Mesleğinizden Memnun Musunuz? Forum Üyelerinin Meslekleri ve Kariyer Önerileri

16 yıldır İngilizce öğretmenliği yapıyorum. (Ama ne doğru dürüst konuşabilirim, ne dinlediğimi anlayabilirim, ne de okuyabilirim.) İşimi çok severim. Çocukları da çok severim. Lakin İngilizce öğretmek için çabalamıyorum. Sadece dili sevdirmek için onları eğlendiriyorum. Zaten öğretmenlik çocukları eğleme ve onların yanında durma mesleğidir.

Öğretmenlik yaşadığınız yere, öğretmen arkadaşlarınıza, öğrencilerinize, yöneticilere göre değişiklik gösteren bir meslektir. Kah iyi bir okula denk gelirsiniz ama öğretmen arkadaşlar saçma sapan insanlardan ibarettir, kah fiziksel açıdan kötü bir okula denk gelirsiniz ama öğrencileri şahanedir. Maaş yaşadığın şehre göre çok iyidir, yeterlidir, kötüdür.

Ben meslek hayatım boyunca ağladım korktum, ümitsizliğe kapıldım, nefret edildim ama diğer yandan çok güldüm, çok eğlendim, çok sevildim.

İngilizce öğretmeni olmak isteyenlere tavsiyem yapabiliyorlarsa devlet okullarına atanıp orta halli bir şehirde hayatlarını sürdürmeleri. Tabi ilk beş altı yılı zorunlu hizmet yaparak geçirdikten sonra.

Özelde çalışacaklarıysa uzun ve zahmetli bir yol bekliyor, bu yolda kendi reklamını yapmayı iyi bilenler, sınavlara yönelik kendini geliştirenler, özel ders kovalayanlar, iyi gelirler elde edebilir.

Ben mesleğimi seviyorum ama artık bu ülkede mesleklere sevilerek yapılan işler olarak bakmak yerine para getiren uğraşlar olarak bakmak gerek. Gelen para ile tiyatroya gidersin, kitap alırsın, eşinle dostunla eğlenceli bir şey yaparsın ve çalışırken sömürülen ruhunu yeniden canlandırırsın. Hayat böyle geçip gider.

19 Beğeni

Başarma konusunda büyük bir yol katetmişsiniz. Birde sabrınız varsa siz iyi bir meslek erbabı olursunuz. Haddim olmayarak diyorum ki “devam”

1 Beğeni

Hocam peki fakülteyi bitirdikten sonra yurtdışında çalışmak için denlik şart mı? Şartsa o süreç nasıl işliyor biraz bilgi verebilir misiniz?

Ben de bir kurumda ağustostan beri İngilizce öğretmenliği yapıyorum, çocuklarla bu kadar iyi geçineceğim aklımdan bile geçmezdi. Fakat mesai saatleri kanımı çekiyor. Günde 10 saat mesai, haftada 32 ders saati (cumartesi de var) + 6-7 birebir ders oluyor, çok yoruluyorum. Birinci sınıflar dahil liselere kadar İngilizce ders veren tek benim. Ek olarak özel derslerim oldu, onlarla biraz daha gelir elde ettim. Ettim de onların da yarısını alabiliyoruz. İkinci dönemi de bitireyim ayrılacağım.

İşimizin çoğunun çocuk eğlemek ve veli avutmak olması can sıkıyor hocam ama kötü bir iş olduğu da söylenemez (mesai saatleri dışında). Şöyle günde 5-6 saat çalışsam gıkım çıkmazdı hâlbuki.

Yurtdışında işlere bakıyorum aylardır, birkaç mülakata çağrıldım ama bir kısmında Avrupa ülkelerinden birinin vatandaşı olmadığım için alınmadım, diğerleri de olmadı. Pes etmek yok devam. LinkedIn bağımlısı olduk :smiley:

7 Beğeni

Bildiğim kadarıyla Almanya’da yalnızca dil yeterliliği isteniyor, sonrasında herhangi bir sınava girmeden orada bir uzmanlık seçip asistanlık eğitimini tamamlıyorsunuz. Kanada için dil şartı var mıydı tam olarak emin değilim ama Amerika için USMLE mesleki yeterlilik sınavı ile birlikte dil yeterliliği gerekiyor. Avrupa’nın diğer ülkeleri için Almanya’daki sistem geçerli. Hepsinin ortak noktası ise gitmeden önce çalışmak istediğiniz yerle iletişime geçip kabul almanız ve buradan sizin için referans mektubu yazılması. Bu süreçte kolaylık sağlayan bir çok program var. Ayrıntılı bilgi için araştırmak gerek. Programların çoğu ülkeden ülkeye hatta bazen aynı ülke içinde birimler arası bile değişebiliyor örneğin hiçbir ücret almadan 6 ay 1 yıl kadar çalıştırılabilirsiniz daha sonra maaşınızı almaya başlarsınız gibi.
Bildiğim kadarıyla aktarmaya çalıştım umarım faydası olmuştur.

3 Beğeni

Çok teşekkürler çok faydalıydı verdiğiniz bilgiler.

İnşaat Mühendisiyim. Proje Yönetimi/Yapı İşletmesi konusunda Yüksek Lisansım var. Meslekte 8. senem.

Eskiden iyiydi ama suyu çıktı bizim mesleğin de. Puanlar yerlerde, yıllık mezun çok fazla. Yönetmelikler de maalesef faydamıza değil. Yeterliliği olmayan yeni mezunların imza yetkisi var. Hem onlar üç kuruşa mesleği küçültüyor hem de işi yapabilecekler dışarda kalmış oluyor.

Tecrübeli mühendisler bunca zorlukta iş bulurken yeni mezunlar hepten sıkıntıda. Bir tanıdık bulma mecburiyetleri var neredeyse.

İş bulma sorununu aşmak için en az 5-6 yıl kendinizi bir ya da birkaç konuda geliştirmek zorundasınız. Yani diplomayla bitmiyor.

Yurtdışına iş için hiç çıkmadım ancak artık ben de düşünmeye başladım. Ne taahhüt işi yapabilecek cesaretimiz kaldı bu piyasada, ne de iyi maaşlar.

Şu sıralar değil ancak 1-2 yıl kadar sonra çıkmayı düşünüyorum yurtdışına.

Yani tavsiye etmem. :smile:

3 Beğeni

Kanada’da dil şartı var hocam.

1 Beğeni

Almanya konusunda ben de bu yolda olduğum için birkaç hususu düzeltmek isterim. Dil + denklik istiyorlar. Denklik için sınavsız denkliğe başvurulabilir (6 yıllık müfredatı tercüme ettirip bilirkişiye sunmak gerekiyor, olumlu/olumsuz sonuç gelmesi 8-10 ayı buluyor, biraz uzun bir süreç yani) veya Kenntnisprüfung denilen bir sınavla denklik alınabiliyor. Bu sınava 3 giriş hakkı var, 3’ünden de kalınırsa Almanya’da doktorluk hayallerine veda etmek gerekiyor. Ayrıca FSP denen de bir tıbbi almanca sınavı var. Buna girmek ise zorunlu, müfredat ile denklik alınsa bile bu sınava girilmesi gerekiyor.

Ben sıralamayı biraz karışık yaptım ama özet olarak sırasıyla yapılması gerekenler: Dil öğrenmek, FSP’yi geçmek, iş bulmak, denklik almak.

Bazı eyaletlerde FSP’den önce iş bulup sonrasında FSP’ye girilebiliyor sanırım ama çok az yerde olsa gerek. Ayrıca denklik almak aslında iş bulmaktan önce de yapılabilir sonra da. İşe başlayınca belli bir süre verilebiliyor o esnada denkliği alın diye, önceden alınırsa çok daha rahat iş bulunur.

Tüm bu aşamaları atlattıktan sonra denkliğinizi alınca tıp doktoru olduğunuz Avrupa’da kabul görmüş oluyor. Sonrasında isterseniz başka bir Avrupa ülkesinde de çalışabilirsiniz. (Oranın dil şartını sağlayarak tabii ki.)

6 Beğeni

Çok sağ olun çok yardımcı oldunuz.
Belki siz de duymuşsunuzdur liselerde “Hacettepe Tıp Fakültesi mezunu olursan diploman yurtdışında da geçerli oluyormuş” diye bir söylenti var (bunu İstanbul’daki kuzenimden de duyunca ulusal bir söylenti olduğuna ikna oldum :grin:) bunun doğruluk payı var mıdır acaba bir bilginiz var mı?

Bilmiyorum, varsa da duymadım böyle bir şeyi.
Rica ederim, umarım faydalı olmuştur.

1 Beğeni

Merhaba, hangi bölümde okudunuz?

Umarım her şey gönlünüzce olur hocam
Düzeltme için teşekkürler ben de nasiplendim sayenizde:)

3 Beğeni

Cerrahpaşa İngilizce Tıp 3. sınıf öğrencisiyim. Okumakta çok zorlanıyorum. Her saniye yetersiz olduğumu düşünüyorum. Tüm vaktimi çalışmaya ayırdığımda dahi CC (2.00 yani geçme notu) ile geçtiğim komiteler oluyor. Önümüzdeki komitelerde çok iyi çalışsam bile geçemeyeceğimi düşünüyorum. Zaman zaman bırakıp matematik öğretmeni olmayı düşünüyorum. Meslekten maddi olarak çok beklentim yok. Yaşayacak ve okuyacak kadar para kazanmak istiyorum yalnızca. Mesleğin şartlarının da çok zor olduğunu biliyorum ve görüyorum. Bu umutsuzluğuma ve depresifliğime rağmen meslek hayatımda bi’ kişinin hayatını bile kurtarabilme ihtimali beni bağlıyor. Bu manevi yön bütün olumsuz şartlardan daha ağır basıyor dolayısıyla gelecekteki mesleğimden şimdilik memnunum.

7 Beğeni

Bu fikri ben internken edinmiştim yaklaşık 13 yıl önce. Demek artık 1.sınfta pişman olunuyormuş. Tamamen aynı nedenlerden ötürü TUS’a asılıp internlüğü de uzatıp biyokimya yazdım. Laboratuvarda çalışmayı kendine özgü sıkıntıları olsa da seviyorum. Ara ara acaba aile hekimliği falan yazsa mıydım diyordum ama son iki yıldır Covid polikliniğinde nöbet tutuyoruz ve iyi ki klinik yazmamışım diyorum.

4 Beğeni

Peki Almanya’da uzmanlık yapmak için gereken şartlar nasıl? Tusu var mı yani? Buradaki uzman dr orada da uzmanlığının denkliğini alabiliyor mu? Ve Almancayı bildiğini düşünerek soruyorum, denklik sınavlarına ayrı bir çalışma ihtiyacı gerekiyor mu? Ne kadar zorlar?

Hazır bulmuşum bilen kişiyi, suyunu çıkartana kadar öğreneyim. :sweat_smile:

1 Beğeni

Benim yeğenim Balıkesir Üniversitesi’nde biyoloji okuyor. Mezun olunca ne yapsa çok iyi yapar dersiniz? İngilizcesini bu yaz geliştirecek, yüksek lisans yapmayı da düşünüyor ama hangi alanda yapması gerektiği hakkında kararsız. 4 yıl okuyup da işsiz adayı olmaması için ne tavsiye edersiniz? Konunun uzmanı olmadığım için benim verdiğim tavsiyeler yeterli gelmiyor kanaatindeyim. Teşekkürler şimdiden.

Mesleklerin de sorunları vardır ama benim gördüğüm işvereni olsun, işçisi olsun herhangi bir ortamı katlanır olmaktan uzağa taşımak için her şeyi yapıyor. Akademide olsun, sahada olsun, ofiste olsun öyle küçük hesaplar, öyle küçük entrikalar dönüyor ki katlanamıyorum ben. Öğle yemeğinde benim Kemalpaşam seninkinden daha küçüktü diye tüm öğleden sonra yüz ekşiten insan gördüğüm için abartan tarafın ben olmadığıma inanıyorum.

Yolsuzluklar, rüşvetler birine para yedirmeden taş üstüne taş konmaması veya bir işi usulüyle, yönetmeliğine uygun yapmamak için, sineğin yağını sıkmak için kırk takla atan kişilerle çalışmak da insanı yoruyor. İki günlük mesaiyi bir güne sığdırayım ama yarım günlük ödeme yapayım diyenler de hayatımızı gasp ediyor.

Bilmiyorum belki de ben insanlardan tiksiniyorum ya da tembelim çalışmayı sevmiyorum diye abartıyorum. Ama bence tek sorunlu olan ben değilim.

4 Beğeni

Almanya’da uzmanlık için TUS gibi bir sınav yok, önceki yazdığım aşamaları tamamlayıp bir iş bulmak gerekiyor sadece. Bizdeki gibi bir atama sistemi vs yok, üniversitelere, bazı kliniklere ya da hastanelere (eğitim verme yetkisi olması gerekiyor, bazen sadece 2-3 doktorun çalıştığı kliniklerde de olabiliyor bu) iş başvurusunda bulunmak gerekiyor. Görüşmeye çağırdıklarında da görüşme sonunda işe alınıp alınmadığınız belli oluyor. Kısacası CV’nizi, sizi beğenmeleri gerekiyor.

Buradan uzman olarak giden doktorlar için de genelde tamamlayıcı bir asistanlık yaptırıyorlar diye biliyorum. Yani 5 sene değil de 1-2 sene daha yapmalarını istiyorlar öyle uzmanlığı sayılıyormuş, duyumum bu, net bilmiyorum belki direkt saydıran da vardır.

Almanca konusunda maalesef öğrenmeye çok yeni başladım… Ama denklik sınavına ekstra çalıştıklarını biliyorum. Sadece Almanca yeterli olmuyor çünkü bizdeki birçok tıbbi terim ingilizcesinin yandan yenmişi olsa da Almanca bu konuda daha özgün olmuş. Simüle hasta uygulamalarıyla çalışanlar vs. var bildiğim kadarıyla. Ancak bu sınavlar TUS ile karşılaştırılamaz bile diyorlar, en azından gereksiz bir şeye çalışılmıyormuş :woman_shrugging:t2: İşe başlayıp o esnada verilen süre içinde denklik sınavına giren insanlar var, asistanlık yaparken dahi geçebiliyorlar bu sınavı, yapılamayacak bir şey değil yani.

Ben de bu yoldayım dediğime bakmayın, henüz sadece kafa olarak bu yoldayım. Almanca öğrenmeye yeni başladım ama bu konu hakkında çok araştırdım, birileriyle konuştum. Başka merak edilen bir şey varsa bildiğim kadarıyla yardımcı olmaya çalışırım :blush:

2 Beğeni

Almanca öğrenmek için kursa gidiyor musunuz? Hangi kaynaklardan faydalanıyorsunuz? Okulla birlikte götürülürse ne kadar sürede öğrenilebileceği hakkında bilginiz var mı?