson’in Terör kitabı konuşuldu ve övüldü çokça, o var aklımda ama önerir misiniz bilmem.

3 Beğeni

Rahibin hikayesi bence korku unsurları içeriyordu. Zaten @Abraxas onlar korku dememiş korku ögeleri içeriyor demiş.

Terör Dan Simmons’ın değil miydi?

5 Beğeni

Klasik korku degiller evet, iclerinde korku ögeleri bulunan bilim kurgu romanlari ikisi de :slight_smile: . Hyperion’daki Shrike mesela, veya Blindsight’daki vampir kardesimiz. Camouflage’da korku ögesi yok bile, onu bas karakteri kötü kalpli bir uzayli diye ve orijinalliginden dolayi önermistim.

Alien dediniz mesela: bence korku bilim kurgu kategorisine cuk diye oturuyor. (xenology, horror elements).

Korku türünü katiksiz korkuyla sinirlandirmak istemedim. Hayvan Mezarligi iyi bir örnek olmus. Stephen King’le Peter Straub’un beraber yazdiklari Tilsim ve Kara Ev ikilemesi cok iyidir, saf korku istiyorsaniz. :slight_smile: Hatta bonus olarak, Kara Kule’yle de az da olsa baglantililar.

Dan Simmons’in Terör’ünü mü kastettiniz? Okumadim.

3 Beğeni

Evet, yanlış olmuş. Gönlümde Stephenson, aklımda Simmons varmış demek ki. :slight_smile:

İşte bunu istemiyorum. Ben @annihilator’ın dediği gibi, insanların bilinmez karşısındaki acizliklerini ve seçimlerini (ve bu seçimlerin sonuçlarını) okumak istiyorum. Bu tarz öneriniz varsa sevinirim.

Liste size uygun o halde. Katiksiz korku degil hicbiri. Korku ögeleri yedirilmis romanlar.

2 Beğeni

Kesinlikle Dan Simmons’ın Terör romanını öneriyorum. Okudugum en iyi korku kitaplarından biri olmasının yanında aynı zamanda tüm türler içinde ilk beşime girecek bir eser. Bazıları gereksiz uzun bulmuş, ona bir şey diyemem ama kitap bittiğinde müthiş bir tat bırakıyor damakta. Hem edebi olarak hem kurgu olarak hem içerdiği elementler olarak müthiş bir korku/hayatta kalma romanı. Ayrıca korku ögeleri bolca var kitapta. Ama iş bir yerden sonra tamamen hayatta kalmaya dönüşüyor. Yahu kitabı düşününce bile hala o güzel duyguyu yaşıyorum. Abartıyor muyum bilmiyorum fakat öyleyse de kabulüm. Terör muhteşem bir kitap.

NOT:Şunu da belirteyim. Kitapta çok ama çok sert sahneler de var. Ben bile içim kalkarak okumuştum.

NOT 2:Kitapta soğuğu ve çaresizliği ve gizemi iliklerinize kadar hissediyorsunuz diye de ekleyeyim.

NOT 3:Sabırsız okuyucular için yorucu bir okuma olabilir. Hemen açılmıyor kitap. Ama gizem duygusunu müthiş bir şekilde artırarak veriyor.

8 Beğeni

Dizisinin ilk 2-3 bölümünü izledim. Aslında aşırı iyi duruyordu ama ben böyle ‘‘sonuca bağlanmamış’’ gibi bir algıyla devam etmedim finalde tatmin olmayacağım fikriyle.

Kitapta bir sona bağlanıyor. Fena da bağlanmıyor hani. Dizisini de izledim ama hemen kitabı okumamın akabinde izleyince diziyi hiç beğenmedim. Oysa diziyi izleyenler çok beğenmiş. Kitap bence diziden birkaç gömlek üstün. Kitabı sevmeyenler kitabın fazla şişkin olduğunu düşünüyor. Evet, karakterin geçmişine gittiğimiz sahnelerde ben de asıl maceraya dönmek için sabırsızlanmıştım. Lakin geçmişe dönüşler o kadar da fazla ve uzun değil. Ayrıca özellikle son iki yüz sayfada kitap müthiş bir ivmeyle sona doğru koşuyor.

3 Beğeni

[quote=“isos81, post:2105, topic:34559, full:true”]

Madem konu açıldı, birkaç şey daha yazmak isterim. :slight_smile:
Bu sözünüz üzerine, korku romanları illa psikolojik tahlil veya insanların çaresizliğini, çare aramalarını anlatmak zorunda değil bana göre. Aslında demek istediğim korku denilince akla illa korkma duygusunun gelmemesiydi. Evet bir kitapta hayalet olabilir ama korkutucu olmayabilir. Yine de büyük ihtimalle o hikaye korku hikayesidir. Korku türünde korkutmak asıl amaç değil demek istemiştim. Elbette korkutmak, tedirgin etmek, kimi yazarların yaptığı gibi hatta iğrendirmek de korkunun ögelerinden. Ama yalnızca bunlara indirgenmiş bir korku romanı, hikayesi edebiyat değildir. Yazar korku türü üzerinden tıpkı diğer türlerde olduğu gibi toplumu sorgular, bireyi sorgular hatta Terör romanında olduğu gibi insanlığı sorgular. Bütün bunları yaparken korku ögelerini sırf bir araç olarak kullanmaz tabi. Hem korku ögelerini hakkıyla kullanıp hem de bu sorgulamaları yapar. Bu da o kitabı iyi bir korku romanı yapar. Tabiki de her korku romanının bir şeyleri sorgulaması ya da insan psikolojisine değinmesi gerekmez. Çok güzel, gizemli bir korku hikayesi anlatabilir bize yazar. Okuruz ve sadece edebi haz alırız. Benim yukarıda değinmek istediğim insanların korku türüne illa korkmam gerek diyerek bakmalarının yanlış olduğuydu.

Korku romanları korku duygusunun çok daha ötesinde şeyler de vaat ediyor. Ama nihayetinde onlar birer korku romanı. Korku ögeleri içeriyorlar ve içermelilerde. Gelgelelim bir korku romanını iyi yapan içerdiği korku ögeleri değildir. Yoksa en büyük, en pis, en dehşetli canavarı yazan yazarın kitabının en korkutucu olması gerekirdi. Oysa o tarz bir kitap eğer edebi değilse olsa olsa gülünç olur. Ya da sağlam bir hikayesi yoksa olsa olsa bir çöp olur. Örneğin Stephen King gibi bir adam tutup gökten kurbağa yağdırabilir ve bu hikayesinde hiçbir sorgulama ve psikolojik analiz olmayabilir. Ama yazar bu kurbağa yağmurunu öyle bir anlatır ki hikayeyi okumak sizi mutlu eder, size haz verir. Yine Joe Hill gökten çivi yağdırabilir ve hikaye size hem zevk verir hem de toplumdaki ötekileştirmeye dair de ders verir. ( Gerçi ben mesaj kaygılı eserdense mesaj kaygısız eseri daha çok severim). Velhasılıkelam bir edebiyat türü olarak korku sadece korkutmak amacını gütmez. Bazen korkutur bazen korkutmaz ve diğer edebi türler gibi insanı tanımakta,tanımlamakta, insan psikolojini anlamakta, toplumu anlamakta çeşitli kapılar açar, dahası herhangi bir kurmaca türünden aldığımız gibi hikayeden zevk almamızı sağlar.

Son olarak şunu da kabul ediyorum. Bütün türler içinde belki bilimkurgunun kafa karıştıran örneklerini saymazsak en zor okunanı korkudur. Çünkü King gibi yazarlar hariç genellikle hikayeler ağır akar, bazen aksiyon çok azdır ve de karamsarlık, iğrençlik gibi ögeler okumayı zorlaştırabilir. Mesela Peter Straub’un Hayalet Hikayesi harika bir romandır. Hem bir korku romanı olarak hem de edebi olarak iyidir. Korku ögesi olarak çeşitli elementler kullanır ve bu elementlerin bazıları yüzlerce yıldır kullanılan elementlerdir. Bu kitabın özel ve de en iyilerden olmasının sırrı ise o elementleri nasıl kullandığı, o elementlerle nasıl ürpertici sahneler kurduğu ve bu dehşet verici olaylar kasabayı etkisi alırken oradaki insanların yaşantısı, tepkisi, hayatta kalmaya çalışmasının hikayesidir. Ancak ağır akar ve ben bunu korku türünü sevmeyen birine öneremem. Bu da korkunun handikapı işte. Bununla birlikte türü seven için ise kaliteli korku romanları, hikayelerinin yerini de hiçbir şey tutmaz. Keşke bu tür daha çok okunsa. Daha çok satsa da yıllardır beklediğim yazarları da okuyabilsem, okuyabilsek.

Gariptir yine dünyanın en çok satan yazarlarından birisi bir korku yazarı olan Stephen King’dir. Yani korku okuyan okumayan hemen herkes onu bir şekilde okumuş veya okumayı denemiştir. Oysa onun dışında işte birkaç çok satan korku yazarı dışında korku yazarları değil ülkemizde ABD, İngiltere gibi bu piyasanın canlı olduğu ülkelerde bile çok satan olmazlar. Belki bilimkurgu için de bunu söyleyebiliriz. Araştırmak lazım. O bakımdan bu tür handikaplı bir tür. Mayınlı arazi. Herkese hitap etmeyen, edemeyen bir tür. Ya da insanların beklentileri korkmak olunca veya sürekli aksiyon, hareket olunca beklentileri karşılanmadığı için bu tür böyle öksüz kalıyor. Yine de ABD, İngiltere gibi ülkelerde iyi bir korku pazarı var. Adam Nevill, Grady Hendrix, Paul Tremblay gibi yazarlar iyi satıyorlar. En azından ülkemizde de bu yazarların kitaplarının çoğunun çevrilmesi lazım. Ki yukarıda da bahsettiğim gibi son yıllarda olumlu gelişmeler var. Umarım devamı gelir.

6 Beğeni

Artemis 2008de baskı yapmış sonrası yok, keşke bassalar da okusak…

1 Beğeni

Şu an Southern Reach üçlemesinin sonundayım, Jeff VanderMeer’in Yok Oluş, Yetki ve Kabulleniş romanlarından oluşuyor. Tuhaf Kurgu’yu Bilimkurgu ile başarılı olarak birleştirmiş, içinde hem bilim-kurgu hem fantazi ve zaman zaman korku öğeleri var. Ama asıl sürükleyici olan kısım bilinmezlik.

@annihilator 'ın tüm yazdıklarına katılıyorum, ek olarak korku türünün ana noktasının bilinmezlik ya da gizem olduğunu düşünüyorum. Bilmediğimiz ve bizden farklı olarak ya da algımıza farklı gelen nesnerler, kişiler ve durumlar korkmamıza neden oluyor.

3 Beğeni

Southern Reach hakkındaki görüşlerinizi merak ediyorum. Adını çok görüyorum ama Silo gibi kararsız kaldığım bir seri.