Kur'an-ı Kerim'de Zaman Yolcusu Var Mı?

Arkadaşımla bilimkurgusal bahsederken Kehf suresi aklımıza geldi. Zulkarneyn’in büyük bir ilim ve kuvvete sahip biri olduğu yazıyordu.
Gerçekten biz onu yeryüzünde iktidar ve hâkimiyet sahibi kıldık. Ve onu hedeflerine ulaşmak için lâzım gelen akıl, ilim, kuvvet ve idarecilik gibi vasıflarla ve imkânlarla donattık.

O da ilk olarak batıya doğru bir yol tuttu
Burada "batı"dan kastın gelecek olduğunu düşünüyorum. Dünyanın sonuna belki.

Nihâyet güneşin battığı yere, batı sahillerine varınca onu kızgın, kara, balçıklı bir gözede batıyor buldu. Orada azgın bir topluluğa rastladı. Ona: “Ey Zülkarneyn! İstersen bunları cezalandırırsın veya onlara güzel davranıp affedersin, bu hususta muhayyersin” dedik.
Güneşin yakıtı bitince kara deliğe dönüşeceğini biliyoruz. Buradaki kara balçık bana bunu çağrıştırıyor.

Sonra doğuya doğru bir yol tuttu.
Geçmişe, zamanın başlangıcına gidiyor bence.

Nihâyet güneşin üstüne ilk doğduğu yere varınca, onu öyle bir kavim üzerine doğuyor buldu ki, biz onlar için güneş ışınlarına karşı korunacakları hiçbir siper yapmamıştık.
Burada atmosferin oluşmadığı eski çağlar kastediliyor bence.

Forumda dini tartışma hoş karşılanmıyor biliyorum fakat spekülatif kurgulara ilgi duyan biri olarak düşüncenizi merak ediyorum.

Sizce zaman yolculuğu mu kastediliyor?
  • Evet
  • Hayır
0 oylayan

Ben pek benzetemedim. Güneşin batışı ve doğuşuyla klasik bir tanımlama yapılmış. Güneş gibi bir şeyin battığı yer ve halkı kötülenmiş, doğduğu yeri de yüceltmiş ki o ışınları engelleyecek şey ortadan kaldırılmış.

Daha fazla konuşacak olursak konular çok çok dallanır. O yüzden kısa kesip pek ilgisi olduğunu düşünmüyorum diyorum. :slight_smile:

2 Beğeni

Uzay yolculuğu olmasın…Bunun aslını daha kadim bilgilerde mitoloji vs…daha eskilerde aramak lazım…dilden dile yazıdan yazıya aktarılan şeylerde…belki de hayalden rüyadan başka bir şey değildir…neticede dünyadaki tek canlı biziz hayatta anlam arayan…ölümden korkan …doğadaki en zayıf canlı biziz…burada ne işimiz var noktasında olunca bahane üretmek gerekiyor…bu da mitolojileri doğuruyor…kısaca bu anlatılan şeyler için teknoloji lazım…nerede? masallar çocuklar içindir…biz hala büyümedik korku büyümemizi engelliyor…

Zaman yolculuğu mümkün değil deniyor bugünün bilimiyle. Ondan zaman yolcusu değildir diyorum. Yine de okuyunca zaman yolculuğu yapılmış havası veriyor mealen. Bu yüzden evet diyorum. Zaten herkes istediği gibi anlıyor kitabı. Ben de bu meali böyle anlıyorum :sweat_smile:. Tabi bu işin esprisi.

1 Beğeni

Kurandaki Zülkarneyn’in Büyük İskender olduğu söylenir genelde. Tabii Kuranda şiirsel bir anlatım mevcut.

İskender’in seferleri:

3 Beğeni

Yorum yazacaktım ama yerine anket açtım. Kutsal metinlerde alt metin araması, Tanrı’nın kalemine yorum katan çevirmen misali, şirk koşmaya kadar gider, hele de üstünden para kazanan şarlatanları düşününce. Benim görüşüm. “Hadi enigma yolladım, şifreleri çözün” diyen bir Tanrı düşüncesi WWII zamanında makul olabilirdi ama günümüzde anlamsız duruyor.

Not: "Var mı?"nın M’si büyük.

1 Beğeni

Sevdiğimiz konulara ufak bir reklam yaparak ve uyararak başlayalım. Ben bu alana hakim değilim. Kendi okuduğum tüm kitapları tek bir görüşte toparlayarak zamanında bir yazı yazdım. Bu yazıda neden okumalı-nasıl okumalı- ne anlamalı sorularına kendi yaşadıklarımdan cevap verdim.

Kutsal Kitap Okuma Rehberi - Liman Kütüphanesi / Okuma Rehberi - Kayıp Rıhtım Forum

Kuran’ı Kerim için senin konuna değinecek olursak:
Bu konularda her yorum iki büyük hata ile başlıyor.

1 Bu metin orijinalde Arapça ve bedevi kültürünün Arapçası. Haliyle dili bir çeviriden okuyoruz. Bizim “futbol” deyince aklımıza gelen ilk şey ile Amerikalının aklına gelen ilk şey aynı değil.

“Batı” kelimesinin orijinal metinden anlamının, bedevi kültüründe neyi yansıttığına bakmak lazım.

  1. Bu Sure 110 ayet. Karşılıklı konuşmalarda bu hep unutulur, önceki ve sonraki kısımlar ele alınarak değerlendirme yapılmaz. Buna bakmak lazım. Senin bahsettiğin kısım aslında 110 cümlede 3 - 4 cümle .
    Diyanette yer alan metinde sen 86. ayetten bahsediyorsun.
    Nihayet güneşin battığı yere varınca, onu kara bir balçıkta batar (gibi) buldu. Orada bir kavme rastladı. Bunun üzerine biz, “Ey Zülkarneyn! Onları ya cezalandıracak veya haklarında iyi davranma yolunu seçeceksin” dedik.

Mevcut iki metinde kavim ile azgın bir topluluk olarak iki farklı çevirisini göreceksin. Ben diyaneti baz alıyorum. Kavim burada düz okurken bende kötü çağrışım yapmaz. Ama senin meal okuduğun sitede doğrudan azgın topluluk diyor. İkisi çok farklı. Buda madde 1 de tam olarak bahsettiğim şey işte. Madde 2 için tamamı okunmalı. O zaman açık açık bir peygamber yolculuğu anlamı var.

Şayet bu anlama geçersek,
Tüm peygamberler bir yolculuk-hareket-dini yayma içerisindedirler. Ben bizzat burada bir yolculuk anlamı çıkarıyorum. Fiziki bir batıya gidiş var. Bir bölgenin coğrafi özelliği ve orada güneşin nasıl battığından bahsediliyor. Muhtemelen bir deniz bu ve denizin üzerinde batan güneş söz konusu. Güneş batarken deniz iyice kararmış olabilir. Ege’de genelde bu tarz bir görüntü sıklıkla oluşur.
image

Zulkarneyn in bulunduğu coğrafya çoğu Tefsirde anlatırlırken Ege - Afrika - Hazar üçgeni arasında. Tanımlar ve betimlemeler bu lokasyondaki dağlara ve özelliklere uyuyor. Ancak Ayeti komple okursan tamamen zaman yolculuğundan bağımsız bir durum söz konusu.

Bu kısımda zaman yolculuğu olmamakla birlikte. Üç kitabıda okursan bazı emareler mevcut.

Özellikle incil’in vahiler kısmı.Tevratta da peygamber kitapları arasında Hezekiel kısmı var ki bir bak derim. Gök yüzünden inen bir makine betimlemesi mevcut.
image

Şayet hikaye yazıp kaynak oluşturacaksan Tevrat ve İncil’de daha destekli şeyler bulabilirsin.

Yine de Kuran’ı Kerime dayandırmakta çok zor değil. Sonuçta zaman bir boyut. Meleklerin bu boyuta gelip bir bildiri yapması baya baya gelecekten geçmişse yolculuk. Ama bunu 2031 den 2024 e gibi değerlendirme.
Daha çok Cebrail’in bulunduğu yerden 2000Bc arası ile 4500 arası bir güne gitmesi gibi düşün. Çok uçtuk galiba :smiley:

7 Beğeni

Kur’an’ı Kerim’i bir çok defa okudum, Kur’an hakkında bildiğim birsey varsa o da hiç bir kelimenin boşuna yazılmadığı.Zaman yolculuğunun olma ihtimali bana kalırsa düşük ama zamanın ötesi hakkında bilgiye ulaştırılan insanlar ve ve farklı yaratılışa sahip canlılar var örnek vermek gerekirse Hz.Hızır.Kuranda Hz. Süleyman’ın yanında bulunan farklı canlılara da farklı yetenekler verilmiş,belkis adlı prensesin tahtını bir göz açıp kapamayla getirebilme yeteneği gibi ama zaman yolculuğu hakkında tek bir bilgi yok.Bildigimiz tek şey Allah’ın geçmişte olmuş olayları ve ilerde karşımıza çıkabilecek bazı şeyler hakkında bilgi vermesi var bununda ismi gayb’in bilgisi diye geçiyor,ahiret hayatı, geçmişte yok edilen veya yaşanmış bazı olaylar veya kavmine Allah’a inanması için dil döken bir insanın ahiret günü cennete kabul edilmesi ile kavmi için üzülmesi gibi şeyler. Kur’an’ı Kerim bana göre çok detaylı veya ne uydurulmuş bir hikaye,nede şiirsel bir yapıya sahip bir kitap,iyi okuyup analiz edebilenler için çok derin yapıya sahip.

1 Beğeni

Tabii ki burda kimsenin dini görüşüne karşı bi saygısızlık etmiyorum ama benim okuyup yorumladığım semavi kitapların hepsi kendi kültürünü yansıtan anayasa kitapları gibi. Hiçbiri yaşadığı coğrafyanın bilgisi ve kültürü dışında çok çıkamıyor. Anlatılan peygamber hikayelerinin çoğu da bu dinlerin öncesinde var olan hikaylerle eşleşiyor. Sonuç olarak ben o kitapların bi yaratıcı tarafından söylenen sözler olmadığını düşünüyorum dolayısıyla zaman yolculuğu gibi bi kavramı o coğrafyadaki insanlar düşünmüş olamaz bence.

5 Beğeni

Müslüman biri olarak kuranı yol gösterici olarak kabul ederim. Ancak Enok’un Kitabı diye bir kitap var. Okumanı tavsiye ederim. bu konuyla doğrudan bağlantılı. Zaman yolcusu olayı artık basıt kalıyor, ananakiler (böyle yazılmıyor muhtemelen) kavramı baya kanıtlandı, Nefiller falan.

Bunlar dinler tarihine bakışı değiştiriyor. Zülkarney setti nerede, iki dağ arasında demir alaşımdan bir perde çekildiği anlatılır kuranda. Bu perde nerede, o zamanın teknolojisi ile iki dağın arasını kapatmak kolay bir şey mi? Hadi kapattın bu kavimler o kadar azgınsa arkadan dolanmayı akıl edemedi mi? (orada kapatılan portal gibi bir şey bence)

Ayrıca bildiğimiz tufan olayı bilinenden (ilkçağdan bile) çok eski, bu da kanıtlandı. Tavsiyem bu kavramları araştırıp okuduktan sonra zaman yolculuğu kavramını tekrar düşünmek. Çünkü henüz anlayamadığımız çok şey. Ve zaman yolcusu olayı çok basit kalıyor.

2 Beğeni

Bedevi, benim bildiğim kadarıyla göçebe Araplar için kullanılan bir terim. Mekke ve Medine’yi kapsayan Hicaz bölgesinde yerleşik hayata geçmiş Araplar yaşıyordu. Konunun uzmanı değilim ama Bedevi kültürü ile yerleşik Arap kültürü arasında çok fark var.

1 Beğeni

Hz Muhammed hayatinda cocukken bir aile yanina veriliyor o aile cölde yasayan bir bedevi ailesi. Ama cok detaya hakim degilim. Kabilede ticaretle ugrastigindan,aile zengin olsada o yerlesik zengin arap kulturunden degil diye biliyorum.

O süt annesi olabilir ancak. 0-2 yaşında Bedevi ailesinin yanında kalmış olabilir. 2 yaş sonrasında annesinin yanına dönüyor. Annesi ölünce dedesi, o da ölünce amcası bakıyor. Hz. Muhammed, yaklaşık 2-3 yaşından itibaren yerleşik, zengin Arap kültüründe yetişiyor. Ne soy, ne de kültürel olarak Bedevi denemez.

1 Beğeni

Dogrudur

Yinede her iki halde bizim kulturumuz degil, kelimeyi ve o kulturdeki anlamini bilmek lazim diye dusunuyorum.

2 Beğeni

Zülkarneyn değil ama Hızır’ın bir zaman yolcusu olduğu inancı vardır.