Nostalji Caddesine hoş geldiniz! Eski şarkıları, oyunları, filmleri, dizileri ve kitapları konuşacağımız bu konuda gönderilerin nostaljik olması dışında bir sınır yok. Hatta isterseniz “Nerede o eski…” şeklinde cümleler bile kurabilirsiniz . İlk film ve şarkıyla başlıyorum:
Keşke tekrar tv de oynasalar.
Film: Hayalet Avcıları, Maske, Hellboy.
Dizi: Olacak O Kadar, Sıdıka, Tatlı Hayat, Bizimkiler, Kaygısızlar, Şaban Askerde, Perihan Abla, Mahallenin Muhtarları, Ayrılsak da Beraberiz, Geniş Aile.
Müzik:
Tüylerim diken diken oldu . Umarım yeni film de şimdiki kuşağa bu filmin bize ettiği gibi etki eder.
Pokemon’un bahsi açılmışken tasoları atmasam olmazdı . Ben bu tasoların son dönemine denk gelebilmiştim yaşım sebebiyle ama evde bir yerlerde hala birkaç taso olduğuna eminim.
Tasolar tabiki de olmazsa olmaz. Şimdi de cips yada başka bir üründen taso yada kart çıksa anında toplarım.
Çok fazla değil neredeyse 5 yıl önce başlamış bir seriyi bırakıyorum buraya, bu seriye karşı sevgimin nedeni serideki kişilerin artık 5 yıl öncekinden çok farklı insanlar olmaları. Bu durum seriyi eşsiz kılıyor çünkü bir daha böyle bir seri çekilemeyecek diye düşünüyorum. Ben eski Geekyapar’ı çok özlüyorum. Buraya da en sevdiğim bölümlerden birini bırakıyorum.
Telefon çalmadan bir iki saniye önce şımbıldamaya başlardı. Hemen anlardık telefonun çalacağını.
“İçimde lise son sınıfın son cumasının ince kederi var.”
O zaman görüyor ve arttırıyorum, bunların TV aç/kapa yapabileni vardı . Şöyle bişi;
Arkadaşta vardı bundan; ilkokulda okul müdürünün odası bizim sınıfın yanındaydı. Kapının kenarından müdürün odasındaki TV yi aç/kapa yapar dururduk Kendi kendine açılıp kapanıyor diye servis falan çağırmışlardı
Hahah bilmiyordum bunu, Suat Kaya da benim kafadan