Çok da önemli değil zaten üstünkörü okudum öyle olacağını sezip o kısmı. Evet son dediklerinize şimdiden katılabilirim. Ön sıraya Malazan’ı koydum ayrıca. Önce Malazan sonra WoT gibi duruyor şuan için. Bir de sosyal bilimler okuduğum için her dersimin kendine özgü yoğun okumaları var. Onlardan kafa kaldırdıkça okumaya devam.
Her gün bir Chapter planım suya düşmeseydi tez vakit bitiririm diye hevesleniyordum. Biraz daha yavaş olacak ama update edeceğimden şüpheniz olmasın. Daha şimdiden Rake’e şahlandım. Bakalım kimler, neler var daha…
Ufak ufak vakit buldukça okuyarak Book One - Chapter 4 bitirmiş oldum. Warrenlar ile ilgili bayağı bir soru birikti.
Tattersail’in kartlarda gördüğü Knight of High House Dark belli ki Paran’dı. Mason of High House Death ise Whiskeyjack. Peki bu houselar bizim bildiğimiz, asla müttefik olmayacağını iddia ettikleri Empire içerisindeki evlerden iki tanesi mi? Neden Cotillion Paran’ı öldürmek istedi? Shadowthrone nedir veya kimdir? Oponn iki tanrı mı? Hood bir tanrı mı? Spinning Coin’in olayı nedir? Oponn işin içine dahil diye mi sesi duyuluyor? Paran’ın kılıcının özelliği nedir? Hound’a nasıl hasar verebildi? Hairlock neden Hound’un ruhunu almak istedi, neden Tattersail engel olmaya çalıştı? Cotillion kim, bir tanrı mı? Paran’ın ölümüne bir tanrının dahil olduğu söyleniyordu. Shadow da dahilmiş. House Shadow nedir? Kellanved ve Dancer kimlerdi? Onların reankarne olduğunu mu düşünüyorlar? Ascendant bir çeşit tanrısal güce sahip kişiler mi? Kellanved, Dancer, Dassem Ascendant mıydı?
Neyse bakalım Book Two’da yeni karakterler var. Bakalım neler öğreneceğim veya öğrenemeyeceğim. Bu kitabın sonunda iyi kötü çoğu karakteri görüyor muyuz? Yani böyle kitabın içindeki Book One, Book Two diye adlandırılan her kitapta yeni karakterler mi gelecek?
Hayır, çoğu karakteri görmüyoruz ilk kitap sonunda.
Gardens of the Moon (1. kitap) ile Memories of Ice (3. kitap) karakterleri aynı. Deadhouse Gates ile House of Chains (4. kitap) karakterleri aynı. Ama bu iki setin karakterleri tamamen farklı. Sonra farklı kitaplarda farklı karakterler ve ırklar da geliyor ama hepsi çok güzel bir şekilde birbirine bağlanıyor. Yani Erikson 9 kitap boyunca bu müthiş convergence’a hazırlıyor okurları ve son kitapta da asla pişman etmiyor.
Anomander Rake istiyorum!!! Karsa Orlong var bir de sanırım çok geçiyor ismi. Ufaktan yorumlara bakınca oralarda gördüğüm karakter isimlerini anımsıyorum da ara ara.
Rake reis, adamın dibi. İlk kitapta bolca boy gösteriyor kendisi. Hatta neler neler of. Midnight Tides rereadindeydim, bitince Gardens’a mı dönsem hahahahah.
Ama yok Bonehunters da baya efsane. Gardens bir sonraki tura artık.
Çok fazla soracağım bir şey yok zira hiçbir şey anlamıyorum şuanda okuduklarımdan. Darujhistan’ın yapısına dair bilgiler öğreniyoruz şu aşamada. Assassin klanları arasında iç savaş başladı. Moon’s Spawn yavaş yavaş iç işlere karışmaya başladı. Şehrin politik yapısını, iç çatışmalarını okumak hiçbir şey anlamasam da güzel. Tarafsız kalma ve saf belirlemeye yönelik farklı görüşlerin olduğunu anlıyorum. Hadi sonumuz hayrola.
Edit: Şimdi farkettim sanırım iç savaşı başlatanlar olarak Claw’lardan şüpheleniyor; ancak Moon’s Spawn’ın parmağı var gibi. Hem kadim büyüleri kullanıyorlar hem de Ascendant öldürmüş olan var aralarında. İlginç.
Hocam Karsa cidden garip birisi. (Toll the Hounds)Kendisi Toblakai iken inceden takdir ettiğim bir karakterdi. House of Chains’in ilk çeyreğinde kendisinden nefret ettim. House of Chains’in sonunda ADAMSIIIN dedim. Toll the Hounds’un sonunda “bu karakter oldu” dedim. Sonuçta bence gerçekten iyi ki var olan bir karakter.
Ben de başta sevmeyen ama sonra gelişimine tanık olarak çok seven ve destekleyen kişilerdenim. O sürece tanık olmak (witness? ) gerçekten çok keyifli idi. Erikson karakter yaratmada zayıf diyenler halt etmiş bence.
Bunu hiçbir zaman anlayamadım, malazan karakterlerinin çoğu tanıdığım çoğu kişiden daha “insan” yahu Bence bunu diyenler “karakter yaratmak” denen şeye çok sığ bir pencereden yaklaşıyor Ya da “karakter yaratmak” denince çok farklı şeyler anlıyoruz.
Erikson da en sonunda dayanamayıp iki essay yazdı bu konuyla ilgili. Onları okudun mu hocam? Sorun belki de bende değil de sizdedir minvalinde idi. Adamı delirttiler en sonunda