Wan Pisu serisindeki Doktor Hiluluk. Şimdiki aklım olsa her hangi bir Van Piss karakterini nick olarak almazdım. : (
Değiştirebiliyorsak güzel olur hatta.
Denetmenlere yazmanız yeterli.
Hazır açmışken mesaj kutusunu, dedemin kehribar bir tesbihi vardı. Annem dedemi çok sever, ben de annemi. Onun sevdiği şeyleri sevdiğim için kehribar bende biraz temsili bir değerdir.
Önceden de Shisubeki’yi kullanıyordum. 6. Sınıf civarlarında Google çeviriden "ölümlü"yü (fani anlamında -başka anlamı var mı sanki-) japoncaya çevirerek bulmuştum. O zamanlar havalı geliyordu. Ta ki kimsenin telaffuz edemediğini fark edene kadar.
Hüseyin Oz ilk açtığımda üşendiğimden Facebook’ta olan ismi değişmedim, öyle kaldı. Eşimin ismi, Oz da öylesine en kolay yazılan soyisim gibi yazıp geçmiştim. (Facebook hesabını da ben açmıştım.) Ozela da eşimin ikinci ismiyle benim ismimim bazı kısımlarının birleşmesi.
Yazınca fark ettim, nasıl da ergen işi yapmışım. Neyse, geçti artık.
Benim de cevaplamaktan çok hoşlandığım bir konu. Hatta daha önce yazdım mı bilmiyorum aslında. Yazdıysam da affola.
Orta dünyada bir karakter. Öncelikle kendisi bir Valie’dir. Aule’nin eşi olarak anılmasına ayrıca tilt oluyorum, lütfen böyle bir tanımalamaya girmeyiniz. Bir diğer adı Kementari’dir. Dünyada yaşayan, büyüyen her şeyin anası olarak nitelendirebiliriz. Yeşillerin efendisidir. Arda’nın ilk tohumlarını da dikendir.
Yeşili, doğayı, genel olarak canlıları çok sevdiğim için (insanlar hariç), kendime hep yakın bulmuşumdur bu kullanıcı adını. Uzun yıllardır da çeşitli platformlarda kullanırım.
Daha detaylı bilgi için Murat Ağabeyin videosuna göz atabilirsiniz.
Kendi hayatına dair yazdığın şeyleri okumak bana hep keyif veriyor (hüzünlü olanlarla da hüzünleniyorum).
Not: Keyif veriyor yanlış yüklem oldu sanırım, nasıl anlatayım, böyle hafif bir gülümseme geliyor, içim pozitif duygular ile doluyor. Sanki bir çiçek açıyor, ne bileyim, ümidim artıyor gibi.
Doğru fiili bir türlü bulamadım ama anlatabilmişimdir umarım.
Ortaokul yıllarında bir çok arkadaşımdan kalıp ve boy olarak daha iriydim onlarda yanımda şirinler gibi kalıyordu.
O zamanlar tam olarak nasıl başladı bilemiyorum ama biri bu şirinler mevzusundan dolayı bir süre bana Gargamel dediler sonrada onun kısaltması olan Gargi’ye daha sonrada adımla birleşmesi olan Korgi’ye evrildi. O zamandan beri bende çok severek kullanırım.
Eskiden çevremde ki çoğu kişi Korgi ile hitap ederken zamanla iş ve çevre değişimleriyle unutuldu, artık sadece yakın çevrem, eski arkadaşlarım ve birde ben kullanıyorum.
İsmim Alyssa. Türkiye’de halen insanlar için farklı bir isim. O yüzden genellikle fonetiği ile kullanmaya çalışıyorum, Alisa.
Alice çocukluğumdan beri en sevdiğim hikâye karakteri. O yüzden ona benzeyen Alys/Alis kısaltmasını kullanıyorum. Çevremde de yaygınlaşmaya başladı. Böylece herkes mutlu
İlk okuduğum fantastik kurgu serisi olan Ölüm Kapısı’nın ana karakteri.
Ailemin isimlerinin baş harfleri. İnşallah onların önündeki bir dağ değil, arkalarından eserek hedeflerine ulaştıran bir rüzgar olurum bu hayatta.
Rahmetli dedemin adı.
Ursula’nın bazı hikayeleri oldukça çarpıcı olmuştu benim için. Türkçe adıyla Gülün Günlüğü de (The Diary of the Rose) bu hikayelerden biriydi. Oradaki baş karakterlerden birinin adı Rose Sobel. Kendisi doktorasını almış bir psychoscopist. Nörobilim gibi bir alan, beyin dalgalarını kapsamlı okuma üzerine. Baş karakteri ve degişimini oldukça sevmiştim ve tabi ki Ursula’nın var ettiği bir karakter olmasını da.
Asteriks ve Oburix: Görevimiz Kleopatra filmindeki buyici.
Erkan Can ve diğer tüm dublaj sanatçılarının efsane bir iş çıkardığı film.
Yıllarca ağzımıza pelesenk olan dublajlardan bir kesit.
Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit, sed do eiusmod tempor incididunt ut labore et dolore magna aliqua. Ut enim ad minim veniam, quis nostrud exercitation ullamco laboris nisi ut aliquip ex ea commodo consequat. Duis aute irure dolor in reprehenderit in voluptate velit esse cillum dolore eu fugiat nulla pariatur. Excepteur sint occaecat cupidatat non proident, sunt in culpa qui officia deserunt mollit anim id est laborum.
Vinland Saga mangasından bir korsan-çete lideri. Çok iyi yazılıp kurgulanmış, okuduğumda (Ve izlediğimde) beni çok etkilemiş ve samimiyeti geçmişti. O sebeple kullanıcı adı olarak aldım.
Adım Alper. Aşağı yukarı ‘Al Per’ diye okunur. İsimler önemlidir, çünkü size bir insan hakkında çok şey söylerler. Birinin duymaya hakkı olduğundan çok daha fazla isim duydum.
Bazıları da bana Alp Er der. Ama Alper olarak yetiştirildim. Babam bir keresinde bunun eski bir Türk Tanrısının isminden türetilmiş bir isim olduğunu söylemişti.
Tabii bana daha başka pek çok şey de dendi. Bunların çoğu internette kendime seçtiğim nickler ve okulda, mahallede bana takılan lakaplardı.
Arka sokaklardan geçtim. Eski şarkıları yeni ritimlerle söyledim. Gece yarıları rüzgarla fısıldaşan fısıltıları dinledim. Sokak lambalarının altında sevdim, sabaha karşı boş caddelerde yürüdüm. Dar yolları tanıdım, duvarlardaki yazıları okudum, sessizlikte yankılanan adımları duydum.
Belki beni duymuşsunuzdur.
Sonsuzluk ve sınırsızlık arasında kalmıştım. Sonsuzluk daha güzel geldiğinden onu seçtim ama sınırsızlığı kaybettim.