Macera Tüneli serisini çok severdim. Kitap okurken yaptığın seçimlere göre hikayenin farklı yönlere gitmesin tadı çok başkaydı.
Tam olarak şu:
Tom sawyer maceraları. Bir masal kitabım da vardı. Adını hatırlamıyorum, içinde sazlıktan ev yapan bir kız vardı.
Ölü adamın sandığı üstünde on beş adam
Yo-ho-ho ve bir şişe rom.
İç, gerisini halleder şeytan
Yo-ho-ho ve bir şişe rom.
İngilizcesi
fifteen men on a dead man’s chest
yo ho ho and a bottle of rum
drink and the devil had done for the rest
yo ho ho and a bottle of rum
Hangi kitap? Tabiki
Hepsini çok severek okudum, yerleri ayrıdır bende
Macera Tüneli serisi benim de favorimdi. Bir de şu vardı. Çok komik gelmişti o zamanlar:
Şu da aşırı heyecanlıydı. Bir çırpıda bitirmiştim:
Sinekli Bakkal. Hala unutamam bal gözlü Rabia’yı ve o dönemde kafa tutan o muhteşem gücünü! Bir de tabii ki Harry Potter ve Felsefe Taşı. 11 yaşındaydım ve başına oturup ara vermeden, uyumadan okuduğum ilk kitaptı.
Veeeeee ekleme yapıyorum resmen unuttuğum için pişman oldum. 9 yaşında okuduğum İpek Ongun’un Afacanlar Çetesi kitabı. Benim için muazzam bir maceraydı.
Yaklaşık olarak kısaltılmış çevirisini 3 veya 4 defa okumuş olabilirim Kabalcı yayinevinde tam metin kitabı da var onu da satın alıp okudum ve en sevdiğim yazar olan jules verne tarafından bir devam kitabı daha var onu bekliyorum dilimize çevirisi olunca hemen okuyacam inşallah
-Robinson tarzı kitap önerileriniz varsa yazarsanız sevinirm…
Denizler Altında Yirmi Bin Fersah’ı üç dört kez kısa aralıklarla okumuştum; en iyisi diyordum, net hatırlıyorum. Sonra Gulliver’in Gezileri ile kesişti yolum. Kaç kez okuduğum bana kalsın.
İlkokulda
Ortaokulda ise fantastik okumaya başladım.
Önemli gördüklerim:
Gölgelerin Efendisi(Rangers Apprentice) serisi
Bu arada serinin adını neden böyle çevirmişler bilmiyorum. Seride gölgelerin efendisi diye bir karakter de yoktu. İlk okuduğumda neden böyle diye bir sürü düşünmüştüm .
Elyon ülkesi serisi
Oldukça popüler bir seriydi. Geçen sene tekrar okudum ve Hristiyan dini motiflerinin fantastik evren olsun diye azıcık değiştirilmişiyle karşılaştım.
Atherton Serisi
Bu seri de elyon ülkesiyle aynı yazardan. Alırken kitapçıda görüp elyon ülkesinin yazarı hadi alayım demiştim. Bunda çok dini motif yoktu diye hatırlıyorum. İlk okuduğumda hayran kalmıştım. Elyon ülkesinden daha çok beğenmiştim. Bu arada hiç türkçeye çevrilmemiş bir üçüncü kitabı da var. Elyon ülkesi, Gölgelerin Efendisi veya Laura gibi bazı seriler kadar hatırlanmadığını görünce üzülüyorum. Kurgusu hepsinden iyiydi diye hatırlıyorum oysa ki.
- Beş Çocuk Kayıp | Mümtaz Zeki Taşkın
- Define Adası | Robert Louis Stevenson
- Küçük Dev Adam | Thomas Berger (aslında çocuk kitabı değil)
- Türk Masalları 1-2 | Naki Tezel
Kesinlikle bunu yazmaya gelmiştim. Hangi yayından okuduğumu hatırlamıyorum ama çok sevmiştim ve hızlıca bitirmiştim…
Artık Harry Potter, Harry Potter ile geç tanıştım ama en sevdiğim kitap yıllardır Harry Potter
Mişel Strogof
Robinsonlar Mektebi
Yiğit Mustafa
Sherlock Holmes serisi
Yine orta okulda okuduğum ve beni çok etkilemiş bir seri daha aklıma geldi. Lloyd Alexander’ın yazdığı Prydain Günlükleri.
Yine türkiyede çok hakkı verilmemiş bir seri olduğunu düşünüyorum. Üçüncü kitaptan sonrası çevrilmemiş(altı kitaplık bir seri).
Bu seriyle tanışmam da babamın çocukken izlemem için aldığı çizgi film cdlerinden birinin bu serinin uyarlaması olması sayesinde oldu. Kitabı olduğunu görünce izlediğim şeyin kitabı diye almak istemiştim. Çizgi filmin adı Kara Kazan’dı.
Çocukluğumda izlediğim çizgi filmlerden beni en çok etkileyenlerden biriydi(Yerdeniz animasyonuyla birlikte). Sanırım bu fantastik sevdamı babamın izlemem için aldığı çizgi filmlere borçluyum.
Çocuk Kalbi.
Hikayesi beni derinden etkilemişti.
Tunadan uçan kuş.
Gülten Dayıoğlu
J. Verne - Dünyanın Merkezine Yolculuk
C. Dickens - David Copperfield
G. Dayıoğlu - Mısır’a Yolculuk
Liseye kadar köyde yaşadığım için kısıtlı okul kütüphanesinde evirip çevirip bu kitapları okurdum.
Küçükken çok kitap okumazdım. Şimdi de savsaklıyorum ama başka konu o.
Bu kitabı ne zaman okudum, hatırlamıyorum. İlkokul öğretmenim önermiştir belki de. Küçük olduğum kısmı kesindir ama.
İlginç şeyler düşünmeyi seven bir çocuktum. Kendimi bir yerlerden hep ayrı hissederdim. Çocukluk işte. Bu açıdan Jonathan Livingston’ın farklılığı ve onun hikayesi beni oldukça etkilemişti. Ve hayır, şükür ki hiçbir zorbalığa maruz kalmadım . Zamanla bu ilginçliğimi ve tuhaflığımı törpüledim zaten.