Malazan Book of the Fallen

İlk kitabı okuduğum için izleyebildim bu sefer videoyu. Genel olarak duyduklarımı ufak yorumlamalarla çevirdim ama tabii eksik ve kişisel yorumum nedeniyle farklılaşmış olabilir bazı yerler. İngilizcesi yeterli olmayanlar için de ön bir tanıtım olmasını istiyorum. Umarım yararı dokunur. Anlatılan tüm şeyler videoda geçen ve oradaki insanların yorumları olsa da kendim nasıl anladıysam öyle aktarmaya çalıştım. Konu bütünlüğü de biraz bozuk olabilir çünkü zamanım biraz kısıtlı o yüzden affedin. :hanci:

The old stones of this road

have rung with iron

black-shod hoofs and drums

where I saw him walking

up from the sea between the hills soaked red

in sunset he came, a boy among the echoes

sons and brothers all in ranks

of warrior ghosts he came to pass

where I sat on the worn final

league-stone at day’s end -

his stride spoke loud all I needed

know of him on this road of stone -

the boy walks

another soldier, another one

bright heart not yet cooled to hard iron

Konuşulanlardan aklıma geldi benim de ilk sahne. İnanılmaz iyi bir sahne bence. Şiirde ve yapılan yorumlarda olduğu gibi küçük Paran’ın idealize ettiği o asker hayatı ve hemen sonrasında açılış sahnesinde gördüğümüz üzere -üstü kapalı yazacağım spoiler olmasın diyerek ki kaçırdığım ayrıntılar varmış onu farkettim- halkın ne durumda olduğu, insanların yakınlarının o sözde idealize asker hayatına feda edilişi betimleniyor.

Kitabın giriş kısmında küçük yaşta ve serinin ilerleyen zamanlarında büyüyecek olan asker olma hayali kuran küçük Paran’ın şahit olduklarını, askeri hayatı nasıl idealize ettiğini ve gerçekte asker hayatının nasıl bir şey olduğuna şahit oluyoruz. Yani, videoda da yapılan yorumu eklersem, belki de aşırı milliyetçilik ve vatanseverliğin araç olarak kullanılarak oluşturulduğu efsanevi, şanlı asker yaratımının gerçeğe ne kadar karşılık geleceğine dair bir anlatım var.

Bahsi geçen şiirin -alıntı yapıyorum ve bence çok önemli bir yaklaşım- anonim olduğu ayrıntısı ve ismi inanılmaz özetliyor askeri hayata kurban edilen canlara yakılan ağıtı. Şiirin anonim oluşunun buna bir evrensellik kattığı yönünde bir yaklaşım sunuluyor videoda. Yine alıntılayacak olursam, savaşta eve dönen askerin dönüşü kutlanırken evine dönemeyenin de olduğu bilinir. Bu herhangi bir baba veya annenin kaybı olabilir. Dolayısıyla herkesin hikayesi anlatılıyor hissiyatı eklenmiş bu anonimlik ile.

Vatanına hizmet veren bir evlat yetiştirmenin ve evladının orduya katılışını görmenin verdiği gururun yanında da evladının akıbetinin ne olacağına dair bir korkunun varlığından bahsediliyor. Üstelik olacak olana dair bir korkunun yanında bir öngörü de betimleniyor şiirin ilk dizelerinde diye yorumlanmış. Zaman akışını bir yolculuk olarak adlandırırsak şiirin ilk cümlelerinde zamanın doğuşundan itibaren var olan her şeyin orduların birbirini yoketmesinden ibaret olduğu şeklinde bir yorum var. Tarih bunun üzerine inşa edilmiş yani. Anne, oğlunu bu geleneğe uğurlamak üzere.

The old stones of this road
have rung with iron
black-shod hoofs and drums
where I saw him walking
up from the sea between the hills soaked red…

Gündoğumu ile betimlenen her şeyin sona erdiği yerde league-stone olarak betimlenen ve belki de, aslında, dönecek olan oğlunun mezar taşının üzerinde onun ölü bedenini bekler anne. Oğlu, artık, geçmişe uzanan büyük bir geleneğin parçası olmuş ve diğer tüm silah arkadaşlarının izlerini de peşinde getirmektedir aslında.

…in sunset he came, a boy among the echoes
sons and brothers all in ranks
of warrior ghosts he came to pass
where I sat on the worn final
league-stone at day’s end…

Ara bir kesit olarak ‘‘şuan’’ anlatıldığında ise çocuğun hareket hali ‘‘stride’’ ile anlatılmış ‘‘walk’’ ile değil. Evlat, uzun adımlarla ilerlemekte ve içinde bulunduğu geleneğin gururunu yaşamaktadır. Olacak olan henüz olmamıştır yani. Henüz dövülmüş bir demir haline gelmemiştir. ‘‘Old stones of this road’’ ile geçmişten ve gelenekten bahsedilirken ‘‘road of stone’’ metaforuyla artık şimdiden bahsedilmekte. Üstelik artık anlatım rolündeki farklılık da göze çarpıyor çünkü '‘taş’'ın cansız ve sert oluşuna dair bir gönderme hissediliyor.

…-his stride spoke loud all I needed
know of him on this road of stone-…

Şiirin devamında şu cümle ile de bir betimleme yapılmış videoda bahsedildiği şekilde:

…the boy walks
another soldier, another one
bright heart not yet cooled
to hard iron

Ara kesit olarak yazılmış yerdeki sert ve cansız taş ile ilgili göndermenin ben de burada anlam kazandığını düşündüm. Annesi olduğu gencin savaşın korkunçluğuyla sertleşecek ve başka bir askere dönüşecek olmasından da, eskisi gibi kalabileceği umuduyla, korkar yani anne.

Malazan’ın genel yapısının bu olduğundan bahsediliyor videoda. Yani, evet, güçlü ve ihtişamlı karakterler olduğu doğru ve zaman zaman kahramanlık olarak adlandırılabilecek -sizin yorumunuzla bu anlam kazandırılabilir ama ilk kitaptaki anlatımda herhangi bir karaktere yönelik böyle bir eğilim yok- olaylar olsa da anlatım, ‘‘kaybolmuş, küçük’’ karakterlerin bütün ana ve yan olaylar üzerine sürüklenişlerine dokunur seri boyunca. Şiir belirli bir asker ile alakalı gibi gözükse de bir anneye, aileye ve de bilinmeyen, sıradan bir askere mâl olanlardan bahseder. Şiir aslında tüm seriyi betimler.

4 Beğeni