Neden Türk Edebiyatı Okumuyoruz?

Bunun için Türk edebiyatını okuyor olmanız gerekmiyor mu? Türk edebiyatının bizi herhangi bir konuyla sınırlandırdığı yok. Hayal gücü içeren kitaplar var, gündelik olayları anlatan kitaplar var.

3 Beğeni

İhsan Oktay Anar, Murat Basekim, vs.

Sadece bilimkurgu-fantastik türünde güzel kitaplar çıkaran birçok yazar var. Tamam birçoğu ünlü değil ama çok emek sarfediyorlar ve daha fazlasını hak ediyorlar. Sadece medyatik insanları takip edip şikayet etmeyi doğru bulmuyorum.

15 Beğeni

@Montana herkesi mutlu edemem cunku pizza değilimi unutmayalım …
Enteresan ya …
Turk edebiyatında sait faik okurum sebahattin ali okurum yakup kadri sunay akin gibi ekoller okurum ancak su dönemde türk edebiyatı oyle hale geldi ki heryer öykü dolu heryer kişisel gelişim romanı dolu. Inanabiliyor musunuz metin hara diye bir adam var adriana lima ile sevgili oluyor sonra aşkın istilası adı altında kitaplar yazıyor … cok magazinsel ve sansasyonel degil mi ?? :roll_eyes::roll_eyes:
Yaşa göre kavramını bilmem ama kitap kişiye hitap etmeli …
Huzursuzda olsak erdemli bir huzursuzluk olmalı .
Ve türk edebiyatının bu yönde ilerleyisi cok vehametli bir durum .
Umarım daha kaliteli eserleri gormeye başlarız ve devam eder.

3 Beğeni

Sait Faik’in Abasıyanık kitabını okudunuz mu? Kürk Mantolu Madonna’yı alıp kahveyle instagrama fotoğraf atanlar son zamanlarda tam olarak bu kafa yapısında. Kitap okuyorum diye geçinenler tam olarak böyle.

Metin Hara’nın, Şeyma’nın kitabı bırakın satsın çünkü insanımız böyle şeyleri çok seviyor. Sığ ve yüzeysel olması lazım, kafa karıştırıcı ve derinliği olan bir eser olmaması lazım.

Geçen gün hastanenin kütüphanesinde denk geldiğim ‘‘Türk müsün Gardaş?’’ isimli bir kitabı karıştırıyordum. Türk olmanın maddelerini sıralamışlar. İşte herkesin içinde yere tükürüyorsan Türksün gibi şeyler. Ne bileyim erkekler erkeklerle chat yapıyorsa sadece küfürleşmeden ibaretse onlar Türktür gibi maddeler var. Araştırdım on binlerce satmış. Ne bileyim güzel kitaplar bunlar ya herkes okusun.

1 Beğeni

Konu esasında tam olarak bu.

Bir meta olarak kitapla edebiyat eserini ayırmak gerekiyor. Türk edebiyatına önyargıyla yaklaşan çoğu yorumun verdikleri örnekler esasında ilk kategoriye dahil. Daha görünür, ön planda ve sattıkları için vitrinin en göze çarpan kısmında. Bir mal olarak görüldükleri için satış oranlarının yüksek olması yeterli. Ama Türk edebiyatını temsil ediyorlar mı? Önyargılı arkadaşların kaçırdığı nokta bu. Örnek verdikleri çoğu kitabın esas derdinin edebiyat olduğunu sanmıyorum. Bu noktayı atlayıp bu kitaplara Türk edebiyatının güncel bayrak taşıyıcıları payesi biçmek Türk edebiyatına haksızlık. Vitrini geçip biraz karıştırınca Türk edebiyatıyla karşılaşabilirsiniz.

5 Beğeni

Bir de şöyle bir durum var: Medyatik kitaplara ilgi duyup daha nitelikli ama yeni yazarlara ilgi göstermemenin doğal bir sonucu oluyor. Yayıncılık dünyası da medyatikliğe önem vermeye başlıyor. Neden? E çünkü okur da buna değer veriyor. Çiğdem Erkal’ın kitabı ilk baskıyı bitirmiyor da Metin Hara, Beyza Alkoç satış rekoru kırıyorsa “suç” kimde? Yayıncıda mı, yazarlarda mı, yoksa okurda mı?

6 Beğeni

Okuyorum kaliteli bulduğum türk yazarlar var. Medyatiklik ve kitap algısını bagdastiramiyorum zaten …
Ve bence insanlar işine geleni okumamalı . Bir bakıyoruz genç kadınlarımız sabah limonlu su iç kitabı okuyor ee milletde açıkgöz hemen piyasayı bu tür kitaplarla dolduruyor …
Bi bakıyoruz genç kesim jojo moyes ayşe özgener okuyor . Insan yönlendiriyor bu kitaplar
Ask nasil olmalı kavramı sunuyor … sonra kızlarımız aaa bu bey boyle degil deyip ya ayrılıyor yada diğer romanlarda ki gibi iki çocuğu bırakıp başkasıyla oluyor bunları yakınlarımızdan öğrenmedik bunları bu saplantili kitaplarimizdan ve medyadan ogrendik . Fitri yatkinligimizda destekledi …
Annelerimizin elinde çocuk nasil büyütülür kitapları kıymetli ebeveyn kitapları mevcut … neden ?? Neden ??
Gibi gibi gibi …
Liste uzar gider .
O sebeple atıfta bulunduğum türk edebiyatı degil o şanlı zamanı yüceltmiş olan yazarlar degil .
Atif ettigim rahatsız olduğum biz kitapseverler üzerinden ticaret yapmaya çalışan yazar(cik) kesimi …
Suçlu kim ??
Alip emeğe saygı deyip okuyanda mi .
Yoksa milleti kahvaltıda sunu ye çocuğuna boyle bak diyen muazzam akıl ve id’e sahip harika günümüz yazarları mi ??

3 Beğeni

Burada, Türk edebiyatı noktasında, bir kısır döngü var. İşin içinde olduğunuz için daha iyi biliyorsunuzdur. Çeviri eserlere ilgi Türk edebiyatı eserlerine kıyasla daha fazla. Çeviri okuyan okur, Türk edebiyatı olarak vitrin eserlerine maruz kalınca yayınevlerini suçluyor. Bu kitapları bastıkları için yayınevini eleştiriyor. Ve sırtını dönüp çeviri eserler okumaya devam ediyor. Halbuki çeviri okumayan başka bir okur kitlesi bu vitrin kitaplarının net alıcısı. Tam olarak dediğiniz gibi yayınevinin kendini döndürebilmesi için bir seçim yapması gerekiyor. Garanti para ile ikinci baskıyı zor görecek nitelikli bir eserden birini tercih etmeli. Aslında özgür bir tercih de değil. Çünkü batmaması, işine devam etmesi gereken bir işyerinden bahsediyoruz. Sanki okurumuz yayınevlerinden biraz Don Quijote’lik bekliyor.

En nihayetinde suçluyu değil ama kaybedeni söyleyebiliriz.

4 Beğeni

Herkesin kendine göre haklı sebepleri var lakin benim rahatsız olduğum bir nokta var. Türk edebiyatı ve klasikleri aslında çok üst seviye ama siz anlayamıyorsunuz, reklamı yapılmadığı için de dünyada tanınmıyor reklam dışında bir eksiğimiz yok benzeri söylemleri doğru bulmuyorum.

Hangi alanda Fransa ve İngiltere ile aynı seviyedeyiz ki edebiyatta olalım? Akıl var mantık var, bize zaten roman batı etkisiyle gelmedi mi? Bizde Dickens, Balzac, Dumas ile boy ölçüşebilecek yazar var mı? Yapmayın etmeyin. Bunları söylüyorum diye batı aşığı, aşağılık kompleksi falan olduğumu düşünürsünüz, alakası yok.

2016 Olimpiyatlarında madalya sıralamasında 41. olduk(8 madalya ile). Özbekistan, Gürcistan, Azerbaycan, Kazakistan bile bizim üzerimizde. Tüm bunlara rağmen biz olimpiyatlarda çok başarılıyız, abd ile aynı seviyedeyiz(abd 121 madalya) demekle bizim edebiyatımızın Fransız edebiyatından aşağı kalır tarafı yoktur tek eksiğimiz reklamımızın yapılmaması demek aynı şey.

Ben de Galatasaray’ı çok seviyorum mesela ama Real Madrid’in Liverpool’un Galatasaray’dan çok daha kaliteli olduğunun da farkındayım. Kalkıp birbirlerine denk tutmuyorum. Biraz ayaklarımız yere bassın bence.

10 Beğeni

Size hak veriyorum. Ayaklarımızın yere basması gerektiği konusunda yerden göğe kadar haklısınız. Ancak bu duruma mahkum olduğumuzu da düşünmüyorum. Gerçekliği somut bir şekilde teşhis edelim ve teşhisten sonra ne yapabileceğimizi düşünelim. Dünya edebiyatı seviyesine çıkmamız bence ne imkânsız ne de imkânsıza yakın bir olasılıksızlıkta. Olmayacak bir şey değil. Fakat kesinlikle de çocuk oyuncağı kadar kolay değil.

Ancak şu bir gerçek: Türk edebiyatı okumadığımız müddetçe Türk edebiyatının gelişmesi mümkün değil. Bizim bir Ursula LeGuin’imiz, Margaret Atwood’umuz yok ve genç yazarların kitaplarını alıp okumadığımız, onları yapıcı bir şekilde eleştirmediğimiz sürece de olmayacak.

Son olarak da (gıcık bir insan olduğum için) fantastik edebiyatımıza bir laf atayım: Hepimiz Yüzüklerin Efendisi’ni, Ejderha Mızrağı’nı, vs. okuyoruz da yaşadığımız toprağın fantastiğini ne kadar biliyoruz? Mesela Şehbenderzade Filibeli Ahmed Hilmi’nin eserlerini? Tamam onda elfler, goblinler yok ama çok daha fazlası var. Koca bir Doğu felsefesini (sadece İslam değil) fantastik bir kurgu içerisinde anlatmış. Neden onu bilmiyoruz?

10 Beğeni

Kesinlikle haklısınız. Farkı kapatabiliriz hatta öne bile geçebiliriz. Çin, Japonya bunu başardıysa biz neden yapamayalım. Kültür artık birkaç ülkenin tekelinde olmaktan çıktı globalleşmeyle. Herkesin malumu Kore yapımı Parasite filmi oscarları sildi süpürdü.

Nasıl yapabiliriz sorusunun cevabı bende yok ne yazıkki. Ne uzmanlık alanım ne de yeteri kadar bilgim var, haddim değil. Sadece gözlemci olarak durum tesbiti yapabiliyorum.

Ben de korku-gotik konusunda bir örnek vereyim, Evliya Çelebi’de geçen bir çok doğaüstü olay var. Vampir kazıklamalar, ebu suud efendinin vampir, hortlak fetvaları, cadı savaşları vs. Mehmet Berk Yaltırık bir yayında bunları anlattı ağzım açık kalmıştı. O kadar çok malzeme var ki.

Merak edenler için link koyayım;

Ceren Sungur’un kanalını tavsiye ederim bu arada :slight_smile:

3 Beğeni

Avrupa bizi kıskanıyor aslında. Bizim de fantastik edebiyatımız var, korku gerilim yazarlarımız var, her şeyi biz yazmışız, ebebiyatımız gelişmiş niye okumuyoruz?

Onların Tolkien’i, Ursula’sı, Brandon Sanderson’ı olsa da Beyza Alkoç bize yeter zaten Karantina üzerine eser yazılamaz. Dostoyevski aslında o kadar iyi yazmamış Zeynep Sahra okuyalım. Aydınlanalım, avrupayı kıskandıralım. Biz aslında 100 yıl önce çok iyi eserler veriyorduk ama amerika bizi engelledi. Daha yeni yeni bunu başarıyoruz.

1 Beğeni

Tartışacak mısınız yoksa demagojiye devam mı edeceksiniz? Yukarıda yazanların hangisi böyle şeyler söyledi?

2 Beğeni

Ben kimseyle tartışmıyorum, yüce halkımızı edebiyatımız hakkında bilinçlendiriyorum. Tüm Türk milletinin kaliteli kitaplar (Karantina vb) okuması için teşvik ediyorum. Tüm yayın evleri bu kaliteli eserleri basmalı.

1 Beğeni

Meraktan sual ediyorum. Cumhuriyet sonrası en sevdiğiniz yerli romanlarımız hangileri?

1 Beğeni

Karantina, 3391 kilometre.

1 Beğeni

Olmadı bu. Hiç olmadı.

Edebiyatımızda şahane. Tek eksiğimiz fantastik-bilimkurgu.

2 Beğeni

Niye Montana’nın mesajlarını şikayet ettiniz ki? :rofl: Hakaret falan da yok yani. İroni yapması mıydı sizi rahatsız eden?

6 Beğeni

Önceki konularda da bunu söyledim. Sadece satması amacıyla yazılmış, derinliği olmayan, sadece yabancılardan kopyala-yapıştır yapılmış bir fikirde kitapları okumak insana bir şey katmıyor.

Evet Ruh Adam’ı okudum. Yeri geldi Çalıkuşu okudum ancak farkında mısınız bilmiyorum bu tarihlerde yazılmış eserleri geride bıraktıkça önümüze vıcık vıcık watpad kitapları çıkmaya başladı.

Ruh Adam derinliği olan bir fikirden oluşuyor. Türk edebiyatında bunun benzeri bir örneği yok. Fantastik, tarih, aşk, psikolojik hepsi harmanlanıp yazılmış bir eser. Siz bu eserle Karantina’yı veya saçma sapan gençlik kitaplarını kıyaslayamazsınız. Ancak forumdaki bazı üyelerimiz ‘‘olsun okusunlar ileride daha iyi eserler okurlar’’ kafasında yazdılar, çizdiler. Tamam diyorum hep birlikte Watpad kitapları okuyalım, hem çok daha ucuz madem Dostoyevski’den, Tolstoy’dan, Stephen King’den, Tolkien’den, Asimov’dan daha iyi yazılmışsa forum olarak niye bunları okumuyoruz diyorum.

@Sindella Benim bu forumda fikirlerimi belirtmem yasak gibi bir şey. Niyeyse özgürce yazabiliriz, biz özgürüz diye borazan öttürüyoruz her tarafta ama bilmiyorum.

3 Beğeni

Yusuf Bey, şu sözlerinize cevaben size ne söylendi? Sadece watpad yazarlarına bakıp ona göre bir yargılama yapıyorsunuz. Sabitfikirli davranıyorsunuz. Sabitfikirli davrandığınız, sadece medyatik olan yazarlara bakıp onlara göre bir değerlendirme yaptığınız söylendiği, İhsan Oktay Anar, Murat Başekim, Mehmet Berk Yaltırık, Alper Canıgüz, Sema Kaygusuz, Çiğdem Erkal vs. gibi yazarların da olduğu söylendiğinde kulağınızın üzerine yatıyorsunuz. Bu yazarlara bakmak yerine neden Zeynep Sahra? Neden watpad yazarlarıyla bu obsesyon? İnsanlar sizi umursamadığı zaman da ilgi çekebilmek için ironi kisvesi altında trollük yapıyorsunuz.

12 Beğeni