İnşallah seriyi tamamlarlar ve herkesin mutluluğu daha fazla olur.
Benim dileğim dikişi tutturmaları yönünde. Seri hele bir okuyucu kitlesi kazansın da kitaplar yavaş yavaş tamamlanır. Olmadı başka yayınevi alır.
Tamam yayınlanmasına çok sevindim ama bir kitabın 100 lira, 200 lira olmasını hala kabullenemiyorum Ciltlisini kesinlikle almayı düşünmüyorum, karton kapalıyı almak için de 2. Kitabın çıkmasını bekleyeceğim
Yarın ülke savaşa girebilir değil kitap yayınevi bile ortada kalmayabilir. Siz de elinizde silahla cephede durabilirsiniz. Çok fazla olasılık çok fazla şey. Yarın büyük bir deprem olabilir ve hayatımız kökünden değişebilir. Sevdiklerimizi kaybedebiliriz. O gün İthaki hepsini bassa serinin umurumuzda olmaz. Böyle örnekleri çoğaltabiliriz. Mutsuzluğu yaymak kolay önemli olan anlık ve az olan sevinçleri diri tutmak lazım. Kaldı ki ben pesimist insanım. Sıfır beklenti, sıfır heyecan, sıfır umursama ile bakıyorum bu seriye ama arkadaşlarımın mutlu ve sevinçli olmalarını izlemeyi seviyorum. Bence hâlâ mutlu olabilen insanları üzmemek lazım.
Diğer elimde de Malazan olur, o kadar bekledim çıkmasını.
Belki de hayatınızı kurtarır. Bilemezsiniz. Kitap o kadar kalın ki üniformanın içine sıkıştırabilirseniz eğer her şey mümkün. Bilemiyorum…
Bazen keşke anonim kalsaydım diyorum şimdi ne söylersem söyleyeyim aşırı taraflı gibi gözükecek
Mesai bitmedi mi?
Tavşan Reyiz diye ikinci hesap açıp, aklında ne varsa o gizli hesaptan pat pat döşe.
Aynı serin yurtdışında bile zor çıktı. Yazar Kanadalı, kitabını çıkarmak için kıta değiştirmiş.
İlk kitabın önsözünden bir parça.
Belki evet. Ama bazen, kendime soruyorum; eğer bazı (Son derece başarılı) fantazi yazarları gibi, tahta kepçeyle bütün bilgileri okuyucunun boğazından aşağı dökseydim ne olurdu? Bestseller olur muydum? Dur bir dakika, burada ultra populer fantazi yazarlarının, okuyucularının beğenilerine göre yazarak başarıyı bulduklarını mı ima ediyorum? Aslında değil, yani en azından hepsi değil. Ama sonra kendi açımdan bakıyorum. Gardesn of the moon için yayıncı bulmam, 8 sene ve İngiltere’ye gitmemi gerektirdi. 4 sene de Amerika’ya gelmesi sürdü. Şikayetçi miyim? “Çok karmaşık, çok fazla karakter, çok… tutkulu” Geniş açıdan bakmayı tercih edip, Gardens’ın nasıl da türün klasik klişelerinden ayrılıp, ve her ayrılışın bir dirençle karşılaşacağını söyleyebilirim.
Hem uzun ve kalın kitapları olan bir seri bu, yani genel olarak bir yayınevinin böyle bir seriyi basması zor. Bir de Malazan’ın okuyucu dostu olmamasını, kara fantezi olmasını da eklersek yayıncısı için bayağı zor bir seri bu.
Başka bir yayınevi görevlisinin gözünden bır yorum.
Pandemi olmasaydı çok daha erken çıkacaktı zaten.
İşin bence güzel yanı yanılmış olması. Etiket fiyatı şu ekonomik dönemde okuru üzecek seviyede değil, hatta ucuz olduğu söylenebilir kitabın kalınlığına bakıldığı takdirde. Ekonominin beli bu denli bükülmemişken Pegasus ve birkaç yayınevi absürt fiyatlandırmalar yapıyordu. İthaki ipin ucunu onlar kadar kaçırmamış. İlk kitabın ise satış rakamı olarak kesinlikle üzeceğini sanmıyorum, çünkü forum tarafından oldukça hype oldu. Bu hype forumdan forum dışı okurlara da sıçrayacaktır. Yine forum içerisinde bu kadar yüksek bir krediye sahip olan başka bir seri görmedim, ilk kitabı beğenmeyen okurlar devam kitaplarını okumak için seriye şans verecektir çünkü görüldüğü kadarıyla kredisi gerçekten yüksek.
Bu dediklerim çok iyi çok güzel. Ben de cidden ilk kitabın iyi bir satış yakalayacağına eminim. Ama ilk kitabın serinin geri kalanına göre zayıflığını da hesaba katarsak(genel bilgi olmuş neredeyse) 2. kitabı almaya insanlar meyilli olacaklar mı onu merak ediyorum. Ben her türlü alacağım mesela. Yani sadece ilk kitabın satışı yorumu haksız çıkarmaz. Bekleyip göreceğiz haklı mı haksız mı?
Sanırım ilk 4 kitap hızlı bir şekilde basılacak. Ben ilk 4 kitabın da istenilen satış seviyesine ulaşacağını düşünüyorum. Bir seri, 10 kitaplık bir seri ilk 4 kitabında satış başarısına ulaşıyorsa, bence bu başarıdır. Umarım yanılmam, yanılmayacağımı da biliyorum: Malazan forum sayesinde İthaki’nin beklentilerini aşan bir seri olacak. Şu an okumayan herkes, forumdaki fanları sayesinde fanlarından daha çok hayranlık duyuyor seriye. Dördüncü kitaba kadar alıp beğenmeyenler olsun, yine de dönen muhabbetler yüzünden seriye devam edecektir. Birçok kişi Zaman Çarkı’nı ortalarda bıraktı. Sonra seri yarım kalmasın, sohbetten uzak kalmayayım diye devam etti. Benzer şeylerin yaşanacağını düşünüyorum.
Şurada toplasanız bir avuç insanız, gereğinden fazla bir tantana nasıl ortaya çıkabilir ülkede okur sayısı az, fantastik okuru daha da az, malazanın çıktığından haberi olan kişi sayısı (muhtemelen) daha da az. Instagram postundaki yorumlar da bunu doğruluyor, bu serinin olayı nedir diyen çok fazla kişi var. Forumda ingilizcesinden okuyup seri hakkında heyecanlanmamızı sağlayan toplasanız 5 kişi vardır. Haliyle ortada bir tantana olduğu söylenemez.
Ve fantastik dünyalar herkese hitap etmez zaten. Okuyup beğenmeyebileceğimizin, seriyi yarım bırakabileceğimizin farkındayız. Bu her seri için böyle. Lotr ve Harry Potter severim, Asoiaf sevmem mesela. Başkaları da Lotr’u beğenmez, fazla romantik bulur. Fantastik okuru bu farklılıkları bilerek serilere başlar.
Kitaptan çok manga takip edenlere göre başkaları için kitaplarda hayranlık uyandıran bazı konular yavan kalıyor. First Law serisini okuduktan sonra forumda övülen tarafları için ben bunun çok daha iyisini mangalarda veya animelerde gördüm diye düşünmüştüm.
Kitapların belli oranlarda satması yayınevnin izlediği reklam stratejisi ile çok fazla alakalı.
Malazan’ın basılması Türkiyede okunan Fantastik edebiyat açısından ne kadar önemli ise Hyperion’ın basımı da Türkiyede okunan Bilimkurgu Edebiyatı konusunda o kadar önemli bir gelişme. Pegasus’un instagram sayfasını açıp kendiniz bakın. Ben üşenmedim saydım, 56 adet Atomik Alışkanlıklar kitabının gönderisine karşılık tahmin edin kaç tane Hyperion gönderisi paylaşmışlar ??? 3 adet
Dolayısı yayınevinin “Bu tür Türkiyede çok ilgi görmüyor, zaten çok satmaz.” demesi bence doğru değil. Satış rakamlarından önce yayınevi kendi ürünün reklamını ne kadar yapmış, daha geniş kitlelere ulaştırmak için ne gibi adımlar atmış önce buna bakılmalı.
Enteresan gerçekten. Mesaj atamadığım için buradan sorarak başlığı kirletmek zorunda kalıyorum, hangi noktaların daha iyisini manga ve animelerde görmüştünüz?
Hocam ben manga ve roman karşılaştırmalarını pek doğru bulmuyorum. Mangada sahne anlatımı daha basit. Sanatsal olarak hangisi zor dersen kesinlikle manga daha zor geliyor bana. Kadim Kanunlar serisinin ilk kitabını okudum ve çok beğendim. Birinde çizimle anlatılırken, diğerinde yazarak anlatılıyor. İyi çizmek mi, iyi yazmak mı zor denirse, kesinlikle iyi çizmek daha zor derim o ayrı.
Berserk tek başına her yönüyle tüm fantastik eserlere karşı sunulabilecek bir başyapıt (bence). Daha iyisini okumadım. Üzerine gelebilecek bir eser de benim açımdan oldukça zor.
Hikaye anlatımda farklılıkları kabul ediyorum benim dediğim karakter orijinalliği ve gelişimi. En basit shounen de bile powerup olayları veya karakterin karanlık taraf konuları daha iyi işleniyor.
Verdiğiniz Berserk örneği çok sert denilen fantastik romanları çocuk kategorisine koyar.
Gore sahneleri rahatlıkla çizersin de yazması kolay olmaz. Resmi görmekle yazıyı hayal etmek arasındaki fark mide bulandırır. Ayrıca berserk yaş uyarısıyla basılıyor. Kimse romanını belli bir yaş kitlesi için yazmaz, yazarların kültüründe bu pek yoktur. Görsel sanatçılardan bu yüzden ayrılırlar.