Metis bilimkurgu serisinin listesi forumda olmasa da internette bir yerde var, yine de burada kitapları tek tek incelemek iyi olabilir diye düşündüm. Emektar seri 33 kitaptan oluşuyor ve onlar da şöyle:
Aslında Metis o dönemde şu anda asla basmayacakları bazı kitaplar bastı, mesela “Biz Duvar Yazısıyız” diye bir serileri vardı duvar yazılarını toplayan. Bilimkurguyu da bu minvalde mi değerlendiriyorlardır bilemem tabii. Ben Metis’in ikinci bir seri başlatabileceğini düşünüyorum.
Bu seriden 7 adet kitabı daha bulamadım. Başkan ve Okat bilimkurguya göre bence buradaki eserler daha kaliteli. Benimde şuana kadar okuduğum kitaplar hoşuma gitti. Dick kitapları konusunda yazarın kendisi ile aramız sıkıntılı olduğu için onları ayrı geçiyorum.
Bende 29 kitap var. Kitapların çoğu sahaflardan makul fiyatlarla bulunabiliyor, ama tabii Otomatik Piyano ya da Alfa Ayının Kabileleri gibi bazıları fahiş fiyatlara satılıyor.
Baskan ve Metis bilimkurgu serileri oldukça iyi bir perspektif veriyor. Bir de İngilizceniz varsa Gutenberg Project’de dönemin pek çok kısa öyküsüne ulaşılabiliyor.
Paslanmaz Çelik Sıçan 12 kitaptan oluşan bir seri. İlk 11 kitap 1972-1999 arasında pek ara vermeden yazılmış, son kitap ise uzun bir aradan sonra 2010’da. Türkçede, yine Metis bilimkurgu serisinden Paslanmaz Çelik Sıçanın İntikamı var, Metis bu seride, o zaman var olan diğer beş kitabı da yayınlamayı düşünmüş, fakat seri erken sonlanınca bu gerçekleşmemiş. Yine Metis bilimkurgudan Harry Harrison’un Yer Açın! Yer Açın! diye bir kitabı daha var, bu kitap Soylent Green olarak filme uyarlanan kitap.
Kitabın ana karakteri, kendini paslanmaz çelik bir sıçan olarak adlandıran Jim Bolivar diGriz, ya da Kaypak Jim çok yetenekli bir suçludur. Galaktik bir devlet kurulmuştur ve bu devlet suçu büyük oranda imkânsız kılmıştır. Geriye kalan bir avuç suçlu Galaksi’ye dağılmış durumdadır. Nasıl eski ahşap evlerde çok sıçan, beton evlerde daha az sıçan varsa, bu yeni düzenin paslanmaz çelik evlerinde daha az sıçan vardır. Jİm diGriz bu paslanmaz çelik evlerde yalnız bir sıçandır, fakat nihayet kendine hem bir yoldaş hem de bir rakip bulacak ve onun peşine düşecektir.
Kitap tam olarak bir bilimkurgu sayılmaz, en azından benim anladığım anlamıyla ki bu da bilimsel ya da sosyolojik buluşları bolca içermesi, ya da ona dayanması oluyor. Paslanmaz Çelik Sıçan daha çok bir Ocean’s 11 filmi gibi bir suç draması, fakat uzak gelecekte geçiyor, bu yönüyle uzay operalarına benzer bir yönü var. Ocean’s 11’de olduğu gibi akıllıca suç oyunları üzerine kurulu, yine de bunlar yer yer inandırıcı olmaktan uzak. Kitap kendini okutturuyor, fakat 160 sayfa değil de bu yöntemle 500 sayfa olsaydı okumaya devam eder miydim bilemiyorum. Geriye pek bir şey kalmasını beklemiyorum hafızamda, ama Paslanmaz Çelik Sıçanın İntikamı’nı da okuyacağım.
Sanırım hafızamızda güzel bir tat bırakmasının nedeni tam yerinde bırakması. Aşırı uzatmaması. Bende uzun süre önce okudum ama çok keyifli bir okuma idi.