Korsan Kitaplar, Altıkırkbeş ve SUB Press Hk

Benim gözümden değilde @irbis ve @Asli_Dagli gözünden baksak daha mantıklı olmaz mı?

Şahaen ben yasal boşluktan faydalanarak ekitap alıp okumak. Yasa suç teşkil etmiyor diye bunun etik olmadığı gerçeğini değiştirmez

2 Beğeni

Eğer piyasada kitap varsa yani satıştaysa epub kullanmam. Yayınevi artık o kitaptan para kazanma ihtimali kalmamışsa kitaba başka şekilde ulaşmak zorunda kalıyorum.

3 Beğeni

Okuyucu gözü ile bakıyorum , yasal olan herşey etik midir? Bir seriyi basmaya başlayan bir yayınevi , serinin tamamını basmayı taahhüt etmiş sayılmaz mı? Yayınevinin, satış rakamlarından dolayı , seriyi devam ettirmemesi yasal bir durum fakat etik midir ? O kitapları alan okuyucular , serinin yarım kalacağını bilselerdi , o kitapları alırlar mıydı ? Bence yasal , etik kavramlarına hiç bulaşmayalım . Hukuğa uygun olan her zaman adil olmayabilir. 5.mevsim kitabının ilk cildini basıp , devamı hakkındaki sorulara kulak tıkayan Dex yayınlarına , hepimiz sitem etmedik mi? Böyle olacağını bilsek , kitabı alırmıydık , şimdi Dex’in yaptığı yasal diye , etik mi ? Olaya okur gözü ile bakıyorum , kendimi ( en hafif tabiri ile ) kandırılmış hissediyorum.

5 Beğeni

Vay vay, neler olmuş buralarda! İyi ki hemen almadım da korsana bulaşmadım.

Bu olaylardan önce bir mail atmıştım, ve gelen cevap:

Not: Bedava diye korsana bulaşmayın.

2 Beğeni

Bence en büyük sorun tanıtım meselesi onun için çogu kitap yayınevlerinin elinde patlıyor.

Şimdi ithaki enginlik serisi vasıyor velevki işler ithaki için iyi gitmedi kitaplardan zarar etmeye başladılar ve enginlik serisinin diğer kitaplarını basmaktan vazgeçtiler. Şimdi soruyorum sana bu serinin devamını illegal yollardan alır mıydım ?

Yayın evi gözünden de bak bir döner sermeyaleri, çalışanları var evine ekmek görecek evinde ekmek bekleyen çocukları var

Ben kitabın basılı hali erişilebilecek durumdaysa alıp okuyorum. Ama kitabın çeşitli nedenlerden baskısı yoksa epub olarak erişebiliyorsam öyle okurum. Telif sahibi bastığı zaman da gider alırım kitabı ya da param olduğu zaman önemli değil. Ben bunda bir sorun göremiyorum açıkçası. @irbis ve @Asli_Dagli bana katılmayabilir tabi bu konuda. Ben işin içinde olmadığım için bazı şeyleri gözümden kaçırıyor da olabilirim ama okuycu olarak burdayım zaten ben. Orijinaline erişim olduğu anda işini yapan insanların hakkını verip okumuş olsam bile kitabı alırım. Burada asıl sorun zaten bedavası var deyip satın almayan zihniyet.

3 Beğeni

Şaşkınlık, hüzün, ikilem, şok ve sevinç… Şu başlıkta son yazılanları okumak için sayfayı aşağıya kaydırırken resmen bir sürü duygu yaşadım :sweat_smile:

Önce bu kitabı nasıl SUB basar yaaa diye hayıflandım, sonra 6:45’ten ayrıldıkları için düzelmişler midir acaba diye bir düşündüm, ardından kapaktaki yerini yurdunu şaşırmış virgülle ilgili @Firtinakiran’ın yazdıklarını gördüm ve düzelmeyle ilgili o minicik umut kırıntım da karanlıklara karışıp yitti.

Ama en bombası kitabın korsan olması sanırım. Yıllardır 6:45 kitapların telifini almıyor, korsan basıyor diye bir rivayet gider dururdu. Hiç kanıtlanmamıştı. İşte bu da onun ispatı gibi bir şey oldu. İthaki’nin telifini aldığını bilemediler herhalde, şimdi de toparlamaya çalışıyorlar. Nasıl cüret ediyorlar böyle bir şeye, insan hayret ediyor…

Ben hep 6:45’in “alt kolu” minvalinde “sub” dediklerini düşünmüştüm. Yeraltı edebiyatı bastıkları için bir taşla iki kuş “bordalayalım” demiş de olabilirler.

6 Beğeni

Burada demek istediğimi açıklayabildiğimi düşünüyorum. Diyorum ki basılı olana erişimim yoksa yada yayınevi devam baskısını yapmamışsa kitabı okurum. Basınca da parasını verip alırım.

4 Beğeni

Neden yayınevi gözünden bakayım ki, ben okurum, yayınevi benim gözümden bakıyor mu ?
Ülkemizin ekonomik şartları belli , kitaba bütçe ayıracağım diye , temel ihtiyaçlarımdan vazgeçtiğim oluyor . Forumda, kitap fırsatları / kampanya başlığı neden bu kadar aktif, çünkü herkes birşeylerden feragat edip , kitap edinmeye çalıştığı için , birkaç kuruş tasarruf etmek istiyor , yoksa kimse , indirim kuponu , kargo bedava kodu heveslisi değil .

Neyse dostum bu tartışma uzar gider. Görüşlerimiz farklı. :slight_smile:

Yayınevlerinin çoğu aynı götürü işi almış gibi davranıyor,bir iş alırlar(kitap) işcisinin çok çok çalışmasını ister(okuyucu) kar ederse paylaşmaz kendi mutlu olur ama zarar ederse kabahatlı işçisi olur işte Türkiyede ki genel durum.

Alper abi incelemene göre almaya karar vereceğim :slight_smile:

2 Beğeni

Korsanı savunduğuma dair bir kanıya nereden vardınız anlamadım .
Ben mevcut durumu eleştiriyorum . Kitap fiyatlarının çok yüksek olduğu aşikar . Buna rağmen , ben bütün şartları zorlayarak kitap alıyorsam , yayınevi de, üzerine düşeni yapacak . İyi bir çeviri ve iyi bir editörlük yapacak . Başladığı seriyi bitirecek . Aksi durum , okura saygısızlık olur diyorum . Burada eleştirim sadece ithaki:ye değil ama , ithaki 'de dokunulmaz değil . Gördüğümüz yanlışları dile getireceğiz ki, onlar da yanlışlarının farkına varsınlar .

3 Beğeni

Yayıncısı şu açıklamayı yapmış:

yayinci

Yolum düşerse göz atmak istiyorum. Chapbook olayı ilgimi çekiyor. SUB Press’ten almayı düşündüğüm birkaç Chapbook vardı.

Değişik durumlar. Telif ihlali hoş değil tabii. Ama fanzin havasını seviyorum.

6.45 ve SUB Press ayrımına dair şu söyleşiye göz atılabilir:

2 Beğeni

SUB PRESS senin tabirinle “alt” bir marka hiç olmadı elbette, daha önce sanal alemde de belirttiğim gibi İngilizce kelime anlamı ile işgüzar ilişki kurmak isteyenlerin vasat algısı sanırım “alt”, açıklamıştık ki bizim için SUB: İngilizcedeki “alt” ile ilintili değil -bir kere bunu öncelikli belirtelim. Rahmetli Kerem Koç ile Şenol Erdoğan bu ifadeyi İbn Rüşd’ün “Risâle fî cevheriyyeti’l-felek”inden aldı, De Substantia Orbis. Daha önce çok farklı bir şekilde René Guénon’un okumalarında karşılaştıkları “sub”ın üzerine hiç tereddüt etmeden ileride yayımevine verecekleri adı bulmuşlardı. … [Dünyanın esası, dünyanın özü.]

Bana işgüzar demiş :smile::smile:

Onur, Şeytanın Avukatı filmini izledin mi sen hiç? Bence kesin seversin. :wink:

4 Beğeni

İnsanların alternatif kavramına olan büyük ön yargısı beni epey eğlendiriyor. Belli komutlar var zihinlerde: 1 karşılığında 1 almayınca hata verip öfkeyle klavye başına oturuyorlar ve bu hiç şaşmıyor. Edebiyat forumunda da, spor sitelerinde de. :smiley:

Her şeyin bir standardı olmak zorunda değil. Çünkü serbest piyasa. 50 liraya kallavi derlemelere de gidebilir okurun eli, 10 liraya tadımlık/koleksiyonluk/yenilikçi baskılara da. Burada yasal bir problem olmadığı sürece baskının niteliğine öfke saçmak, ısrarla genellemeler yapmak, sürekli geçmişiyle yargılamak… tüm bunlar gereksiz tutuculuktan fazlası değil.

Çünkü her şeyi sıkıcı kılan bu zihniyet. Çünkü sadece büyük şirketler para kazanmalı. Sadece ana akım, güvenilen(?) insanlar/şirketler övülmeli, kollanmalı.

Bu arada kitaplığımda Sub Press’ten tek bir kitap var(-mış). O da hediye gelmişti. :stuck_out_tongue:

Cevabım çok genel oldu İhsan Abi, 90%'ı sana değil. :smiling_face_with_three_hearts: Güzel film evet, okulda izletmişlerdi.

1 Beğeni

Demek telif hakkı başka bir yayınevinde olmasa kaçak bir şekilde basacaklardı, çok ilginç.

1 Beğeni