İlk önce filmini seyretmiş biri olarak, filmin oldukça yüzeysel kaldığını belirtmeliyim. Kitap 3-4 karakter üzerinde dönüyor ve sürekli bir gizem söz konusu. Kısaca; 30 sene önce kuzey Amerika’da oluşan olağan dışı X-bölgesi ve bölgede oluşan değişimler üzerine kurulu bir hikayesi var. Zaman zaman Lovecraft, Stanislav Lem ve Kafka gibi yazarların izini görmek mümkün.
Eğer bilim-kurgu severseniz, tavsiye ederim.
2 Beğeni
Ben o serinin ilk kitabını severek okumuştum, ikinci çok sıkıcı geldi, yarım bıraktım. Yorumlarda son kitap daha kötü dedikleri için devam etme isteyim yok oldu. Doğru mu? Ben X area (yanlış yazmış olabilirim, kaç sene geçti hatırlamıyorum pek) ile ilgili okumak istiyordum ama başka şeye dönüştü seri. Son kitapta dönüyor mu ilk olaylara?
1 Beğeni
Son kitabın 131 sayfasındayım. İkinci kitap daha çok X bölgesinden çok Southern Reach şirketi anlatılıyor, bu kitap bana daha çok Stephen King’in Enstitü kitabını hatırlattı. Son kitap, daha çok bölge ile alakalı, psikolog/müdür, Saul/Fener Bekçisi/Vaiz, Biyolog’un geçmişlerini inceleyip, sona doğru hepsini bağdaştırmayı hedefliyor (gibi hissettim).
2 Beğeni
Bu türü fazlasıyla seviyorum. Özellikle dünya klasikleri gotik tarz eserleri. Ardıma bakınca şu zamana kadar okuyup en sevdiklerim ise;
Jane Eyre
Düşler İmparatoru/ Clark Ashton Smith
Lovecraftın bütün eserleri
İthakinin karanlık kitaplık seçkisi
Danilov beşlemesi
Babil kitaplığındaki bazı kitaplar
Hannibal serisi
Stephen king ve Barker da var tabiki :))
Bu yıl gotik eserleri ağırlıklı okumak istiyorum. Önerilerinizi almak isterim. Genelde @Oni’nin çok önerisine rastladım. Not almıştım.
1 Beğeni
Bir kaç ay sonra yeniden sorarım size, o zaman bitirmiş olursunuz. 
İyi bitiyorsa ben de okurum.
1 Beğeni
1 aya kalmaz umarım, pazartesiye bitirmiş olmayı umuyorum 
@_Ged son zamanlarda çok güzel romanlar ve antolojiler yayınlandı ama şu ana kadar gördüğüm en iyi antoloji İthaki’den çıkan “Karanlıkta 33 Yazar” oldu. Poe’dan Hoffman’a, Lovcraft’tan Augus Derleth’e, Richard Matheson, Robert Bloch, Clive Barker’ın çok güzel öyküleri var. Piyasada yeni baskısı yok diyebiliyorum.
4 Beğeni
Teşekkür ederim. Bu koşulda ister istemez e-kitap okuyacağım sanırım. 
1 Beğeni
Henüz Türkçeye çevirilmedi, yayıncılar tarafında kimsenin haberi var mı onu da bilmiyorum ama John Langan’ın The Fisherman’ına dikkat çekmek istiyorum ben. Kitabın yorumlarında da belirtildiği gibi “cosmic menace, human frailties and dark folklore” konuları ilginizi çekiyorsa kesinlikle göz atın derim.
Ek olarak H.P. Lovecraft ve Stephen King severlerin fazlasıyla keyif alacağını düşünüyorum 
6 Beğeni
Bu kitabı merakla bekliyorum. Sanırım İthaki yayınlayacak.
2 Beğeni
Siz bu kitabı beklediğinizi daha önde birkaç kez yazdıktan sonra merak etmeye başlamıştım ama dilimize ne zaman çevrileceğiyle alakalı bir haber çıkmadı galiba.
1 Beğeni
Hayır bir haber çıkmadı ama birisi İthaki’ye sormuştu ve İthaki de yayınlayacağız cevabını vermişti diye hatırlıyorum. Umarım yayınlanır. Yabancı sitelerde çok fazla övgü alıyor. İşin içinde kozmik korku da varsa gel de merakla bekleme!
5 Beğeni
Güzel bir kitap, korku olduğu , karanlık fantaziye de kaçıyor. Hikayesi geçmiş ve günümüz olmak üzere ikiye bölünmüş olarak kurgulanmış. Okuması kolay ama hazmetmesi kolay değil. Özellikle tekrar canlananlarla ilgili tasvirler gerçekten korkutucu
3 Beğeni
Bu arada The Autopsy of John Doe’yi izledim. Bazı kusurları olsa da korku türü için yeterli bir film. Büyü romanı ile olan benzerliği ise sadece kullandıkları temalar. Onun dışında bambaşka iki hikaye.
3 Beğeni
Jane Doe’nun Otopsisi belirttiğiniz gibi güzel ama eksikleri olan bir film, yine de atmosfer olarak insanda gerilim hissini yaratabiliyor. Kitabı okumadığım için kısaca benzer konulardır diye düşünmüştüm.
Seyretmediyseniz Vvitch de özellikle cadılar ve cadılık üzerine güzel bir film. Taking Of Deborah Logan’ı da tavsiye ederim.
3 Beğeni
Kesinlikle filmin atmosferi çok iyiydi. Epey gerildim izlerken.
The Witch de uzun zamandır listemde. İlk fırsatta onu da izleyeceğim. Diğer dediğiniz filmi ilk kez duydum, ona da bakarım. 
3 Beğeni
Jane Doe filminin finali benim için çok kötüydü. Taking of Deborah Logan’ı daha çok beğendiğimi söyleyebilirim. Hatta aşırı gerildiğimi hatırlıyorum izlerken. Onun da sonu hafif bir düşüş yaşıyor bence ama gayet iyi yine de. Herhangi bir kimseye Jane Doe’yu önermek aklıma gelmezdi ama Taking’i önerirdim.
1 Beğeni
Autopsy of Jane Doe, cadılık alt metni için önerdiğim bir film, keza Vvitch de… Benzer temalı Hansel ve Gretel var ama görsel olarak çok iyi olsa da, anlatım olarak çok daha zayıf.
Eğer konu cadılar ise kimse Suspiria’nın (Dario Argento’nun orijinal versiyonu) eline su dökemez 
Konu edebiyattan sinema’ya döndüğü için biraz toparlamak adına; Lovecraft severler için de Die Farbe, Resolution ve The Endless’ı öneririm.
2 Beğeni
Karanlıkta 33 Yazar çevirisini nasıl buldun ?
Farklı çevirmenler farklı hikayeleri çevirdiği için toplamda net bir şey söyleyemeceğim, aradan neredeyse 20 yıl geçti, tekrar okumam lazım…
1 Beğeni
Sonu nasildi asil? Yazarin üslubunu ve anlatimindaki sadeligi begendim, bir solukta okudum. Necromancer karakteri de iyiydi.
2 Beğeni