Öykü seçkisinde Ay Savaşçısı öyküm var. Onu okuyup yorumlayabilir misin? Bleda & Kai.
Yukarıdakilerin hemen hepsi. Ve bugünlerde tekrar izlemeye başladığım muhteşem jeneriği olan Son Mohikan.
Benim de yazacaklarımı çoğu kişi zaten yazmış. Ben de bu yüzden baya eskiye gidip şunu koymak istedim.
Bunu Bızdık diye bilirdik biz. İlkokul öğretmenimiz okumayı söktüğümüz zaman bize çeşitli hediyeler verirdi. İşte benim hediyelerimden birisi de Bızdık dvd çizgi filmiydi. Dvd hala bende duruyor. Uzun yıllar sonra anladım ki bu dvd aslında Krtek/The Mole diye bir çizgi filme aitmiş. Daha çeşit çeşit bölümleri olmasına rağmen ben sadece öğretmenimin verdiği bu dvd içerisindeki birkaç macerayı izler dururdum.
Bunlar dışında deli gibi Scooby Doo hayranıydım. Yine 1.sınıfta öğretmen ‘‘Büyüyünce ne olmak istersiniz?’’ diye sorunca ben dedektif cevabı verirdim. Bu muhteşem ekip gibi olayların peşinden koşacağımı filan düşünürdüm.
Tam bir çizgi film manyağı olarak son zamanlarda ise her açıdan en çok hoşuma giden şey Adventure Time oldu.
Buraya atmışken bir bakayım dedim ve duygulandım. Birisi beni çocukluğuma geri yollayabilir mi ?
Kim possible, recess , yugi oh, andy nin nesi var, beyblade aklıma gelenler :’)
Vücudumuzu Tanıyalım çizgi romanı da vardı, Ortaokula başladığım yıl kütüphane diye bir şeyin varlığını öğrenmiştim. Kütüphanede Bilim Teknik ciltleri ile aynı rafta duruyordu.
Pokemonu da ben ekleyeyim
Bobby’nin Dünyası, Red Kit, Ayı Yogi, He-Man, Jetgiller, Mighty Mouse, Ninja Kaplumbağalar, Temel Reis, Tsubasa, Pokemon, Digimon, Beyblade,Yu-Gi-Oh, Sailor Moon, Scooby Doo, Casper, Tom ve Jerry, Snoopy, Heidi, Pembe Panter, Iron Man, Bad Dog, Neden Neden Ailesi, Roboroach, Kaptan Mağara Adamı, Looney Tunes serileri, Powerpuffgirls, Samurai Jack, X-Men: The Animated Series, Spider-Man: The Animated Series, Batman: The Animated Series, Çılgın Korsan Jack, Eek!The Cat, Hey Arnold, Rocko’s Modern Life, The Tick, Life With Louie, Rugrats, Flintstones, Scooby Doo, Şirinler, Garfield, Geleceğe Dönüş, Maske, Heathcliff, Duck Tales(varyemez amca, darkwing duck vs.), Catdog, 402 no’lu sınıf, Andy’nin Nesi Var?, Diabolik, Müfettiş Gadget, Ten ten, Richie rich, Asterix, Afacan Dennis, Cedric, Casus köpekler, Dilek iksiri,… ve daha aklıma gelmeyenler… Youtube’ta Hiç Komik Değil kanalının bir videosu vardı çizgi filmlerle alakalı onu izlediğimde resmen duygulanmıştım. Yazdığım çizgi filmler ulusal kanallar, fox kids ve nickelodeon kanallarında seyrettiklerim ve sevdiklerim. Özellikle 90’lar ve 2000 başları fox kids ve nickelodeon kanallarını izlemiş çocuklar şanslıdır bence. Şimdiki çizgi filmlere bakıp çok kötü demek istemiyorum, belki biz anlayamıyoruz o çocuk kafasıyla düşünemiyoruz. Ancak gerçekten bu saydıklarım seviyesinde güzel çizgi film yapılmıyor gibi geliyor.
Ben de Sihirli Okul Otobüsü ekliyorum.
Winx’i ben bayağı küçükken izlerdim, hala çoğu eski sezonu izlerim daha doğrusu Butterflix adlı bir saçmalığa kadarki kısmı,ondan sonrası kendilerini 7-8 yaş kitlesine teslim edip,dibe doğru çekilmiştir.Benim zamanımda ilk sezonlar inanılmaz sertti çoğu zaman.Duygusal durumlar, politik meseleler,ölümcül dövüşler…ne ararsan vardı. Hatırlarsanız Enchantix için Bloom ve Aisha/Layla hariç hepsi hayatını riske attı,Stella ve Flora direkt ölümden geri döndü,dirildiler.Ama herhalde en ölümcül sahne bu sezonlarda buydu ya.Bloom olmasa herkes ölüyordu hem de en kötü yollarla.Stella bayağı diri diri yanıyor,Musa’nın üstüne tonlarca ağırlıkta çarpışan araba düşüyordu…Daha ne olsun?
Burada yazanların çoğuna göre daha gencim. Bu yüzden biraz daha yakın dönem çizgi filmleri olacak.
Marvelous Misadventures of Flapjack:
Çocukluktan hikayeyi az miktarda hatırlıyorum ama beni çok korkuttuğunu net şekilde hatırlıyorum. Tekrar izlemek istiyorum aslında. Bir ara ilk birkaç bölüme şans vereceğim. Seversem devam ederim.
The Powerpuff Girls:
Klasik seri tabi ki. Mojo Jojo hala en sevdiğim kötü karakterlerden biri. Him ise çocukken en korktuğum kötü karakterlerden biriydi.
Samuray Jack:
Hala beşinci sezonunu izlemediğim efsane Gennedy Tartakovsky serisi. Çocukken net şekilde birkaç favorimden biriydi. Herkese normal dizi olarak izlemesini önerdiğim bir seri. Zaten henüz izlemediğim beşinci sezon yetişkinleri hedef alıyor.
Çizimlerine hayranım. O arka planlar resmen bir sanat eseri. Neredeyse her bölümden birkaç tane wallpaper çıkabilir. Sözsüz hikaye anlatma sanatının en iyi örneklerinden biri. Bazen dakikalarca bir kelime duyulmuyor ve yine de her şeyi anlıyorsunuz. Türkiyede dublajsız gösterin çocukların çoğu anlatılanı anlar. Bol miktarda aksiyon var ve bu aksiyon gördüğüm en iyilerinden biri. Tek sıkıntı çocukları hedeflemesi dolayısıyla bulunan kan gösterme yasağı ve bu yüzden Jack’in sadece robotlarla dövüşebilmesi. Bazı sahnelerde robotlardan kan yerine yağ fışkırıyor ve aynı etkiyi yaratmayı başarıyor.
Bu tarz bir çizgi filmin sadece bir ana karakteri, bir kötü karakteri bir de yan karakteri olması ilginç. Birden fazla bölümde gördüğünüz karakter sayısı üç. Jack, İskoç ve Aku. Aku bana kalırsa çizgi filmler tarihinin en iyi kötüsü. Komedi sahnelerinde bu kadar komik olup sonraki bölüm tehdit edici bir diktatör olmaya dönünce aynı havayı sürdürebilmesi çok ilginç. Bunun önemli bir kısmını da rahmetli Mako’nun seslendirme başarısı oluşturuyor. İroh ve Aku gibi birbirinden çok uzak iki karakteri bu kadar başarılı seslendirebilmesi inanılmaz. Phil LaMarr’ın sakin Jack seslendirmesi de çok ilginç bir karakter yaratmış. Jack neredeyse hiç konuşmayan ve sürekli hedefinin peşinden koşması ama hedefi ve bir insanın hayatı arasında kalınca insanın hayatını seçmesi nedeniyle ciddi miktarda sempati duyduğunuz bir ana karakter. Çok iyi bir savaşçı ama yenilmez değil, her bölüm Aku’yu yenmekte başarısız olmasının yanı sıra peşinden gelen kelle avcılarına yenildiği de oluyor. Bazı bölümlerde görünen yan karakterimiz İskoç ise Jack’e eş dövüş yeteneğine sahip istisnai kişilerden biri. Hem bulunduğu sahnelerde çok iyi bir komedi unsuru oluyor hem de savaşta çok işe yarıyor. Bence Jack için ideal ortak.
Bence Samuray Jack’in bu kadar başarılı olma sebebi ise geçtiği dünya. Aku Jack’i geleceğe yolluyor ve bu gelecekte her şeyin mümkün olduğunu hissediyorsunuz. 4 sezon içinde hem 300 Spartalı hem Komşum Totoro hem de zombi istilası bölümü var. Bunlara ek olarak bir de Jack’in tavuğa dönüştüğü bir bölüm var. Normal bir çizgi filmde bu bölümlerden en az biri biraz ilginç hatta saçma kaçabilirdi. Ama Samuray Jack’te hepsini kabul edebiliyorsunuz. İsterseniz sonsuza kadar yeni bölüm senaryosu yazabilirsiniz ve hiçbiri bu evrende saçma durmaz.
Bence herkesin izlemesi gereken bir şey. Sırf görseller bile izleme sebebi. İzlemeyen varsa daha ertelemesin.
Üç Kör Okçu, Perili Ev, 300 Spartalı, Kelle Avcıları ve Prenses, Kötülüğün Doğuşu gibi bazı bölümlerini her detayıyla hatırlıyorum. O Perili Ev bölümünü resmen izleyen çocuklar korksun diye yapmışlar. Bir çocuk çizgi filminde izlediğim en rahatsız edici bölümlerden biriydi. Tabi bir altta yazacağım şeyin yanından bile geçemez.
Cesur, Korkak Köpek:
Bu şeyi acaba nasıl çocuk kanalında veriyorlardı hala anlayamıyorum. Her bölüm ayrı bir psikopatlığa sahip. Bir kısmı bugün bile rahatsız edici olmayı başarıyor. Bunu demekle birlikte herkese şimdi açıp izlemesini öneririm. Bazı bölümleri izlediğim en iyi çizgi film bölümü konusunda yarışır.
Foster’ın Hayali Dostlar Mekanı:
Konsept çok ilginç. Karakterler de orijinal ve çok değişik dizaynlara sahipler. Ama odaklandığımız şey büyük çaplı maceralar değil bu değişik karakterlerin günlük yaşamları. Tekrar bir şans vermeyi planladığım serilerden biri. Bir tane de filmi vardı ama onun hakkında hiçbir şey hatırlamıyorum.
Sym Bionic Titan:
Çok severdim ama hakkında pek bir şey diyemiyorum. Çünkü Cartoon Network ikinci sezon onayı vermedi. Eğer kaliteyi yükselterek devam edebilseydi muhtemelen aksiyon çizgi filmleri konusunda zirveye oynardı. İlginç bir şekilde elimizde olan ilk sezon bazı yerlerde Cartoon Network’ten çok Adult Swim dizisi gibi hissettiriyor. Umarım bir gün yapımcısının diğer serisi Samurai Jack gibi Adult Swim’de bir devam sezonu alır.
Ben 10:
Batı aksiyon çizgi filmi diyince akla ilk gelen Franchise. Klasik Ben 10 animasyon olarak dönemine göre oldukça iyi. Ama animasyondaki hiç düşmeyen kalite hikayelerde ve özellikle karakterizasyonda düşüyor. Arada çok güzel bölümler var ama saçma sapan niye olduğunu anlamadığım bölümler de var.
Ben 10 Alien Force:
Alien Force’un ilk iki sezonu bir batı aksiyon çizgi filminden istediğim şeye çok yakın. Arka planda büyük bir hikaye var, izlemesi zevkli de olsa filler gibi duran bölümlerden oluşuyor ama ileride bu bölümlerin filler olmadığı anlaşılıyor. Karakterizasyon bu sefer iyi yapılmış. Uzaylılar kesinlikle ilk seridekilerden daha ilginç. Düşman ilk serideki Vilgax veya Kevin 11 kadar ilginç değil ama tematik olarak Ben’e düşman olmaya çok uygun. Worldbuilding iyi yapılmış. Bazı retconlar var ama bence çok büyük bir sorun değil. Hatta çoğu düşününce bir mantığa oturtulabiliyor. Ama animasyon klasik seriye kıyasla zayıf.
Üçüncü sezon Cartoon Network’ün müdahalesi sebebiyle berbat çıkıyor. Yukarıda dediğim iyi yönlerin hiçbiri yok. Üstüne Ben’i dünyanın en sinir bozucu karakteri yapmışlar. Birkaç iyi bölüm var ama geneli çöpten ibaret. İlk iki bölüm, son iki bölüm ve yeni uzaylı tanıtılan bir-iki bölümü izlerseniz hiçbir şey kaçırmadan devam edebilirsiniz.
Ben 10 Ultimate Alien:
Ultimate Alien şahsi favorim. Alien Force’un direkt devamı gibi. Ben bazen sinir bozucu davranıyor ama bu Alien Force üçüncü sezon gibi durduk yere değil bir mantığa oturtularak yapılıyor. Ultimate uzaylılar hoşuma giden bir konsept. Osmosian arcı neredeyse hiç filler olmadan çok başarılı. Karakterler iyi yazılmış. Ton oldukça karanlık. Yan karakterler ölebiliyor. Ciddi miktarda Lovecraft havası aldığım Dagon arcı da oldukça iyi bence. Yine de ilk arc çok daha iyi.
Generator Rex:
Gördüğüm en underrated çizgi film. En iyi batı aksiyon çizgi filmi olmaya aday. Cartoon Network’ün Neon Genesis Evangelion’u. İkisini de izlediyseniz fark etmişsinizdir, gerçekten benzer bir hikayesi ve bazen benzer bir görselliği var. Animasyon çok kaliteli; karakter, makina ve EVO dizaynları harika. Karakterler sağlam yazılmış. Ana hikaye ilgi çekici. Kötü karakter bu tarz aksiyon çizgi filmleri içindeki en iyisi. Filler bölüm sayısı az ve bu filler bölümler de oldukça komik yani izlerken zevk alıyorsunuz. Rex izlemesi zevkli ve zaman içinde gelişen bir ana karakter. Kimse saf iyi veya saf kötü değil. Buna Rex, Six veya White Knight gibi ana karakterler de dahil. Rex’in bütün problemleri 22 dakikada çözülmüyor.(Evet Young Justice göndermesi yaptım) Benzer diğer çizgi filmlerin aksine tek bölümlük veya ikincil kötü karakterler bir şaka veya bölüm sonunda yenilecek önemsiz bir tip gibi değil gerçek bir tehdit gibi hissettiriyorlar. Karakterler ölebiliyor. Bu konuda çoğu çizgi filmden daha sert.
İlginç şekilde final yapmayı başarmış. Aslında yapımcılar dört sezon olmasını istemiş bu yüzden final biraz aceleye gelmiş ama bitmemesinden iyidir. Bence Cartoon Network’ün yaptığı en iyi 5 şeyden biri. Muhtemelen popüler olamama sebebi devam eden bir hikayesi olması ve kanalın bölümleri karışık sırayla yayınlaması yüzünden hiçbir şey anlaşılmamasıydı. Üçüncü sezonu ilk iki sezonun altında görüyorum ama bu biraz baş kötü karakterin değişmesiyle alakalı. Ben ilk iki sezonun baş kötüsünü ve özellikle yan kötülerini çok sevmiştim. Tek ciddi sorunu Six’in hafıza kaybına ve Black Knight’ın geçmişine yeterince eğilmemeleri. O da muhtemelen erken finale zorlanmaları yüzünden oldu.
Orijinal dilinde izledim ve seslendirmeler çok başarılı. Özellikle White Knight’ı seslendiren J K Simmons, Bobo Haha’yı seslendiren John DiMaggio ve Van Kleiss’ı seslendiren Troy Baker harika performanslar göstermişler.
Animasyon kalitesi çok üst düzey. En iyi duran ikinci Cartoon Network animasyonu olabilir. (Kimse birinciliği Samuray Jack’ten alamaz) Görüntünün sanatsallığına değil gerçekçiliğine ve akıcılığına bakarsak ise en iyisi.
Herkese izlemesini öneririm. En azından ilk 9 bölümü deneyin. Beğeneceğinizi düşünüyorum.
The Amazing World of Gumball:
Komedi anlamında favorim. Devam eden veya ciddi bir hikayesi yok o yüzden o tarz şeylerle (avatar vb) kıyaslayamıyorum ama izlediğim en komik çizgi film olduğu kesin. Arada sırada gerçekten sert kara mizah örnekleri de var. Bence çocuklardan çok yetişkinlere hitap ediyor.
Esrarengiz Kasaba:
Cesur Korkak Köpek’in daha yakın dönemden bir benzeri. Daha küçükken izlesem kabuslar gördürecek bölümleri vardı. Ama şimdi bakınca çok kaliteli olduğunu görüyorum. Ayrıca çok güzel yetişkin şakaları vardı. Bence en iyi Disney Chanel animasyonu. Bir sürü kaliteli ve komik Disney Chanel animasyonu var ama dramatik anları bu kadar başarılı çekebilen görmedim. İzlemediyseniz kesinlikle öneririm. Yetişkin olarak izlemesi daha zevkli.
Phineas ve Ferb:
Çok uzun ama harika bir seri. Phineas, Ferb, Doofenschmirtz, Ajan P, Vanessa, Candece, Jeremy, Suzy, Buford, Baljiet, İsabella, Binbaşı Monogram, Carl, Norm, Stacy gibi akılda kalıcı karakterler(herhangi bir bölümüne denk geleli birkaç yıl olmuştur bu kadar karakter aklıma kazınmış), güzel şarkılar ve çok iyi mizah, daha ne olsun? Tek sıkıntı 104 günlük yaz tatilinde 104’ten fazla macera yaşamaları.
Çoğunu izlemiştim. 10 yıl önce işten geldiğimde Cartoon Network izlerdim.
Samurai Jack favorim.
Eğer bunların yanında Monsuno ve Beyblade Metal Fusion izlemişseniz muhtemel aynı yaşlardayızdır.
Evet onları da izledim aynı yaşlarda olabiliriz. Monsuno bende çok etki bırakamadı ama Beyblade en sevdiklerimden biriydi. Evde hala oyuncakları duruyor. Ayrıca fark ettim ikimiz de Bakugan’ı yazmayı unutmuşuz.
Akahige’nin yazdıklarının hiçbirini duymadım bile. Neyse ki imdadıma sen yetiştin, beni çocukluğuma götürdün.
Ben allah affetsin Akahige hocamın yazdıklarını eşşek kadar adamken izlemiştim. Hatta Samurai Jack’i iki sene önce metrobüste izleye izleye bitirmiştim. Büyüklerin de izleyebileceği eserler diye düşünüyorum en az bir kaç tanesi. Gravity Falls’u da bir kaç ay önce izledim mesela hahah
Çocukluk zamanı hatirlayabildigim en eski seriler sanirim Space Battleship Yamato ve Aoi Kubo Blue Noah olabilir. Sonrasında G.I. Joe, Spider-Man The Animated Series, X-Men The Animated Series, Exosquad ve Starship Troopers Chronicles’i saymazsak cok uzun sure batı animasyonlarinin hedef kitlesinden tamamen çıkmıştım. Clone Wars, Rebels ve Bojack Horseman olmasa tümden anime izleyicisine dönüşecektim. Happy Tree Friends, Powerpuff Girls, Monsuno, Dexter’s Laboratuvary, Ben10 muhabbeti filan açılınca OK diyip uzaklaşıyorum.
Kendi çocukluğumda @Erdal_01 bey abinin paylaştıklarını kardeşimin çocukluğuyla da @Akahige’nin paylaştıklarını izledim. Çocuğu olan evlere gidince de izlediğim yeni dönem çizgi filmler yok değil. Genel olarak hâlâ çizgi film izlemeyi severim. Şirinler favorimdir.
Hatırladığım en eski çizgi film de şu:
Eskiden VHS kasetler vardı.