Kitap etiket fiyatları hiçbir zaman ucuz değildi, arkadaşlar en son ne zaman toplu kitap alışverişinizi bir kitapçıdan yapabildiniz? Ben bunu yapmayalı 5 yıl oluyor sanırım. Burada suçlu okur veya yayınevi olmamalı. Yayınevleri okuru mutlu etmek zorunda evet ama devamlılığını da sürdürmek zorunda.
Karşılaştırma işi burada sınırlı bilgiyle yapılmamalı, bir kitabın çıkması için sayısız gider kalemi var. Kitap fiyatları ucuzlayabilir ama o zaman kalite yerlere düşer. Okuru geçtim telif sahibi böyle bir şeyi kabul etmez. Anlaşmalarda baskı adetinden kaliteye kadar farklı noktalar var.
Hepimizin alım gücü azaldı, sadece kitap piyasası değil her şeyde. Devletin tek adımı kitaplardan kdv nin kaldırılması oldu. Başka bir adım yok, onunda etkisi ortada. Diyeceğim o ki kimseyi itham altında bırakmaya gerek yok. X yayınevi şöyle, Y yayınevi şöyle. İşin içinde olan insanlar yapabileceği ölçüde bilgileri veriyorlar. Kimsenin kalbini kırmayalım zira çözümü maalesef burada değil.
Aynı kitabın 14 türlü baskısı çıksa yine de alırım kimse durduramaz beni. Gerçek bir kitap kurdu olduğum için bütün baskıları kitaplığımda durmak zorunda.
Kitap fiyatlandırması neye göre yapılıyor? Etiket fiyatı neye göre belirleniyor? Fiyatı belirleyen etkenler hangi durumda neler oluyor? İndirim oranlarını kim belirliyor? Satış fiyatı üzerinden kimin cebine ne kadar giriyor? Yayınevine ne kadar kalıyor ve satışı yapan yer ne kadar gelir elde ediyor? hiçbir fikrim yok. Birbiri ile çelişen sürüyle durum var. O yüzden bu tip konularda insanların birbirine girmesi kaçınılmaz
Yukarda gördüm diye örnek veriyim. Jared Diamond’un Karton kapaklı kitaplarının yurtdışı satış fiyatı amazon’da 13$ (80 TL) Buradaki amazon’da 38 TL. (6$) Bunda etken durum nedir bilmiyorum… Öte yandan “Cilti baskı çok maliyetli oluyor, Cilti olduğu için fiyatı bu kadar pahalı” deniyor. Hatta bazı yayınevlerinde aynı kitabın ciltli baskısı, karton kapaklı basımdan 2 kat pahalı olabiliyorken, Ephesus, Postiga, Müptela gibi yayınevileri, yerli-yabancı edebiyatın bağırsakları olarak nitelendirilebilecek kitapları veya NY Bestseller’ları çatır çatır ciltli ve baya albenili olarak basıp 15-20 liraya satabiliyor. Bunda etken durum nedir onu da bilmiyorum… Neden %35 sabit bir indirim oranı haline gelmiştir? Neden bazı yayıneveri %10 indirim bile yapmazken bazıları daha matbaadan gelmemiş kitabı direkt %50 indirim ile internette listeyebilir? Bilmiyorum… Örneğin Stanislaw Lem Aden’in İletişim baskısının etiket fiyatı 34 TL iken, Alfa bunu alıp ekstra masraf gerektiren özel şömiz ile vs. süsleyip nasıl 27 TL etiket fiyatı koyabiliyor? Bunu, “Aç gözlü İletişim, bizi kazıklıyor” olarak yorumlayıp kitap boykotu mu yapmalıyız? “Alfa bizi çok seviyor, çok az kar ile satış yapıyor” olarak yorumlayıp, herkesi kitap almaya mı teşvik etmeliyiz? Bilemiyorum…
Birisi çıkıp şunların cevabını verse de üstüne konuşulup tartışılabilse…
Ayrıca kütüphanelerin D&R mağazası gibi lanse edilmesi de doğru değil. Hiç kütüphaneye gittiniz mi bilmiyorum ama kütüphaneler raflarında piyasadaki her kitabı anında bulup ücretsiz olarak alabildiğiniz büyülü yerler değiller. Ek olarak her insan İstanbul’un Ankara’nın göbeğinde oturmuyor. Ben bile Ankara’da oturmama rağmen, kütüphneye gidip, istediğim bir kitabı alıp, eve getirip okuduktan sonra, kütüphaneye geri götürüp iade edip, tekrar evime gelmek için girdiğim masraf ile büyük ihtimal o kitaba evimden dışarı adım atmadan sahip olabilirim.
Öte yandan kendi fikrimdir, eskiciden yada dükkana gelip elindeki kitapların değerini bilmeden satan kişilerden kilosunu 5 liraya aldığı kitabın tanesini 300 liraya satmaya çalışan, limitli basılan kitapları 5’er 10’ar alıp karaborsaya düşüren, “kitabın baskısı bitse de baskısı yoktur diye enayilere 10 katı fiyata itelesem” kafasında sahaflara 1 lira kazandıracağıma yayınevlerine 100 lira kazandırırm. Hiç “ama o eski kitapların kokuları… ama o tozlu rafların hissettirdikleri… o eski kitapları elime almak, sararmış sayfalarını çevirmek…” ayağı falan yapamayacağım. Bu şekilde iş yapıyorlarsa gerekirse hepsi batsın gitsin simit satsın umrumda değil.
Bu başlığı az önce gördüm ve yorumları elimden geldiğince okumaya çalıştım. Evet kitap fiyatlarını ben de yüksek buluyorum. O yüzden sadece belli başlı kitapları almaya, eksiklerimi tamamlamaya çalışıyorum. Oysa fiyatlar bu denli yükselmeden önce, daha evvel okumadığım yazarların kitaplarını da alırdım. Fiyatlar daha uygundu. Geçen yıl bayağı kitap alışverişi yapmıştım. Bu yıl öyle olmuyor. Sınırlı sayıda kitap almak durumunda kalıyorum.
Bugün gördüm konuyu ve sonuna kadar soluksuz okudum diyebilirim. Herkes çok güzel konuşmuş. Tartışma ortamı muntazam. Kitap alma kısmına gelirsek 0-200 sayfa aralığındaki kitaplar için önce internete bakarım, kaliteli pdf ya da epub hali var mı diye (Tolkien eserleri hariç). Bulursam oradan okurum ki emin olun telefon boyutunuz iyiyse veya tabletiniz varsa müthiş bir his: Para vermeden kendinizi geliştirme duygusu. 200 sayfa üstündekileri de yine internetten bakıyorum ama kitap hali olarak (internet dışında bir yerden alışveriş yapmanızı önermem ama güvenli yerlerden alış yapmanız gerekir. Gördüğünüz en ucuz yere uçmayın hemen, önce kısa bir araştırma yapın; daha önce birileri buradan almış mı, yorumlar ne?) Bakarım ve gayet uygun, alırım. (kargo ücreti asla ama asla ödemem.) [yine Tolkien eserleri hariç] Kargoyu ücretsiz yapmak için biraz daha zorlarım ek kitaplar konusunda. Eğer güzel kitaplar yakalarsam kargoyu ücretsize getiririm. Onun dışında toplu alışveriş yaparım ki kargo yine ücretsiz olsun. Olayım bu yani. Mesela kısa bir örnek verip yazımı bitireyim: Zaman Çarkı serisi. 15 kitabının da epub halini buldum internette. Tabletten okuma gerçekleştireceğim. Librera geliştiricisinin Epub Reader uygulamasını kullanıyorum. Çok memnunum. Ve bu seçeneği asla gözardı etmemenizi öneririm ki çok daha kolay bir şekilde ücretsiz olarak kitapları eritin. Merhabalar, ben Ömer Green Yaprak
2020 yılına girdiğimizden beri bu eylemi uygulamak mecburiyetine girdim demem daha doğru olur. Üniversite öğrencisiyim ve artık kitap okuma zevkime yetişemiyorum. Hep okuyacak kitabım yokmuşçasına indirim kovalar, her ay mutlaka toplu alışveriş yapardım. Fakat artık indirimlere bile yetişemiyorum. Çünkü bir kitabın indirime girmiş hali bazen bundan bir iki ay evvel indirime girmesi için beklediğim rakamlara ulaşıyor. Yeni yılda yalnızca bir kitap aldım. Açıkçası bu durum kitaplığımda okunmayı bekleyen kitaplarımı azaltma yönünde bana faydalı oldu. İnsan bir süre kitap almayınca da artık ince eleyip sık dokuyor. Bir kitabın içeriğinden emin olmadan almıyorum, alamıyorum ve bu nedenle daha kaliteli kitaplar okur oldum. Fakat bu daha az okuduğum gerçeğini değiştirmez tabii. Umarım tüketim dünyası yakın zamanda edebiyat dünyasının yakasını bırakır ve biz de rahat nefes alırız. Ben pahalı ama özel baskı, süslü kapaklı, pahalı ayraçlı kitaplar okumak istemiyorum artık. Saman kağıda daktiloyla yazın, kapağı elde dikin ama fiyatı uygun olsun, ulaşabilelim.
