Yazısının tamamını okudum ve kendisiyle birkaç noktada çelişmiş. Okuyanlardan fark edenler olacaktır. Ben Kaybedenler Kulübünü de çok beğenmemiştim. Beni rahatsız eden noktaları vardı. Güzel yanları da vardı. Neyse…
Konuşma tarzını pek sevemedim ama ben iş ile kişiliği bir tutanlardan biri değilim. İkisini bir tutmak saçma olur. Benim dikkatimi çeken nokta 6.45’de de Şenol vardı. Bu benim kendimden ayrılmam aslında, demiş. Bütün işin kökeninde kendisi olduğundan bahsetmiş. E, madem kökende Şenol vardı o zaman SUB’da aynı şekilde demektir. Her yerde Şenol var…Yazıyı okuduktan sonra merak ettik acaba aslan burcu mu Şenol Bey? Neyse…
Seveni vardır, sevmeyeni vardır. Benim kendimce kanaatim: kendisini anlamıyorum. Anlayabileceğim bir insan olduğunu da düşünmüyorum. Kendi dünyasında mutlu, sevdiklerini seven geriye kalana da “banane patatesli çöreğim” diyerek iticilikte zirveyi zorlamıştır.