Malazan Book of the Fallen (Spoiler'lı Tartışma)

Bu konuda en az bir essayini okudum kralın, ama aynı essaylerden mi bahsediyoruz tam emin olamadım. Kolayınızdaysa paylaşır mısınız hocam?

Şurada hocam. Sanırım bir essay yazıyor, millet abuk subuk konuşunca ehh, yeter be diyerek kafa göz dalıyor. Bu yazının follow up’ı da var.

1 Beğeni

Hahahaha, evet hocam okumuştum. Bence çok haklı kral, boşuna üzüyorlar adamı.

1 Beğeni

Her bölümün başında bazen şiir bazen düz metin şeklinde yer alan kısımların %95’inde ne anlatılmak istendiğini anlayamıyorum, bir tek ben mi böyleyim? :slight_smile: Sanırım sadece ikinci kitapta bunları anlamlandırabiliyordum biraz ama şimdi beşinci kitabı okurken boş boş bakıyorum bu kısımlara.

1 Beğeni

Tamamını okuyup geri döndüğünüzde anlama oranınızın daha yüksek olacağından emin olabilirsiniz. Ama ben tüm seriyi defalarca okudum hala o oran yüzde 100 değil, belirteyim :roll_eyes:

1 Beğeni

Erikson önce o kısmı sonra bölümü yazdığı için kopukluk olma ihtimali var (podcast’te söylemişti). Eğer önce bölümü yazıp sonra geri dönüp bölüme uygun bir şeyler yazsaydı daha farklı, daha oturaklı (uyumlu) olurdu diye düşünüyorum.

1 Beğeni

Yanıtlar için teşekkürler. Seriyi tekrar okumayı, eğer çevirileri gelirse, Türkçesi üzerinden yapmayı planlıyorum. Konuları da bilince daha iyi anlarım umarım. Şimdilik o kısımlara fazla takılmadan okumaya devam :sweat_smile:

2 Beğeni

Bir de bir kaç kitap sonrasına (ya da öncesine) göndermeler yapan şiirler de var hocam. Reread atarken çok leziz oluyorlar :3

1 Beğeni

Selamlar, Malazan hakkında kitap yorumu yapmayalı epey oldu sanırım. Bir hafta önce Bonehunters kitabını bitirdim. Midnight Tides ile ilgili yorum yapmamıştım. Onu da birleştirip genel bir düşünce silsilesi yazmak istiyorum. Bu yazı 6. kitabın sonuna kadar spoiler içermektedir. Ona göre okuyunuz.

Midnight Tides tamamen farklı karakterlerle ve farklı topraklarda geçmesine rağmen acayip hoşuma giden bir kitap oldu. İkinci kitap gibi ilk başta neler olduğunu kavrayana kadar cebelleşmiş olsam da sonrasında akıp gitti.

Tehol Beddict ve Bugg ikilisi müthiş komik. Yine ne saçmalayacaklar deyip merakla okuyordum muhabbetlerini :smiley: Koyun yününden çay mı? Leziz.

Tehol collected his cup and cautiously sniffed. Then he frowned at his manservant. Who shrugged. ‘We don’t have no herbs, master. I had to improvise.’ ‘With what? Sheep hide?’ Bugg’s brows rose. ‘Very close indeed. I had some leftover wool.’ ‘The yellow or the grey?’ ‘The grey.’ ‘Well, that’s all right, then.’ He sipped. ‘Smooth.’ ‘Yes, it would be.’ ‘We’re not poisoning ourselves, are we?’ ‘Only mildly, master.’

Yine Tehol’den inciler :smiley:

‘And how’s life, Shurq? Sorry, I couldn’t resist.’ ‘And I’ve never heard that particular quip before. It’s a miserable existence. Day after day, night after night. One step in front of the other, on and on to nowhere in particular.’ ‘And being dead has changed all that?’

Lether ilgi çekici bir memleket. Sonraki kitaplar için tüm kartların dağıldığını hisseder gibi oldum.

Kuru Qan müthiş bir karakterdi. Acayip hoşuma gitti. Delilik ve dahilik arası bir şey dedikleri türden.

Iron Bars…

Daha iyi özetlenemezdi. Seride bir daha karşımıza çıkmayacak diye okudum. Doğru mu? Umarım değildir.

Bu arada Brys şu anda seride gördüğüm en iyi savaşçı diye düşünüyorum. Karsa, Icarum vs tokatlar bunu muhtemelen ama büyü gücünü vesaire atarsak, saf yetenek olarak daha iyisini gördük mü? Umarım ölmemiştir de bir şekilde aramıza geri döner. Müthiş tevazu sahibi bir adam.

Trull Sengar açık ara en beğendiğim karakterlerden. Seride büyük bir rol oynamasını temenni ediyorum.

Forkrul Assail ruhu taşıyan kız ve onun Azath kapısından çıkardığı adamın da ileride büyük rol oynayacakları belli. Merakla bekliyorum.

Bonehunters kitabında ise en merak ettiğim karakterler arasında Bottle var. Tam olarak nelere kadir olduğunu hâlâ anlamadım. Yanında Eresal dolanıyor (ve efendim dolanmakla da kalmıyor elleşiyor :smiley: Noluyoruz biraderim??!?!?!), Eresal aslında Tavore’nin yanındaki kadının içindeymiş? Halbukli Eresal’in Seren Pedac olduğuna dair ciddi şüphelerim vardı.

Apsalar beni bu kitapta Tavore ile birlikte en çok etkileyen karakterler oldu. Apsalar’ın ölmek isteyişi, koyvermişliği; hele Squint ile birlikte anonim olarak ettikleri o sohbet yok mu. Yürek dağlayıcı. Squint hâlâ Coltaine’i öldürüşünün yükünü üzerinden atamamış gibi duruyor. Yazık.

Bonehunterların yer altında kalıp çıkmaya çalışmaları, Leoman’ın bağnaz yoldaşının at gözlüklerini çıkarma süreci vesaire müthiş keyifliydi. Bridgeburner’lar küllerinden doğuyor gibi. Ve evet, aşağıdaki pasajda ağladım, yalan yok.

‘Is that my sister hiding in there?’ Masan Gilani looked up at Corporal Shard. ‘Yes.’ A slightly pained expression on his face. ‘She won’t tell me … what happened at the estate. What happened … to her.’ He hesitated, then added, ‘Yours isn’t the first cloak of the night she’s crawled under, Masan Gilani. Though you’re the first woman.’ ‘Ah, I see.’ ‘I want to know what happened. You understand that? I need to know.’ Masan Gilani nodded. ‘I can see how it is,’ Shard went on, looking away and rubbing at his face. ‘We all cope in our own ways …’ ‘But you’re her brother,’ she said, still nodding. ‘And you’ve been following her around. To make sure nobody does anything with her they shouldn’t do.’ His sigh was heavy. ‘Thanks, Masan Gilani. I wasn’t really worried about you—’ ‘I doubt you’d need worry about any of us,’ she replied. ‘Not the squads here.’ ‘You know,’ he said, and she saw tears trickle down his cheeks, ‘that’s what’s surprised me. Here, with these people – all of us, who came out from under the city – they’ve all said the same thing as you just did.’ ‘Shard,’ she said gently, ‘you still Ashok Regiment? You and the rest?’ He shook his head. ‘No. We’re Bonehunters now.’ That’s good. ‘I got some extra thread,’ she noted. ‘Might be I could borrow your cloaks … on a warm day …’ ‘You’ve got a good hand, Masan Gilani. I’ll tell the others, if that’s okay.’ ‘It is. Not much else for us to do now anyway, on these bloated hippos.’ ‘Still, I appreciate it. I mean, everything, that is.’ ‘Go get some sleep, Corporal. From your sister’s breathing, that’s what she’s doing right now.’ Nodding, he moved away.

Şu alttaki kısım sizce de Tavore’nin karakteri konusunda az ama çok şey söylemiyor mu? Büyük işler bekliyorum kendisinden. Yapılması gerekeni ne pahasına olursa olsun yapacak birisi:

Paran watched as Quick Ben opened a warren. The wizard hesitated, looked over at the captain. ‘Ganoes,’ he said, ‘tell me something.’ ‘What?’ ‘Tavore. Can we trust her?’ The question felt like a slap, stinging, sudden. He blinked, studied the man, then said, ‘Tavore will do, wizard, what needs to be done.’ ‘To suit her or her soldiers?’ Quick Ben demanded. ‘For her, friend, there is no distinction.’ Their gazes locked for a moment longer, then the wizard sighed. ‘I owe you a tankard of ale when it’s all over.’ ‘I will hold you to it, Quick.’

Gölgenin Mage’sini pek sevmiyorum. İlk başta ilgi çekici gelmişti ama bir süre sonra muhabbetleri sıkmaya başladı. Ama şurada kahkaha attım (Mage, eşiyle konuşuyor):

‘Come near me with intentions other than amorous and I’ll stick you.’ ‘Amorous. What a horrible thought—’ ‘What if I told you I was pregnant?’ ‘I’d kill the mule.’ She leapt at him.

What’s wrong with the world? You ask a man and he says, ‘Don’t ask.’ Ask a woman and you’ll be dead of old age before she’s finished. Hah. Hah ha.

Toblakai ve Samar Dev arasında romantik bir şeyler seziyorum. Güzel de ikili oldular. Sohbetleri keyifli. Her muhabbette Samar, aslında adamın düşündüğü kadar barbar olmadığını fark ediyor.

‘Toblakai, how have you survived this long in Seven Cities?’ He looked down at her, then slung the stone sword once more over his shoulder. ‘There is no armour made that can withstand the truth …’ ‘When backed by that sword?’ ‘Yes, Samar Dev. I find it does not take long for children to understand that. Even here in Seven Cities.’

Ya Heboric? Heboric’in Shield Anvil olmasına hiç şaşırmadım. Çok da isabet oldu. Onda hep o unvana yaraşır bir şeyler seziyordum zaten. Ama ölmesi yazık oldu.

Ayrıca gökten meteorlar düşerken milletin “Bir başka cripple god mu?” diye korkması düşündürücü. Sanırım Shaik Rebellion zamanında Heboric’in sanrılarıdna gördüğü, uzayın derinliklerinde konuşan tanrılardan bir tanesiydi cripple god. Yine semalardan başka bir tanrı mı geliyor diye korktu millet. Korkmalılar da.

Şimdi düşüncelerimi bir araya koyamadım pek. Bu seriyi nedense bir çırpıda okuyamıyorum. O yüzden çoğu detay kafamda silik. Ama kilit noktalara değinirseniz buhabbeti ilerletebiliriz :blush:

2 Beğeni

Bu seride yok ama ICE’ın Return of the Crimson Guard kitabında yer alıyor.

Gelmiş geçmiş en iyi kılıç ustası olarak tanımlanıyordu yanlış hatırlamıyorsam.

Buna benzer bir karakter daha olacak ileride.

:joy: :joy:

Squint’i seride güzel rollerde görmek isterim. En azından kendisini affedebilmesini istiyorum.

Reaper’s Gale ile ilgili biraz ilham konuşması alabilir miyim? Çok yavaş başladı :smiley: Zorlanıyorum ilerlemekte.

Ben pek hatırlamıyorum o kitapta ne olup bittiğini ama @nefarrias_bredd ve @HamdemitAbi’den destek alabiliriz sanırım. :slight_smile:

Hocam sadece şunları söylesem muhtemelen yetecektir: hani Midnight Tides diğerlerinden tamamen farklı bir kıtada bambaşka bir iplikten ilerliyordu ya; Reaper’s Gale’dan itibaren şimdiye kadar gördüğümüz 3 iplik birleşiyor.

Bu arada @muaet hocam yazınıza çeşitli yorumlar yapacağım lakin geniş zamanım olmasını bekliyorum.

1 Beğeni

Selamlar,
Bunu duyduğuma sevindim. Zaten Karsa’nın içerisinde Feather Witch’in de bulunduğu gemiye binip Rhulad ile düello yapmaya doğru yola çıkmasından bu tarz bir birleşme olacağını bekliyordum. Bu kitapta görecek oluşumuz sevindirici. Ağırlıklı olarak hangi karakterler üzerinden gidecek acaba?

Genelde Bonehunter reisler üzerinden ilerliyor hocam. Biraz da Letheras’daki hesaplaşmalar var diyebiliriz.

Çok teşekkürler, bir 10 chapter okusam zaten açılıyor kitaplar genelde. İlk başları biraz yorucu oluyor.

1 Beğeni

İlk kitabı yarıladım. Maalesef okumaya vakit bulamadığım için yavaş kalıyorum. Olsun, belki o zamana kadar İthaki baskıları yetişir.

Tattersail ile Bellurdan arasındaki olayda ne oldu öyle? Tattersail bir anda o kadar warrenı nasıl açtı? Tattersail, Bellurdan’ın üzerindeki Nightchill’in bedenine mi aktardı ruhunu? (Çünkü birbirlerine girmeden önce soul shiftingi geçiriyordu aklından.) Hatta Lorn’un yanındaki T’lan Imass bölgeye yeni bir şeyin adım attığından bahsetti o fire pillar sonrası. Kruppe’nin rüyasında ne oldu öyle? Rüya şimdiki zamanda mı geçiyordu yoksa geçmişten bir görüntü müydü orada biraz kafam karıştı. Eski zamanlara ait gibiydi ama şimdiki zamanın olaylarıyla da alakalıydı. Nightchill’in bedeni de rüyada vardı. Öte yandan başka bir Rhivi kadın vardı ve hamileydi. Kadının doğurduğu çocuk, Nightchill’in bedeni ve Tattersail arasındaki olay neydi? Soulshifting’i Tattersail kendi yapmadıysa K’rul da Tattersail aracılığıyla mı olaylara dahil oldu böylece? T’lan Imass’lar iyice kafamı karıştırdı ayrıca. Onların tarihi de zamanla reveal olacak sanırım. Bir de chapterın sonunda oradaki Kron T’lan Imass’ın üç yüz bin yıllık uykuya yattığından mı bahsediyordu öyle bir şeyler de var. Çocuğun büyüyüp nasıl bir güce sahip olacağını görmek için çok beklemesi gerekecekti. Karıştı her şey. :smiley:

2 Beğeni

Harika bir ikili hocam. Ailecek severek izliyoruz biz de hahah.

Çok da minnoş birisi yahu. Nedense cebinde şekerle gezdiğinden eminim baya.

isos hocam da belirtmisti, silahsörlükte Brys’in üstüne pek yok hocam.

Çok da içli bir dayı değil mi? Trull’un olaylara bakışı, dünyayı görme şekli vs hep bir inceden hüzünlü gibi geliyor bana, çok hoşuma gidiyor.

Reaper’s Gale’i sevmeniz için bir neden daha, hahaha.

Hafızalara kazınan “and one by one, gardens died” quote’u da oradaydı sanırım. Not Apsalar reis yürek deşiyor.

Harika birisi yahu, ben aşırı seviyorum kendisini. Mogora ile ilişkileri de relastionship goals nevinden, hahahah.

@GKS Hocam ne desem bilemedim, hepsi RAFO, hahah. Ama detaycı bir okurmuşsunuz, saygılar.

1 Beğeni

Mesajı buraya heyecanla yazdıktan sonra read-alongları okudum. Bir tık daha düzene oturdu kafamda olaylar. Crone’un ‘‘convergence’’ hissetmesi beni acayip heyecanlandırdı. Bir şeyler geliyor ama hadi bakalım! Hairlock sen ne lanet bir karaktersin be kardeşim…

2 Beğeni

Selamlar sevgili dostlar. Uzun zamandır kitap okuyamadığım için hala ilk kitabı bitiremedim. Yaklaşık 2 ay gibi bir süredir elime kitap alamadım maalesef okulumdan dolayı. İlk kitap bitmek üzere o durumu güncellemek istedim. Sanırım 4-5 chapterım kalmış olması gerekiyor. Jaghut Tyrant’ı çok merak ediyorum. Dragnipur’un olayı da çok iyiymiş, aşırı yükseldim ya. Doğru anladım ve hatırlıyorsam Dragnipur’un içi bir warrendı değil mi? Hatta sanıyorum tüm warrenların doğduğu warren mıydı o? Yoksa başkası mıydı? Paran oraya girip bir şeyler yaptı ama ne yaptı, Houndlar nereye gittiler merak ediyorum. Warren meselesi biraz açıklanır gibi oldu ama araya zaman girince bende bir kısmı kayboldu sanırım. Tiste Andii’lerin nereden geldikleri de anlatılıyordu, üzerinden tekrar geçmem gerekecek. Queen of Darkness kimdir, nedir onu da tam kavrayamamış olabilirim bakalım ileride ne çıkacak oradan da. Kruppe de nasıl kurnazmış nasıl… Eski tanrılar da, yeni tanrılar da, ascendantlar da dahil oluyor. Power converges… Hadi bakalım neler olacak. Sanırım birinin kehanetinde (kim veya nasıldı hatırlamıyorum, üzerinden geçmem gerek) Adjunct’ı şehirde büyük bir şeylerin beklediği söyleniyordu. Sanırım başına bir şeyler gelecek ama hadi bakalım onu da göreceğiz.

2 Beğeni